Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Ölüm Çiçeği

@baharakkdeniz

Kayra saçlarını düzeltiyor,az önceki gerginliği bir türlü üstünden atamıyor,


arada Lavinyaya kızgın bakışlar atıyordu.


Öyle çok kızgın değil hafif bir trip atıyor gibiydi çünkü saçlarını öyle görmesine rağmen geç söylemişti ona.Bu da ona kızmak için bir nedendi.


Saçlarını şekilden şekile getiren Kayra'nın bu haline hayranlıkla uzun uzun bakıyor , gözlerini ondan ayıramıyordu.


Saçlarını şekilendirmesi ,aynaya bakışı...


Sanki dünyanın en güzel manzarasına hayranlıkla bakıyor gibiydi.


Kayra Lavinya'ya dönerek,"Nasıl olmuşum"diye sorunca.


Lavinya ona öyle bir dalmıştı ki ,ona bu soruyu sormasıyla irkildi.Yüzü bembeyaz kesilmiş, yanakları kızarmıştı.


"Olmamış"dedi titreyen bir sesle.


Kayra şaşırarak, aynadaki yüzüne ve saçlarına baktı.


Yüzünü ekşiterek,"Güzel kızlar bu saçımı beğenmez mi şimdi?"dedi.


Lavinya hafiften gülümseyerek,"Şu ön tarafları biraz kaldırsan olacak gibi"dedi.


Lavinya'ya göre Kayra'nın saçları çok güzel olmuştu fakat ona biraz daha yakından bakmak için böyle bir şey söylemişti.Çünkü biliyordu .Kayra saçlarını düzeltmek için saatlerce uğraşacaktı ve bu da Lavinya'nın ona uzun uzun bakması için yeterdi.


Kayra saatlerce saçlarıyla uğraştı; şeklini değiştiriyor,yan tarafa savuruyor,ön tarafa kaldırıyor, önünü düzeltiyordu.


Kayra kafasına koymuştu.Bugün saçları çok güzel olacaktı fakat nedense istediği saçı şekilendirememişti.


Yüzünü ekşitiyor,öfleyip, pofluyordu.Bu halleri Lavinya'nın çok hoşuna gidiyor,


Onun gözünde küçük bir çocuğu andırıyordu.


Lavinya bu haline biraz üzüldü.Sonuçta saçları güzel olmuştu.Lavinya'nın bir sözüyle canını sıkmış saçlarını dert etmişti.


Lavinya onun bu haline daha fazla dayanamadı. Onun canını sıkmaya kıyamazdı.Bugünlük bu kadar yeterliydi,ona bakmaya doyamasada ona kıyamazdı.


Lavinya ,Kayra'ya doğru yaklaşarak,eline biraz jöle sürüp Kayra'nın saçlarını öne savurdu.Şimdi daha çok yakışıklı olmuştu.


Güzel gözleri öne çıkmış,yüzünün tüm güzelliği belirginleşmişti.


Lavinya, Kayra'nın Yüzüne bu kadar yakınken ondan gözlerini ayırmak istemedi.


Derin bir bakışla baktı gözlerinin içine.


Ve yüzünün her bir yanına dikkatlice bakarak"Şimdi oldu"dedi.


Kayra'nın gözleri heyecanla açılarak, aynadaki yüzüne baktı.


Lavinya'nın ona uzun uzun bakmasını engellemişti.


Lavinya bir iç çekerek geri çekildi ve aynada kendine bakan Kayra'ya baktı.


"Ayna çok şanslı" dedi mırıldanarak.


Lavinya kıskanç biri değildi fakat onu tek kıskandığı şey aynadaki kendisiydi.


Kayra aynaya bakarken kendini kaybediyordu ve uzun uzun bakıyordu.


Saçlarını hafif bir gülümsemeyle , güzel olduğunu farkına vardı.


"Gerçekten çok güzel olmuş"


Lavinya'ya teşekkür ederek, yanaklarını sıktı, Lavinya'nın heyecandan yanakları Kıpkırmızı olmuştu .


"Sence bugün bulur muyum birini?"


Lavinya hiç bozuntuya vermeyerek,


"Hangi kız sana düşmez ki "dedi ve yüzünü yere eğdi.


Kayra saatini takarak Lavinyaya baktı.


"Ben sadece beni gerçekten sevebilecek birini istiyorum."


Lavinya'nın yüzünü bir hüzün aldı.


Kayrayı çok sevecek ve onu asla yalnız bırakmayacak bir kız vardı Fakat bunu istesede ona söyleyemezdi.Yolun sonunda onu kaybetmek vardı.


Gözleri dolarak "Merak etme , bir gün elbet seni de gerçekten sevebilecek bir kız olacaktır.Ben inanıyorum"dedi.


Ardından ekledi.


"Hatta belki seni gerçekten çok seven biri vardır"


Kayra hafif bir gülümsemeyle.


"Olsaydı çoktan gelirdi herhalde"


"Belki korkuyordur"


Kayra Lavinya'ya bakarak,"Öyle biri varmış gibi konuşuyorsun Lavi."dedi.


Ve ekledi.


"Beni gerçekten sevseydi korkmazdı ."


Lavinya o an ne diyeceğini bilemedi.


Sadece sustu.


"Ayrıca ben korkunç biri miyim ki?Benden korksun"


"Değilsin sadece..."


Gözleri dolarak aşırı derecede yeşerdi.


Ve yüzünü arkaya çevirerek gözyaşlarını sildi , sonra çantasından küçük bir papyon çıkararak, Kayraya uzattı.


"Bunu takarsan , çok daha yakışıklı olacaksın"dedi gülümseyerek.


Kayra, Lavinya'nın her sözünü ciddiye alır ve ona çok güvenirdi.Başta biraz tuhaf karşılasada , Lavinyanın papyonu ona takmasını istedi.


Lavinyanın beğendiyse herkes beğenir diye düşündü.


Lavinya onu asla hayal kırıklığına uğratmaz, ve onun için her zaman en iyisini istediğini bilirdi .


Lavinya'nın boyu ondan kısa olduğu için takması için biraz eğildi.


"Küçük hanım takabilirsiniz"


Lavinya yine heyecandan tir tir titremeye başladı.Bu sefer kokusu buram buram geliyor, yüzüne daha da yakından bakıyordu.


Papyonu onun boynundan geçirirken ilk kez yüzü yüzüne bu kadar yakındı. Heyecandan papyonu takamadı iki üç denemede oldu.


Kayra'nın yüzü ona bu kadar yakınken ve kokusu böyle buram buram gelirken bu papyonu takamaması çok normaldi.


Kayra gülümseyerek ,yine aynaya baktı.


Gözleri kısılarak,"Gerçektende yakıştı gibi"dedi.


Kayra Lavinyadan emin bir şekilde,kendine güvenerek,baloya doğru ilerledi.


Lavinya'yı unutmuştu bile...


Aslında Lavinyada onunla beraber gitmek için acele etmemiş ve onun gitmesini beklemişti . Aklında o çok yapmak istediği ve her zaman tekrarladığı alışkanlığı yapma niyetindeydi .


Lavinya, Kayranın uzaklaştığından emin olarak, kapıyı kapattı, saçlarına sürdüğü jöleyi, saçlarını taradığı tarağı ve elini sildiği peçeteyi çantasına attı.


Lavinyanın bu yaptığı delilik , onu çok sevdiğinin kanıtıydı.


Ona ait en ufak şey bile Lavinya için çok kıymetlıydı.Elinin değdiği,kokusunun sindiği her şey Lavinya için bulunmaz bir nimetti.


Kimse fark etmeden aldığı bu şeyleri çantasında saklayarak ,baloya doğru ilerledi.


Lavinya bulunduğu boş bir yere geçerek, Kayra'nın olduğu tarafa baktı.


Şimdiden güzel kızlar yanına üşüşmüşlerdi bile.


Lavinyanın gözleri dolarak gülümsedi.


Başını kaldırıp, gökyüzünün en parlak yıldızına baktı.


Ve aşk sadece güzel kızlar için geçerliydi.


Lavinya gökyüzünden gözlerini ayırırmayacasına öyle baktı.


Üzülmek için bir neden vardı fakat yıllardır alışıktı bu hallere , Kayra'yı başka kızlarla görmeye,onlara bakarken gülümsemeye, tüm kızlara göstermişti, kısılan gözlerini ...


Ve bütün kızlar onda gördüğünü, görmüş gibiydiler, Lavinya'nın kalbi ondan vazgeçmesine izin vermiyor, ısrarla acı çekmek istiyordu.Kalbini tutarak,


"Geçecek "dedi.


Ve birden balonun en şık en güzel kızı beliriverdi.


Giydiği kırmızı uzun elbisesi,beline kadar inen uzun siyah saçlarına kırmızı bir gül takmış yana savurmuştu.


Yüzündeki abartılı makyajı ve kırmızı ruju aşırı belirgindi ve yüzünü inanılmaz güzel gösteriyor aşırı dikkat çekiyordu.


Kız o kadar güzeldi ki Lavinya gözyaşlarını silerek ,onu süzmeye başladı.


Balonun en güzel kızı Gizem . Kayrayla yıllarca birlikte olup uzun süreli bir beraberlikleri vardı fakat bazı nedenlerden anlaşmayıp , ayrılmışlardı ve Lavinyanın en yakın arkadaşıydı.


Kayrayla ayrıldıktan sonra Lavinya ile olan samimiyeti de son bulmuş eskisi gibi olamamışlardı.


Lavinyayı görür görmez yanına geldi.


Gizem o kadar güzel olmuştu ki , Lavinya birden kendine bakarak, utanır gibi oldu.


Lavinya diğer kızlar gibi pek süslü takılmaz,hafif bir makyaj yapar, mağaza mağaza dolaşmaz ne bulursa onu giyerdi


Giydiği kıyafet baloya uygunsuz değildi fakat bir balo için oldukça sadeydi.


Gizem , Lavinya'ya küçümseyici bir gözle


Bakarak,"En azından baloya uygun abartılı bir makyaj yapabilirdin."dedi.


Lavinyanın yüzü düşerek,"Yok gayet iyim böyle "dedi.


Gizem onu umursamayarak,"O zaman böyle yalnız kalmaya devam edeceksin,


erkekleri biliyorsun bakımlı kızlara ilgi duyarlar."dedi.


Ve ardından bir kahkaha atarak,"Eee Kayrayla takıla takıla böyle oldun.Onunla takılacağına azıcık benle takılsan,erkekler etrafında dört döner."dedi


Kayranın olduğu tarafa baktı.


"Şuna baksana o papyon ne öyle takmış,


kendini beğenmişin teki işte,o çok sevdiğin arkadaşın varya bencilin teki .


Neden biliyor musun?"


Lavinya ona dönerek,merak edercesine başını salladı.


"Dünya sadece onun etrafında dönüyor sanıyor,her şey onun olsun herkes onu sevsin istiyor,bencilin teki"


Lavinya ,Gizemin sözünü keserek,"Hayır öyle biri değil "dedi.


Gizem kahkaha atarak,"Sana öyle değil,


ya da sen onu görmüyorsun"dedi .


Cümlesini bitirmeden,"Öyle olduğu belli,seni burda yalnız bırakarak göstermiş oluyor "dedi.


Ve Lavinyanın yanağını küçük bir çocuğun yanağını sıkar gibi sıktı.


"Sen kendini kandırmaya devam et tatlım."dedi ve dans eden insanların arasına karıştı.


Lavinya , Gizemin bu söylediklerine,


dayanmayıp, gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.


Gökyüzüne bakarak,"Hayır öyle biri değil"dedi.


"Onun sevgiye ihtiyacı var sadece "


Canı çok yanmıştı.Kayra onun en zayıf noktasıydı.


Ona söylenen her kötü söz canını yakıyordu.


O kadar çok canı yanmıştı ki , gözyaşları nefes almasına izin vermiyordu.Burdan uzaklaşıp,nefes almaya ihtiyacı vardı.


Birden kalabalıklar içinde dans eden Kayraya baktı.


Gözyaşları durmuş,nefes almıştı.Bu çekilmez hayatta nefes aldığı


tek yüzdü.


Uzunca baktı ona,kendine gelmiş,nefes almaya başlamıştı.


Taktığı Papyon,onu gecenin prensi gibi göstermişti ve gerçek bir prens gibiydi.


Lavinyanın papyonlu prensiydi.


Ona en uzun baktığı an kalabalıklar arasındaydı.


Onu fark etmez, gözü güzel kızlardan başkasını görmez, eğlenmesine bakardı.


Bu durum Lavinyayı biraz üzsede,ona en uzun baktığı andı.


Yalnız başınayken ona asla bakamaz sadece kaçamak gözlerle bakardı.


Korkuyordu Kayranın onun duygularını öğrenmesinden ,onu bırakmasından ,onunla bir daha konuşamamasından ve onu kaybetmekten çok korkuyordu.


Bu dünyada güzel bildiği tek o vardı.


Onun sayesinde nefes alıyor, yaşamayı seviyordu.


Bu katlanmaz hayatı ona güzelleştiriyordu.Yıllardır ona olan aşkı


sayesinde hayatta tutunuyordu.Onu çok


seviyordu ve ona çok aşıktı.Onun incinmesine asla dayanamazdı.


Bu yüzden susuyor, yıllardır ona söylemekten korkuyordu.


Lavinya ona göre değildi.Kayra güzel kızları seviyordu ve Lavinya'ya hiç aşk gözüyle bakmamış ,onu sadece arkadaşı olarak görmüştü.


Ve bu İmkânsız bir aşktı.


Lavinya uzunca ona baktıktan sonra Kayranın ona doğru geldiğini fark edince,


gözlerini önündeki masaya çevirdi.


Kayranın yüzünde tuhaf bir ifade vardı


Kızgınlık ve nefret gibi.


Lavinya onu ilk kez böyle görüyordu .


Birden öfkeli bir şekilde Lavinyanın yanına gelerek,


"Neden bana yalan söyledin?"diye hesap sordu.


Lavinya ,Kayranın ne dediğini anlamayarak, şaşkınlıkla ona baktı.


Kayra boynuna taktığı papyonu öfkeyle çıkararak,yere fırlattı.


"Sırf kalbim kırılmasın diye, bana yakıştığını söyledin.Gizem onca kızın arasında beni rezil etti.Bunu takma diyebilirdin.Kalbim falan da kırılmazdı."


Lavinya, Kayra karşısında hiçbir şey söylemeyerek , öylece donup kalmıştı.


Hiç kimsenin söylediğini umursamayan,


Kayra , Gizemin söylediklerini çok kafasına takmıştı.


Kayra, öfkeyle "Bir daha benim hayatıma karışma."diyerek arkadaşlarının yanına gitti.


Lavinya olduğu yerde öylece kaldı.


Gözlerinden bir damla yaş düşerek,


Yerdeki papyonu eline aldı ve temizledi.


Kendine doğru getirerek , kokladı.


Buram buram o kokuyordu.Birden hüngür hüngür ağlamak istedi.


Bu kalabalık içinde kimseye bu güçsüz yanını göstermemeliydi.


Elindeki papyonu İle , çantasını alarak uzaklaştı.Kimse gittiğini fark etmemişti bile.


Olabildiğince uzaklaştı ordan,tek başına kalmıştı, şimdi hüngür hüngür ağlayabilirdi.


Yolun ortasına çökerek ağlamaya başladı


Hem de hiç ağlamadığı kadar ağlamış,


gözyaşları sel olmuştu.Gözyaşları durmuyor, kalbi acıyla sızlıyordu, canı çok yanıyordu.


Papyonu kokladıkça rahatlıyor, kayranın


söyledikleri aklına geldikçe tekrar ağlıyor gözyaşları durmak bilmiyordu.


Herkes ona kızabilir,herkes ondan nefret edebilir,herkes onu yalnız bırakabilir.


Bunlar hiç umrunda olmazdı fakat kayranın en ufak bir sözü onu çok incitiyordu.


Onu üzmekten,onu hayal kırıklığına uğratmaktan çok korkuyordu ve korktuğu başına gelmiş Kayra'yı hayal kırıklığına uğramıştı.


Saatlerce buz gibi soğuk beton yolda ,diz çökmüş ,elinde papyonla , gözlerinde yaşla öylece kalmıştı.Hava giderek soğuyordu fakat Lavinyanın umrunda bile değildi.


O çoktan üşümüş, Kayranın


Ona olan öfkesini hatırladıkça buz kesilmişti.


Onun tek sıcaklığı Kayraydı.


Ağzından çıkacak bir söz,gülünce kısılan gözleri, gülüşü ve bakışları...


Bunlardan başkası ona hiçbir sıcaklık vermiyordu.


Gözlerinde yaş kalmayacak, şekilde yanaklarında kurumuştu gözyaşları.


Arada hafifçe gözyaşlarının son damlası gibi yanaklarından sıcacık birer yaşlar düşüyordu.


Ağlamanın faydası yoktu.


Onu arayıp özür dilemeliydi diye düşündü.


Ağlaya ağlaya telefonunu çıkardı.Başta çekinsede , tüm cesaretini toplayıp, Kayra'yı aradı.


...


Fakat Kayra telefonu açmadı.


Kayra kendini dansa ve müziğe bırakmış,


telefonu duymuyordu .


Müzik giderek yükseliyor, Kayranın telefonu durmadan çalıyordu fakat Kayra o telefona bakmayacak kadar meşguldü.


Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu .


Bu gürültüde telefonu duymak imkansızdı fakat cebinde olduğu için tir tir titriyordu.


Kayra, ısrarla cebinde durmadan titreyen telefondan rahatsız olarak ,telefonuna baktı.


Gelen arama..


LAVİNYA...


Arayan Lavinyaydı,bu telefonu mutlaka açardı fakat ona çok kızgındı ve ona olan öfkesi daha dinmemişti.Her şey bir yana yanındaki güzel kızla dans etmek onun için büyük bir hazdı.


bu kız yarın yanında olmayacaktı ,bari tadını çıkarayım diyerek, telefonu meşgule aldı.


Nasıl olsa Lavinya hep yanındaydı.Ona olan öfkesi biraz geçmiş olsada ona hala kırgındı.


Cebine attığı telefonu umursamayarak,


dans etmeye devam etti.


Telefon çalmaya devam ediyordu,


ısrarcasına.


Lavinya neden bu kadar ısrar ediyor diye düşündü.Sonra özür dileyeceğini düşündü.


Kayra için özür dilemesi bir şeyi değiştirmeyecekti .


Çünkü ona çok kırılmıştı ve Lavinya'yı tanıyordu defalarca özür dilecekti .


Özürden nefret ettiğini bildiği halde özür dilemeye devam edeceğinide çok iyi biliyordu.


Telefonu umursamamaya devam ediyor ve o çalmaya devam ediyordu.


Kayra bu sefer iyice rahatsız olmaya başladı.


Yanındaki güzel kızı birkaç dakikalığına yalnız bırakıp, gürültüden uzaklaştı ve telefonu sinirle açtı fakat karşısındaki Lavinyaydı ona olan kırgınlığı biraz dinmişti ona sinirlenmek istemedi.


Telefonu açıp,sesini çıkarmadı.


Lavinyanın sesi titriyordu


Tıpkı Kayranın tahmin ettiği gibi ,


"Özür dilerim "dedi.


Kayra onu umursamayarak, sessizliğine devam etti.


Birden Lavinya'nın sesinde ağlamaklı bir ses tonun olduğunu fark etti.


Sonra lavinya'yı hiç ağlayarak görmemişti


Lavinya asla ağlamazdı ,yanıldığını düşünerek, hiçbir şey söylemedi.


"Özür dilerim "dedi tekrarlayarak,


Kayra özür dilemesinden sıkılarak,


"Özür dilerim demekten başka bir şeyin yoksa , kapatıyorum" dedi.


Lavinya birden daha da kötü oldu.


Kayranın ise keyfi yerinde gibiydi ve sesi çok iyi geliyordu.Lavinya onun mutluluğunu ve keyfini bozmak istemedi fakat hiç iyi değildi onu kırmıştı.


"Özür dilerim.... Özür dilerim..."


Kayra,"Benden özür dileme"dedi.


Lavinya , Kayra'nın özürden nefret ettiğini bildiği halde yine tekrarlıyordu.


"Özür dilerim."


Lavinya birden iç sesini dışa vurarak,


"Gelebilir misin?"


Kayranın sesini bir sessizlik aldı.Bir yandan bütün gece güzelliğiyle aklını başından o güzel kız diğer yandan 10 yıllık arkadaşı, Lavinya.


Kayra nasıl yapacaktı?Ne yapacağını bilemedi.


Lavinyanın karşısında sessiz kalmış, hiç bir şey söylememişti.


Lavinya anlamıştı onun için öncelik her zaman güzel kızlardı.


Lavinya bu sessizlik karşısında, telefonu kapattı.


Kayra ne yapacağını bilmeyerek,o güzel kızın yanına gitti.


Ne de olsa Lavinya hep yanındaydı.


Bu gece bu eğlencenin ve güzel kızın tadını çıkarmalıydı.


Gece bittiğinde, Lavinyanın yanına uğrar


Gönlünü alırdı aslında ona kızgındı fakat Lavinya ona asla kırılmaz hemen affederdi.


Müzik son ses gece bitmek üzere, güzel kız ortalıktan kayboldu.


Kendi kendine sırıtarak, telefonunu cebinden çıkardı.


Bir fotoğraf çekerek,"Bir kez daha yüz üstü bırakıldım."yazarak, Lavinya'ya gönderdi.


Bu demek oluyordu ki Lavinyaya olan kırgınlığı geçmiş onu affetmişti.


Ardından Lavinya'dan gelen 20 cevapsız çağrıyı fark etti.


Lavinyayı ihmal ettiğini ve gereksiz bir şey için onu kırdığını farkına varıp,biraz vicdan yaptı.


Hemen Lavinyayı arayıp özür dilemeden onun gönlünü almalıydı . Kayranında gönül alma şekli böyleydi özür dilemeden, şiirinlik yapmak...


Bir çalış....iki çalış.... üç çalış...


Lavinya ilk kez kayranın telefonunu açmamıştı.


Başta uyuduğunu düşündü fakat Lavinya asla bu saatlerde uyumazdı, sonra ona kırıldığını düşündü,


Lavinya ona asla kırılmazdı.


Tuhaf bularak bir kez daha aradı


...


Yoksa gerçekten onu kırmış mıydı?Diye düşündü.


Birden Lavinyanın onu ararken ki ses tonunu hatırladı.


Biraz tedirginleşerek durdu.


Lavinya alsa ağlamazdı .


Aklına birden Lavinyanın geçmişte yaşadığı olaylar geldi sonra defalarca intihara kalkıştını hatırladı.


Kendi kendine"Saçmalama "dedi.


"Lavinya uzun zamandır vazgeçmişti kendine zarar vermekten"


Aklına iyice kötü şeyler gelmeye başladı.


"Hayır hayır,Lavinya ağlıyordu o asla ağlamazdı."


Korktuğu şey başına mı gelecekti?Lavinya yine eski intihar düşüncelerine mi dönmüştü.


"Hayır hayır böyle basit bir şey için,buna kalkışamazdı."


Elleri ayakları titremeye başladı.


Lavinya'yı ısrarla aramaya başladı fakat ısrarla çalan telefon bir türlü açılmıyordu.


Gece baya geçmiş,saat epey geç olmuştu.


Bu tenha sokakta ,bu saate taksi geçmesi imkânzsızdı.


Öfkelenerek hızlıca Lavinyanın evine doğru koşmaya başladı.


Koştu, koştu...


Nefesi kesilircesine koştu...


Korktuğu şey olmasın diye defalarca tekrarladı.


"Lütfen lütfen böyle bir şey yapmış olma,"


Koştu birden gözlerinde yaşlar düşmeye başladı.


"Hayır hayır Lavinya böyle bir şey yapmaz,yapamaz..."


Onu bu acımasız dünyada tek başına bırakmazdı.


Koştu....koştu...


Lavinyanın evinin önüne yaklaşmak üzereydi.Bitmek bilmeyen bu yolun sonuna gelmişti fakat daha fazla adım atamıyordu.Ayaklarında derman kalmamış,bir adım dahi atamaz duruma gelmişti.


Delirmek üzereydi.Zaman onu engeliyor,


gitmesine izin vermiyordu.


Lavinyanın kendine zarar vermesinden çok korkuyordu.


Lavinya'nın evinin yanına yetişince , öylece durdu.O eve nasıl girecekti.


Ya korktuğu şey başına gelmişse?


Kapı zaten açıktı,bu kapı neden açıktı diye düşündü ve o da hissetmişti.


Kapıyı hafiften korkuyla itti.


Yavaş ve titrek adımlarla içeri girdi.


İş işten geçmiş korktuğu başına gelmişti.


Lavinya yerde yatıyor, acı içinde kıvranıyordu.


Kayra gördüğü manzara karşısında elleri boşalarcasına öylece donup kaldı.


Kayra'nın geldiğini gören Lavinya acı içinde gülümsedi.


"Bu sefer yetişemedin"


Kayra şok geçirircesine,kendine gelemiyordu.


Lavinyanın gözyaşlarıyla kendine geldi.


Hızlıca Lavinyanın yanında dizlerin üstüne çöktü.


Gözlerindeki yaşlara engel olamıyordu.


"Böyle olsun istemezdim, özür dilerim"


Lavinya gülümsedi.


"İlk kez özür diliyorsun,sen özürden nefret edersin"dedi gözlerinden yaşlar düşerek.


Yıllardır, ağzından duymadığı Kelimeyi ,son nefesini vermeye yakın duymuştu.


Kayra ağlamaktan ve çaresizlikten başka bir şey yapamıyor gözyaşlarına engel olamıyordu.


Lavinya'nın bileklerinden akan kanlar beyaz gömleğine bulaşmış, Lavinya'nın elindeki siyah papyonu kırmızı kana bulamıştı.


Kayra ,o papyonu görünce, pişmanlık içinde ağlamaya başladı.


Lavinya onun bu haline dayanamıyordu.


Kayra'nın gözlerinden onun yüzünden yaş düşmemeliydi.


"Eğer ağlamaya devam edersen ,seni asla affetmeyeceğim ."dedi acı içinde.


Kayra gözyaşlarını durduramıyordu.


"Özür dilerim"


Lavinya gülümsedi.


"Gözyaşlarına sebep olduğum için özür dilerim"


Kayra," Benden özür dileme!Ben özürden nef...."Cümlesini tamamlayamıyor , gözyaşlarına boğuluyordu.


Lavinya acı içinde,"Seni affedeceğim ama bir şartla"dedi.


"Lütfen bu isteğimi yerine getirir misin?"


Kayra hiçbir şey anlamayarak, yaşlı gözlerle Lavinyaya bakıyordu.


"Bana şiir okur musun?"


Kayra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.


Lavinya canını düşünmüyor ona kızması gereken yerde ondan şiir okumasını istiyordu.


Lavinya yine ona kırılmamış,ona kızmamıştı.


Herkesten ,her şeyden çok sevdiği adama asla kıyamazdı .


Ona olan duyguları sayesinde hayata tutmuştu fakat artık duyguları onu zehirlenmeye başlamış, ölüme itmişti.


Kanlı bileklerini Kayra'nın yüzüne doğru getirdi ve elleriyle yüzüne dokundu,elleri tir tir titriyordu.


Kayra gözyaşlarıyla "kendini zorlama" dedi ve kanlı ellerini yavaşça yere indirdi.


"Canın çok mu yanıyor ellerin tityor."


Lavinya yutkunarak gülümsedi.


"Canım acıdığı için ellerim titremiyor"


Kayra hızlıca yerinden kalkarak bileklerini bağlamak ve kanı durdurmak için bir şeyler aradı.


Lavinya arkasından mırıldandı.


"Ellerimin titremesine sen sebep oluyorsun"


Kayra , Lavinya'nın bir şeyler mırıldadığını duyunca tekrardan yanına oturdu eline aldığı bez parçasıyla bileğini sarmaya başladı.


"Ben giderken bir şeyler söyledin,o panikle duymadım.


"Canım çok mu yanıyor dedin"


Lavinya" Artık hissetmiyorum" dedi.


"Acın biraz durdu mu?"diye sordu titreyen bir sesle.


Lavinya gülümsedi .


"Tek hissettiğim acı bileklerimdeki acı gerisini hissetmiyorum"


Kayra hiçbir şey anlamayarak Lavinyanın bileklerini tutu.


Lavinya, Kayra'nın gözlerine derinden bakarak,"Ölüm, ölüm denen şey neden bu kadar güzel?


Duygularınızı durdurduğu için mi?"


Lavinya duygularını kaybetmişcesine hiçbir şey hissetmiyordu tek hissettiği bileğindeki acıydı ve canını çok yakıyordu.


Acı içinde yutkundu.


Kayra , Lavinya'nın dediklerinden hiçbir anlamıyordu.


Onun gözlerine öylece gözyaşlarıyla bakıyordu.


"Seni düşünmek güzel şey.Bana bu şiiri okur musun?"


Son kez Kayra'nın o güzel sesinden en sevdiği şiiri duymak istiyordu.


Kayra ağlamaktan hiçbir şey yapamıyor sadece susuyordu ama Lavinyanın son istediğinide yerine getirmeliydi , gözyaşlarıyla söylemeye başladı.


"Seni düşünmek güzel şey


Seni düşünmek ümitli şey


Dünyanın en güzel sesinden


En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey "


Kayra daha fazla söyleyemezdi,


Lavinyayı ölüme itemezdi.


Devamını getirmeyeceğini anlayan Lavinya acı içinde şiirin devamını getirdi


"Seni düşünmek güzel şey


Seni düşünmek ümitli şey


Fakat artık ümit yetmiyor bana


Ben artık şarkı dinlemek değil,


Şarkı söylemek istiyorum"


NAZIM HİKMET


Lavinya'nın nefesi kesilircesine şiiri sonlandırdı.


İlk kez beraber şiir söylemişlerdi.


Hem de yıllardır ona söylemek istediği şiiri onun gözlerine bakarak söylemişti.


Ölüm onu yanına çağırırcasına ,boğazını sıkıyordu.


Lavinyanın daha fazla dayanma gücü kalmamıştı.


Ellerini Kayra'nın yüzüne dokundurdu.


Son iki kelime kalmıştı.Onu da söyleyecekti artık, dönüşü olmayan bu yolda ona her şeyi söyleyecekti.


Seni...


Lavinya yavaşça gözlerini yumdu..


Loading...
0%