Arkadaşlar öncelikle şunu belirtmek istiyorum yani bir kaç gündür baya yoğunum bugün yine bölüm atmayacaktum ama sizi kıramadım sizde nolur anlayışlı ve nazik olur iseniz mutlu olurum ☺️✨♥️ VE BİR DE SATIR ARASI YORUMMM

keyifli okumalar dileriz......✨✨✨bol yorumm ve oyyy

Tenime değen yüzünü hissetmek bütün bedenimi karıncalatmıştı bu yakın temas beni heyecanlandırırken kollarındaki ellerimi sıktım. Bu seferde dudaklarını ayırmadan körpücük kemiğime doğru ilerledi orayada bir öpücük bıraktığında nabzım daha da yükselmeye başladı.

İlkbdefa biri ile bu kadar yakınlaşıyordum ve bu hiss hoşuma gitmişti boynumdan yukarıya doğru yüzünü sürterek yukarıya çıktı ve yanağımda durdu"Tenin yumuşacık..çok narin derin bir nefes alarak kokumu içine çekti.

"Çok güzel kokuyorsun...orda tutulduğumuz zaman hep aklımdaydın..kendimi seninle yapacaklarımız hakkında da hayal kurmakdan alamadım..belki de beni ayakta tutan buydu..senin varlığın..orda kendime söz verdim eğer kurtulursam aklımdakileri yapacağım diye...bunlardan birde buydu işte..kokunu ezberlemek..nasıl bir kokun olduğunu merak ediyordum..artık biliyorum kokunun neye benzediğini.."yüzünü yüzüme sürdükçe içim gidiyordu.

Nasıl bir duygu altına girmiştim böyle..

"Neye benziyormuş?"

"Yasemin çiçeğine benziyor onun gibi kokuyorsun onun gibi bir etki bıraktın bende ellerimi omuzlarına koyup.

"Nasıl bir etki?"dedim.

"Sakinleştirici,rahatlatıcı, etkileyici" elimi omuzundan aşşağıya kaydırarak kalbini üzerine koydum.

Çok hızlıydı...

"O zaman kalbin niye bu kadar hızlı?"

"Çünkü kokun ruhumu sakinleştiriyor.."elini elimin üstüne koydu "Ama burası senin etkin altında yüzümü yanağından uzaklaştırıp gözlerimi gözlerine kenetledim.

O kadar yoğun bakıyordu ki..bu bakışların beni heyecanlandırmaması imkansızdı.

Elimi bu sefer yüzündeki morluklara koyarak okşadım.

Acıyormuydu acaba?Nasıl

kıymışlardı?

Yanağını avucuma bastırarak öptü.

"Acımıyor merak etme"

"Krem sürelim mi dedim hala morluklara bakarken.

"Duş aldıktan sonra sürerim'kafamı salladığım da geriye çekilip banyoya gitmesini bekledim ama o birden eğildi ve yanağımı öptü.

Anın verdiği şaşkınlık ile elim yanağıma gitti.

"Teşekkür ederim"

"Ne için?"

"Bana tekrardan bir ailem oldunu hissettirdiğin için.. varlığını bile unuttuğum kalbimin yerini, attığını hatırlattığın için cümleleri kuramayıp karşında saçmalayacak kadar heyecanlandırdığın için"ne diyeceğimi bilemediğim için bir şey demedim.

"Helikopterden indiğimde seni gördüm ya..

arkamda bir bekleyenim olduğunu hissettirdin..İstanbuldan kalkıp benim için geldin ya..bunun benim için ne kadar büyük bir değeri olduğunu anlatamam..bunlar için ve daha söylemesemde hissettirdiğin diğer duygular için de teşekkür ederim.."dudaklarım aralandı ama yine bir şey söyleyemedim...

"Bir şey söylemene gerek yok ben sadece teşekkür etmek istedim...benimde hislerim olduğunu hatırlattığın için tebessüm ederek ona baktım.

Aynı sözler benim içinde geçerliydi..

Ama söyleyemedim..

"Neyse ben duşa gedeyim dedi sonra ellerini birden belimden çekince bedeninin sıcaklığı gitmişti bu bende hafiften boşluk hissi yapsa da çok takmadım.

Utanarak gözlerimi kaçırdım Tamam o zaman sen duş al..aç mısın yemek yapayım..açsındır tabi benim ki de soru işte sen duşa gir ben bir şeyler hazırlarım"

"Tamam..bulabilir misin malzemeleri?"

"Bulurum'deyince o da kafasını sallayıp odadan çıktı.

Bende mutfağa girip dolapları karıştırdım ne var ne yok diye. Hızlı olsun diye menemen yapmaya karar verdim. Malzemeleri doğrayıp ocağa attım, çay suyunu da koyup demledikten sonra masayı hazırladım.

Çağan üzerine gri bir eşorfman takımı giyinmiş bir şekilde içeriye girdi bakışlarım ıslak olan saçlarına kaydığında kaşlarımı çattım Hasta olacaksın neden kurutmadın saçını?"önce ne dediğimi anlamasa da elini saçına attığında kaşları havalandı.

"Bilmem alışkanlığım değil elimdeki çaydanlığı masaya bırakıp ona doğru ilerledim Ne dernek alışkanlığım değil? Hiç mi canını düşünmüyorsun yüzbaşı?

Zaten yaralı gibisin birde üstüne üşütmek mi istiyorsun..hem kurutmassan başın ağrır"

"Tamam Yn kızma kuruturum şimdi"

Böyle söyleyince utanmıştım..

"Kızmadım..hasta olma diye

"Tamam haklısın..ben şimdi kuruturum"

Tekrar odadan çıktığında elimin tersini alnıma koydum.

"Sanane sanane adamın hayatına karışmak sana mı kaldı tam olarak ne sıfatıyla adama kızıyorsun kalkıp birde dövseydin Yn.. Böyle az oldu çünkü.. Kırdım mı acaba onu ya.."

"Bir an bende dövmenden kormadım değil...

ayrıca, nişanlım sıfatıyla beni uyarmaya hakkın var..hem iyiliğimi düşündüğün için sana kırılacak değilim"

Yavaşca arkamı döndüğümde havluyu omuzlarından sarkıtmış beni izleyen Çağan ile karşılaştım.

Re za let !!!

Daha ne kadar rezil olabilirdim çünkü bu günlük dozu fazlasıyla aşmıştım.

"Eee...menemen severmisin hemen hazır olsun diye bunu yaptım ama sevip sevmediğini bilmiyorum konuyu değiştirmeliydim yoksa daha da rezil olacaktım.

Çağan yandan bir gülüş atarak havluyu koltuğun üstüne koydu saçlarını kurutmamıştı hala ama bu sefer bir şey söylemedim.

Severim...kim sevmez ki" masaya oturduğunda bende çayları doldurup oturdum.

Çağan ekmeği bölüp menemene batırıp ağzına attı ben pür dikkat vereceği tepkiyi beklerken gözlerini kapatıp beğendiğine dair mırıltılar çıkardı""lımm çok güzel olmuş ellerine sağlık hoşuma giden tepkisi ile dudaklarım kıvrıldı.

"Afiyet olsun"

Yemeği yedikten sonra birlikte masayı toplayıp makinaya attık. Çağan koltuğa oturduğunda az önce bıraktığı havluyu alıp ona uzattım.

Artık kurulaması gerekiyordu..

Çağan bir bana bir de uzattığım havluya bakıyordu.

"Saçın hala ıslak Çağan dişlerini alt dudağına geçirerek gülümsedi.

"Ben bu kadar ilgiye alışık değilim Yn hanım bu gidişle size aşık olacağım duyduklarım ile afallarken gözlerimi kırpıştırdım.

Bende böyle sözlere alışık değilim yüzbaşı bu gidişle bu genç yaşımda kalpden gideceğim.

"Anlaşılan çok inatçı bir karım olacak dedi havluyu alarak.

Havluyu o kadar emanet tutuyordu ki kuruyacağı varsa da kurumazdı bu saç.

"Öyle kurutulmaz havluyu alarak önüne geçtim.

Havluyusaçının arkasına koyup kurulamaya başladım.

Çağan bir şey söylemeden altdan altdan beni izlerken odaklanamıyordum tabi.

"Ne kadar kalacaksın burda "diye sordu merakla.

"Bilmem onu hiç düşünmemiştim haberi alınca sadece buraya gelmek istedim..dönüşümü hiç planlamadım ama amcam çok durmama ozin vermez senin döndüğünü biliyor bir iki güne kesin çağırır"

Çağan anladım der gibi kafasını sallladı sonrada dudaklarını aralayıp geri kapattı bir kaç kere bir şey söyleyecekti ama çekiniyordu sanki.....

"Evlenelim mi?" ha?

"Ne?"havluyu kenara koyup bileğimden çekerek yanına oturtdu.

"Yn sen demedin mi o evde sığıntı gibi hissediyorum, ama sende de kalırsam yanlış anlaşılır diye..o kadar beklemeden evlenelim işte..zaten eninde sonunda evleneceğiz"

"Evet ama..çok erken değil mi? Hem amcamlar yanlış anlamaz mı?"

"Hayat çok kısa Yn ya beklediğimizde her şey için geç olursa...ordayken çok düşündüm hayat hiç beklemediğin bir anda bitebilirmiş eğer kurtulmasaydım bu gün burda olmayacaktım.. o yüzden yapmak istediğimiz ne varsa hemen yapmalıyız sonra çok geç ola bilir..ben sana geç kalmak istemiyorum...ben seni bulmadan kaybetmek istemiyorum..ben seninle evlenmek istiyorum Yn bunu geç olmadan yapmak istiyorum..seninle hayaller kurup gerçekleşdirmek istiyorum...seni daha çok tanıyıp, tanıdıkça şaşırmak istiyorum.."gözlerime bakıp tepkimi tartdıkdan sonra devam etti.

"Sende kabul edersen karım olur musun?"

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok hızlı-"lafımı keserek araya girdi.

"Biliyorum tedirginsin..beni tanımıyorsun..biliyorum çok ani oldu..korkuyorsun belkide..ama korkma ben sana zarar vermem ben eminim kendimsden oradayken çok düşündüm eğer sende kendinden eminsen sen burdayken nikah işlemlerini halledebiliriz bir daha İstanbul'a döene gerek kalmaz cevap vermem için bekledi am ben şaşkınlıktan hiç bir şey diyememiştim.

"Ben seni sevmek istiyorum Yn.... bunu istemeye hakkım var mı bilmiyorum ama sende beni sev istiyorum. "ben sustukça o konuştu.

Kabul etmeni cok istiyorum..istersen hemen cevap verme yarını bekleyelim sen düşün kararını ver ben beklerim"

"T-tamam..ben biraz düşüneyim olur mu" kafasını salladığında..

"Yatalım mı yani uyuyalım mı geç oldu sende yorgunsundur"dedim ayağa kalkarak.

"Hım hım olur"diyerek oda ayağa kalktı.

"Sen yatağa geç ben koltukta yatarım dedi.

"Olur mu Çağan sen bu halde koltukta yatamazsın"

"Alışkınım ben bir şey olmaz" kaşlarımı çattım"Sen gerçekten canının kıymetini bilmiyorsun yüzbaşı..böyle giderse senin bütün alışkanlıklarını değiştirmem gerekecek"elini belime koyup beni kendine çekti.

"Hii"diye bir ses çıkarırken düşmemek için kollarıma tutundum.

İyi alışmıştı beni olur olmadık zamanlarda kendine çekmeye..

"Eğer benimle evleneceksen ben alışkanlıklarımı değiştirmeye hazırım.."

kulağıma eğilerek"Mesela ilk değiştiek istediğim alışkanlığım yalnız uyumak gözlerim kocaman açılırken..

"Hığk"Çağan gür bir kahkaha atınca daha da kızarmıştım.

"Seni utandırma işi baya hoşuma gitmeye başladı"dudaklarını alnıma bastırıp geri çekildi.

"Utanınca çok tatlı oluyorsun elini yanağıma koyup dudaklarıma baktı..

Niye bu kadar sıcak oldu...

"Hığk"baş paağıyla yüzümü okşarken bana yaklaşmaya başladı......

Son&&&&&&✨♥️✨♥️

Hoşçakalın ♥️ ✨ ♥️ ✨ ♥️