Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3.Fark edilmeyen açık

@balli_sut

Bu sabah çok enerjik uyanmıştım. Bunun iki nedeni vardı. Birinci neden artık sevdiğim işi yapmamdı. İkinci nedenim ise Bartu'ydu.Geçen zaman içinde Bartu'yla birbirimizi tanıma fırsatı bulmuştuk. Ruhu benimki gibi yorgundu. Çok yorgundu hemde... Belkide bu yüzdendi onu tanıyormuş gibi hissetmemin nedeni. Yara almıştık ve ben onun yarasını çok iyi tanıyordum. Belki kabuk bağlamıştı eskisi gibi acımıyordu ama kendini sızlayarak belli ediyordu.

Bir ay olmuştu yeni işimde çalışmaya başlayalı. Bu zamana kadar neredeyse her gün Bartu'yla beraberdim. Zaten alt dairemde oturuyordu bu da bize kolaylık sağlıyordu. Film geceleri yapıyor,beraber yemek yiyorduk. Bartu işlerinin büyük bir kısmını bilgisayardan hallediyor arada evde çizim yapıyordu. Bende saat altıdan sonra sahneye çıkıyordum. Onun haricinde hep birlikteydik ve güzel vakit geçiriyorduk.

Arkadaştan fazla sevgiliden azdık. Arada kalmış gibiydik. Ama bir önemi yoktu böylede çok mutluyduk. İki gündür Bartu İzmir'deydi. Şirketin bir takım sorunlarıyla ilgileniyordu. Ama bana bu akşam ki sahneme yetişebileceğini söylemişti. Bunun için mutluydum. Vakit çabuk geçsin diye temizlik yapıyordum. Karam bir köşede uyuyordu. Kızımın regl dönemiydi. Altındaki bezle komik görünsede kızım hep çok güzeldi.

Ve aynı zamanda bende regl olmuştum. Hafif karnım ağrısada umursamadım. Giysi dolabımın içini düzelttim, yatak çarşaflarımı yıkadım ve temiz siyah çarşaflarımı serdim. Bazen odam gözüme çok siyah geliyordu, odam değil bütün ev. Yerdeki mermerler beyazdı, Avizelerim ve mutfak dolaplarımla komidinimde. Ama onun dışında halılarım, duvarlarım , hatta tavanlarım bile siyahtı. Yatağım ve koltuklarım da. Ama bu hoşuma gidiyordu. Siyahla beyaz uyumunu seviyordum. Evde boş bir odam vardı içinde şu an sadece piyano olsada oraya faklı müzik aletleri de almak istiyordum. Sadece kafamı dinlediğim bir oda... Hayali bile çok güzeldi.

Saat 18:00' e kadar ev temizlemiş ve Karam'la ilgilenmiştim. Bu geceki şarkı listemi de çokdan hazırlamıştım. Düz siyah mini bir elbise ve deri ceket giydim. Deri bileklerimde biten botlarımla güzel görünüyordum. Makyajı abartmamıştım. Şarkı listemide küçük deri cantamın içine koyduktan sonra evin anahtarlarını alıp evden çıktım.

Murphy's çalıştığım yerin adıydı. Güzel bir mekandı. Evime çok uzak değildi yürüme mesafesinde olduğu için yürümeye başladım. Bu gün çarşı bölgesi kalabalık gibiydi. Yaz sezonu yeni yeni açılıyordu. 4 Temmuz perşembe. Çalıştığım mekana varınca gözlerim Bartu'yu aradı ama henüz gelmemişti. Sahnedeki yerimi aldım listeme göz gezdirdim. Sonlara doğru biraz daha çoşmaya krar verip slow şarkılardan başladım. Listem bitmiş ve sesim tükenmişti. Git gide yüzüm düşüyordu. Mekan yavaş yavaş boşalıyordu ama Bartu yoktu. Bir kaç kere aramış ama ulaşamamıştım. Sahneden indim ve gideceğim sırada Bartu'yu gördüm. Elinde kocaman kırmızı gül buketi tutuyordu. Buketin ortasında bir tane siyah gül vardı.

Beni çicekle mi kandıracaktı yani demek isterdim ama gözlerimi kocaman olan gül buketinden alamadım.

''Özür dilerim civcivim.'' dedi ve sarılıp buketi bana uzattı. ''Bunlar senin için''

''Teşekkür ederim'' elindeki buyeti aldım. ''Nerede kaldın merak ettim'' genede hesap vermek zorundaydı.

''Yol tahminimden uzun sürdü inan bana yetişmek için her şeyi yaptım. '' dediğinde ona sıkı sıkı sarıldım. İki günde özlemiştim.Bartu birden önümde diz çoktü. Ellerimi tuttu ben yaptığı şeyin şaşkınlığıyla donup kalırken ''Benimle çıkar mısın? Önce sevgilim sonra karım olurmusun?''

Bir dakika çıkma teklifini kabul edebilirdim ama kaarım ol derken.. Çok hızlıydık ve bu kadarı beni bile şaşırtıyordu. Onu seviyordum sevgilim olmsını da isterdim ama hiç evlenmeyi düşünmemiştim. Bartu ben cevap vermeyince doğruldu ama ben birşey diyemeden acıyla gözlerimi yumdum. Karnımda hissettiğim acıyla beraber yere yığıldım. Bartu hemen yanıma eğildi saçlarımıokşamaya başladı ''Korkma hiç birşey olmayacak'' duyduğum son ses Bartu'nun sesi olmuştu.

Bilincim kendine geldiğinde arabanın arka koltuğundaydık Bartu birilerine bağırıyordu ama duyamıyordum. Kullaklarım çınlıyordu sanki. Sonrasında tekrardan bayıldım.

 

Anne!

Anne yapma!

Çok korkuyordum ama annemin umrunda değildi. Elindeki kızgın demirle bana yaklaşıyordu. Korunmak için arkamı dönüp yere çömeliyordum. Arkam önüm kapana kısılmıştım duvarların arasında. Ama annemin siniri geçmedi.

''Baba'' diye bağırdım umutsuzca. Arden'in ağlama sesi kulaklarımı doldurdu. ''Ağlama oğlum'' diyordu annem bir yandan.

Sonra hissettiğim acı ve acı haykırışlarım. Saçlarımla beraber yanmıştı ensem. Canım acıyordu canım çok acıyordu. Acıdan bayılmıştım. Daha çok küçüktüm ama hatırlıyordum işte 8 yaşında bir kız çocuğu.

Bir hastane odasında açtım gözümü annem başımda yalandan ağlıyordu. ''Yeni sönmüş kömürün üstüne düştü ^^diyordu herkese.

 

''Yapma!'' Gene bir hastane odasında açtım gözümü başımda Bartu durmuş elimi elleri arasına almış kafasını da ellerimize yaslamıştı. Ama benim bağırarak uyanmam ardından yerinden sıçramış bana sarılmıştı.

''İyim merak etme'' dedim kısık sesimle ne kadar çok bağırdıysam sesim kısılmıştı.

''Şükürler olsun Allah seni bana bağışladı'' sesinden ne kadar korktuğu anlaşılıyordu.

Sonradan fark etmiştim odada birileri daha vardı. ''Bunlar kim?''

''Bundan sonra senin güvenliğinden sorumlular'' dediğinde kaşlarım çatıldı.

''Önceden benim yanımda onları hissetmediğin gibi gene hissetmiyeceksin ama koruma cemberinde olacaksın'' dediğinde biraz daha şaşırdım.

''Önceden de mi takip ediliyordum?''

''Hayır onlar beni koruyordu ama senden çok özür dilerim seni burada tek başına bıraktığım için'' Ne kadar korktuğu için birşey demek istemesem de dayanamadım.

''Ne saçmalıyorsun ya sen Bartu kimsin sen bana ne oldu? Bana neden zarar vermek istediler''

''Benim yüzümden çok özür dilerim'' dedi Bartu.

''Senin yüzünden öyle mi ?'' alayla güldüm o sırada karnım ağrıdı Bartu'da bunu fark edip yardım etmek istedi ama ''Siktir git Bartu'' diye bağırınca benden uzaklaştı.

Kafam allak bullak olmuştu. Bartu yüzünden bana neden zarr vermek istemişlerdi? Bartu neden bu kadar korumayla beraber geziyordu ?

''Mafya mısın?'' diye sordum birden. Ama cevap vermedi.

''Üzgünüm'' dedi sadece. İlk başta korumalar sonra Bartu çıkıp gitti ve ben bir kez daha hastane odasında tek başıma kaldım. Annemin yalandan ağlayan yüzü aklıma geldi. Sürekli hemşire ve doktorlar gelip iyi olacağımı söyleyip gidiyordu. Ama ben ruh gibiydim. Sadece annem ve ben vardım bu odada başkalarını görüyor ama gerçekliklerini sorguluyordum.

Hastaneden çıktım eve geçmiştim ama tek başımaydım Ayla babasının yanına Bursa'ya gitmişti. Olanlardan haberi bile yoktu. Eve giderken hep izlendiğimi biliyordum ama Bartu'nun dediği gibi beni izlediklerini bilmesem onları hissetmezdim bile.

Bartu beni bahçede bekliyordu. Yüzünü bile görmek istemiyordum. Yalanlarını duymak... Onu görmezden gelip apartmana gireceğim sırada dengem kayboldu ve Bartu beni kucağına aldı. Sesimi çıkartmadım canım yanıyordu.Evime girdiğimizde beni yatağıma yatırdı. Ama ben ylnız kalmaktan korkmaya başladım annemi görüp duruyordum. O hastene odasında bir hafta boyunca annemi görmiştim.

''Yanımda kal'' dedim ama çıkan sesim o kadar gücsüzdü ki.

Bartu yanıma yattı kafamı omzuna yasladım. Genede güvende hissediyordum burda uyuyabilirdim.. Bartu saçlarımı okşamaya başladı ve gözlerimi yumdum. ''Evet'' dedim. ''Seninle çıkarım'' Uyku sersemi dudaklarımdan çıkanlar bunlar oldu ve ben derinbir uykuya daldım.

 

 

Loading...
0%