@balli_sut
|
Esin Erdem'in anlatımıyla Gözlerimi aralamaya çalıştım üstümden tır geçmiş gibiydi. Kendime geldiğimde dün gece olanlar tekrar tekrar gözümde canlanmaya başladı. Bartu hemen yanımda yatıyordu ve biz hala çıplaktık. Dün akşam utancımdan kıpkırmızı olmuştum ama şu an bile çıplak olmaktan utanmam komikti. Bartu'nun kollarının arasında mışıl mışıl uyumuştum. Bu zamana kadar kimseye bir çekim hissetmemiştim ama Bartu beni kendisine çekiyordu. Elimle çıplak gögüsünü okşadım ve bir öpücük bıraktım. Dediği gibi canım canmasın diye çok uğraşmıştı gene de biraz canım acımıştı. Ama o an hissetiklerim o acıyı örtmüştü. Bartu'yu seyretmeye devam ederken aklıma gelen şeyle bir an dedirgin oldum. ''Bartu uyan '' onu dürtmeye başlamıştım ama uykusu ağırdı. En son dayanamayıp biraz daha sert dürttüm ve uyandı. ''Noldu güzelim iyi misin?'' ses tonu hem korktuğunu hemde meraklı olduğunu gösteriyordu. ''Bartu galiba hamile kaldım'' dediğimde gülmeye başladı. Sinirlerimi bozuyordu şu an. ''Gülmesene ya '' ''Tamam gülmüyorum ama bunun için korkmana gerek yok güzelim'' dediğinde hemen ''Niyemiş?'' diye sordum. ''Çünkü içine boşalmadım bebeğim sakin ol'' dediğini mantıklı bulmuş ve susmuştum. Yorganı üstüme biraz daha çektim. ''Sanki dün gece görmedim'' dedi ve gene gülmeye başladı. ''Bartu sabah sabah çok gıcıksın'' dedikleri nedense kötü hissetmeme sebep olmuştu. Bunu fark etmiş olacak ki ''Özür dilerim güzelim ben odadan çıkıyım da rahat rahat giyin.'' dediğinde anlayışı için yanağından öptüm onu. ''Peki hiç olmamış gibi mi davranıcaz?'' dediğinde cevabım zaten hazırdı. ''Hayır bana alışmam için biraz zaman ver'' ''Benim bu gün biraz işlerim var akşam yemeğe çıkarırım seni olur mu?'' dediğinde vurulduğumdan beri yanından ayrılmadığını fark ettim. Yalnız olmaktan korkuyordum. Ama ona alan bırakmalıydım. ''Olur aşkım işlerini hallet sen'' ''Tamam güzelim merak etme korumalar seni yalnız bırakmayacak'' Bartu önce duş almış sonra da üstünü giyip evden çıkmıştı. Bende merak ettiğim bir şeyi artık açıklığa kavuşturmam gerektiğini düşünüyordum. Bartu'nun İnstagram hesabına bakacktım. Çok uzun sürmeden hesabını bulmuştum. Bu zamana kadar bakmamam hataydı bence. Paylaştığı şeyler hep gezdiği şehirlerden fotoraflardı ama bir dakika bu kadın kimdi. Fotoraf beş sene öncesine aitti. Ama neden silmemişti ki şimdiye kadar. Fotorafın altında 'Sevdiğim kadın' yazıyordu. Unutamamış mıydı onu? Kadın çok güzeldi. Siyah küt kesim saçları vardı. Yüz hatları belirgin ve balık etliydi. Tam bir esmer güzeliydi. İçimde hissettiğim şey kıskançlıktan daha fazlasıydı. Belkide şu an kendime yapacağım en büyük kötülüğü yapıyor ve kadınla kendimi kıyaslıyordum. Kadının hesabını da bulmuştum soylu bir aileden geliyordu. Tuğce Yılmaz... En kötüsüyse hala Bartu'yla takipleşiyorlardı. Daha fazla bakmak istemedim ve telofonu bıraktım. Karam'ı sevdim sakinleşmeye çalıştım ama olmuyordu. Bartu'yu aramalı mıydım? En iyisi akşamı beklemekti. Kafa dağıtmaya çalışmıştım tüm gün Karam'la ilgilendim. Sonra aklıma o kadın geldi. Kafa dağıtmak için hazırlanıp güzellik salonuna gitmiştim. Cilt bakımı ve saç bakımı yaptırmıştım. İyi ve güzel hissetmeye ihtiyaçım vardı. Eve geçerken Bartu mesaj atmış 19:00'da geleceğini söylemişti. Çok vaktim kalmamıştı eve gelir gelmez hazırlanmaya başlamıştım saçlarımı özenle dalgalandırdım. Siyah dar bir elbise giymiştim. Abartısız bir makyaj yaptıktan sonra kırmızı rujumu sürüp Bartu'yu aradım ama açmadı. Mesajlarım ona gitmiyordu. Bahçeye çıkıp Murat'ın yanına gittim. Bartu'nun Can'dan sonra en güvendiği adamıydı. ''Buyur yenge'' dedi Murat ben ona yaklaşınca. ''Bartu'ya ulaşamıyorum'' dedim soğuk sesimle. ''Merak etme yenge ya gelir birazdan'' dediğinde telofonunu elinden aldım ve Bartu'yu aradım. Murat'ın telofonunu açmıştı. Ses vermeme gerek kalmadan Bartu konuşmaya başladı. ''Noldu Murat'' gene ses vermedim. Murat'a verdim telofonu ''Birşey yok abi Esin seni merak etti'' dedi Murat. ''Yoldayım geliyorum Esin birşey anlamadı demi?'' dediğinde Bartu, Murat kızarmıştı ''Hayır abi'' dedi Murat ve telofonu kapattı. ''Neyi anlamadım?'' diye sordum. ''Yenge vallahi ısrar etme Bartu beni öldürür'' dedi Murat ama benim ısrar etmeme vakit kalmadan Bartu geldi. Arabadan iner inmez ona sert bir şekilde '' Geç kaldın '' dedim. Bartu bu hallerime şaşırsada bir şey demedi. ''Özür dilerim geldim işte'' Binmem için koltuğu açtığında oturdum yol boyu onunla konuşmamak konusunda kararlıydım. ''Bir hata mı yaptım güzelim?'' diye sordu. Sustum. ''Bana kızgın mısın?'' gene cevap vermedim. En son Bartu sinirle nefesini verince ''Benden ne saklıyorsun?'' diye sordum. ''Bu gece öğreneceksin'' dedi ve sanki birşey yapmışım gibi susmya başladı.Uzun yollun artından güzel ve lüsk bir restoranta gelmiştik. Arabayı valeye verip içeriye girdik. Abartılı bir yerdi ama göz yormuyordu. Bartu'nun rezerve ettiği masaya oturduk ve garsonun bize verdiği menülere bakmaya başladık. Fiyatları gördükçe oha diyesim geliyordu ama susup manü incelemeye devam ettim. ''Ben Chateaubrıand (Şatobriyan) alıcam. Sen seçtin mi?'' dedi Bartu ama ne istediğini bile anlamadan ''Bende aynısından alayım o zaman''dedim. İçimden umarım güzel bir şeydir diye geçiriyordum. ''Tamamdır'' dedi Bartu ve sparişleri verdi. Yanına da yıllanmış şarap açtırdı. Yemeklerimiz geldiğinde biraz sevinmiştim. Etli bir yemekti. İlk lokmamı aldığımda yediğim en güzel et olduğunu fark ettim. ''Hımm çok güzelmiş'' ''Beğenmene sevindim'' dedi Bartu. Yemeğimizi yemiş ve tatlıya geçmiştik.Tatlıyı Bartu'ya bırakmıştım. Frenk üzümlü peltesi seçmişti. Bartu ağzının tadını cidden iyi biliyordu. Tatlılarımızı yerken artık Bartu'ya o kızın kim olduğunu sormamın vakti gelmişti. ''Bartu benim seninle birşey konuşmam lazım'' ''Esin benim sana birşey söylemem gerekiyor'' Aynı anda söylemiştik onun için ilk onun söylemesini istiyordum. ''Sen söyle'' ''Hayır sen söyle'' Dedi Bartu. ''Israr ediyorum sen söyle Bartu hem ben unuttum'' dedim yalan söyleyerek. ''Tamam o zaman'' dedi ve nefes alıp verdi heyecanla. ''Esin biliyorum daha tanışalı çok olmadı ama ben sana çok kısa bir zamanda bağlandım seni çok seviyorum yemin ederim. Dün gece aramızda olanlardan sonra düşündümde''Tekrar nefes alıp verdi. Bense konunun ne olduğunu merakla bekliyordum. Bartu ayağa kalktı ve benim önümde durup diz çöktü. ''Benimle evlenir misin?'' dediğinde çok şaşırmıştım. Hem mutlu hem hüzünlüydüm o kızın kim olduğunu bilmiyordum. Bunun için ''Bir şartla''dedim. Gülen yüzü biraz düşsede ''Neymiş?'' diyip kalktı ve yerine oturdu. ''Ben senin sosyal medya hesaplarına baktım bu gün ve beş sene öncesinden bir kadınla fotorafını gördüm. '' sözümü kesti. ''Tuğçe''den mi bahsediyorsun?'' dedi. Evet tam da kızdan bahsediyorum gerizekalı demek istesemde sustum. ''Kim olduğu beni ilgilendirmiyor sadece ayrı olmanıza rağmen neden o fotorafı silmediğini merak ettim.'' dedim. ''Unutmuş olmalıyım uzun zamandır sosyal medya kullanmıyorum'' dedi. ''Şartım şu o fotorafı sileceksin sonra Tuğçe'yi takipten ve takipçiden çıkartacaksın hatta gerekiyorsa engelle''dediğimde gülümsemesi genişledi. ''Oldu bil güzelim'' dedi ve telofonunu alıp dediğim gibi fototafı sildi ve Tuğçe'yi engelledi. ''Şimdi benimle evlenir misin?'' diye soruyu tazeledi Bartu. ''Evet'' dedim çoşkuyla ve ayağa kalktım o da kalkıp bana sarıldı ve etrafında döndürdü. Yazar tarafından Ezgi evlenince başına gelecekleri bilmeden her gün biraz daha karanlığa yürüyordu. Peki bu karanlıktan ışığı sönmeden kurtula bilecek mi? Yoksa karanlığa dönüşüp ona yaklaşan herkesi birer birer yutucak mı? Tüm gerçeklerle yüzleşince dimdik ayakta kalabilecek mi? Sizleri çok seviyorum oy veren herkese çok teşekür ederim iyi okumalar...
|
0% |