Selamlar!! Arkadaşlar ikinci kurgumu okur musunuz? Diğer kurgumu kaldırmak zorunda kaldım. 2 tane kurgum var şu an, ona da bir göz atabilirsiniz. ✨❣️❄

+ yeni kurgular yayınlayacağım 😔♥ Okuyup oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, kurgumu beğenen herkese teşekkür ederim 😔

Vize haftam olduğu için geçen hafta bölüm yazamadım üzgünüm 🤧 yazmaya çalıştım pek güzel olmadı maalesef.

---

Bay Bang

Selam Hyunjin Bey ,günaydın. Otoparkta arabanızın yanında sanırım kol saatimi düşürmüşüm şu an izinliyim uygun bir zamanda buluşup getirebilir misiniz?

Görüldü

Yazıyor...

HwangHyunjin

Merhaba Bay Bang günaydın. Ah evet sabah lacivert renke bir saat bulmuştum sizin miydi?

Buluşmak yerine öğretmenler odasında vereyim size? Nasıl fikir?

Bay Bang

Mantıklı/

Evet evet, ismim yazıyor kordonunda.

Bir hafta izinliyim ben. Okula gelemem şu an buluşmak benim için daha iyi şu an birkaç işim var bugün görüşsek daha iyi o saat benim için çok değerli.

HwangHyunjin

Gerizekalı/

Pekâlâ, benim evime gelin o zaman. Ben de okuldan sonra dışarı çıkmayacağım fazlaca yorgunum konum atarım size iyi sabahlar.

Bay Bang

Ne kadar kibar birisisiniz. Hayran kalıyorum her seferinde. Tamamdır buralardayım ben iyi günler.

Mesajınızı beğendi.

Felix'ten

Kollarımı göğsümde birleştirmiş Changbin'i öğretmenler odasının kapısında bekliyorum. Tarih dersininin sınav sorularının fotoğrafını çekecekti. Ona "Hızlı ol." diye bir mesaj attım, herhangi bir öğretmen gelebilirdi. Bu olduğumuz katta kamera var evet ama tam bu noktayı çekmiyor yani kör nokta.

Kapıyı açıp içeri hızlıca girdim. "Changbin çektin mi ne yaptın?"

"Çektim çektim yimi beş soru var. " dedi ve telefonunu cebine attı.

"Çıkalım hadi." onu başımla onaylayarak öğretmenler odasından çıktık. Kolumu omzuna attım, "Tam not alacağız."

"E herhalde, o değil de ben resim dersinden korkuyorum çizimim bok gibi ne yapacağım ben? Tabii senin için hava hoş. Yeteneğin var ve hoca seni seviyor."

Başımı salladım, "Sana yardım edebilirim biliyorsun değil mi?"

"Evet ama bu çizimin düzeleceği anlamına gelmiyor. Ayrıca zamanımız çok az. İstemiyorum sağ ol yinede ya."

Changbin kendini kastığı için kötü olacağını düşünüyor sınıfa gidene kadar bunu ona kırk sefer anlattım ve inatçı olmakta kararlı. Tarih kitabımı ve defterimi çantamdan çıkarıp masanın üzerine koydum. Umarım Bay Bang sınav sorularını çaldığımızı anlamaz.

Sınıfa girdiğimizde Seungmin ve Jisung'un konuşmalarına şahit olduk.

"Biz sınav sorularına ulaşmaya çalışırken sen de hocanın bilgisayarını hackleyelim diyorsun."

"E ama geçmemiz gerek?"

Gülerek yanlarına geldiğimizde kolumu Jisung'un omzuna attım. "O iş bizde." diyip göz kırptım. "Nasıl yani?" dedi.

Changbin,"Sınav sorularını çaldık hehe." dedi.

"Nasıl? E, hadi be?"

"Gruba atacağım tarih dersinin ikinci saati sınav olacağız, cevapları üstünde yazıyor." dedim, "Oha! Tamam hemen at."

Telefonumu çıkarıp dördümüzün olduğu gruba girip sınav kağıdını attım.

"Yakalanırsak hoca bizimle çok uğraşır." ye bir mesaj da attım.

"Yok ya yakalanmayız, kim nerden ne anlayacak bizim girip aldığımızı?katın olduğu yerdeki kamera kör noktayı çekmiyor. Anlasalar bile kanıtları yok." dedi seungmin haklıydı yani.

"Evet evet." dedim.

"Ooo gençler?" kapıdan uzun boylu bir beden girdi o sırada, hepimizin gözleri Hyunjin hocaya döndü o an. Yutkunup telefonumu hızlı bir şekilde kapatıp pantolonumun cebine koydum. "Merhaba hocam."

Yanımıza yaklaşıp dudaklarını araladı. "Ne yapıyorsunuz?Sınavlarınıza çalışıyor musunuz?"

Jisung hemen atladı,"Tabii kide!" başımı sallayıp gülümsedim.

"Tarih zorluyor,sarayların isimlerini aklımda tutamıyorum." dedi Changbin.

"Niye ki?Kendi geleneksel yapımız."

"Onu tarih hocasına sormak gerek." dedim, "Sınırları zorluyor."

Başını sallayıp kolların göğsünde birleştirdi. "Evet yok böyle zorlama." dediğini duyar gibi olunca, "Efendim?" dedim.

"Yok bir şey,güzelce çalışın ezberleyin ve geçin.Bırakır sizi."

Seungmin,"Haklısınız." dedi.

Bana kalırsa Hyunjin'in tarih hocasıyla bir derdi vardı. Belki de aralarında bir şey oldu ve anlaşamadılar. Ya da herhangi bir şey. Kim bilir aklımızın ucuna gelmeyen bir şey de olabilir.

--

Hyunjin'den

"Sen deki belirsizlikler ne biliyor musun Hwang?"

Karşımdaki adama baktım, yani ona. Biliyorsunuz kim olduğunu.

"Neymiş o belirsizlik?"

Derin bir nefes alıp belimden yakalayarak kendine çekti. "Bana karşı koyamadığını ikimizde biliyoruz bunu saklamaya çalışman oldukça başarısız." gözlerini devirip ellerinden kurtuldum.

"Ne demek? O ne demek, aklını kaçırdığına o kadar eminim ki. Kuduruyorsun şu an."

"Hayır Hwang. Sınırları zorlayalalım diyorum." ellerimi şakaklarıma götürüp ovdum. "Sınır falan yok en yakın zamanda bu lanet okuldan gideceğim."

O sırıtırken kendimi neredeyse atacaktım. "İstesende gidemezsin ki? Sen bu okulun en sevilen öğretmenlerinden biri hâline geldin. Bir on yıl bizimlesin." elini yanağıma uzatıp baş parmağıyla alt dudağımı okşadı.

"Özledim seni, bana bir öpücük bahşeder misin?"

Karşımdaki adam benim lise öğretmenimdi, şaka gibi geliyordu her şey, bu kabul edilebilir bir şey değil elbette. Ve ben o adamla yeniden bir araya geldim. Kurtulmaya çalıştıkça evren bizi aynı okula koydu.

Dudakları dudaklarımın üzerindeydi ordan boynuma indi, içim bir anlığına kıpırdadı. Bu hissi uzun zamandır hissetmediğim için hoşuma gitmişti. O boynumu öperken ittim. "Hayır, seninle bunları yapmayacağım evine git. Karın bekler."

"Evli değilim."

--

pek güzel olmadı ama idare edin :(( 🤍

​​​​​