@bangchristopher
|
Selamlar!! Hyunjin arabasında unuttuğu dosyasını almak için öğretmenler odasından çıktı. Koridoru hızlıca geçerken gözü merdivenden çıkan o tanıdık silüete takıldı çok beklemeden otopark'a inip dosyasını eline aldı, kapıyı kilitlerken arkasında duran hareketliliği arabanın camına yansıyan görüntüyü görebiliyordu. Küçük dilini yutmuş gibiydi, derin nefesler alarak elindeki dosyasını sıkıca kavradı;onu görmeyi beklemiyordu. Sesli bir şekilde yutkunup zarif bedenini tanıdık silüete çevirdi. Gözleri onun gözlerini incelerken yavaşça kaslı duran bedenine çevirdi, yılların verdiği ağırlık onu daha da genç kılmıştı. Hyunjin ağzını bıçak açmıyor yere çivilenmiş gibi duruyordu öylece. "Konuşmayacak mısın Hwang?" "Çekil şurdan dersim var." Adamın yanından geçerken kolundan tuttu. "Öğretmen olacağını tahmin ediyordum ama bu okulda yapacağını asla tahmin etmezdim küçük." Hyunjin duraksayıp sanki karşısında düşmanı varmış gibi baktı. Sahi düşmanı olabilir miydi bu adam? Adam kolunu bırakıp otoparktan çıktı. Sınıfa geldiğinde bir gözdirdi Hyunjin, nerdeyse sınıf tamdı eksik görünmüyordu. Dersin başlamasına az bir süre vardı atölyeye erken geldiği için rahattı eline telefonunu aldığı sırada bir mesaj geldi. +82 *** *** *** Öğle yemeğinde, otoparkta. Yıllar öncesinde aldığı mesajın aynısını alınca dehşete düşmüştü. Titreyek parmaklarını klavyede gezdirip yazmaya başladı. "Tamam." Korkak bir şekilde telefonunu bacaklarını sıkıca saran pantolonunun cebine koydu. Felix,sıkılarak çizdiği taslağını karalayarak yeni bir kağıt çıkardı bu sefer farklı bir şey çizmeye karar verdi; kalemini nazikçe tutup kağıdın orta yerinden bir artı işareti çizdi yavaş yavaş çizeceği yüzün hatlarını belirledi ordanda bedenine geçti. "Çizgilerin oldukça eşsiz duruyor ne zamandan beri çiziyorsun?" Felix Hyunjin'in sesiyle başını kaldırmış kendisini izleyen uzun adama baktı. Gözleri istemsizce dolgun dudaklarından göğüslerine indi. Dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı. "Çocukluğumdan beri çiziyorum okula başladığım dönemlerden itibaren." Hyunjin gülümsedi Felix'e doğru eğilerek taslağını incelemeye başladı. Felix ise gerilmiş Hyunjin den gelen çiçeğimsi kokusunu en derininden içine çekiyordu. "Anladım ben de aynı senin gibi çocukluktan itibaren başladım." Felix sadece "Ne güzel." diyebildi. Şu sıralar okulda Felix'in dikkatini çeken tek şey Hyunjin'di onun esmer tenini, kaslı vücudunu, ince belini, kahve tonlardaki saçlarını sevmişti. Küçükken de böyleydi hep birinin bir şeyi dikkatini çeker ve onu sevmeye başlardı. Felix esmer tenini sevmez, çillerini sevmez ve o orman gibi yepyeşil gözlerinden hiç hazmetmeyen biri... Çoğu kişi ona bir periymiş edasıyla yaklaşırdı gözlerine imrenirler, güzel iltifatlar ederlerdi insanlar ama o bunları hiçte bulmazdı. Hyunjin ve Felix dersin yarısı kadar sohbet etmiş ve birazda birbirlerini tanımışlardı. Adam kravatını düzeltip otoparkta Hyunjin'i bekliyordu. Hyunjin'in geldiğini gördüğünde yüzüne kocaman rahatsız edici gülümsemesini takındı. "Sonunda gelebildin Hwang seni yeniden görebilmek bana onur ve şeref veriyor." Hyunjin terleyen ellerini üzerine silerek derin bir nefes aldı,bir an önce konuşup gitmek istiyor ve daha fazla burda beklemek istemiyordu. "Ne söyleyeceksen söyle seninle bir işim yok." Adam gülüp elini Hyunjin'in alnından boynuna doğru dökülen kahve saçlarına uzatarak kulağının arkasına sıkıştırdı.O ise korkudan neredeyse bayılacaktı karşısındaki kişi onun için dehşet verebilecek kadar korkutucuydu. "Bana dokunma." kendi bir adım geri çekip gözlerini kahve gözlerine odakladı. "Bana zaman yaratabilecek misin Hwang?" Duyduğu bu cümleyle ona travma bırakan geçmişine itmişti titreyen elleriyle oynarken bu cümle beyninde bir kez daha yankılanıyordu. Bana zaman yaratabilecek misin Hwang?Bana zaman yaratabilecek misin Hwang?Bana zaman yaratabilecek misin Hwang.... -- Uzun tutmadım :s Görüşürüzzz <3 |
0% |