@baskabirevrende_bi
|
Bugün hayatımın en heyecanlı ve en mutlu günü olmalı. Kalp kriziyle ölme ihtimalimin en fazla olduğu gün bugün. Ahmet ve annesi evimize taşınıyor. Bu onunla aynı çatı altında yaşama başlayacağım ilk günüm tabii kalbimin çarpıntısı beni ele geçirip yaşamıma son vermezse. Onunla kafede oturduğumuzdan beri aklım sürekli onda. Bunu o kadar imkansızlaştırmışım ki zihnimde sanki bugün ölüm günümmüş ve ben onunla yaşama tadına ya da ona açılabilme şansım olmadan ölecekmiş gibi hissediyordum. Ay yüzlüm benim. Kavuşuyoruz. Kendimi yatağa atıp içeriye giren güneşi izledim.
" Güneş batıp ay çıkana kadar seni bekleyeceğim ay yüzlüm... "
Heyecanım duraksayınca kendi kendime olasılıkları düşündüm. Tabii ölüm ihtimalini işin içine katmadan. Bu ihtimalin benim için ne kadar korkutucu olduğunu kimse bilemezdi. Sona doğru yaklaşırken başlangıcımı unutmak istemiyordum.
Ahmetle aynı evde yaşadığımı düşündüm. Utangaç bir tavırla onun yüzüne bakmamaya devam edişimi, aynı evin içinde iki yabancı oluşumuzu sonra Hayır dedim bir anda kendi kendime ve olduğum yerden doğrulup gözyaşlarımı silerek güneşe doğru baktım. Hayatımın akışını bozmamın vakti gelmişti artık. Eskiden olduğum kişi olmaya devam edersem hayatım boyunca aşkın ne demek olduğunu bilmeden yaşayacaktım. Düşüncelerimde hep ihtimaller, ihtimaller ve ihtimaller olacaktı ve bundan kaçmak için milyonlarca resim çizecektim bunların çoğu Ahmet'in çeşitli resimleriyle dolacaktı. Onunla yaşadığımız anıların resmi... Ve bir gün yaşlanıp son sözüm " Ahmet " ya da " Ay yüzlüm " olacak şekilde ölüp gidecektim. Başımı hızla sallayıp kendime geldim.
" Hayır Darin. Böyle olmayacak. Mutlu olacaksın! "
Yerimden hızla kalkarak, masadan üç A4 kağıdı ve altına bir defter aldım. Pencere kenarındaki çyan mavisi bölgede oturdum ve güneş ışığının sanatıma dokunan ışıltısında resmi çizmeye başladım. Resim çizerken kendimi her zaman huzurlu ve mutlu hissediyordum. Tüm dünya sanki bir anda ortadan kayboluyor ve ben beyaz bir aydınlığın içerisinde kendimi ve dünyayı baştan yaratıyordum. Zamanın akışkan suları yavaşca akıp geçti, sonunda resmimi bitirmiştim. Ahmet'in o ay yüzü yine karşımdaydı. Saçları anlını tamamen kapatmış, boynu ise narin ve yapılıydı. Yumuşak ve bir o kadar da kemikli. Ahmet'in gülümseme anını pek gördüğümü söyleyemem ama buna rağmen bunu oldukça iyi bir şekilde yansıtmıştım. Ahmet'in hemen arkasında ben vardım. Bacaklarımı v şeklinde eğmiş beyaz sweat shirtimin kollarıyla utanç içinde yüzümü saklıyordum. Bu resimle birlikte yeni bir devir başlıyordu. İlk defa bu kadar yakınımdaydı.
Masadan renkli kalemlerimi alıp boyadım ve son halini pencere pervazının hemen önüne asıp bir süre büyük bir hayranlıkla baktıktan sonra fotoğrafını çekip Alkına gönderdim.
Alkın
" Bu çok güzel bebeğim. Ama artık onun önündesin. Birdahaki çiziminde bunu unutma. "
Sen
" Onun yanındayken kalbim büyük bir hızla atıyor. "
Alkın
" Eminim onunki de atıyordur. "
Sen
" Sanmıyorum... "
Alkın
Nasılsın? Dünyanın merkezindeki parçam? Heyecanlımısın?
Sen
Heyecan mı? Bu biraz hafif kalmadı mı?
Alkın
Owww birileri kalp krizi geçiriyor doktor yok mu? Adı Ahmet olsun mümkünse 🤭
Sen
Çok iyi olur 😅😅😅
Darin telefonu yatağa fırlattı, başını geriye doğru yaslayıp Alkının mesajı gelene kadar derin hayallere daldı.
Bildirim sesi geldiğinde dudaklarını büzerek telefonu eline aldı.
Alkın
"Seni üzmek istemem, ama unutma ki o bir erkek tatlım, olur mu ballı çöreğim? Yakında orada olurum şimdilik seni biraz yalnız bırakıyorum. Akşama oradayım. Bu unutulmaz anı kaçıracak değilim 😁😁😍😍🥰❤️ "
Darin buna karşı bıkkın bir tavırla yerinden kalkıp masa ya oturdu ve hayallerini kağıda aktarmaya devam etti.
|
0% |