@bayborax
|
Göklerde yıldızların süzüldüğü güneşin beyaz isiğı ile başlayan sabahla ahsap bir külübeden bir ağlama sesi gelmişti. Kahverengi saçli, ela gözlü, beyaz tenli bir çoçuk Jarnes tepelerinde dünyaya gözlerini açmişti. Büyük bir ahsap külübenin içinde ve annesinin kucağında Harmes ismini aldi. Babasi, Doktor hojels'e doğumu guvenli şekilde yaptiği için teşşekkür olarak gençliğinde Pibrea Ormanlarında yaptiği maceralardan kalan onun için çok bir önemi kalmayan Htongırak örümceğinden elde ettiği ölümcül zehri vermişti ve sonra vedalaştılar. Babasi yillardir bulamadiği huzur yüzünden sevinçten ağlamaya başladı. [4,4 yıl sonra] Harmes annesinin yardimiyla büyücülerin kulandığı dil olan kilgua öğreniyordu. Böylece merak ettiği büyü kitaplari okuya biliyordu. Harmes'in özü okuduğu her kitapta çeşitleniyor, genişliyordu ama Harmes bu gelişmeyi farketmiyordu özünün güçlendiğini farkedemiyordu. Anneside 43'üncü düzey bir büyücü olduğu için oğlunun kitaplari okumusundan memnundu. Kendisi o kadar iyi bir büyücü değildi belki ama oğlunun iyi bir büyücü olmasını isterdi. [3,7 yıl sonra] -Harmes uçsuz bucaksız tepeleri görüyormusun, uçsuz bucaksız bu yerde beraber yürümek istiyormusun? -İlerde ne var ki? -Ne düşündüğünden düşünmedine kadar herşey olabilir bilemeyiz eğlenceside orda zaten. -İlerde ne olduğunu bilmiyorsam eğlenceli olmaz ki. [Derin nefes çeker] -Ahh daha fazla büyü kitabıda var ama. "Okucak kitap kalmamişti zaten yeni kitaplar iyi olur sıkılıyordum el nihayetinde. " -Neredeyse oraya gidelim o zaman. Harmes'in Babası güler ve oturduğu yerden ayaği kalkar, elini Harmes'e uzatir ve söyle der. -Hadi kalk ayaği Harmes, Jarnes Kralliğina gideceğiz zaten annen yeni mobilya istiyor külübeye. Harmes heyacanlanmıştır evdeki kitaplardan daha farkli kitaplar okuyacağı için mutludur. Harmes hemen külübeye doğru gidip çantasını hazırlamaya başlar. Çantaya sadece not defteri ve kalem almiştir kitaplar için çantaşinda yer kalsin istiyordur. Harmes'in babası atları hazırlamış ve atin eyerinin attan çıkarmiş, çikariği eyeri Harmes için ayarladiği ata koymuştur. -Harmes toparlan gidiyoruz oğlum! -Tamam baba hemen geliyorum! Babasi eliyle ati işaret eder Harmes'te işaret edilen ata doğru giderken kendisinde eyer babasinda olmadığını fark eder. Babasına sorar. -Baba neden senin atinda eyer yok? -Merak etme oğlum, bana lazim değil. Harmes'in Babasi bir ziplayişta ata biner ama Harmes atina tirmanmağa calişir ama başaramaz. Yapamadını gören babası atla Harmes'in yanına gider, atin üzerindeyken belini eyerek oğluna tutar ve ata oturtur, kafasını okşar. -Hazırsın değil mi Harmes? -Evet baba! Ahsap külubeden pamuktan uzun mor eteği ve goğusunu zor kapatan üstündeki deri kıyafetiyle koşan birisi Harmes'in yanına gitti. Başindan öptü babasının yanına gidipte eline bir kese verip yanağından öpüp kulubenin kapısının önüne gitti. -Harmes hazirlan hadi gidiyoruz. Harmes'in babası ati Doğu yönüne çevirir Harmes'in üzerinde olduğu atsa Harmesin babasının atini takip etmeye başlar. -Harmes, Dorrager lütfen kendinize dikkat edin hemencecik gelin. Bu veda eden kişi Harmes'in annesiydi, Harmes'in annesi kendini koruya bilirdi ama cocuğu için endişileniyordu nede olsa ilk defa tehlikeli olabilecek düzeyde bir yere gidiyordu. Buda haliyle Harmes'in annesini endişelendiriyordu. Ama Kocası 5 düzey bir sovalye olduğu için endişelenmiyorduda. [bir kaç dakika sonra] -Baba neden bu tepelere Jarnes tepeleri deniyor? -Çünkü Jarnes krallığının arezisi bu uçsuz bucaksiz heryer Janes sovalyeleri tarafından korunuyor. -Ne! Heryeri mi bu kadar geniş bir araziyi nasil koruyabilirlerki? -Büyücülerle tüm araziyi büyüyle denetleniyor. Bir karınca buraya girse bile tespit edebiliyorlar bu da işleri kolaylaştiriyor. "Vay canına bu kadar geniş çapli bir araziyi hissedebiliyorlar Jarnes büyücülerin özleri çok saf olmalı." -Harmes bak Krallık ilerde nasil görünüyor. "Harmes şaşkınlığa uğrar dağ gibi surlar, resmen uzaya kadar cıkan bir kule, birde dağ gibi bir kale yanında uçan r gemi görünce Harmes bu şaşkınlığını kelimelere dökemez." -İnanilmaz baba. Harmes ve Babasi kralliğa gelmiştir kralliğin sürlarını geçmek için ziyaretçi kapısına yönelmiştirler ve kapıda bir durdurma olur. Dorrager cebinden bir rozet çıkartır ve oradaki güvenlik başini eğip endişeyle özür diler, Harmes şaşırır. -Baba neden güvenlik başını eğip özür diledi çok korkmuş gibiydi. -O mu? boşver çokta önemli bir şey değil. Harmes şaşırır babasının kendisi doğmadan önce ne olduğunu merak etmeye başlar. Harmes'in babasi ilerdeki bir hana yönelir ve ordaki at çifliğine atlarini birakir hana girerler. Dorrager cebinden kese çikartir ve han sahibinden 3 günlük odanın fiyatını sorar han sahibi. -Acaba 3 günlük 2 kişilik odanız kaç dar ediyor -1 kişiliğin günü 70 gümüş dar 2 kişiliğin günü 130 gümüş dar ediyor Normalde olması gerekenden pahalı ama Dorrager bunla uğrasıcak zamanı olmadığı için kabul edip kesesinden 1 yakut dar verdi. -Bunu al ve odamıza akşama doğru yemek ayarla. [Han sahibi terlemeye ve titremeye başlar. "Bu da ne böyle yakut dar mi hayatımda ilk kez goruyorum napmam lazım bu adamın soylu olması lazım onu odasını hemen hazırlamam lazım. " han sahibi parayi görünce krallık düşmanımı hiç umursamadı para onu hemen iyi yöne çekti gözünü kör etti ama Dorrager'in işine gelmişti.] -Harmes yanımdaayrılma annene mobilya bakıcağiz. [Harmes küçük boyuyla onca insan arasında Jarnes Kütaphanesini görür.] -Baba kitaplar var orada oraya gitsek olurmu? -Olur sen git yanına bunuda al "bir rozet verir" görmem gereken birisi var, Harmes kütaphaneye doğru yururken beyaz saçli ve kırmızı gözlü bir kız çoçuğuna çarpar.
|
0% |