@bebelekkkkardessi
|
İlahi bakış açısı Asi, Elif ile güzel vakitlar geçiriyordu. Ta ki Duran Aşiretinin kapılarına dayanmasıyla son bulmuştu keyif aldığı vakitler.Aram Ağa"DEVRAN AĞAAA KIZ KAÇIRMAK NEDİR LANN"diye gürledi.Sesi o kadar gür çıkmıştı ki Asi azda olsa ürkmüştü.Fakat Asi için korkmak eziklikti.Elif'i içeri götürdü annesi Ela.Devran Ağa avludan gelen sesleri duyunca fırladı çalışma odasından.Şilan Hanım ise mutfakta idi.O da sesleri duyunca koşarak inmişti merdivenin basamaklarını.Berzan "Hayırdır Aram Ağa ne diye konağımda bağırıyorsun?"diye sordu.Cevap Aram Ağa'nın oğlu Boran Ağa'dan cevap geldi.Boran Berzan'ın yakasına yapışarak "NE DİYE BAĞIRDIMIZI GİT O ŞEREFSİZ KARDEŞİNE SORR!"diye gürledi.Asi çok öfkelenmişti.Ne demekti KARAHANLI Aşireti'nin ilk varisine şiddet uygulamak.Asi'den cevap geldi"Abimden uzak duracaksın Boran Ağa!"diye bağırdı.Boran'nın ise sevdiği kadının hareketlerini adı gibi asi bulmuştu.Dudaklarının bir köşesi yukarı doğru kıvrıldı.Aram Ağa tekrar söze girdi."Murat denen abin kızımı kaçırmışş!"dedi.Asi çok şaşırmıştı.Çünkü abisinin Narin'e abayı yaktığını biliyordu.Narin'de abisine abayı yakmıştı. Ne diye burada sadece abisine haksızlık yapılıyordu ki.Cevabını TAK diye yapıştırdı Asi."Abim Narin"e Narin'de abime abayı yakmış durumda ve niye burada sadece benim abime suç atılıyor?"diyince Boran afallamıştı.Kardeşinin farklı bir aşiretin oğluna gönlünü kaptırmasına mı?Yoksa Asi'nin fevri olunca mimiklerine mi gülseydi.Neden bu kadar güzeldi ki.Aram Ağa lafa girince herkes susmuştu.Asi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.İstemiyordu bunu yapmak.Aram Ağa'nın söylediği son sözü"YA MURAT KARAHANLI İNFAZ EDİLECEK YA DA BERDEL OLUCAK!!"demişti Aram Ağa ve adamlarını toplayıp gitmişti.Boran sevdiği kadını ona kendini zorla sevdirmek istemiyordu ki.Boran'ın hayallerinde hep Asi ile yaşayacağı deli dolu aşkları vardı.Hayır sapık değildi sadece bebekliğinden beri hayatında olan kız ile evlenmek istiyordu.Fakat Asi bunu bilmiyordu kendisine abayı yaktığını. Asi'den Neler demişti böyle Aram Ağa.Ben abim gördüğüm insana nasıl karılık yapardım ki.Peki ya onca hayalini kurduğum ve yaşadım kariyerimi ne yapcaktım.Babam bana baktı.Babama doğru birkaç adım attım."Baba beni vermiyeceksiniz değil mi?"dedim hıçkırıklarımın arasından.Babam ensemden kavrayıp sıkıca sarıldı bana"Olur mu kızım öyle şey ben seni ne vericem ne de abinin yaşamamasına göz yumacağım.Yok öyle bir şey sakin ol."Babam rahatlatmştı beni.Hıçkırıklarım kesildiği anda babamdan ayrıldım. Avlunun kapısı açıldı ve içeri Narin ile abim girmişti el ele.Berzan abim öfkeli bir şekilde Murat abime bakıyordu.Ela abla ise konuştuklarımızı Elif duymasın diye yukarı kata çıkmışlardı.Murat abim konuşmaya başladı"Bizi tebrik edin lütfen Narin'im hamile!"Ben dışında hekes sevinmişti.Çünkü berdel mecburen gerçekleşecekti.Bu sefer ağlamadım ve dimdik bir şekilde odama çıktım.Şehir dışına çıkmam gerekiyordu.İşim ben bekler.Berzan abim yukardan peşime geliyordu.Abim"Asi nereye gidiyorsun prenses?"Cevabımı düşünerek verdim.Çünkü böyle bir olaydan sonra bazı insanlar valizini toplayıp göçerlerdi buralardan.Abime şu cevabı verdim."Şehir dışında toplantılarım var o yüzden birkaç hafta buralarda yokum."Abim beni onayladı.O sırada avludan bağırma sesleri geldi.Abim koşarak aşağı indi.Ben ise fazla ruh gibiydim.Eşyalarımı toplamaya devam ettim ve valizimi alıp indim avluya.Valiz ağır olduğu için yavaş yavaş indim.Avlu birbirine girmişti.Kimin yüzündendi acaba. Tabi ki Boran iti yüzündendi bu karmaşa.Gene ne vardı.Murat abimin yakasına yapışmıştı.Araya girerek "YETER ARTIK BORAN AĞAA!"diye gürledim.Abime döndüğümde ise ağzı yüzü kan içindeydi.Boran şiddetle konuştu bana doğru "ASIL KARDEŞİMİ HAMİLE BIRAKAN HERİFE SÖYLE!!"Ben ise tehlikeli bir yavaşlıkla ona döndüm."Ne derdin varsa esip gürlemeden sakin sakin konuş başımı ağrıtıyorsun."dediğimde ise valizimi elime alıp arabama doğru yürüdüm.Onları arkamda bırakmıştım.Ve herkes arkamdan bana bakıyordu.Valizi bagaja yerleştirdim.Adamlardan birisi gelip kapımı açtı aynı zamanda anahtarı verdi.Çalıştırdım ve gözlüklerimi takıp hareket ettirdim arabayı.Konağın kapıları benim için açılmıştı.Annem arkadan el sallıyordu.Görmezden gelmek zorundaydım.Özür dilerim anne karizmamı çizdiremem şu anda.Radyoyu açtım ve çalan şarkıya eşlik ettim. "Ben senin yerinde olsam Pılımı pırtımı toplar giderim Bakmam gözyaşına bakmam Bi'dak'ka bile katlanmam İlahi bakış açısı Devran Ağa kızının böyle güzel ve fevri olması hoşuna gitmişti.Berzan ise gülerek"Yeni bir KAAN KARAHANLI doğuyor."Bunu duyunca ağzı burnu kan içinde olan Murat bile abisini onayladı.Devran ise babası gibi esip gürleyen kızının güzelliği arasında büyülenip kalmıştı.Aram Ağa ise Kaan Karahanlı ismini duyunca ürpermişti.Nasıl unutabilirdi ki adının anlamı gibi tüm Mardin'i hükmü altına aldığı adamı.Kaan Karahanlı ismini duyunca herkes ürperirdi.Şilan Hanım ise Kaan Karahanlı adını duyunca yüreği sızladı.Ah ne kadar özlüyordu kayın babasını.Boran sinirli bir görünümle koşar adım arabasına bindi ve Asi'yi takip etti.Nereye gidiyordu böyle lafını sokup.Fakat öfkeli görünmesine rağmen arabaya binince tebessüm etti.Ne de güzel insanları tersliyordu sevdiceği.Asi arkasından gelen arabayı fark etti.Dikiz aynasından baktığında Boran'ı gördü.Asi mırıldandı "Senin ne işin var burada?"Boran Asi'yi geçerek direksiyonu önüne kırdı.Asi son anda fren yapmıştı.Acılı freni duyunca rahatladı.Çarpmamıştı.Boran arabadan indi ve Asi'nin camına geldi.Camı açmasını işaret etti Boran.Asi camı indirip "Ne istiyorsun Boran Ağa?"diyince alayla güldü Boran."Ne mi istiyorum?Berdel istiyorum Asi." Bunu duyunca öfkeden gözleri döndü. " Ne demek 'berdel istiyorum' olmayacak berdel falan!"Dedi Asi.O sırada radyodan sesler yükseldi.Asi küfretti içinden.Sırası mıydı şu müziğin!Boran tebessüm etti."Bak radyo bile anlamış evleneceğimizi." Ve şarkıya eşlik etti Asi'nin ahu gözlerinin içine bakarak.Bir yandan gülerken bir yandan da başladı şarkıya. "Evlere şenlik,kızınız var Bizim de onda gözümüz var Belki birazda nazınız var Almaya gel'icez Vallahi Şansınız yok Billahi" Asi çok sinirlendi ama tebessüm etti bir zamanlar abi gibi gördüğü adamın gülüşüne.Ama aklı başına geldi ve gülüşünü sildi Asi.Kendisine güldüğünü gören Boran'nın dudakları kıvrıldı."İyi hadi güldük eğlendik de sen nereye gidiyorsun küçük ağa?"dedi Boran alayla.Asi ise sert bir şekilde cevap verdi"Ebesinin nikâhına! Oldu mu?Boran ABİİ!!" Boran küçücük,küçücüğünde küçücüğü sinirlendi."Ne dedin ne dedin sen?" Asi düşündü daha fazla sinirlenmesi gerekiyordu diye."Abi dedim."diyince Asi,cevap vermedi Boran. Biraz süre geçince Asi dayanamadı konuştu.Sevmezdi böyle çok konuşmayı ama şu lanet olası herif ile konuşması hoşuna gitmişti.Bitmesin istiyordu."Eee şimdi ne olacak?"diye sordu Asi.Cevap ise en özgüvenlisinden geldi Asi'ye."Seni götürmeye geldim.Ve götüreceğim de."Asi ilk başta anlamadı.Boran arkaya gidip bagajı açtı.Valizi aldı eline ve kendi arabasına yerleştirdi.Asi indi arabadan.Hiddetle "Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Boran ise kendisine doğru yürüyen kızı görünce "Seni kaçırıyorum işte."Bir eliyle Asi'nin elini tutup diğer elini bacaklarına attı.Kaldırdı omzuna doğru.Asi durumların gerçekliğine şaşırırken ne olduğunı anlamdan kendisini Boran'ın arabasında buldu."NE YAPIYORSUN MANYAK!!"diye sordu şiddetle Asi.Boran "Dedim ya 'seni kaçırıyorum' diye." "Toplantılarım var benim ayrıca sen kendini beni kaçırmaya teşebbüs ettiğin için ceza alacaksın!"Boran sırıttı."Müstakbel eşimi kaçırmak suç mu?"diye masummuş gibi sordu.Asi "Ne 'müstakbel karısı' be!"diye tersledi Boran'ı. Asi sinirlendi "Bari müzik aç terbiyesiz!"dedi.Boran güldü "İsteğin bu olsun prenses." diyip açtı radyoyu.Asi homurdandı ağzının içinde.Abilerinden başka kimse 'prenses' demezdi.Asi mırıldandı çalan şarkıyı Boran'ın gözlerine bakarak. "Değmesin ellerimiz Bıluşmasın bu gözler Yine erir gideriz Unutulur yeminler Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Aşk kokan dudakların Karşısında direnmeyi de" Boran ona bakarak şarkıyı söyleyen kadına baktı.Sesi de kendisi kadar güzel diye söylendi içinden Boran.Dayanamayıp konuştu Boran "Sesin de bok gibi yaaa!"Asi sinirlendi ve tehlikeli bir yavaşlıkla döndü Boran'a "NE DİYORSUN LAN SEN!"diye gürledi Asi.Sinirlenince civcive benziyordu.Boran sırıtarak "Şaka yaptım sakin ol.Zırlama kırmızı civciv."Asi'nin az da olsa dudakları kıvrıldı.Hep sinirlenince Boran kendisine 'Kırmızı Civciv' derdi. Bu sırada İstanbul'a yaklaşıyorlardı. Boran söze girerek "Ne işin var İstanbul'da?"diye sordu Asi'ye."Dedim ya 'ebesinin nikâhına' diye." Boran ciddiymiş diye düşündü. " Aynı zamanda toplantılarım var."dedi Asi. İstanbul'a kadar sessizce gittiler. Çünkü Asi uyuya kalmıştı.Boran uyuduğunu görünce üzerindeki ceketi çıkartıp Asi'nin üstüne örttü."Acaba rüyasında ne görüyor de sırıtıyor?"diye ağzının içinde mırıldandı Boran. Nerden bilebilirdi ki kendisiyle mutlu mesut yaşayan bir evliliği rüyasında gördüğünü.O yüzden sırıtıyordu Asi.Hoşlandığı adamla mutlu mesut yaşadığını görüyordu rüyasında. Zorla bir evlilik değildi rüyasında.Kendi isteğiyleydi.Her şey.Iykusunda mırıldandı Asi " Senden hoşlanıyorum Boran Ağa." Boran'dan Asi uyurken söylediklerini duyunca kaskatı kesildim.'Senden hoşlanıyorum Boran Ağa' demişti.Ne yani benden holanıyor muydu?Bunu duyunca dünyalar benim olmuştu.Kendimi bildim bileli ben Asi'yi çok seviyordum.Bana hep 'Boyan abi' diye seslenince içimden bir fırtına çıkıyordu. R harfini küçğkken söyleyemezdi garibim.Komik çıkıyordu ismim ağzından.Büyünce daha da güzel çıkmıştı. Mesela bugün 'Boran Ağa' diyince.Yarı İtalyan aksanıyla yarı Türk aksanıyla çok güzel konuşuyordu Asi. Üniversite sınavına girdiğinde istediği ülkeye gidip okumuştu.İtalya'da. Neyse konumuza dönelim. Bana ' Senden hoşlanıyorum' demişti değil mi? Evet evet öyle demişti. "Allah'ım ben ne sevap işledim de sen bana şu uykucu prensesi verdin?" Diye mırıldandım.Varınca uyandırdım Asi'yi." Asi kalk geldik. Uyan da haydi.Asi kalk. Asi uyan." Diye darladım. Uyanınca daha çok uyandığı için değil de uyandırıldığı için öfkelenirdi." Ne bağırıyorsun kulağımın dibinde!"diye öfkelenince tebesüm ile cevabını verdim. Etrafına bakındı.Gözleri ışıldadı.Bir restoranın önünde durmuştum. Aç olurdu obur.İndim arabadan ve kuyruk gibi oda peşimden indi.Soruları bitmiyordu. "Allah'ım ne günah işledim de bana bu Kırmızı civcivi verdin?" diye mırıldandım.Tabi ki sordu Asi. "Kendine kendine mi konuşuyorsun? Aaa manyaklaşmış bu."diyince güldüm yarım ağız. Kimseye komik bir şey olduğunda gülmezdim. Ama bu Kırmızı civciv benim fabrika ayarlarımla oynuyor! İçeri geçip oturduğumuzda hiç 'Hayır gerek yok' dememişti obur. Dayanamayıp konuştu gene." Eeee ben zaten geliyordum arabam ile sen niye geldin ki?"dediğinde sırıttım." Müstakbel eşimi buralarda yalnız bırakamam." Yine öfkelenmişti çünkü kızardı. "Hem ayrıca gelirken uykunda bir şeyler mırıldanıp sırıttın. Hayırdır?" Tekrar kızardı fakat bu sefer öfkeden değildi bu kızarma.Utanmıştı."Hiiiiçççç.Yok bir şey. Sırıttım çünkü rüyamda komik şeyler vardı." Gene itiraf etmedi. Tekrar deneyecem. Ya o kendi isteğiyle itiraf edecek ya da kendi isteğiyle itiraf edecek.Başka şansı yoktu Asi Hanımın. O pes etmiyorsa bende pes etmeyecektim.İnadına inadım Asi.Haydi bakalım tekrar deniyorum Bismillah." Uykumda ne mırıldandım diye sormayacak mısın?" Dediğimde ise gözleri gerçekten 'Hoşlantı' belirtisiyle parıldadı. Bunu görünce buz kestim. Kıpırdayamadım.Cevabımı bir nevi almıştım. Hayır sözkerle değil, gözleriyle almıştım cevabımı.Fakat inat bir Civciv olduğu için yine itiraz etti." Yooooo sormayacam." Duynuz mu sormayacakmış hanımefendi. Yemekler gelince konuşmadı çünkü yemek yemek onun için önemliydi.Arada sohbet etmeye çalıştırmıştım ama nafileydi obur her yerde oburluğunu yapıyordu. Yemek yemesi bitince konuştu." Teşekkür ederim benin getirdiğin için." Diye mırıldandı. 'Duymadığımı düşünmüştü ama duydum Asi.Bundan sonra daha çok çalış otur sıfır.' Acaba bunu yüzüne söylesem beni döver miydi?Soruyorum çünkü cidden döverdi. İnsanları dinlemeyip gelirdi ve bir tokat atardı. Hatta bıraksak insan içinde adam öldürürdü bu Kırmızı Civciv.Tekrar söze girdi." Bıraksan ben kendim gelirdim sana gerek yoktu. Ama yine de teşekkür ederim." Bu sefer daha yüksek sesle söylemişti.Cevabımı verdim"Önemli değil hem kim müstakbel karısını tek başına toplantıya yollarmış?"diyince tekrar öfkelendi benim civciv " Nezaket edende kabahat zaten!"diyip fırladı. Peşinden koştum. " Sakin ol sadece seni gözetlemeye gelmedim. Benimde işlerim var burada." Dediğimde bir 'ohhhh' çekti. " Neyse sen nerede kalcaksın bilmiyorum ama yürü git." Diyince civcivimi dinledim. " Gel seni de otele bırakıyım." Dediğimde bana ayıplar gibi baktı." Ne yani ben buradan bakılınca otelee kalacakmış gibi mi duruyorum. Hem ben o kadar valizi boşuna getirmedim.Hem ayrıca sen kendine otel bak. Ben evime gideceğim." Dediğinde afalladım. Evi mi vardı?Neyse benim otel bakmama gerek yoktu. Asi vardı." Ben de buradan bakılınca otelde kalacamış gibi mi görünüyorum?" Dediğimde hiç düşünmeden cevabını verdi. " Evet. Tam şu İstabul'da ki işkolik adamlara benziyorsun." Diyince daha çok afalladım çünkü çantasından çıkardığı anahtarla arabaya atladı. Bırada arabası mı vardı? Ona baktığımı görünce cevabını yine ŞAK diye verdi " Ne bakıyorsun öyle ayı görmüş gibi" diyinfe cidden ağzım açık kaldı.Zorluklar içerisinde konuştum " Araban ne ara geldi buraya?" Yine cevabı çok özgüvenlisinden geldi." Biz yemek yerken geldi." Dediğinde az da olsa sırıttım 'biz' demişti. Beni biz kelimesine bile sevinecek bir insan yaptı. Koskoca Boran Ağa biz kelimesine çocuk gibi mutluluktan ağlatacaktı. Ah ne yaptı bu kadın bana! "Neyse sen kendi başının çaresine bakarsın artık seni ben yerleştiremeyecek kadar büyüdün." Dedğinde kolundan tutarak durdum onu " Sen gelmiyor musun? Beni yalnız mı bırakacaksın bu bilmediğim yerlerde?"dediğimde kendime şaşırmıştım. Boran Ağa çoluk çocuk peşimde koşuyordu.Bana yaratık görmüş gibi baktı. " Ne bakıyorsun gidiyorum ben ama eve değil." Diye sırıttı.Lan bu lavuk pelinde mi koşacaktı. " Umarım eve erkek atmayı düşünmüyorsun değil mi Asi?" Diyerek bu sefer ona yaratık görmüş gibi baktım. " Yok yani umarım o kadar ileri gitmem."dediğinde gözüm döndü sinirden." Seninle birlikte bende geliceğim ve itiraz etmeyeceksin nokta Asi. Bu konu tartışmaya kapalı. Tamam mı? Senin bir salaklık yapıp yapmayacağını görmem lazım." Dediğimde tam ağzını açacaktı ki elimle ağzını kapattım." Lan bari elini çek!" Diyince çektim elimi sabahki kadar rahatsız olmamıştı. Şimdi en azından gülüyordu ve benle gerçekleri paylaşıyordu.İlerleme vardı bu oburda." İyi hadi gel seni gezdireyim." Dediğinde bindik arabaya. Yola başlayalı 2 dakika olmadı müzik açmıştı bu kız! Allah'ım niye bu kadar müzik dinliyor bu civciv.Vardığımızda konuştum. Ve cevap olarak kahkaha attı. "Sana güvendim Asi ama umarım beni bok yoluna götürmüyordundur. Günün sonunda ben otele kız atarsam işte o zaman bittin sen." Demiştim. " Bana ne ben seni tutamam kendine sahip çık. Ben kendime zor zapt ediyorum. Sana nasıl bakayım." Diye konuştu kahkahalarla.Girdik mekâna. Haydi Bismillah. -BÖLÜM SONU- Arkadaşlarlar merhaba hayatımdaki ilk kurgum bu ve yazım yanlışları varsa affedin. Acemiliğüme vurun sizleri çok seviyorum. Ve mümkün olursa 2 veya 3 günde bir bölüm atmaya çalışacağım |
0% |