@befom
|
Koşuyordum, tüm gücümle olabildiğince hızlı koşmaya çalışıyordum. Geç kalmıştım yeniden, bu sefer kesin işten atılacaktım. Ah tanrım bu nasıl olabilir o kadar alarm kurmuştum bu imkansız bir şey, uykum ağır olsada 2. alarm çaldığın da kalkardım oysaki. Karşıdan karşıya geçerken ışığa bakmadan yola atladım. Bana küfür edip kornaya basanlara aldırmadan yoluma devam ettim. Bu işi batıramazdım nerdeyse bir yıllık emeğim çöp olucaktı buna izin veremezdim. Bu iş biterse hayatım da biterdi gerçekten çöküşe uğrardım. Şirketi görünce kolumda ki saate baktım tam tamına 9 dakikam kalmıştı. Hızla kapıdan girip turnikelere kartımı okuttum, asansörün kapısı kapanmak üzereyken durun bekleyin diye bağırmıştım. Şükürler olsun ki asansörü beklettiler. Teşekkür edip 5. kata çıkan düğmeye bastım, asansör yavaş yavaş boşalırken sonunda tek kalmıştım, Sağ elimde duram şaheserime baktım bu sefer başarmıştım, kesin beğenecekti sonuçta o kadar uğraşıp emek vermiştim değil mi? İsmi bile ilgi çekiciydi "" ismi kadar kitabımın kapağını da çok güzel tasarlamıştım. Konusu da çok güzeldi, evet hissediyorum çok iyi şeyler olucak. asansör durduğunda 5. kata gelmiştim yani müdürüm ofisine. Derin bir nefes aldım ve ofisin kapısının önünde durdum kolumda ki saata baktığım da 3 dakika erken gelmiştim. Son kez aklımda yaptığım tanıtımı toparladım ve kapıyı 3 kere çaldım. İçeriden gel sesi duyduğum da hemen içeri girdim, müdürle göz göze geldiğimde konuşmayı ilk ben başlattım. Günaydın Bay Khondan, buna karşılık olarak sadece baş sallamıştı ardından elimde ki kitabı görünce bitirdin mi dedi hızla cevap verdim, evet efendim, herşeyi hazır, ayrıntılı özeti ilk sayfada tabi isterseniz bende anlatabilirim. Kitabımı bay Khonda'nın önüne bıraktım. Kitabın dışını dikkatli bir şekilde inceledikten sonra özet olan kısmı açtı ve göz gezdirmeye başlamıştı. Gerginlikten ellerimi arkamda yumruk yapıp sıkmaya başlamıştım bile ardından çaktırmamaya çalışarak derin nefesler alıyordum. Acaba beğenecek miydi? Yani kendim yazdım diye demiyorum ama mükemmel di. Kurgusu olsun draması olsun... Düşüncelerim kitabın kapağının hızlı bir şekilde kapanması ile son buldu gözlerimi merakla bay Khondan'a diktim. Sen bu rezil şey için mi bizi 8 ay beklettin, ah inanamıyorum 8 ay bir şey yapmadan sana maaş ödedim, kovuldun, çık dışarı tazminatını muhasebe bölümü ile görüşüp hesabına yatırırlar gerçi hakettiğin de pek söylenemez. Ne ama efendim bu- Daha lafımı bitirmeden Bay khondan lafımı kesti Koskoca 8 ay da böyle rezalet bir şeyi nasıl çıkartıp önüme koyabilirsin he! Ben, ben özür dilerim en kısa zamanda düzelteceğim. bay Khondan gözlüğünü çıkartıp sağ eli ile burun üstünü sıkmaya başladı. Sen hala neden buradasın? Ben düzeltebilirim gerçek- SANA DEFOL DEDİM! Ani bağrışı ile yerimden sıçramıştım, masasına gidip kitabımı aldım ardından kafa sallayarak odasından çıktım, daha doğrusu kovuldum... Neden böyle oldu, elimde şirkette ki eşyalarım vardı eh ister istemez herkes bana bakıyordu kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Aptallar sanki duymuyordum. Şirketten dışarı çıktığımda ne yapacağımı düşünmeye başladım, acaba başka kitap evine mi verseydim? Telefonuma gelen mesajı gördüğümde sinirden ağlamaya başladım Aman ne güzel ev sahibi kirasını istiyordu, derin bir oflama ile yolda yürümeye devam ettim. Yaya yolun da beklerken yaşlı bir kadının tekerlikli sandalye de olduğunu gördüm. Yeşil ışık yandığında karşıya geçmesine yardım etmek için yanına gittim, Acaba yardım edebilir miyim? Yaşlı kadın parlak bir gülümseme sundu. Tabi ki güzel kızım memnuniyet duyarım, artık yaşlandık yürüyemiyorum kollarım da ki güç de yavaş yavaş gidiyor. Eşyalarımı yaşlı kadının kucağına koymuştum tabiki de izin alarak koymuştum ardından arkasına geçip itmeye başlamıştım. Kitabının kapağı ne kadar güzel. dediği şeyle gülümsemiştim keşke müdürüm de böyle düşünseydi. Yaşlı kadın durumu anlamış olacak ki kaşlarını çattı ardından O uyuşuk götler hiç bir şeyi anlamıyorlar dedi. Kadından bu çıkışı beklemediğim için şaşırmıştım ardından komiğime gittiği için kahkaha atmıştım, haklısın hiç bir şeyden anlamıyorlar, kitabım gayet güz- Lafımı kesen korna sesine baktığımda son hız gelen arabayı gördüm. Refleksle yaşlı kadını bütün gücümle karşıya doğru itmeye çalıştım. ....... Bu sesler neden bu kadar boğuktu, kafam da neden ıslaklık vardı ve neden ben yerdeydim. Kafamı sağ tarafıma doğru çevirmeye çalıştığımda bir el tarafından durduruldum. Elin sahibi kim diye baktığımda Yaşlı kadını gördüm elinde kitabım bana gülümsüyordu, kitabımı göğsümün üstüne koyduğun da son kalan gücümle konuşmaya çalışmıştım. Sen nasıl ayaklandın? Yaşlı kadın sadece gülümsedi ve Bu iyiliğini sana güzel bir şekilde geri vereceğim merak etme ardından anlımdan öpmüştü bense karanlığa doğru çekilmiştim. ....... Gözümü açtığım da ilk karşılaştığım şey beşiğin üstüne asılan süsü görmem olmuştu. NE , NE OLMUŞTU NE OLMUŞTU! Kafamı çevirmeye çalıştım. ben neden beşikteyim pardon asıl soru ben neden bebeğim. HA SİKTİR HA SİKTİR, YÜCE TANRIM BURDA NE BOKLAR DÖNÜYOR! |
0% |