Uçağa binmiş Ankara'ya gidiyordum,babamı aramış haberdar etmiştim çıkamdan önce de kendime askeriyeye yakın bir ev tutmuştum çünkü can abi askeriyede ajan olacağımı ve casusu bulmam gerektiğini söylemişti boşuna gitmekten iyidir,sadece yüzbaşı , albay ve binbaşı biliyordu askeriyedekileri onlar beni tanıtacaktı.

Uçakta inşe geçtiğimize dair bir duyuru verildi kemrimi taktım

•••••••••••••••••

Uçaktan inmiştim şimdilik taksiyle babamların yanına gidecek sonrada arabamı alıp işimin başına geçecektim,

-"Nereye gideceksiniz Hanımefendi"diyerek beni düşüncelerimden sıyırdı,

-"çiğdem tepe mahallesi "diyerek başımı cama çevirdim .Dışarıya bakarken ağaçların binaların bulanık görüntüsüyle kafamı şöfere çevirerek

-"biraz yavaşlaya bilirmiyiz?"diye sordum çok olmasada biraz tedirgin ediyordu , ölsemde fark etmezdi ama önce soracak olduğum sorular ve alacağım hesapları plana koymam gerekiyordu

Şoför beni duymazdan gelip ilerlemeye devam ederken can abiyi arayıp aramamak arasında kaldım ama onu telaşlandıramazdım aracın kapılarını kontrol ettim kitli değilse atlacaktım ancak kitliydi şoför bakışlarını bana yönlendirip olumsuz anlamda kafasını salladı bu ne demek oluyordu bilmiyorum ancak kötü şeyler olacağı kesindi ....

Taksi şoförü yavaşlamaya başlayınca askeriyenin numarasını internetten arattım numaraya hemen tıkladım arayıp cebime koydum telefon açıldımı açılmadı mı hiç bir bilgim yokken kendimi güvence alabileceğim tek şey silahımdı.Adam.araçtan inip benim oturduğum yerin kapısını açtı

-"aşağı in!"dedi emir veren ses tonuyla

-"inmeyeceğim!"diyerek adama tekme atıp kapıyı kapattım ve diğer kapıya yöneldim o esna adam kapıları anahtarla kitleyince içeride kaldım işime gelmişti.Adam telefonla konuşurken birkaç saniye bana baktı o esna küçük çocuk gibi orta parmağımı çektim adam ise bana yargılayıcı bir şekilde bakarken ilerlemeye başladı o ilerlediği anda telefonumu alıp konuşmaya başladım,

-"alo merhaba ben yeni mit ajanıyım ve şuan biri beni ormanlık alanda biryere getirdi ağaçlardan başka bir şey göremiyorum"dedim sesim endişeli çıkmıştı karşıdaki kişi konuşacağı esnada arabanın kapısı açıldı ve telefonumu yere fırlattı kim olduğuna bakmak için kafa çevirdiğim onu gördüm

Bu adam hastanede değilmiydi tam karşımda bana gülümseyerek bakan Mehmet Miran ile göz gözeydik .Beni kolumdan tutup araçtan indirdi çırpındım,tekmelerim havada uçuştu bir elim ona engel olmaya çalışırken diğer elim onun avcının içinde hapsolmuştu beni sürükleyerek dışarıya çıkarırken bağrıyordum belki biri duyardı

-"yarım edin!"

-"imdat!"

-"yardım edin!"

Diyerek bağrınırken belimdeki silahım yere düşmüştü Mehmet Miran'a tekme atmaya başladım ancak pek bir etkisi olmadı sona kalan gücümle suratına bir yumruk indirdim Mehmet Miran sarsılmış bir şekilde benden uzaklaşırken şoför adam gelmeye başlamıştı ayağa kalktım ve silahıma doğru koşmaya başladım ayaklarım birbirine dolanırken ölümden korkmadığımı söylesemde korkuyordum......

Silahımı alamadan adam tam karşıma çoktan gelmişti kasıklarına tekme attığım için eğilince sırtına dirseğimi geçirdim silahımı alıp bir el ateş ettim at kuyruğu yaptığım.saçlarım dağılmıştı bir tutamı gözümün önüne gelmişken gözlerim Mehmet Miran'ı aradı geri geri adımlar atarken sırtım bir bedene çarpınca durdum kafamı çevirmeme zaman kalmadan boynuma dolanan elle nefesimin kesilmek istediğini anladım.Kesilse ne olur kim görürdü , kim duyardı ya bir kere duyan olurmuydu sormam gereken soru buydu.

Kendi içimde verdiğim savaşı dışarı yansıtmam gerekiyordu Mehmet Miran arkamda dururken kafamı geriye sertçe yatırıp kafasına vurmasını sağladım kolları beni çözmezken elini ısırdım yere düşürdüğüm silahı alıp kafasına vurdum ve bayılmasını sağladım zor belada olsa ikisininde araca koyup kitledim lastiklerini patlattım ve anahtarı alıp ilerlemeye başladım geri dönüp bakarken sonbaharda dökülen sararmış yaprakların arasında ekranı çatlamış bir şekilde duruyordu telefonu alıp çekip çekmediğine baktım çekmiyordu en son açık olan sayfadan geri tuşuna basınca karşıma konumum çıktı biraz ileride askeriyenin olduğunu gördüm koşmaya başladım askeriyeye yaklaşınca yavaşladım taşla kaplanmış bir zemine giriş yaptım . Fazla bir hasar almamıştım ancak suratıma kan sıçramıştı çünkü bir adamı yaralmıştım , yaralmıştım diyorum çünkü en son nefes alıyordu tabi kesilmediyese ....

Taşlık alanda ilerlerken karşıma park edilmiş araçlar çıktı zaten bozulmuş olan saçımı tamamen açıp ilerlemeye devam ettim askeriyenin kapısının önünde duran görevli askerlerden birisi bana silah doğrultmuş , bende olsam suratına kan sıçramış birini almazdım.

İlerlemeye devam ettim asker,

-"kimsin!"

-yeni görevli savcı , diyerek tanıtmıştım kendimi çünkü ajan olduğumu herkese söyleyemezdim albay , yüzbaşı , ve binbaşı'nın haberi vardı zaten

-"özür dilerim savcım !" Diyerek asker selamı verdi

Ben içeriye girerken herkes bana bakıyordu durup,

-"ben yeni savcı Eftalya Çevik " diyerek kendimi tanıttım

-"albay'ın odası nerede?"diyerek soru yönelttim

Askerlerden biri,

-"şu halinize bakılırsa sizi sorguya almamız gerekmez mi ? Çünkü kimliğiniz yok"diyerek itiraz etti

-"peki, alın o zaman sorguya ancak albayınızı ve diğer tüm sütlerinizide çağırın"diyerek cevap verdim ardından

-"sorgu odası nerede?" Diye sordum o sırada aşağıya heybetli ve yeşil gözlü kestane rengindeki şaçlarıyla asker üniforması içinde biri inmeye başladı

-"asker ne oluyor burada!?"dedi çıkan heybetli sesiyle

-"yüzbaşım bu kadın savcı olduğunu iddia ediyor!"diyerek cevap verince bende ,

-"iddia etmiyorum öyle olduğumu söylüyorum"diyerek sert çıkan sesimle karşılık verdim,

-"asker sen ne hakla savcınla böyle konuşursun"söylemiştim yüz başı bunu biliyordu yanıma gelip

-"savcım iyimisiniz"

-"iyiyim yüz başım saldırıya uğradım biraz ileride oraya asker gönderseniz iyi olur" diyerek ilerlemeye başladım

Arkamdakilerin konuşma sesleri kulağıma doldu

-"vay be!"

-"abi kadın saldırıya uğramasına rağmen gelmiş görevini yapıyor başkası olsa siktir olup giderdi!"

Derken yüzbaşı duyduğu kelimeyle,

"Asker!hadinizi bilin çabuk görev yerlerinde!" Diyerek emir verdi ben üst kata çıkmış

albayın odasının kapısının önünde duruyordum kapıya tıklayıp içeri girdim.....

❤️ İnşallah eğlenceli geçmiştir!