Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@begumdeniz

Arbadan indim sadece sokak lambaları aydınlatıyordu saçlarım ben adım attıkça hareketlenirken aklım sadece kardeşim ve babamdaydı kapının önünde durdum derin bir nefes aldım iki katlı küçük bir villada oturuyorduk babam mimar olduğu için evini kendisi tasarlamış,ve annemle evlenincede evi inşa etmişti bana , bize hep böyle anlatırlardı elim kendinden emin olmayan bir şekilde zile gitti zille arasında sadece santimler değil hayattaki zorluklarda vardı bana engel olan karışıklıkların hepsi şuan santimetreler arasındaydı bu kadar büyük sorunlar bu kadar küçük santimetrelere nasıl sığıyordu.

Zile bastım ayağımla tempo tutarken stresliydim kapı yavaşça açıldı karşımda uzun zamandır görmediğim babam belirdi üstünde oduncu gömleği altında siyah pantolon bana bakıyordu.

İlk başta sadece izledi sonra suratına bir şaşkınlık ifadesi koyuldu , sanki gözlerime değilde başıma ne geldiğine bakıyordu bir anda kollarını belime sardı yorgun duruyordu,

-"kızım"

-baba

Dört harfli bu kelime bir insanı ne kadar rahatlata bilir beni mayıştırıyordu bile bunu bile özlemiştim,

-"baba seni çok özledim "

-"bende seni özledim kızım baban seni çok özledi gel hadi daha fazla yorulma "

Diyerek beni içeri aldı içerisi beyaz koltuklar tahta parke zemin ve bitkilerle soft ,klasik bir evdi

-"baba herşeyi biliyorum annemin öldüğünü ancak bunu konuşmayı yarına bırakmak istiyorum beni anlıyorsun değil mi?"dedim, sesim ister istemez duygumu yansıtıyordu o duygunun adı , çaresizlik , pişmanlık ve mutsuzluk ilk defa bir duygu bu kadar içtendi annemi kaybetmek onu ne hayata geri döndüre bilir nede son kez görebilirdim bu çaresizlikti bu yüzden en nefret ettiğim duygu artık çaresizlik,

Babam olumlu anlamda kafasını salladı kolunu belime koyup beni odama kadar takip etti,

-"efe nerde baba?"dedim , güvensiz çıkan sesimle,

-"kızım kardeşin bugün biraz geç gelecek yarın görürsün tamam mı? Annesi öldüğündenberi geç geliyor."

-"peki"

-"baba arabadan bavulu mu getirir misin salona koy ben ordan alırım"derken, anahtarı uzattım.

 

Cevap vermeden anahtarı aldı ve odadan çıktı,yorgunluk öyle vuruyordu ki insana kendimi direk yatağa attım telefonumu alıp YouTube 'den şarkı açtım,

"Feryadım bazen bir şarkı

Bazen de göğsümde sancı

Anlatmam, zaten duymazlar

Öp dilimde kan tadı var

Umrumda değil bu yağmurlar

Ben çoktan sönmüş, donmuş bi' mezar

Sen bilmezsin

Sen bilmezsin, sen bilmezsin

Haydan geldim, huya giderim, ah"

Hiç düşünmemiştim şimdiye kadar neden üzgün olunca üzgün şarkılar dinliyoruz,mutlu olmak için mutlu bir şarkı dinlememiz gerekmez miydi? Mutsuz şarkı dinlemek,onun bizden daha kötü durumda olduğunu görmek mi bizi rahatlatıyor? İnsanlar her şekilde kendini belli ediyor

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

​​Gözlerimi araladığımda kendimi örtünün altında buldum.Sanırım babam üstümü örtmüştü ayağa kalkıp saçımı düzelttim bavulum salondaydı yavaş adımlarla odadan çıktım bavulumu alıp geri döndüm mutfaktan ses gelsede umursamadım,kafam o kadar karışıktı ki Atlas Miran yeni ajansa yüzbaşıymış gibi gizleniyorsa bu çok kötü olur çünkü mehmet Mİran onun adını kullandığına göre onun ajan olduğunu yaya bilir.Telefonumu çıkarıp kişilerden can abiyi aradım ikinci çalışta açtı,

-"abicim,nasılsın?"dedi can abi

-"iyiyim abi sağol ben bir şey sormak istiyorum"

-"sor abicim"

-"abi şimdi Atlas Miran ajan mı?"

-"hayır, değil yani son olaydan sonra çıkarıldı Mehmet Mİran onun ajan kimliğini kullanmak için adını onun adını verdi."

-"Abi bu yeni ajan ne zaman gelecek? ve ben daha ne kadar savcı taklidi yapacağım?"

-"yeni ajan gelmeyecek başka biri gelecek bence çok sevineceksin Alper uçakta şuan birazdan yanında olur , savcı taklidini ne zaman sonlanacağını tahmin ettiğini düşünüyorum."

-"tamam abi görüşürüz"dedikten sonra telefonu kapattım bavuldan mavi bir crop, altıma​​​​​​ ise siyah bir kot pantolon ve tabiki hiç bırakmadığım deri ceketim aynanın karşısına geçip saçımı taradım ayakkabım kaç gündür aynı bilmiyorum ancak çok temiz olduğu söylenemezdi bu nedenle kısa topuklu bir bot giydim saçımı at kuyruğu yapıp odadan çıktım,Efenin odasına ilerledim tıklayıp içeri girdim yatakta oturmuş öylece cama bakıyordu,

-"Efe?"dedim,terdirginlim tam anlamıyla sesime yansımıştı,

-"Abla sen ne zaman geldin?"dedi, ve ayağa kalkıp boynuma sarıldı,

-"sakin ol , bak ben burdayım birazdan herşeyi konuşacağız ancak eve geç gelmeyi artık bırak lütfen."dedim,

-"haklısın biraz uzattım biliyorsun değil mi ?"

"Herşeyi ne yaşandığınıhepsini"dedi,

"Biliyorum herşeyi , hepsini o öldü ama şimdi sakin olmalıyız ablacım"dedim

Kollarını çözdü ve karşıma geçti öylece durdu birşey demedi sadece baktı ama gözleri çok şey anlattı bana en çok şeyi o anlattı

Kahvaltı masasına geçmiş öylece oturuyorduk babam yemek hazırlayıp önümüze koysada hiç birimiz onu umursamıyorduk öylece bakıyorduk,

-"ben buraya hem sizi desteklemek hem de intikamımı almak için geldim ve.."derken sözümü kesen babam oldu,

-"kızım yapma bak bizim birlik olmamız gerek intikam almamız gerekmiyor en azından şuan sadece bizim yanımızda ol"dedi, yalvardı bir baba bir çocuğa nasıl yalvarabilirse o da öyle yalvardı

-"baba bak biliyorum birlik olmamız gerek ama ben buraya bile iş şartıyla geldim biliyorsun tamam bir süre işe gitmem ama o kadarından fazlası olamaz"Efe derin bir nefes çekti tabağımdaki zeytini alıp ona fırlattım,

-"abla napıyorsun"

-"o kadar çok nefes aldın ki burun deliklerinden içeri çekilir diye düşündüm efe!"

Gülümsedi babam bize bakıyor ve o da gülüyordu

-"kızım bak lütfen yapma bunu"

-"efe ablacım eve erken gel tamamı beraber birşeyler yaparız baba, çalıştığım yerde kuzenim Emrede var sıkıntı yok..." Dedim,

-"abla artık bizimle kalmalısın ayrı evde falan kalamzsın ya geldin bir soluk al bizimle ilgilen intikam al bizde isteriz ancak bizi böyle endişelendirme lütfen sana ..."derken sözünü kestim,

-"ya beni dinliyor musunuz bir süre işe gitmeyeceğim dedim ya daha ne?"

-"dahası şu kızım annenle aynı işi yapıyor olman annene benziyor olman onu kaderini yaşmandan korkmam anlıyormusun efe bana benziyor ben yaşıyorum,sen annene benziyorsun ancak annen öldü bundan korkuyoruz ve bu bizim hakkımız bize hak ver"dedi ve masayı terk etti .

Bir insan o insana benziyor diye onun kaderini yaşarmıydı çünkü ben annemin kopyasıydım..........

 

 

Loading...
0%