Bora üzüntüyle Dora'nın odasına girdi ve Dora'nın saçını okşadı. Sandalyeye oturduğunda telefonu titreşmeye başladı telefonunu aldı ve açtı. "Oooo Bora Bey size ulaşmak ne kadar zorlaştı böyle"Boranın yüzünde bir tebessüm oluştu. Gülerek cevap verdi" kusura bakma Elif kaç gündür telefonlarını açamıyorum. Dedi ve Elif'te ona gülerek cevap verdi. "Her neyse sıkıntı değil, buluşalım mı diye aramıştım zaten seni suçlamak için değil" dedi fakat Bora ona durumu anlattı ve buluşamıyacağını söyledi Elif ise büyük bir anlayışla karşılayıp " Sorun değil artık başka zaman önemli olan Dora'nın iyileşmesi zaten değil mi"dedi tam telefonu kapatırken Elif'in aklına bir fikir geldi. "Bora yanınıza gelsem sıkıntı olur mu hem seni görmüş olurum hemde belki bir yardımım dokunur"dedi Elif'i görmeyi sabırsızlıkla bekleyen Bora hemen bu teklifi kabul etti ve dakikalar saymaya başladı.Yarım saat sonra odanın kapısı açılmıştı. Bora'nın karşısında simsiyah uzun saçları ve koyu kahverengi gözleriyle Elif duruyordu. Bora biraz şaşırmıştı çünkü Elif'i en son eski okulunda görmüştü ve o zaman ki halinden biraz değişik ve güzel gözüküyordu. Elif geldiği gibi ortama bir ışık katmıştı. Elif Dora'nın yanına geçerek. " Her şey düzelicek"diyerek Bora'yı sakinleştirdi. Bora ve Elif,Dora biraz dinlensin diye dışarı çıkıp bir cafeye oturdular. Bora Elif'le geçmişi konuşup dalga geçiyordu.Elif ise hiç bir şey demeden sadece kahkaha atıyordu. Elif"Bu arada Dora'nın okuduğu okulda benim kuzenim de okuyo"diyerek konuya girdi. Bora ise cevap vermedi. "Bora sana bir şey söylemem gerekiyor aslında en çokta bunu söylemek için seninle buluştum"dedi.Bora büyük bir merakla Elif'i dinlemeye başladı. " Bak Bora ben bunları kuzenimden duydum ne kadar doğru bilmiyorum ama galiba Dora okulda zorbalığa uğruyor. "Dedi ve ardından " Sana söylediğime göre artık kalkmam lazım görüşürüz. "Dediği gibi masadan kalkıp cafenin dışına çıkıp karşı yola geçti. Bora cafede oturup biraz düşündükten sonra cafeden çıkıp hastaneye gitti. Doktor'un yanına uğradı ve Dora'nın durumunu sordu. " Merhaba Doktor Bey Dora'nın durumunu psikologla görüşceginizi söylemiştiniz görüştünüz mü acaba diye gelmiştim. "

"Evet görüştüm, psikolog Doktorumuza göre bunun psikolojik bir rahatsızlık olabileceğini söyledi. Büyük ihtimal Panik atak olabilir" dedi ve odasına girdi. Bora ise Dora'nın odasına doğru yürüdü. Bir kaç günün ardından sonunda Dora taburcu olmuştu. Eve vardıklarında Dora hayla kendini üzgün ve yorgun hissettiği için direk yatağına uzandı. Bora ise ikizi hakkında düşüncelere daldı ve aklına bir fikir geldi. Ertesi gün Dora sabahın erken saatinde uyanıp hazırlandı çünkü eğer Bora onu görürse gitmesine izin vermiyecekti. O yüzden gizli gizli çıkmak zorundaydı. Okula vardığında karşısına Bora çıktı. Dora şaşkın bir ifade ile Bora'nın yüzüne bakıyordu. Dora, Bora'ya burda neden olduğunu sordu.Bora "Süpriz Doracım, artık bende bu okuldanım. " diyip gülümsedi. Dora bunu neden yaptığını sorduğunda ise " o da bende kalsın değil mi"dedi.ve beraber sınıfa çıktılar. Bora bilerek olanları görmek için okul müdiresinden 9/C sınıfına gitmek için rica da bulunmuştu. Sınıfa girdiklerinde,Bartu "Ooo selam yeni çocuk"Bora hiç sesini çıkartmadan somurtkan bir ifade ile Dora'nın kolundan tutup oturduğu sıraya getirdi. Bartu olayı yanlış anlayıp "Vay be sınıfmızın yeni çocuğu ve yeni kız demek he" dedi. Bora yine sesini çıkarmadan Dora'nın yanına oturdu. Dora'ya iyi olup olmadığını sordu. Ders başlamıştı. Bora, Tuna'nın gözlerinin üzerinde olduğunu hissedebiliyordu. Tenefüs zili çaldı, Dora Bora'nın yanından ayrılıp kantine gidecekti. Kantine girdiğinde Tuna ile karşılaştı. Tuna'nın hareketleri bir garipti. Sürekli göz göze geliyorlardı. En sonunda Tuna Dora'nın yanına gitti ve"Sevgilin hayırlı olsun"dedi.Tuna'nın Dora'yı kıskandığı apaçık ortadaydı. Dora'nın yüzü biraz kızarmıştı ve kalbi hızlı çarpıyordu. Ama yine de Tuna'ya elbette bir cevap verecekti. "Bak Tuna inan ne düşündüğün umurumda değil ama sana söyleyeyim Bora benim ikizim"dedi ve kantinden çıkıp sınıfa doğru yürümeye başlamıştı. Dora Tuna'nın onu kıskandığını anlamıştı ve hatta hoşuna bile gitmişti. Tuna bir süre sessiz kaldıktan sonra hem içi rahatlamış hem de öfkesi dinmişti. Sessizce sınıfa doğru yürüdü. Derin ve Bartu birbirleriyle şakalaşıp birbirlerini güldürme peşindeyken arkada Rüya yapayanlız bir şekilde oturuyordu aslında o da grubun bir parçasıydı ama kimsenin onunla ilgilendiği falan yoktu. Dora bunu fark edince Bora'yı da alıp Rüya'nın yanına gitti.