Asu;

Sabah saat beş gibi içtima için hazırlandım, içtima yapacağımız yere geldiğimde üç kişi hariç bütün tim buradaydı.

Ömer her zaman ki gibi uykuluydu daha ayılamamıştı, Alper gene uykulu Ömer'le uğraşıyordu, Ayberk, İbrahim ve Hüseyin kendi hallerinde takılıyordular, derken kuzenlerde ortama giriş yapmıştı hayret bu sefer kavga etmiyordular.

Bade yanıma geldi ve

"Dün için özür dilerim benim yüzümden yaralandın"

Asu;

"Saçmala ne özürü küçük bir sıyrık zaten yalan, derindeydi ama umursamıyordum elinde sonunda geçicekti zaten biraz mahcup hissediyordu ortamı yumuşatmak adına "devrem" dedim, ikimizde güldük.

O sırada ortama Demirhan Yüzbaşı girdi, herkes hazır ola geçti.

Demirhan Yüzbaşı;

Büyük bir ciddiyetle "100 tur koşu başla" dedi.

Koşu bittikten sonra şınava geçtik, ve içtima bitti.

Odama gittim duş aldım, üniformamı giydim ve kahvaltıya indim, yemeğimi alıp timin olduğu masaya geçtim, Badenin yanı boştu, Badenin yanına oturdum, yemeğimizi yedikten sonra Badeyle askeriyenin ön bahçesine geçtik ve konuşmaya başladık, tam benim kafadan kızdı, hayatında adrenalin eksik olmasın, her saniye eğlenmek istiyen biraz kaçık yeri geldiğinde ciddi olmayı bilen birisiydi.

İzin saatine az kalmıştı, bizde Badeyle biraz dolaşacaktık merkeze filan gidecektik.

İzin saati geldiğinde Badeyle dışarıya çıkmak için hazırlandık, üzerime siyah tişört, altıma geniş paçalı siyah pantolon giydim, saçımı at kuyruğu yaptım.

Bade ise;

Üzerine beyaz tişört altına siyah paraşüt pantolon giymişti, saçını da açık bırakmıştı.

İlk önce çarşıya gitmeye karar verdik, Badenin arabasıyla gidecektik , motorum Kahramanmaraş'taydı 1 hafta sonra Elazığ'a gelecekti.

Askeriyenin bahçesinden tam çıkacaktık ki arkadan ses duyduk arkamızı döndüğümüzde timi gördük.

Eymen

"Islık çalarak, güzellikler nereye" dedi.

Bade

"Ya bir git işine ya" dedi

Eymen

" Saat 5'te annem akşam yemeğine timi davet etti saat 5'te gelirsiniz" dedi.

Bade "Tamam" dedi askeriyeden çıktık.

Çarşıdaki işlerimizi hallettikten sonra bir kafeye oturmaya geçtik, siparişlerimizi verdik ve o anda telefonuma mesaj geldi, baktığımda kuzenim Alphan abiden olduğunu gördüm mesajda; artık Elazığ 'da olacağı yazıyordu, Alphan abi yüzbaşıydı artık aynı askeriyede olacaktık bende cevap olarak "bekliyorum hızlı gel Elazığ'a" yazdım.

Kafeden çıktık ve Eymenin evine gittik, Serpil teyze Eymenin annesi Badenin teyzesi oluyormuş, eve geldiğimizde bütün tim ordaydı, Bade bir yere oturdu bende boş yer bakınırken birisinin beni izlediğini hissettim, hissettiğim yöne baktığımda Demirhan yüzbaşı çapkın bir gülüşle beni süzüyordu, baktığımı görünce önüne döndü, baktığımda tek boş yer Demirhan yüzbaşı yanıydı mecburen oraya oturdum, Yanımıza gelen büyük bir ihtimalle Eymenin annesiydi;

Serpil teyze "Hoş geldin time yeni gelen kız sen olmalısın ben Eymenin annesi Serpil bana Serpil teyze diyebilirsin senin adın ne" dedi

Asu "Hoş buldum bende Asu tanıştığıma memnun oldum" dedim

Sonra tim her zaman ki gibi kendi aralarında eğleniyordular, yanıma küçük kız çocuğu gelip;

"Sende abim gibi asker misin" dedi tatlı tatlı

Bende onun tatlılığını taklit ederek "Evet bende askerim" dedim

Küçük kız "adım Asude senin adın ne" dedi.

"Bende Asu adlarımız benziyor, tanıştığıma memnun oldum" dedim.

Genelde askerlerin cebinde çocuklara vermek için çikolata olurdu ama ben lolipop taşırdım yanımda oda bizim farkımız olsun diye,

Cebimden çıkardığım lolipopu Asudeye uzaktım ve "Al bakalım dedim"

O da sevinçle hemen aldı, ikimizde güldük.

Asude Eymenin kardeşiymiş 5-6 yaşlarındaydı sanırım. Kucağıma oturdu

Bade "Seni çok sevdi" dedi

Bende "Bende onu sevdim dedim"

Aradan bir ses;

"Vay beni satmışsın Asude hanım" bunu diyen Eymendi.

Asude "Hiç öyle şey olur mu abiş" deyip kucağımdan indi ve abisinin yanına gitti.

O sırada Demirhan yüzbaşıda yanımdaki sandalyeye oturdu,

elimde ıslaklık hissediyordum ama umursamadım.

Boşluk bir anımda elimin ters çevrildiğini hissetim başımı o yöne çevirdiğimde, Demirhan yüzbaşının çevirdiğini gördüm o ise;

Yanındaki peçeteyi alıp avuç içime bastırdı ve "kanamış" dedi.

Elimi çekmeye çalıştım ama bırakmadı en sonunda "komutanım ben halle- diyecektim ki lafımı kesti, laf kesmekte adet olmuştu herhalde.

"Kendine biraz dikkat et, sen bu sargı bezini neğiştirmedin mi"

Donup kalmıştım tabi ki değiştirmemiştim sıyrık diye yalan, sıyrık değildi baya derindeydi ama umursamıyordum geçer diye.

Demirhan yüzbaşı anlaşıldı bakışı attı ve elime geri baktı,

"Hem bu dikişlik kesik baya derin de" buradan çıktıktan sonra hastaneye gidiyoruz, yarayı işaret ederek senin buna baktıracak niyetin yok" dedi

"Komutanım ben sonra hallederim" dedim.

"Emire itaatsizlik mi ediyorsun asker" dedi

Sıkıntılı bir nefes çıkararak "Emredersiniz komutanım" dedim.

Yemeğimizi yedikten sonra Demirhan komutanın telefonu çaldı, kapattığında bize dönerek operasyon var kalkın" dedi ve askeriyeye gittik.

Askeriyeye geldiğimizde hemen odama çıktım ve hızlıca üniformamı giydim, timdeki herkes operasyon planı için toplanmıştık.

Kemalettin Albay konuşmaya başladı

"Batak diğer terör örgütlerine silah pazarlama, çocukları ve kadınları esir alma... Albay batağın şerefsizliklerini anlatırken time baktım, hepsi ellerini öyle bir yumruk yapmıştı ki her an masayı delebilirdiler, bende benim kırmızı çizgim olan çocuk ve kadınları esir almadan sonra kendimi zor tutuyordum.

"Batağı sağ istiyorum"

Hep bir ağızdan "Emredersiniz" deyip çıktık.

Bütün tim hazırlanmaya başladık, hazırlanırken tim;

Alper

"Ömer uykun var mı gene bir yerde sızma"

İki kişi hariç buna herkes gülmüştü

Ömer kızgın bir şekilde ve yalancı bir tonla

"Ben ne zaman bir yerde sızdım ya" dedi

Alper

"Aynen devrem, şunu desen daha mantıklı ne zaman sızmadım ki"

Buna herkes gülüyordu

Ömer tam bir şey söyleyecekti ki aradan bir ses Ömer'i susturdu;

"Susun da hazırlanın çok konuşuyorsunuz" dedi bu ses Demirhan yüzbaşınındı.

Herkes susup hazırlandı.

***

Demirhan yüzbaşı sert sesi ile;

"1 yüzbaşı 1 üsteğmen 2 teğmen 4 asteğmen 1astsubay çavuş emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım" dedi.

Kemalettin Albay

"İyi görevler."

"Saol" hep bir ağızdan bağırmıştık.

"Ufuk timi helikopter bin" Demirhan yüzbaşının emriyle hepimiz bindik, yanıma en son Demirhan yüzbaşı oturdu.

Ben helikopterden dışarı bakıyordum, tim kendi aralarında şakalaşıyordular.

"Dönüşte eline baktıracağız" Demirhan yüzbaşıydı.

Demirhan yüzbaşıya baktığımda ifadesizce önüne bakıyordu.

"Adam elime takdı ya" diye mırıldandım

"Komutanım ben hallederim" dedim

"Bu bir emirdir" dedi

Mecburen "Emredersiniz" dedim.

"Halledecem diyorum neden uzatıyon be" diye içimden geçirdim.

***

Helikopter bizi kampa 1 saat uzaklıkta bırakmıştı.

Şu şekilde ilerliyorduk;

Önde Demirhan yüzbaşı (aslan32), ben (şahin46), Ayberk (kırmızıbeyaz01), Eymen (ayyıldız31)

Ortada Alper (çakal07) ve Ömer (zirve08)

Arkada ise Hüseyin (sırtlan47), Bade (bomba02), İbrahim (bayrak55)

Bu şekilde 1 saat ilerledik.

Kampa geldiğimizde kampın etrafını sardık.

Demirhan yüzbaşı "Adam sayısı kaç"

Ömer(zirve08) "Solda 20 komutanım"

Ben (şahin46) "Sağda 15 komutanım"

Hüseyin (sırtlan47) "Arkada da 15 komutanım"

Demirhan yüzbaşı "Ön 20"dedi mırıltılı zannettiği bir ses tonuyla.

Biraz bekledikten sonra Demirhan yüzbaşı "Ufuk dalıyoruz" dedi ve ortada silah sesinden sonra hiç bir ses olmadı.

Uzun bir süre çatıştıktan sonra

"Bu itlerin arkası pırttı" dedim.

"Kaç merminiz kaldı" Demirhan yüzbaşı söylemişti.

Tam kaç mermi kaldığını söyleyecektim ki, boynumda bir sızı hissettim,

son olarak yanımdaki Badenin "Asu komutanım" diye bağırdığını duydum sonrası karanlık.

****

Nasıl olmuş bölüm bal peteklerim?

Sonraki bölümde ne olucak ?

takip eder misin?

tiktok: Booksandme11

50 oy olur mu?