Yeni Üyelik
4.
Bölüm

REVİR

@bella206

Asu;

Gözlerimde bir baskı vardı açmak için elimle gözlerime bastırdım.

En sonun da gözlerimi açabildim. Gözlerimi açtığımda bütün tim bana bakıyordu, hepsinin eli zincirliydi, onların bakmalarının etkisiyle ve gözümü daha yeni açmamın etkisiyle.

"Has" dedim ama devamı getirmedim.

Çünkü timin şaşkın gözleri bendeydi.

Yanındaki Ömer'e "Komutanımız küfür mü etti" dedi fısıldadığını sandığı bir ses tonuyla Alper.

Ömer bir şey demeden

"Daha etmedim" dedim.

Bütün timin şaşkın gözleri daha hayla bendeydi, bir kişi hariç.

"Etmiş gibi oldunuz komutanım" dedi Alper.

"Daha etmedim ama" dedim tek kaşımı kaldırarak.

Bir kaç saniye şaşkın şaşkın baktıktan sonra Alper "Tamam komutanım" dedi komutanımı mırıltılı bir ses tonuyla söylemişti.

Time baktığımda gülmemek için kendilerini zor tuttuklarını gördüm, ve en sonun da kendilerini tutamayıp saldılar.

***

Örgütün başı olan batak dedikleri adam geldi ve,

"Şerif sağdan başlayalım eğlenceye" dedi bozuk türkçesiyle.

Aradan bir ses "Şerifsiz Şerif" diye dalga geçti bu Alper'in sesiydi.

Herkes kahkaha atarken Demirhan yüzbaşı güldü.

Aralarından bir piç Alper'e tokat attı ama kıyamadım tokadıydı, Alper'in yanındaki Ömer oturduğu yerde dikleşip.

Yalandan bir üzüntü ile "Beni nasıl aldatırsın" dedi.

Tim gene kahkaha atarken Demirhan yüzbaşı hafif güldü.

Kızgın olduğunu belli eden bir ses tonu ile "Eee susun artık eli ile beni işaret edip bunu sevdim bu kalsın diğerlerini götürün" bunu batak demişti.

Bunu duyan tim dikleşti, ama zar zor itler timi başka yere götürdü.

Batak bana dönerek "Seni sevdim sana bir şans vereyim bizimle ol" dedi.

Cevabı hiç geciktirmeden "Ben seni sevmedim ve bu bir şans değil aptal" dedim.

O sırada içeriye işkence malzemeleri geldi.

Batak güldü ve kafama vurmaya başladı, bende mimik oynamıyordu, özellikle bunu yapıyordum o piçin sinirlenmesi hoşuma gidiyordu.

Sırtıma bıçakla çizikler atıyordu gene mimik oynatmadım, işkence yapmaya devam etti.

Eline demir sopa aldı, karnıma ve bütün vücuduma vurmaya başladı, karnıma vurduğunda hafif inledim, inlediğimi görünce güldü ve

"Hadi bir şans daha vereyim bizimle ol iyi değerlendir bu son şans" dedi bozuk türkçesiyle

Aptal iki saattir son şans diye diye bunu diyordu.

Her zaman ki gibi cevap gecikmedi;

"Asla"

Bu sefer hırslandı ve eline silah aldı, iki tane kurşun sıktı ikisi de sağ omzumu sıyırdı.

"Piç köpek madem vuracaksın neden sıyırıyorsun tam vur it" dedim.

O sırada içeri tim girdi ve zincirlere geri bağladılar.

Demirhan;

Bizi başka bir odaya almıştılar şuan Asu'ya işkence yapıyorlardı, ve anlamadığım bir his vardı içimde ona bir şey olmasından korkuyordum ve bu duygunun önüne geçemiyordum nedense.

Tabi diğer tarafta bizde rahat durmuyorduk, hırpaladığımız bir piçin cebinden kerpeten almıştım.

Hayır yanında neden kerpeten taşırsın ki ve esir aldığınız adamların yanında kerpetenle dolaşmak, Türk askerini mi hafife alıyorlardı bilmiyorum.

Asu;

Bütün tim bana vahşetle bakarken ben gülüyordum.

Yanımdaki Hüseyin "Komutanım iyi misiniz" dedi

"İyiyim" dedim, ama değildim başım dönüyordu sürekli.

Cebimden işkence sırasında yürüttüğüm kerpeteni çıkardım, Demirhan yüzbaşıda hafif sırıtarak oda cebinden kerpeten çıkardı,

Yanındaki Ömer'e "Komutanlarımızdan öğreneceğimiz çok şey var Ömer" dedi Alper.

Ömer'den ses gelmeyince Alper yanına baktı Ömer her zaman ki gibi uyukluyordu hatta uyuklamanın son evresindeydi. Alper yanındaki Ömer'e bir şaplak yapıştırdı.

Şaplağın etkisiyle Ömer dikleşti.

"Lan sen uyukluyon mu lan" dedi Alper.

Bu hallerine herkes güldü, bu ikili çok iyiydi.

Demirhan yüzbaşıyla elimizdeki kerpetenle zincirleri kesmeye başladık. Bütün tim ayağa kalktık, benim başım deli gibi dönüyordu başımın dönmesiyle sendeledim yanımdaki Demirhan yüzbaşı farketmiş olsa gerek,

Beni kolumdan tuttu ve "İyi misin" dedi.

Daha hayla başım dönerken "İyiyim" dedim.

Gözü omzuma kaydı ve "Emin misin" dedi.

Tam bir şey söylemek için ağzımı aralamıştım ki etrafta silah sesleri yükseldi.

"Bizimkilerde geldi" dedi Alper.

Yanındaki Ömer'e baktı daha hayla uyukluyordu, "Sen bu halde nasıl asker oldun be oğlum" diye homurdandı.

Kafamı yanımdaki badeye çevirdim, şok içerisinde baktım bacağından yaralanmıştı. "Sana noldu iyi misin" dedim.

Bana dönerek "Sıyırdı komutanım siz iyi misiniz" dedi

"Bende iyiyim" dedim.

Tam o sırada kapı açıldı ve karşımda tek bir kişi duruyordu "Alphan abi" dedim kısık bir sesle ve sonrası gene karanlıktı.

***********************************************

Demirhan;

Kapı açıldığında karşımda Alphan'ı gördüm, ve yanımdaki Asu'nun koluma dokunmasıyla ani bir hareketle belinden kavradım, "Asu" dedim kısık bir sesle bacaklarına elime doladım. Alphan yanıma geldi ve kucağımda ki Asu'ya bakıp "lan Asu" dedi, bu adamın tepkileri daha hayla aynı mıydı, kucağımdaki Asu ile dışarı çıktım, dizlerimin üzerine çöktüm Asu kucağımdaydı Alphan yanıma gelip Asu'nun başını dizlerinin üstüne koydu, ve.

"Güzelim aç gözlerini" dedi.

Hüseyin'i çağırdım ve,

Asu'nun kolunu işaret ederek "şu kurşun yaralarına bak" dedim,

ve yaraya baktı, Alphan'a baktığımda daha hayla endişeliydi.

*************************************************************************

Asu;

Gözlerimi güneş ışığından dolayı açamıyordum, gözlerimi avuşturarak açtım avuştururken sağ omzum ağrıdan sızladı, piç ıskalamıştı iki kurşunu it.

Gözlerimi açtığımda Alphan abiyi gördüm,

"Sonunda uyandın be kızım" dedi rahatlamış bir ses tonuyla

kafamı sağ tarafa çevirdim Hüseyin omzuma pansuman yapıyordu, pansumanı bitince omzumu tutup kalktım, başım deli gibi dönüyordu umursamamaya çalıştım, Alphan abi yanıma gelip koluma girdi ve yürümeye başladık "İyi misin teyzeme haber verelim mi" dedi.

"Asla ortalığı kaldırır o bide onla uğraşamam" dedim.

Alphan abi sarı saçlı, mavi gözlü, hemen hemen her askerde olduğu gibi sinekkaydı tıraşlı, boyu 1.98 boyundaydı

"senin bur da ne işin var" dedim

"Elazığ'a gelir gelmez sizi kurtarmaya geldim" dedi gülerek, bende güldüm.

Ciddileşip "Teyzeme aramamı istemediğinden emin misin" dedi.

"Eminim hem iki tane sıyrık abartma istersen" dedim.

Dehşetle bana bakıp "Her yerin mosmor olmuş iki sıyrık diyor birde" dedi.

Arkadan bir ses bize seslenerek "Helikopter gelmek üzere" dedi

sesin geldiği yöne baktığımızda Demirhan yüzbaşının bize seslendiğini gördük ve o yöne doğru yürüdük.

Bir iki dakika sonra helikopter geldi.

Omzum sızlıyordu, başımın dönmesi birazda olsa hafiflemişti. Helikopterde bir yere otururken omzumun ağrısı artınca yüzümü buruşturdum,

Demirhan yüzbaşı yanıma otururken kulağıma "daha iyimisin" diye fısıldadı.

İyiyim manasında kafamı salladım, sonra tim gene her zaman ki gibi aralarında goygoy yapmaya başladılar.

Helekopter indiğinde hepimiz yeri inletir gibi indik, Kemalettin Albayı görünce hepimiz tek tek tekmik verdik, Kemallettin Albay hepimizi göz gezdirdi, en son bende durdu bana dönerek.

"Revirde koluna baktır" dedi.

"Emredersiniz komutanım" dedim.

Sonra Demirhan yüzbaşıya dönerek "Sende yardımcı ol" dedi.

Demirhan yüzbaşı "Emredersiniz komutanım" dedi.

Kemallettin Albay gidince Demirhan yüzbaşıya dönerek, "Ben kendim giderim" dedim..

"Önden buyrun isterseniz" dedi, ve ne kadar itiraz etsemde kabul etmeyeceğini anlayınca yürümeye başladım, revire geldiğimizde.

Bizi erkek bir doktor karşıladı yaka kartından anladığım kadarıyla adı Eren'di, ama adamın bakışlarından rahatsız olmuştum değişik bakıyordu.

"Hoş geldiniz ben doktor Eren sizi ilk defa görüyorum" diyerek elini uzattı.

O sıra gözüm Demirhan yüzbaşıya kaydı ve göz devirdiğini gördüm.

Önüme dönerek uzattığı elini kavrayak "Üsteğmen Asu" dedim ve tebessüm ettim.

Daha hayla bakışlarından rahatsız oluyordum, değişik bakıyordu neyse bana öyle gelmiştir diye umursamadım.

"Buyrun şikayetiniz nedir" diye sorarken eliyle sedyeyi işaret etti.

Sedyeye geçerken tam bir şeyler demek için ağzımı araladığımda Demirhan yüzbaşının soğuk sesi ile konuştu "Sağ omzunda iki sıyrık var pansuman yapılması gerek" dedi.

Eren bey onu onaylarken eline eldiven giydi, ve "İsterseniz üstünüzü çıkarın daha rahat pansuman yaparım" dedi, gene konuşmak için ağzımı araladığımda Demirhan yübaşının sesini duydum "O kadarına gerek yok" dedi, ama artık bu kadarıda fazlaydı ben kendimi ifade edebilirim bunu belli etmek adına dik dik baktım bu neden burdaydı ki, Eren beye döndüğümde Eren bey onaylamış pansuman yapmaya başlamıştı. Son olarakta pansumana gelmemi ve ıvır zıvırlardan bahsetti.

Çıkmadan önce " Teşekkür ederim Eren bey" dedim

"Lütfen bey demeyin" dedi.

"Peki eren görüşürüz" dedim

" Görüşürüz Asu hanım" dedi onun taklidi ederek

" Hanım demene gerek yok" dedim bu sefer faklit etme sırası ondaydı.

" Tamam Asu pansumanları geciktirme mikrop kapabilir" dedi.

Tebessüm ederek tamam manasında başımı salladım.

Demirhan yüzbaşıya döndüğümde bize dik dik bakıyordu bu adamın sorunu neydi ya ikide bir böyle bakıyor neyse onunda huyu böyle diyerek revirden çıktık.

Yürümeye başladığımızda

"Pansuman için buraya gelme hastaneye gidersin" dedi

" Neden komutanım" dedim

"Burda iyi yapamıyorlar ondan" falan fistan diyerek beni geçiştirdi, normalde bunu redderdim ama hem etrafı gezmek adına hem bu konun üstüne daha çok gidersem bunu emre dönüştüreceği için ısrar etmedim, o an ki ruh halim ne isterse onu yapıcaktım.

************************

Bölüm nasıl olmuş bal peteklerim?

En sevdiğiniz sahne hangisi?

Bölüm geç geldi kusura bakmayın

Diğer bölüm de ne olucak?

İstediğiniz bir sahne varmı varsa yorumlara yazın

1170 kelime

Loading...
0%