6. Bölüm

6. Bölüm

Bensu Doğma
ben_su

EVer arkadaşlar dün ki bölümü okuduysanız orada bahsetmiştim sınavlar ve zor dönemler derken yazılarıma çok önem vermiyorum ama dün akşam bahsetmiştim bu bölümü elimden geldiğince iyi ve güzel yazacağım.Okumada kalın🍀🍀

 

 

Sofrada herkes çok mutluydu.Ama Atlas Eylül kadar sevinçli durmuyordu.Ayla Hanım ona gülerek bir şeyler söylediğinde Atlas zorla gülüyormuş gibi geliyordu.Ayla Hanım "Ee kızım biz sohbete daldık biraz da sen kendinden bahset ne iş yapıyorsun,annen baban neredeler"

Annemin adını duyunca içim burkulmuştu.Eylül biliyordu galiba annemin öldüğünü bana hüzünle baktı."Ben burada askeriyede hemşireyim efendim.Zaten yeni atandım sayılır.Annemi de kaybettik..."

Derin bir sessizlik oluştu.Ayla Hanım bana annemin baktığı gibi anne yüreğinden acılı bir bakışla bakıyordu.Atlas sakince kafasını aşağı eydi.

"Bir kardeşim var 16 yaşında Deniz.O babamla kalmayı tercih etti.Ben de babamla kalıyordum ama artık onun yaptıklarına dayanamayıp ben de burada işe başlayıp burada kalmayı tercih ettim."

Ayla Hanım bana büyük bir acıyla baktı."Kusura bakma kızım,ben bilemedim.Kendini asla yalnız hissetme ben de senin annen sayılırım.Bir derdin olursa Atlas'a söyle o sana göz kulak olur.Ben haftada bir kez gelirim zaten"

Kafamı aşağı yukarı tebessümle salladım.

Herkes yemeğini bitirmişti.Tabakları tezgahın üstüne bıraktık."Güneş kızım sen içeri geç ben Eylül ile hallederim itiraz yok."

Başımla onaylayarak içeri doğru ilerledim.Atlas altındaki gri eşofman ve üstündeki düz siyah sweatshirt ile koltukta oturmuş çakmakla oynuyordu.Ben de hemen karşı koltuğa oturdum.

İçeri Eylül geldi."Hadi çay koyduk bahçeye gidelim değişiklik olsun."

"Ne gerek var Eylülcüğüm oturup içeriz işte ben de giderim birazdan siz kız kıza takılın"

"Yaa abi kırk yılın başı bir şey diyoruz onu da reddediyorsun"

Eylül kırgın bir ifade ile yanıma oturdu.Atlas onun o ifadesini görünce homurdanarak ayağa kalktı.Cebinden çakmak ve sigarasını çıkararak dışarı çıktı.Eylül yanımdan kıkırdayarak ayağa kalktı.

"Anne,hadi çayı da al gel biz çıkıyoruz"

Bende ayağa kalktım.Beraber dışarı çıktık.Atlas pufların üstünde sigara içiyordu.Eylül onu görünce kıkırdadı.Atlas ardından ağzındaki dumanı üflerken Eylül ün taklidini yaptı.

Ayla Hanım çayla beraber gelip karşımdaki pufa oturdu.Bardaklarımızı doldurdu.Herkes şekerini attı.

Atlas'ın telefonu çaldı.Oturduğu yerden kalkarak yavaş yavaş yürüyerek telefonla konuştu.

​​​​ Geldiğinde yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı."Biz müsadenizi isteriz Güneş bir göreve gitmemiz gerek istersen şimdi valiz mi hazırlarsın, çanta mı hazırlarsın bilmem ama acil hazırlan.

Demek ki kalıcı gidecektik.Hızla yerimden kalkıp içeri girdim.Dışardan konuşma sesleri geliyordu.Ama Atlas timden birisini aramıştı baş başa mı gidecektik acaba.Sırt çantama iki eşofman iki tane de kısa kollu tişört aldım.Hava bugünlerde sıcaktı.O yüzden kısa kollu aldım.

Sabah giydiklerimi değiştirmiştim.altıma topuklu ayakkabılarımı giydim.Yanıma Christiyan Louboutin (üstü siyah altı kırmızı olan topuklu ayakkabılar) ayakkabılarımı da aldım.

🌥️☁️

Vedalaştık Atlas'ın range rover
A Arabasına bindik.Nereye gidiyorduk niye gidiyorduk hiç bir fikrim yoktu.Soru sorarsam cevaplarının beni yeterince tatmin etmeyeceğini bile bile soruyu sordum."Atlas Bey nereye gidiyoruz?"

Bey ne ya kızım.Hiç asker adama bey denirmi.

"İstanbul'a gidiyoruz.Bir çift çetesi var.Sen de ben hemşireyim neye ben dersen tek kız sensin zaten bir şey yapmayacaksın sadece çift gibi görünüz o kadar formalitaden yani."

İstanbul'a gidicektik ve benim bundan haberim yoktu.Allah'tan yanıma Christian Louboutin ayakkabılarımı almıştım.Onlar benim aşklarımdı.Onlarsız asla yasayamam.

☁️🌥️

Saat gece on ikiydi.Yolun çeyreğini geçmiştik. Hafiften üşüyordum.Ve tuvalate gitmem gerekliydi.Çünkü en son isteyeceğim şey şuan başıma gelmişti.Acil tuvalete gitmem lazımdı.Üstüne üstlük karnım dehşetle ağrıyordu.

"Şey, yakında bir yerlerde mola yeri varsa durabilir miyiz acaba."

Hiçbiri şey dememişti.Elim ağrıyan karnımın üzerindeydi.Atlas'ın gözleri karnımın üzerindeki elime değdi.Gözlerini geri çekip gaza daha çok bastı.

Şuan karnımın ağrısını öğrendiği için utançtan arabadan atlatmak istiyordum.

Hava baya bir soğumuştu.Kimseye belli etmemeye çalışsamda çenem titriyordu.Keşke yanıma ceketimi alsaydım.

Atlas sinyal vererek en yakın yere durdu.Sonunda mola vermiştik.Tam inicekken "Dur,inme öyle yanına cekette almamışsın zaten bekle"

Üstündeki sweatshirtü çıkarttı ve bana verdi."Al bunu giy daha fazla üşütme"

"Sen üşümeyecek misin kısa kolluyla" Sigarasını yakarken kafasını hayır anlamında salladı.

Topuklu ayakkabılarımın üstünde dururken çantamdan ped aldım ve lavaboya doğru yürüdüm.

İşimi hallettikten sonra dışarı onun yanına yürümeye devam ettim.Sigarası bitmişti.Yeni bir sigara yakıyordu.

Arabanın ön koltuğuna oturdum.Çantamdan telefonu çıkardım.Deniz ne haldeydi acaba çok merak ediyorum.Aradım ve açmadı.Artık ben onun peşine Yaptığı hatayı anlamlıydı.

🌥️☁️

İstanbul tabelasını görmüştüm.Burdan sonra ne olacaktı hiçbir fikrim yoktu.

     



​​
​​​​​​

​​​​​​


Bölüm : 16.01.2025 09:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...