8. Bölüm

Evet zurnanın zırt dediği yerdeydik.Kızın o bakışları Atlas'a aşık olduğu ve onu deliler gibi kıskandığını gösteriyordu.Bakalım kim daha şeytanmış Cerenciğim.

Ceren şaşkın bir sesle"hoşgeldiniz"dedi.Bence hiç hoş bulamamıştık.

Atlas "Hoşbulduk müsadenle bir içeri geçme şansımız varmı"Ceren kapıyı tam açıp yana çekildi.Atlas ayakkabılarını çıkarıp içeri giriyordu ki benim ayakkabılarımı gördü.

Bir eliyle beni tutarken bir eliyle topuklu ayakkabılarımı çıkardı.Ardından içeri girdik.

Ceren eliyle bizi oturma odasına yönlendirdi.Atlas beni koltuğa bıraktı.Kendisi de benim ayak ucuma oturdu."Ceren buz varsa getirebilir misin Güneş ayağını burktuda"

Ceren hemen mutfağa gidip buz getirdi."Geçmiş olsun önmeli bir şey yok değil mi"Başımı hayır anlamında salladım.

Atlas buzu aldı ve bileğime tuttu.Ceren şeytanımsı bakışlarıyla beni yiyecekti.Görelim bakalım kim kimi yiyecekmiş.

Atlas hala buzu tutarken"Eee böyle sessiz mi kalacağız anlat bakalım Atlascığım hangi rüzgar attı seni buraya,çünkü işin olmadığı sürece yüzünü gören cennetlik "

Atlas küçük bir tebessümle"yine bildiğin gibi operasyon var yani iki saat sonra felan gitmemiz lazım otele operasyon orada gerçekleşecek."

Ceren"in yüzü düşmüştü.Kafasını aşağı yukarı salladı.

🌥️☁️

Çok şükür kalkıyorduk.Ceren ile Atlas vedalaştıktan sonra Atlas beni yine kucağına aldı ve Kapıya doğru ilerledik.

Kapıdan çıkıp ayakkabılarını giydi sonra eğilip benim ayakkabılarımı aldı.

Asansöre binmiştik yine.Kafamı Atlas'a gömüp gözlerimi sıkıca kapattım.

Asansörden inip apartmanın önüne park ettiğimiz arabaya bindik.Atlas ayakkabılarımı bana verip arabaya bindi.

Hava soğumuştu.Benim gibi akılsız beyin yoksunu bir kız yanına hırka almadan yolculuğa çıkardı.

Yine yoldaydık kaç saat sürer yolculuk hiç bir fikrim yoktu.Yolu izlemeye devam ederken Telefonum çaldı.Yabancı bir numaraydı.Bu numara daha önce de beni aramıştı.

Ne istiyorlardı benden ne yapmış olabilirim ki."Bir sorun mu var" dedi Atlas.Artık korkmaya başlamıştım.Hayır diyemeyecektim.

"Galiba.Yani bilmiyorum ben lojmana gelirken de aramıştı bu numara tehdit felan etmişti.Şuan yine arıyor."

Atlas telefonumu elimden alıp kendi telefonuyla numaranın fotoğrafını çekti ve telefonu geri yerine koydu.

Otelin önüne gelmiştik.Ayakkabılarımı giyip yavaşça aşağı indim.Sonunda biraz da olsa yürüyebiliyordum.

Atlas kapıyı kapattı ve arabayı valeye verdi.Onun kocaman adımları benden önde gidiyordu.Arkasına bakıp benim topalladığımı görünce durup adımlarını yavaşlattı.

Onunla aynı hizaya gelince yavaş ve minik adımlar atmaya başladı.Nadılda beni düşünüyordu.Ötüken bakışlım.

Resepsiyona gelmiştik.Resepsiyondaki adam"Merhabalar Atlas bey odanızı hazırlattık tek bir oda denmişti bize o yüzden size kral dairesini verdik "

Ne aynı odada mı kalacaktık yani.Evet bugünü de bütün negatif şanslarımı kullanarak kapatmıştım.

"Ama beyefendi size kim dedi ki böyle bir şeyi.İnsan bir bizi bekler.Olmaz böyle bize bir oda daha verin neyse ücreti öderiz."

"Olamaz Atlas Bey elimizde sadece bir tane oda var o da başkasına verilecek rezervasyonlu yani elimizden gelecek bir şey yok."

Atlas başını sağa döndürüp sonra geri bana baktı.Derin bir nefes verdi.Atlas benim sayemde daha ne kadar oflayacaktı acaba.

Atlas adamın uzattığı anahtarı adamın elini yerinden sökermişcesine aldı ve ilermeye başladık.Daha doğrusu ben ilerleyemiyordum.

Atlas arkasını dönüp bana baktı ve bana doğru gelip beni kucağına aldı.

Sonunda odaya gelmiştik.Atlas beni aşağı indirip kapıyı açtı.OMG oda mükemmeldi.Ama sadece bir yatak vardı ve malzemeden çalınmış küçük bir yataktı.

Eşyalarımı baştaki dolaba koyup iç çamaşırımı ve saten geceliğimi alıp banyoya ilerlerken"Hop hop nereye"dedi Atlas."Duş alıp yatacağım."dedim."ilk ben gireceğim çık."derken bana doğru geliyordu.

O gelmeden banyoya girip kapıyı suratına kapatıp kilitledim.Kıyafetlerimi dolabın üzerine bırakıp üstümdekileri çıkarıp küçük çamaşır makinesine attım.

Soğuk bir duş iyi gelmişti.Yol yorgunluğumu atmıştım.Saçımı dolaptaki fön makinesiyle kurutup bakım yağlarını sürdüm.Saçımı uzun sosise doladım.Saçım dalgalı olsun diye kıvırcık saç olmamalıydı.

Banyodan çıkıp yatağa doğru ilerledim.Atlas bana sinirle bakıyordu.Onun yanından geçerken sırıttım.

Kendimi yatağa attım.Biraz Telefonla oyalandım.

☁️🌥️

Atlas banyodan saçını küçük bir havluyla kurulayarak çıktı."Hadi aşağı yastığını yorganı al git yerde mi yatarsın nerede yatarsan yat."

Atlas'a sen hayırdır der gibi bir bakış atıp yattığım yerden doğruldum."Hayatta olmaz zaten ayağım ağrıyor."Kendimi haklı çıkarmak için ve hep benim olması için elimden geleni yapardım.

Atlas havluyu yere atıp yatağa yattı."Ne yapıyorsun ya sapık git yerde yat."

"Sensin sapık benim belim ağrıyor hiç bir yerde yatamam.Dur o zaman şöyle yapalım ikimizde yatağın en ucuna yatalım ortaya yastık koyarız."

Onaylar bir ifade ile başımı yastığa koyup kendimi uykunun en derinliklerine bırakıyordum kiiiiii

Atlas yorganı çekerek beni açıkta bıraktı."Beygir bir dur be çekme şu yorganı"

Yorganı çekip iyice tuttum.Kendimi uykuma bıraktım.

Evet arkadaşlar bu bölüm böyleydi sizcede git gide birbirlerini sevmeye başlamıyorlar mı bu bölüm yine Güneşin sakatlıkları ile geçti ama olsun.Diğer bölümü beklemekte kalın