
Evet uzun süre sonra yeni bölüm geldi.Ufak bir aksilikler oldu uygulama ile ama düzeldi yeni bölüm geliyor,Takipte kalın bebitolar.🎀💫
Sabah kalktığımda Eylül daha uyuyordu ikimizde gece geç saatte yatmıştık.Eylül'ün çok tatlı bir kişiliği vardı.Serseri,soğukkanlı görünmesine rağmen beki çok sıcak kanlı karşıladı.Her şeye hemen gülüyor çok iyi bir kızdı.
Üstümü giyindim.Banyoya girip saçımı yapıyorken Eylül bana seslendi."Güneş abla çıktın mı? ". "Yok burdayım Eylül saçımı yapıyorum."
Saçımı yapmaya devam ettim.Kıvırcık saçlarımı bir türlü toplayamıyordum.En sonunda dağınık bir ev topuzu yapıp önlüğümü aldım."Ben çıkıyorum Eylül kendine dikkat et."
Çıkıp ayakkabılarımı giydim.Binaya doğru yürürken Atlas'ın timinden bir kişi daha lojmandan çıkıyordu."Günaydın hemşire hanım" "Günaydın.Ben Güneş bu arada"Hızlı adımlarla yanıma geldi."Ben de Baran Atlas'ın arkadaşıyım."
Burada ki herkes neredeyse Atlas'ı ve beni tanıyordu.Ne yani Atlas'a iki dakika pansiluman yapınca adımız çıkmıştı.Kesin bakışlarım her şey belli ediyordu.
İkimizde bir şey demeden binaya girdik.Ben revire girdim.O da Atlas'ın odasına gitti.
Odadaki camları açıp sandalyeye oturdum.Bugün hava çok güzeldi. Ama yinede Kasım ayına girdiğimiz için yine de soğuk havaları bekliyordum.
Ayağa kalkıp camdan kafamı çıkarıp temiz havayı derin nefesle içime çektim.
İçeri biri girdi."Merhaba hemşire hanım bir köye görev yerine giriyoruz dizinde gelmeniz gerekiyor hazır olunca kapının önüne gelebilirsiniz"Dedikleri bittikten sonra odadan çıktı.
Yanıma ilk yardım çantasını alıp kapıya gittim.Dışarı çıktığımda Alev timi dışarıda beni bekliyordu.Beni bu kadar önemsiyorlarmıydı.
Hepimiz büyük geniş bir zırhlı araça bindik.Sıkış tıkış bir şekilde sığmıstık.Benim yanımda Atlas ve onun yanında ona yapışmış her tenimiz birbirine deyecek şekilde oturuyorduk.Benim yanımda bugün tanıştığım Baran oturuyordu.
"Abi biraz daha kayabilir misin kapıdan uçmamak için zor duruyorum." "Ne yapayım Baran Güneş'i kucağıma mı alayım Tövbe estağfurullah"
Bütün tim güldüğünü belli etmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.Eğer bir kahkaha koparsa Atlas'ın onları aşağı atacağını biliyorduk.
Baran'ın sığmadığı çok belliydi.Yanımda oynaşıp oynaşıp duruyordu.Karşımda oturan bir adam"Güneş senin bir akraban felan var mı asker olan belki tanıyoruzdur."
"Evet.Rahmetli dedem albaydı.Kadir Alkan.O da ben daha altı yaşındayken kalp krizinden vefat etmişti."
"Başınız sağolsun,İyi bari buraları tanıyorsundur "
"Eh yani tam bilmesem de doğuma büyüme Mardinliyimdir."
Tebessüm ettikten sonra herkes başını eyip bacaklarına bakıyorlardı.Ama nedense Baran'ın kıçında kurt vardı arkadşımız duramıyordu maalesef.
Gideceğimiz yere yaklaşmıştık sanırım.Evleri görmeye başlamıştık.Ben oradaki boş kulübe gibi bir yer de insanları muayene edecektim.Atlas yanımda duracaktı.Diğerleri kendi aralarında ayrılıpsınırı kontrol edeceklerdi.
Sonunda gelmiştik köyün muhtarı hemen iner inmez bizi selamlamaya başladı."Hoşgelmişseniz Komutanım nassınız eyi misiniz ?"
Adamın şivesi yerindeydi.Hepimizi tek tek selamladıktan sonra ben Atlas'ı takip etmeye başladım.
Önümüzde baya bir sıra vardı.Kulübeye girip ilk yardım çantasını masanın üzerine koyup açtım.Atlas kaoının yanında içeride bekliyordu.
"Hasta gelsin"Diye bağırdım.İçeri yaşlı şalvarlı bir teyze geldi.Elimi sedyeye uzatarak yatmasını yönlendirdim."Neyin var teyzecim ?"
Kürçe bir şeyler söylüyordu ama anlamıyordum.Burda doğdum diye Kürtçe bilmek zorunda değildim.Atlas'a baktım anlamayan gözlerle."Sürekli kalbinin çarptığını söylüyor"dedi Atlas demek ki kürtçe biliyordu.Teyzeye kalkmasını söyledim.Ona bir ilaç yazdım ve eline kağıdı verdim.Çıkarken yine kürtçe bir şeyler diyip çıktı.
O çıkınca içeri genç bir kız girdi.Girer girmez sedyeye yattı.Benimle aynı yaşta falandır. Kızın kalbini ve sırtını diniyordum.Kız bana "Şu kapıdaki sevgilin mi ne kadarda yakışıklıymış."
Keşke öyle olsaydı ama işte bazı şeyler hemen olmuyordu."Yok arkadaşım.Senin bir şeyin yok gidebilirsin" Kıvırta kıvırta gidiyordu bir de ergen.
🌥️☁️
Herkes bitmişti ama ben de bitmiştim.İlk yardım çantasını kapatıp Atlas ile beraber dışarı çıktık.Ben yürürken birden ayağım taşa takıldı.Yere düşmüştüm.Ayağım burkulmuştu galiba.Atlas bana elini uzattı.Elimi ona uzattım kalkmaya çalıştım ama ayağım çok fazla ağrıyordu.
Atlas beni kucağına aldı.Nefesimiz birbirine o kadar yakındı ki onun o barut kokusu burnuma dolmuştu.
Arabaya bindirdi beni sonra kendi bindi.Herkes bindikten sonra araba hareket etti
☁️💫
Hastaneden sonra evde üstümü değiştirdim.Ayağımı bir bezle sarmışlardı.İncindiği için ihtiyaçlarımı halledebiliyordum.Zaten saat geç olmuştu.Biz geldiğimiz de Eylül yatıyordu.
Yatağımı açıp ben de uyudum.
Evet bu bölüm bu kadardı.Diğer bölümde Atlas ile Güneş baş başa bir yere gidiyorlar.Bu kadar ipucu yeter beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.🎀🔥🔥
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
