Arkadaşlar selam yeni bölüm geldi yarı texting.

İyi okumalrrss.

................................................

0565***:selamm

0565***:beni hatırladınmı

0565***:elaa

Ela:buyurun kimsiniz?

0565***:emir ben ilkokuldan.

Ela:sakaa yapıyorsunn.

0565***:yapmıyorum küçük hanım.

Bana küçükken bile kendi küçük olsa bile küçük hanım diyordu.

0565*** adlı kişiyi emir olarak değiştirdiniz.

Emir:ela buluşalımmı özledim seni. Atlasta gelicek hem.

Ela:bizim sınıftaki atlas mı?

Emir:evet bizim sınıftaki atlas elacım.

Emir:geliyor musun?

Ela:olurr ne zaman? nerede? Kaçta? Hangi gün?

Emir:öncelikle sakin. Yarın saat akşam 7'de uyarmı sana.

Ela:uyarrr.

Emir:tamam yarını görüşürüz.

Ela:görüşürüz.

🦋

Sabah kalktığımda saat 8'di ne zamandan beri sabah koşusu yapmıyordum. Kalkıp yüzümü yıkadım. Altıma koşu taytımı üstünede sporcu atletimi giyindim. Hazırdım. Mutfağa indim ve kendime yulaf ezmesi hazırladım. Yedikten sonra evden çıktım.

...

En az bir saattir koşuyordum. Çok yorulmuştum. Eve doğru yürüdüm. Saat 8:30'tu.biz saat akşam 7'de buşucaktık Eve girdiğimde annemler kalkmıştı. Oturma odasındalardı. Yanlarına gittim.

"kızım hoşgeldin."

"hoşbuldum anne."

"bugün bir yere mi gidiceksin."

"evet. Hani ilkokuldan emirle atlas vardıya hatırlıyormusun onları?"

"evet nolduki?"

"onlarla buluşucam bugün."

"gerçekten mi?"

"gerçekten"

🦋

Saat 5'ti ve ben daha hazırlanmamıştım. Emir beni almaya gelicekti evin adresini ona atmıştım. Hemen kalkıp duşa girdim. Kısa bir duşun ardından. Kıyafet seçmeye başladım. Bir kafeye kahve içmeye gidicektik. Staraplez mini bir elbise giydim. Saçıma fön çektim ve makyajıma geçtim . Çok abartı olmayan bir makyaj yaptım ama dudağıma kırmızı çekici bir ruj sürerek bombayı patlattım. Siyah deri fularlu çantama gerekli eşyalarımı koydum ve saate baktım. Telefonuma bir sürü mesaj gelmişti. Hepside emirdendi. Onlara bakmadım ve saate baktım. Saat 6:50 olmuştu. Herzamanki gibi onu bekletmiştim. Aslında bekletmiş sayılmıyordum daha on dakikam vardı sonuçta. Telefonum çalamaya başaladığında arayan emirdi. Bekletmeden açtım.

"alo"

"ela neredesin kapıdayım ben in artık."

"tamam hemen geliyorum."

Telefonu kapatıp annemin yanına gittim.

"anne ben çıktım." dedim.

Annemi dinlemeden koşarak evden çıktım. Emir kapıda bir arabaya yaslanmış şekilde telefonuyla uğraşıyordu. Hemen yanına ilerledim. Yanığına kırmızı rujumla kocaman bir öpücük bıraktım.yanağına kırmızı rujumun izi çıkmıştı.

Bana doğru döndü. Beni ilk önce bir süzdü.

Burnundan soluyarak.

"elaa!" dedi.

Masum bir şekilde.

"efendim." dedim

"bu ne sabrımımı sınıyorsun sen benim." emirin kıskanç biri olduğunu söylemişmiydim. Sanırım söylememiştim? söyliyim çok kıskançtı tı ama hala öyle değişen birşey yok. Analamamazlıktan geldim.

"nolmuşkine?" dedim sırıtarak.

Gözlerini kapatarak kafasını hafif kaldırdı gökyüzüne doğru sanırım sabır diliyordu. Bu haline sırıttım.

"gül sen gül son gülen iyi güler küçük hanım." dedi ve beni kapıya doğru yöneltti. Kapımı açtı ve arabaya bindim. O da bindiğinde arabayı sürmeye başladı.

🦋

Kafeye geldiğimizde teras kata çıktık hava biraz soğuktu bir masaya oturduğumuzda yarım saat sonra felan yanımıza atlas geldi.

" selam. "

"hoşgeldin kanka bende elaya kızıyordum."

Atlas bana döndü ardından tekrar emire döndü.

"naptı yine."

Mızıldandım.

"ya valla bişey yapmadım."

Emir bana yav hehe der gibi baktı. Atlas karşımdaki sandalyeye emirin yanına oturdu.

Emir konuşmaya başladı. "ya kanka benim ne kadar kıskanç biri olduğumu en iyi o biliyor bide bu halda geliyor. Çıldırcam bak şimdi." atlas minik bir tebessüm kondurdu dudaklarına. "olum kızın üstünde ne var iyimisin sen?" büyük ihtimalle üstümdekini görmemişti ve o yüzden böyle konuşuyordu. Masadan dolayı gözükmüyordu çünkü. "demi işte sorun orda üstünde bişey yok." atlas bana döndü. Deli bu der gibi bir işaret yaptı. Güldüm. Emir daha da sinirlendi.

"ela kalk bakıyım bi yerinden."

"ne alaka şimdi yağ."

"kalk sen bi kalk." uflayarak kalktım yerimden.

"ee noldu şimdi."

"bak atlas bak bu ne şimdi."

Atlas bana döndü.

Hafifçe yutkundu.

"haklı ela bu ne hal" diye ondanda azar işitmeye başladım.

Yerime oturduğumda. Atlas ceketini çıkarıp bana uzattı.

"al şunu da ört bacaklarına."

"ya atlas sendemi ya gerek yok istemiyorum."

"elaa"

Ufalayarak aldım elinden ve bacaklarıma örttüm. Garson yanımıza geldiğinde emir biraz içmek istediğini söyledi. Ben ve atlas'ta kahve söyledik. Siparişlerimiz geldiğinde emirinki şişede gelmişti. Eskilerimizi anlatıp gülüyorduk. emrin içeceğine uzandım ağzıma götürüp bir yudum aldığımda yüzümü buruşturdum. Tadı acıydı. Ama güzeldi de bir kaç yudum daha alırken emir elimden içeceğini almaya çalışıyor ben bu duruma mızmızlanıyor atlas ise bu duruma gülüyordu.emir pes edip yeni bir bardağa tekrar içecek kattı.

🦋

Çok içmemiştim ama bünyem alışkın olmadığı için sarhoş olmuştum. Başımda inanılmaz bir ağrı vardı.

"yağ benim kafam çok mu güzel?" Diye sordum.

Atlas hala sırıtıyor emir ise kendinden geçmiçti.

"Aynen çok güzel bayağı bi güzel hemde."

"bencede." diyerek onu onayladım.

"yağ şurda aleyna tilkimi var bana mı öyle geliyor?" diyerek bir noktayı gösterdi emir. O noktaya baktığımda bir amca gördüm ve kendimi tutamayıp kahkaha attım.

"emir kanka şakamısın orda bırak aleyna tilkiyi müslüm gürses bile olamayacak bir amca var." atlasın dediğine de sesli bir şekilde güldüm.

"of artık kalksakmıya benim çok uykum geldi."

"birazdan ece gelicek o gelsin öyle kalkalım."

"ece kim be."

Atlas kalkıp yanıma geldi ve yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Ona ne yaptığını anlamak ister gibi bakıyordum.

"gel omzuma yatabilirsin çok uykun varsa."

"az uykum varsa yatmıyım mı?"

"o nasıl soru kızım gel koy başını uykun varsa işte." kafamı omzuna koydum. Gözlerimi kapattım.

"selamm." yanımıza gelen kişiyle tekrar gözlerimi açtım.

Emir yüksek sesle "selam ece." dedi. Ece kimdi ya. Atlas emire garip garip bakıyordu.

"selam hoşgeldin."

Eceye döndüm.Tebessüm etti.

"naber."

"iyi senden." Gözlerim gitti gidiyordu ama kapatmamak istiyordum.

"iyi bendende. Ela bu arada tanıştırıyım. Biraz içkiyi fazla kaçırdılar da."

"anladım."

"kalkalım ozaman sen emiri al ben elay'ı alıyım." ece denilen kız emiri kaldırdı ve kolunun altına girdi. Yürütmeye başladı. Bende biyanda havalandım. Gerçekten kendimi uçuyormuş gibi hissediyordum. Atlas cektini bacaklarıma daha çok örrtü. Ve elbisemin yukarı doğru kayan etek kısmını indirdi. Arabanın yanına heldiğimizde ece şöför koltuğuna geçti bizi zapdedemeyeceğini düşünerek. Ben, emir ve atlas'ta araka koltuktaydık. Ben ortadaydım atlas ve emirde yanlarımdaki koltukta oturuyorlardı. Uyku gid gide kendini bastırıyordu. Daha fazla dayanamadım ve gözlerimi serbest bıraktım. Kafamı dik tıtamıyordum ve başımı kimin omzuna yasladığımı bilmiyordum ama birinin omzuna yasladığımı biliyordum.

🦋

Hello bölümü uzun yapıcağımı söylemiştim. Yazım yanlışları olabilir.

Oy sınırı:10

Yorum sınırı:10

Tamamlanmadığı sürece bölüm gelmiycek.