32. Bölüm

görev

Balım
benimtatlibalim

Mert dona kalmıştı ve kızarmıştı beni indirip asker selamı verdi "yüzbaşım burada olacağınızı bilmiyordum affedin!"dedi adeta kocamın sesi içine kaçmıştı

gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım yüzbaşı Mert'e gülümsedi ve "önemli değil rahat ol ama şaşırdım açıkçası senin gibi duygusuz sert bir askerimin karısını kucağında taşıması falan görünüşe göre abayı fazla yakmışsın içinde li o sert kaya bile erimiş"dedi yani hakliydi

Mert gülerek kafasını yere eğdi yüzbaşı da elini bana uzattı "Merhaba ben Yüzbaşı Koray Kurt sen Koray abi de yeter"dedi memnuniyetle elini sıktım

"Bende Nehir,Nehir Aslan anladığınız üzere Mert'in esiyim memnun oldum"dedim Koray abi memnuniyetle kafa sallayıp geri çekildi sonra koltuklara oturduk ben her zaman ki gibi Mert'in yanına oturdum

Mert bir elini belime sarmış bir elini de başının altına koymuş Koray abiyo dinliyordu şuana kadar anladığım tek şey göreve gidecek olmasıydı Koray abi biraz daha anlatıp gitti o gidince biz bize kalmistik

Abim hemen yanıma geldi Arda'yla beraber "neyin vardı niye Mert'in kucağındaydın abicim birşey mi oldu"dedi abim gözlerim Mert'e döndü Mert her zaman ki gibi sakindi

sakince "dün gece fazla yormuşum sabaha ağrısı vardı ayrıca size hesap mı vercez lan karı benim karım ister kucağım da ister sirtim da taşırım"dedi

şaşkınlıkla Mert'e baktım ciddi olamazdı ya bu adam insan seviştiğini neden karısının abisine söyler ki! pis ayı Abim sok gecirmis gibi Mert'e baktı

Arda ve Batu da aynı anda "oha çüş!"dediler kızlar zaten çoktan kahkaha atmaya başlamıştı Mert bunları görünce sert ifadesine geri büründü ve ayağa kalktı

"Bozkurt Timi kesin sesinizi de hazırlığa başlayın akşama göreve gidiyoruz!"dedi herkes alelacele kalkıp hazırlığa başladı sadece ben ve Mert kalmıştı

Mert koltuğa tekrar oturdu beni de kucağına çekti "Sevgili karıcığım diyorum ki gitmeden-"diye cümleye başladı ama ben elimle ağzını kapatıp Mert'i susturdum

parmağımı sallayarak "sakın kocam! zaten dün gece yüzünden anam ağladı hayatta olmaz"dedim ve kucağından kalktım benim kocam tam bir fırsatciydi

--------------------------------------------------------

neredeyse sabah olacaktı ama biz Mert'le hala yataktan kalkmamis son kez birbirimize sariliyorduk Mert beni göğsüne çekmiş elleriyle saçlarımı oksuyordu

bende kafamı boynuna gömüp kokusunu içime kaziyordum "Nehir'im ne kadar görevde kalacağım belli değil belki bir hafta belki bir ay belki aylarca"diye fısıldadı

ve saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondurdu sokulabildigim kadar Mert'e sokuldum "seni bırakmak istemiyorum"dedim hüzünle

"asker eşi olmak zordur sevgilim fakat ölsem bile bu senin için üzücü olmamalı çünkü vatanım uğruna şehit olacağım üzülmek yerine gururlan"dedi bakışlarımı ona çevirdim asla yapamazdım

ben güçlü bir insan değilim öyle bir acı karşısında ayakta kalamazdım düşüncelerimle boğuşurken alarm çaldı bu her gün çalan bir alarm değildi bu Mert ve benim ayrılacağımın habercisiydi

Mert istemeye istemeye yataktan kalktı üniformasını giydi alacaklarını aldı o hazırlanırken bende yatakta hazirlanmasini bekledim

hazir olduğun da ben pijamalarımın üstüne kabanımı giyip beraber lojmana geçtik herkes oradaydı hazır bir şekilde Mert'i bekliyorlardı

gözlerim dolu dolu ilk abime sarıldım ve kulağına "sağlam gel"dedim gülerek o da gülüp saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu sonra sıra sıra bütün Bozkurt Timine sarıldım

ve o an gelmişti veda zamanı vedalar hiç bu kadar soğuk ve zor olmamıştı hep böyle mi olmalıydı vedalar hep acı mı vermeliydi insana ama bu veda onu hiç görmeyeceğim anlamina gelmezdi ki

en azından kendimi böyle avutmaya çalışıyordum basarili olamıyordum çoktan gözyaşlarım çeşme gibi akmaya başladı herkes araçlarına bindi Mert dışında bana bakıyordu

-yazarın anlatımıyla-

vedalar sadece kalan için mi zordu? hayır değildi giden içinde zordu Mert hüngür hüngür ağlayan karısına baktı baktı baktı sarılıp gitmiyorum diyemedi ilk defa bir görevde gitmiyorum demek istedi

ilk defa görevine gitmek istemedi Nehirsiz kalmak istemedi içi acıyordu karısını öyle görmek canını bir kurşundan daha fazla yakıyordu son kez gözlerini Nehir'e çevirdi

Nehir ağlayan gözlerle burnunu çekti içinden gitme diye yalvarıyordu ama bu imkansızdı bunu biliyordu

Mert karısının gözyaşlarına daha fazla dayanamayarak hızla karısının yanına adımladı ve belinden çekip dudağına yapıştı bu bir veda öpücüğüydü

Nehir'in tuzlu gözyaşları Mert'in dudaklarını ıslamıştı ama öpücük başarılı olmuştu Mert geri çekildiğin de Nehir az da olsa sakinlemisti Mert son kez güzeller güzeli karısının alnına öpücük kondurup aracına bindi

ve Nehir'i arkalarında bırakıp yola çıktılar Nehir Mert'le geldiği o yolu ağlaya ağlaya geri döndü ve kendini ağlayarak uykuya bıraktı Mert ise Nehir'i düşünmekden uyuyamamisti bile Aras'ın omuzuna dokunmasıyla irkildi ve düşünceleri arasından arkadaşına bakti

"Nehir'de aklın biliyorum ama o atlatır benim kardeşim duygusaldır çok duygusaldır ama dayanır aklın kalmasın onda"dedi Aras Mert sadece burukça gülümseyip kafa salladı

yol boyu hiçbirinin ağzını bıçak açmadı görevlere güle oynaya giden Bozkurt Timi bu görevin de acı çekiyordu çünkü Nehirsiz yarım kalmış hissediyorlardı

geldiklerin de kalacakları yere yerleştiler kimse hala konuşmuyordu herkes ranzasında uzanmış akşamı bekliyordu çünkü operasyon akşam olacaktı

Mert daha fazla dayanamayarak tuşlu telefonu çıkardı ve ezberinden karsınının numarasını çevirdi telefon ilk arama da açılmadı ama Mert tekrar aradı karısının sesini duyacaktı

Nehir ağlamaktan catallasmis sesiyle telefonu açtı karşıdan Mert'in "alo"sesini duyunca dinen gözyaşları tekrar akmaya başladı

Mert karısının burnunu çektiğini duyunca boğazına bir yumru oturdu yutkunamadı onca çığlık atan ağlayan ses duymuştu ama karısının ağlayan sesi onu yerle bir etmişti

"ağlama, ağlama göz bebeğim yapma bana bu işkenceyi"diye mırıldandı Mert Nehir sanki gorecekmis gibi kafa salladi ve gözyaşlarını sildi

------------------------------------------------------

saatler boyunca liseli aşıklar gibi konuştukdan sonra telefonu kapattılar bütün Tim hazırlanıp kaldıkları yerden çıktılar

ve köye doğru ilerlediler görev sivilleri ve küçük çocukları kurtarıp teröristleri etkisiz hale getirmekti bunu defalarca kez yapmislardi o yüzden rahatlardı

köye geldiklerinde pür dikkat etrafa bakmaya başladılar ve o sırada bir evden ses geldi Mert ve Aras o eve doğru yürüdü sonra da yavas adımlarla içeri girdiler

selam canlarım benim iyi okumalar desteğiniz için teşekkürler iyi akşamlar🩷🩷

 

 

 

 

 

Bölüm : 24.12.2024 23:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...