@benrapu
|
Kasabanın kıyısında, dağlarla çevrili küçük köyde, hayat her zaman olduğu gibi sessiz ve sakindi. Rüzgar, Aria’nın uzun, kahverengi saçlarını yüzüne savururken, genç kız derin bir nefes aldı. Etrafındaki doğanın sakinliği, içindeki huzursuzluğun aksine onu her zaman rahatlatırdı. Ama bu gün, içinde bir huzursuzluk vardı; sanki hayatının köklü bir şekilde değişmek üzere olduğuna dair bir his taşıyordu.
Aria, köydeki herkes tarafından sevilen, yardımsever ve nazik bir genç kızdı. Ebeveynleri, onu her zaman gelecekte büyük işler başaracağına inandırmıştı. Ancak Aria, bu hayalden uzak durur, sadece basit bir yaşam sürmek isterdi. Fakat kaderin onun için başka planları vardı.
Güneş ufukta yavaş yavaş kaybolurken, gökyüzü turuncu ve pembe tonlara bürünmeye başladı. Aria, her zamanki gibi tarladaki işini bitirip evine dönmek üzereydi. Fakat o akşam, gökyüzünde alışılmadık bir hareketlilik dikkatini çekti. Yıldızlar, normalden daha parlak bir şekilde titriyor ve sanki birbirleriyle konuşuyorlardı. Bu olağandışı durum, Aria’nın içindeki huzursuzluğu daha da artırdı.
Eve doğru yürürken, içinden bir ses yükseldi. Bu, sadece bir düşünce ya da anlık bir his değildi; sanki birisi ona sesleniyordu. "Aria," dedi ses. Kız durdu ve etrafına baktı, ama kimse yoktu.
"Kim var orada?" diye fısıldadı, ama karşılık gelmedi. Bu sırada kalbinde bir ağırlık hissetti, sanki bir şey ya da birisi ona dokunmuş gibi. Tam bu sırada, köyün ortasındaki büyük çınar ağacının altından gelen bir parıltı dikkatini çekti. Merakla oraya yöneldi.
Ağacın altına vardığında, yerde ince, zarif bir sembolün parladığını gördü. Bu, daha önce hiç görmediği bir işaretti, ama içgüdüsel olarak onunla bir bağı olduğunu hissetti. Eğilip sembole dokunduğunda, ani bir enerji dalgası bedeninden geçti. Gözleri karardı, dizleri yere çöktü, ve sanki dünyadan kopmuş gibi hissetti.
Bu sırada, zihninde bir ses yankılandı: “Ben, Thanara, ölümün ve yeniden doğuşun tanrıçası, seni seçtim. Kaderin, şimdi benim gücümle birleşiyor. Yaşamın ve ölümün döngüsünü yeniden şekillendirmek için seni seçtim.”
Aria, dehşetle nefes aldı. Kalbi hızla atmaya başladı, bu kelimeler anlamını kavrayamadığı bir gerçeklik sunuyordu. Tam bu anda bir şey hissetti; bir sıcaklık, sanki içindeki bir enerji kaynağı uyanıyordu. Fakat bu sıcaklık kısa sürede keskin bir acıya dönüştü ve genç kızın bilincini kaybetmesine neden oldu.
Aria gözlerini tekrar açtığında, kendini karanlık bir yerde buldu. Sadece bir anlığına, sanki iki dünya arasında asılı kalmış gibiydi. Fakat gözlerini ovuşturduktan sonra tekrar bulunduğu yere döndü. Ağacın altında yatıyordu, ama etrafındaki her şey değişmişti. Dünya, o karanlık anın ardından farklı görünüyordu. Gecenin soğuğu içine işlerken, Aria, artık sadece sıradan bir köylü olmadığını biliyordu.
İçinde Thanara'nın gücünün bir parçasını taşıyordu ve bu güç, onu bir kez daha dünyaya bağlamıştı. Ama bu gücün ne olduğunu ya da ne anlama geldiğini bilmeden, sadece bir şeyin kesin olduğunu biliyordu: Bu, hayatının sonsuza dek değiştiği an idi.
|
0% |