Yeni Üyelik
2.
Bölüm

ŞAMPİYONLAR AKADEMİSİ'NE HOŞ GELDİN

@berattassgit

Runeterra, hemen hemen her çağında savaş ve kaos görmüş bir dünya. Gözcülerden darkinlere, Demir Hortlak’tan Kutlu Adaların mahvoluşuna, rün savaşlarından Noxus istilasına kadar karışıklıklar, entrikalar ve yanlış tercihlerle yoğurulmuş topraklar. Fakat her fırtınadan sonra güneşin geri dönmesi kadar kesindi bu topraklardaki huzurun yeşermesi.

Rün savaşlarının dünyamızı yıprattığı dönemlerde imparatorluklar bir çözüm önerisiyle geldi. Freljord’un doğusunda kalan, sihrin en yoğun olduğu bölgede bir arena kuruldu. Bu arenaya “Sihirdar Vadisi” adı verildi. Devletler aralarındaki sorunu çözmek amacıyla kendi “Şampiyon”larını seçip bu arenada savaşmaya gönderdi. Tabii ki kesin bir çözüm değildi. Kısa sürede bu anlaşma unutularak dünyamız kaosa tekrar kucak açtı.

Bu anlattıklarım gerçekten uzun zaman önce yaşanmış olaylardı. Son yüz yıldır Runeterra’da barış hâkim durumda. İmparatorluklar nerdeyse bir anda diyebileceğimiz kadar kısa sürede devletler haline gelmiş ve birbiriyle savaşmayı bırakmıştı, fetih arzusu ortadan kalkmış, yöneticiler sadece kendi halkları ile ilgilenmeye başlamıştı. Barış döneminin getirdiği bir diğer şey ise Sihirdar Vadisi’nin tekrar ilgi görmesi oldu. Kısa sürede savaşlar unutulmuş, rekabet ruhu insanları sarmıştı. Herkes şampiyon olmak için sıraya girmiş, bu kargaşayı düzenlemek maksadıyla “Şampiyon Onay Kurulu” göreve getirilmişti. Kurul, her milletten birer şampiyon temsilci içeriyordu. Şampiyon adayları bir dizi sınava tabii tutulup sınanıyordu. Onay almak oldukça zordu, her elli adaydan sadece bir kişi bu sınavı geçebiliyordu.

Runeterra’da ciddi bir popülerlik kazanan Sihirdar Vadisi, resmiyette yerini bulmuş, ligler ve turnuvalar düzenlenmeye başlamıştı. Yerel liglerin liderleri her sene özel olarak düzenlenen turnuva formatıyla “Efsaneler Ligi”nde yarışmaya hak kazanıyordu. Şu zamanda doğan her çocuk, adım atmayı öğrendikten sonra Efsaneler Ligi’nde bir takımın taraftarı oluyordu. Efsaneler Ligi’nin bu kadar popüler olması, gerçek bir şampiyon olmanın bu kadar zor olması, kurulun yeni kararlar almasına vesile olmuştu. Kurul, en az on beş, en fazla yirmi yaşında olmak kaydıyla isteyen herkesin bu yönde eğitilmesi için akademi kurmaya karar verdi. Oy birliği ile Noxus’ta üniversite rektörü olan Kosra, akademiye müdür seçildi.

Son olarak akademinin inşa edileceği yer belirlendi. Tam konumu gizli tutulsa da burası, Demaci’anın güneyinde, Targon’un ise kuzeybatısında okyanusu doldurularak suni adacık oluşturalarak inşa edildi. Adaya ulaşım deniz yoluyla ve sadece kurulun atadığı özel kaptanların bildiği gizli bir rotadan ulaşılabiliyordu. Şampiyonlar Akademisi’nin kuruluş tarihinin kısa hikâyesi bu şekilde. Şu an bulunduğumuz nokta, yok oluşun bir an sonrasından ibaret. Ama buraya gelmeden önce hikâyeyi başa sarmak istiyorum. İsmi Sera olan ve on yedi yaşında akademiye katılan, tek ilgi çekici yanı evcil hayvanı ender rastlanan Noxus kartalı olan sıradan bir kızın hikâyesi. Keşke hikâyesi de kartalının aksine kendisi kadar sıradan olsaydı.

Loading...
0%