@berceste2310
|
NEPTÜN ( 3 TEMMUZ 3019) ELİZAN
Dünya inceleme dersine gitmek için gezegenler arası aracı bekliyordum. Dünyadaki en eski tarihi eserleri inceleyecektik bu derste. Hayır yani şu anda yaşam üssü haline gelmiş bir gezegenin tarih eserlerini niye inceliyorduk ki. Ben bize yaptırılan bu saçmalığı sorgularken araç geldi. İçine bindiğimde karşımda Katerina'yı gördüm gene mükemmel bir şekilde hazırlanmış pozitif enerjisini etrafa yayarak gülümsüyordu. Bende bu halsizliği görünce kaşları çatıldı. Gidip yanına oturduğumda konuşmaya başladı.
''Günaydın, gene her zamanki gibi çok enerjiksin.''
''Sana da günaydın kanarya.''
Ona kanarya diyordum o da bana Elizabeth.
''Gene niye somurtuyorsun Elizabeth.''
''Sabah saat çok erken kendi gezegenimde daha güneşi görmemiştim bile.''
''Ama ben gördüm.''
''Sen Jüpiter'de ben ise Neptün'de yaşadığım için olabilir mi acaba.''
''Olsun ikimizde Dünya takvimini ve saatini kullanıyoruz.''
''Biliyor musun ara sıra çok gıcık olabiliyorsun.''
''O yüzden senin en yakın arkadaşınım zaten kanarya.''
Katerina benim en yakın arkadaşımdı ama onu sadece varis eğitimlerinde görebiliyordum çünkü o ve ben geleceğin gezegen yöneticileri olacaktık ve aldığımız eğitimlerden dolayı çok yoğunduk.
''Dünya'da bir yerde yaşasaydın nerede yaşamak istedin Elizabeth.''
''Bilmem galiba hiçbir yerde.''
''Ne demek hiçbir yerde?''
''Bildiğin hiçbir yerde Dünya'dan ve üstündeki hiçbir yerden hoşlanmıyorum.''
''Neden hoşlanmıyorsun ki.''
''Sen Dünya tarih derslerinde ne yapıyorsun Kanarya.''
''Daha çok arkada Nate ile uyuyor oluyorum,'' dedi ve kıkırdamaya başladı. Nate Katerina'nın erkek arkadaşıydı. Biz konuşurken arkadan bir ses duydum. Nate kafasını arka koltuktan uzatmış bizi dinliyordu.
''Benim gibi mükemmel bir varlığın dedikodusunu mu yapıyorsun, çok ayıp.''
''Çok özür dileriz kral Nate, size kendimi nasıl affettirebilirim.''
''böyle,'' deyip Katerina'ya sarıldı.
DÜNYA (3 TEMMUZ 3019) SAM
Gezegenler arası araçtan inip Dünya'ya adım attım. Burası bana çok garip hissettiriyordu. Ben sessizlik içinde etrafı izlerken arkadan bir gümbürtü geldi. Arkamdaki yedi kişi boğuşarak Gezegenler arası araçtan inmeye çalışıyordu. Hepsi inince araç gökyüzüne doğru havalandı. Etrafa bakarken fark ettim ki Bay James burada değildi? O olmadan Dünya inceleme dersini nasıl işleyecektik. Benim fark ettiğimi diğerleri de fark etmiş olmalı ki etrafa bakıyorlardı.
O sırada karşıdan gelen bir adam göründü, gözlerimi kısıp adama bakıyordum. Adam biraz daha yaklaşınca onu tanımadığımı anladım. Adam yanımıza gelip konuşmaya başladı.
''Ben Erwin yeni Dünya inceleme dersi öğretmeniniz.''
''Merhaba Bay Erwin bende Sam. Bay James neden derslerimize girmeyi bıraktı bir bilginiz var mı acaba?''
''İstifa etti.''
NATHAN
Bu işte bir iş vardı. Bay James eğer işi bırakacak olsa bize geçen hafta ödev vermez yada diğer dönem ne yapacağımızı anlatmazdı. Eve dönünce babama sormaya karar verip düşüncelerimi bir kenara bıraktım.
Bay Erwin konuşmaya başladı.
''Evet derse girmeden önce birbirimizi tanıyalım istedim lütfen sırayla kendinizi tanıtır mısınız?''
İlk ben başlıyordum.
''Ben Nathan, Mars gezegeninin üçüncü varisi.''
''Ben Katerina, Jüpiter gezegeninin birinci varisi.''
''Ben Nate, Mars gezegeninin ikinci varisi.''
''Ben Marcus, Mars gezegeninin birinci varisi.''
''Ben Elizan, Neptün gezegeninin ilk ve tek varisi.''
''Ben Tomris, Uranüs gezegeninin ilk ve tek varisi.''
''Ben Kate, Jüpiter gezegeninin ikinci varisi.''
Herkes kendini tanıtmıştı.
''Tekrardan Merhaba çocuklar tanıştığıma çok memnun oldum, artık derse geçelim. Bugün eski bir Türk efsanesini inceleyeceğiz ve size efsaneyi anlatacağım.''
TOMRİS
Neden eski bir çanağı inceliyorduk ki. Ben güzel uykumu bu saçma çanak için bölmüş olamazdım. Ben çanağın başında uyuklarken bu adam anlatmaya başladı.
''Bu Aletin adı Varis Portalı. Varis Portalı'nın gördüğünüz üzere beş tane anahtar girişi var. Bu beş anahtarı beş tane varis aynı anda yerine yerleştirirse bu beş zamansız zamana giderler ve orada yönetici olmak için eğitim alırlar. Burada girdikleri sınavı kazanabilirlerse geri zamanlarına döner kazanamazlar ise ölürler.''
Çocuk gibi masal dinlediğime inanmak istemiyorum ya. Yok çanak bizi başka bir zamana götürecekmiş de sınava sokacakmış da.. Eskiden insanların güçsüzlükten kendilerini savunmak için uydurdukları zırvalıklardan başka bir şey değil.
MARCUS
Dünya tarihi ve inceleme dersleri cidden hoşuma gidiyordu. İyi bir yönetici olup kendimizi geliştirmek için geçmiş yöneticileri ve ülkeleri öğrenmemiz gerektiğini düşünüyordum. Kendimi olabildiğince ileriye götürmeye ve iyi bir yönetici olmaya çalışıyordum. Gece gündüz çalışıyor ve her konuda diğer varisleri geçmeye çalışıyordum. Aldığım eğitimleri asla küçümsemiyor tüm dersleri dikkat ile dinliyordum ama önümde ne kadar geçmeye çalışsam da geçemediğim bir engel vardı, Katerina. Kız hiçbir dersi umursamıyor ve sürekli kendiyle eğleniyor, eğlencelere katılıyor ve sevgilisiyle-ne yazık ki kardeşimle-vakit geçiriyordu. Onu bugün yok edecektim. Böylelikle önümdeki benden daha iyi olan kişiyi yok edip en iyi varis olacaktım. Bu konuda bana kız kardeşi Kate yardım edecekti. Kate ile yaptığımız plan ile Katerina'dan kurtulacaktık.
Kate ile geçen hafta Katerina'yı zehirlemek için Katerina'nın odasına girdiğimde karşılaşmıştık. Ben katerina'nın yatağının altına sakladığı atıştırmalıklara zehir bulaştırırken beni basmıştı. O an sonumun geldiğini düşünmüştüm ama Kate suratıma bakıp psikopat gibi gülmeye başlamıştı. Ben, ablasını zehirlemeye çalıştığımı gördüğü için bana olan sinirinden dolayı güldüğünü düşünmüştüm ama mutluluktan gülmüş. Sonunda kendisiyle aynı amaç için savaşan bir insan gördüğü için mutlu olmuş. Başta delirdiğini yada beni oyalamaya çalıştığını düşündüm. Ben donup kalmıştım beni kolumdan tutup odasına götürdü. Odaya girdiğimizde konuşmaya başladı. Kendisinin de ablasından kurtulmak istediğini onun bir yönetici olmak için eksik olduğunu ve ondan daha iyi olduğunu söyledi. Önce donmuş gibi onu dinledim ama sonrasında kendime geldim ve konuşmaya başladım. Ona güvenmeyeceğimi bana bir oyun çevirme ihtimalinin olduğunu ve belki kendisini bana ailesinin, ağzımı aramak için göndermiş olması gibi bir sürü ihtimal saydım. Sakin bir şekilde beni dinledi biraz düşündükten sonra ise haklı olduğumu söyledi. Ondan başka şansımın olmadığını da belirtti. Artık geleceğim onun iki dudağının arasındaydı yani ona güvenmekten başka şansım yoktu. Eğer beni yakaladığını ve ne yaptığımı başkasına söylerse bu benim sonum olurdu.
Biz konuşurken odaya muhafızlar daldı. Benim arkadaki kale surlarına tırmandığımı gördüklerini ve beni aradıklarını söylediler. Ben tam açıklama yapmak için ağzımı açıp gevelemeye başladığımda bana sarıldı. Ben ne olduğun daha anlayamadan bana sarılmayı bırakıp muhafızlara döndü. Benimle çıktığını ve beni özlediği için beni çağırdığı söyledi. Mantıklı olarak neden gizlice girdiğimi sordukların da ise ailesinin benle çıktığından haberleri olmadığını ve şimdi öğrenmelerini istemediğini, kapıdan giren herkesin ise krala haber verildiğini bu yüzden gizli girdiğimi söyledi.
Biz bunları konuşurken kapıda kral Richard belirdi. Aynı şeyleri ona da anlattığında anlayışla karşıladı ve bizi odada yalnız bırakıp muhafızları ile gitti. Kate bunları yaparken ben sadece donmuş ve onu izlemiştim.
Herkes gittikten sonra Kate kapıyı kontrol edip tekrardan yanıma geldi. Bana tatlı tatlı gülümseyip artık ortak olduğumuzu, benimle iki gün sonra Jüpiter yer altı ormanında olmamı söyleyip beni uğurladı.
İki gün sonra yer altı ormanında buluşup bir plan yaptık ben bugün dersten sonra sanki sevgilimin ailesi ile tanışmak istiyormuş gibi onların sarayına gidecektim ve yanımda bu evrenin panzehiri olmayan tek zehiri olan Ewlige'yi getirecektim. Normalde saraya girenlerin üstü aranırdı benim ise Kate'in sevgilisi olduğum için aranmayacaktı. Saraya girmesi kesinlikte imkansız olan o zehiri saraya sokacaktım. Geri kalanı ise Kate halledecekti. Ben gittikten sonraki gün ablasın Nate ile yemeğe gidecekti yani dışarı çıkacaktı. Kate ise onun yediği yemeğe zehiri katacak ve sanki Katerina'ya düzenlenen ve dışarıdan gelen bir suikast gibi görünecekti. Böylelikle kimse bizden şüphelenmeyecekti. Bizde sıfır zararla kurtulmuş olacaktık. Sonra da bu yalan sevgililik olayını bitirip yollarımızı ayıracaktık.
Nate'i çok seviyordum ama bunu kendim için yapmak zorundaydım. Nate Katerina'ya 6 senedir seviyordu. Nate 18 yaşındaydı ve 5 senedir çıkıyorlardı. Nate için zor bir kayıp olacaktı ama atlatacağına inanıyordum.
Ben ise aşka hiçbir zaman inanmamıştım. Biriyle evlenmeyi ise hiç düşünmüyordum.
KATE
Bugün tahta çıkmak için elimden geleni yapacağım gündü. Geçenlerde hayatımın şansıyla karşılaşmış ve onu kullanmıştım. Tabi ki onu plandan sonra hayatta bırakmayacaktım. Onun da işini bitirecektim. Sonra da diğer varislerin. Tüm evren benim olana kadar durmak yok.
NATE
Bu sıkıcı öğretmen sonunda konuşmayı bitirmişti.
''Evet çocuklar ben şimdi dersi işlediğimize ait yoklamayı şimdi yöneticilerimize yollamak için dünya gezegenler arası iletişim merkezine gidiyorum. Siz ise dikkatli bir şekilde beni bekleyin lütfen.'' dedi ve arkasını dönüp gitti.
Bende o sırada şu çanağı incelemeye başladım. Adı varis portalı mıydı neydi. Ben onunla oynarken Katerina yanıma geldi ve bir teklif sundu kulağa oldukça eğlenceli geldiği için kabul ettim. Nasıl olsa eğlenmek benim ruhumda var.
KATERİNA
Nate bağırıp bütün varisleri yanımıza topladı. Bende kafamdaki fikri onlara anlatmaya başladım.
''Öncelikle bu duyurum tahta çıkacak varisler için. Bay Erwin'in dediğini efsanedekini yapıp şu anahtarı yerine mi yerleştirsek, ne olacağını çok merak ettim.''
''Saçma bunu yapmamız için bize bir sebep söyle.'' dedi huysuz Tomris.
Bende onlara olan ödülümü sundum.
''Sizin bir haftalık tüm ödevlerinizi yaparım.''
İşte şimdi tüm varisler teklifimi kabul etmişti. Bize verilen ödevlerin cevapları sadece kitaplardaydı. Yapay zeka ile bulmamış özel bir elektronik sistemle engellenmişti ama ben bu şifreyi kırmıştım. Nate de biraz yardımcı olmuş olabilir. Bu yaptığımız şeyi ise şimdi çıkarlarımız için kullanacaktık.
ELİZAN
Katerina'nın dediğini yapacaktım çünkü bende efsaneyi duyduktan sonra çok meraklanmıştım. Ödülü duyduktan sonra ise mutluluğum kat kat artmıştı.
Tüm yönetici varisler ellerine anahtarları almıştı. Hepimiz gülerek anahtarı yerine gülerek yerleştirdik ve o sırada içeriye bir gül kokusu yerleşti. Katerina'nın gözleri gözlerimin önünde kaymaya başladı ve yere yığıldı. Ellerinde anahtar olan tüm varisler tek tek yere çuval gibi devriliyordu. Duyma yetimi kaybediyordum galiba, arkadan barış ve kaos sesleri geliyordu ama ben hiçbir şey anlamıyordum. Artık başım dönmeye başlamıştı ve gözlerimi tatlı bir uyku ile karanlığa yumdum.
|
0% |