Ayak tabanlarım çok ağrıyor çünkü sürekli koşuyorum.Koşmam gerek bunu biliyorum ama kimden kaçıyorum hıc bir fikrim yok."Koş"diyo beynim sadece koş.Koşmak istemiyorum ama çünkü çok yoruldum.Beynim koş diyor ama pes etme koş.Etrafa bakıyorum.Sokaklar bomboş.Gece saat ikiyi geçmiş olmalı.Sokak lambalarının çoğu yanmıyo.Arkamdan gelenler var koşu seslerini duyabiliyorum.Biri bağırıyor."Yakalayın onu!"Beynim bunun üzerine daha çok "koş"diyor.İsyan ediyorum ama koşamıyorum çünkü gücüm tükendi.Çok yoruldum.Gencim ama daha çok dayanmam lazımdı ama dayanamıyorum 18 yıllık bedenim dayanamıyor.Yardım istemeyi düşünüyorum sokakta kimse yok.Etraf çok karanlık önümü göremiyorum.Beynim ne kadar koş dese ayaklarım dayanamıyor. Arkamdan gelenlerin yaklaştığını biliyorum. Çok yakınlar bana .Son bir güçle ileri atılıyorum ama bir kaç saniye sonra yere yığılıyorum.Ģözlerim yorgunluktan kapanıyor.Bir kaç elin bedenime ulaştığını hissediyorum.Gözlerim kapanmadan önce bir ses duyuyorum sanki fısıldıyor bana "Lütfen dayan."

Sonra karanlığa gömülüyorum.

YARI CADI YARI ŞEYTAN

Nerede olduğum hakkında hiç bir fikrim yok .Bilincim var kendimi farkındayım. Yaşıyorum herhalde .Ölmüşte olabilirim.Şu an ruhumda konuşuyor olabilir.Ama hayır bedenimi hissediyorum.Sadece gözlerimi açmam gerek .Göz kapaklarımı açmaya zorluyorum.Yavas yavaş açıyorum.İlk önce sadece bembeyaz olarak görüyorum etrafı .Göźlerimi bir kaç kez kırpıştırırıyorum.Işığa alışmaya çalışıyorum. Sora gözlerimi tamamen açıyorum .İlk farkettiğimde odanın aslında ışıklı olamaması sadece etraf bembeyaz.Kaŕsımda bir duvar var.Boylu boyunca yerde uzanıyorum.Kurbanlık koyun gibi hissediyorum kendimi .Kafamı yavaşça yukarı kaldırıyorum .Beyaz duvar devam ediyor ve en sonunda beyaz bir tavanla son buluyor.Kafamı çevirmeye devam ediyorum.Her yerin beyaz duvarla kaplı olduğunu şimdi fark ediyorum.Bembeyaz kare dikdörtgen bir oda .Kapısı da yok .Sahi kapısı nerde?

Sonra birden kafama dank ediyo."Benim ne işim var burada" Algılamaya çalışıyorum.Hıç bir şey aklıma gelmiyo.Lanet olası hiç bir şey.Aklım bir sürü soruyla doluşuyor. "Ben kimim,neden buradayım,beni buraya kim,nasıl koydu..."Aklımı yitireceğim sanırım.Göğsüm daralıyor, daha hızlı nefes almaya başlıyorum.Neden burdayım ben neden !"Ben kimim "diye kendime soruyorum.Aklım allak bullak .Zorluyorum beynimi ve sonunda kim olduğumu hatırlıyorum ama gerisi yok.Büyük bir çaresizlik içindeyim.Lanet olsun,lanet olsun.Beynim bana bir şeyler anlatmaya çalısıyo.Biliyorum çünkü başım ağrıyor bi basķı var üzerimde.Tamamen aklımı yitirmek üzereylen nerden geldiğini anlamadığım boğuk bir ses tekrar aklımı yerine getiriyo.Ilk önce ne dediğini anlamıyorum.Sonra baya sert küfürler ettiğini duyuyorum. Yıne tam olarak ne dediğini anlamıyorum ama sonra dediği şeyi belirgin bir şekilde duyuyorum."Yaşıyor olmam imkansız ,yaşıyor olman imkansız!"

Ne düşüneceğini dahi bilmiyorum. Beynim bile ne cevap vereceğine şaşıriyo.Beynim karmakarışken ve böyle ne dediği tam anlaşılmayan bir cümle ye vereceği cevabı düşünürken. Benim düşündüğüm tek şey yaşıyor olduğum. Evet!Demekki yaşıyordum.Ama bu sorunlarım yüzde birini dahi çözmüyordu.Beynim kendini çözmeye başlıyo yavaş yavaş.Geçmisimle ilgili bir kaç gereksiz anı da geliyor.Bunların sonunda klasik bir soru soruyor beynim."Sen de kimsin ?"Cevap gelmiyor .Cevap gelmemesi hoşuma gitmiyor."Sen de kimsin?"diye tekrar soruyorum.Yine suskunluk.Hiddetleniyorum"Sen de kimsin lan !"diye bağırıyorum.Bu sefer şiddetli sesim üzerine cevap geliyo ne kadar cevap denebilirse"Koruyucun çok güçlüymüş "diyo daha çok kendi kendine konuşur gibi.O ne anlattığını biliyo ama ben onun ne anlattığıni bilmiyorum bu canımı sıkıyor."Neden bahsediyorsun sen !"diye bağırıyorum.Tekrar göğsüm daralmaya başlıyor. Kapalı kalmayı hınç sevmedim.Biran önce burdan çıkmalıyım biran önce .O gene susuyor .Tam gene bağıracakken "Dört yıl " diyo."Tam dört yıldır ölmedin. "

Bir süre önümdeki duvara boş bòş bakıp dediklerine anlam getirmeye çalısıyorum.Çare gene ona sormak ta."Ona..."O her kimse.

Sesim daha yumuşak çıkıyo bu sefer ."Bu söylediklerim ne anlama geliyo ."diyorum.Ben susuyorum o da susuyor.Biraz bu suskunluk devam ediyor.Sonra oldukça sakin bir sesle"Geçmişini hatırlıyor musun?"diyor.Ilk önce neden sorduğunu anlamaya çalışıyorum.Ama direk beynim anılarıma dalıyor.Sonu kötü biten anılarım yani hepsi.Anılalarım aklıma bir bir dolaşırken hafifçe sırıtıyorum.Keyif alıyorum onlardan.Yüzümde gülümsemeye sebep oluyorlar .Insanların nefret edeceği anılar ama ben nefret etmiyorum. Seviyorum. Bu yüzden yüzümde aptal bit sırıtışla"Hatırlıyorum."diyorum.Kelimeyi söylerken bile keyif alıyorum.Lanet olası anılar sadece ...Ama beni şuan mutlu eden tek şey.O da boğuk sesiyle devam ediyor."Nasıl biri olduğunu biliyorsundur o zaman"diyo.

Tabi ki de biliyordum.Açıkcası arkadaşı olan biri değildim.Ve bunun nedenleri de vardı.Ne yardımsever biriydim.Ne de iyi.En küçük şeyde bile kavga çıkartabiliyordum.Ve kavga sırasında benim tarafımı tutan bir kaç kişiye ihanet etmiştim .O şaçma kantin sırasında insanları iterek önlerine geçmiştim.Kavgaları çok gereksiz yere büyütürek dövüşlere sebep olmuştum.Okuldaki çocukları beni sinirlendirdikleri için darp etmiştim.Bana çıkma davetinde bulunan herkesin sonu aynı olmuştu.5 kırık,3 çatlak.

Erkekleri sevmezdim.Ama onlar benden hoşlanıyorlardı çok da umrumda.Açıkcasi sınavlarda kopya da çekmiştim ve bir dönem de yedi tane tutanak yemiştim.Okulun rehberlik hocaları durumumu düzeltmeye çalışmış.Ama hiç bir işe yaramamıştı.Sokakta bana yavşayan sarhoş tacizleri öldürmüştüm.Bu yüzden büyük ihtimal ninemden kalma küçük evde tek başıma yaşıyodum.Açıkcasi bir banka hesabı vardı .Ve sürekli para yatırıyordu .Bu paranın nereden geldiğini hiç sorgulamamıştım.Ninemden miras kalma olduğunu düşünüyordum.Sonuçta ben o parayı harcıyordum.Işte böyle mutlu anılarım vardı ama burada ne işim olduğum hakkında hiç bir fikrim yoktu. Mafyalar tarafında mı kaçırılmıştım.Öldürdüğüm üç sarhoşun intikamını almak için mi.Ama öyle olsa direk kafama sıkmazlar mıydı.Böyle bir yere niye beni hapsetsinler ki.Bide dört yıl falan diyo.Umarım öyle bir şey yoktur.

Bir kaç dakika dır konuşmadığımızı farketmiştim. Bu sessizlik hoşuma gitmediğinden" "Hiç iyi bir kız değilmişim."dedim. Ne cevap verecekti acaba.

"Merak etme bir yarı cadı yarı şeytan olduğun için normal."

Bide merak etme di-Bi dakika ne!Yanlış duymuş olmalıyım.Ne dedi o bir yarı cadı yarı ney.Lanet olsun.Ne demişti.Titrek bir sesle"Ne dedin sen "diye sordum.Kafadan sallıyo olmalıydı.Şaka olmalıydı.Ama tekrar"Bir yarı cadı yarı şeytan "dedi.Ve bu sefer ne duyduğuma emin oldum.Bu bu ne demekti.Neden bahsediyordu.Bu maloz herif ne demeye çalışıyordu.Normal bir yerde olsam şakaya vurar geçerdim.Ama.sertçe yutkundum.Ama bembeyaz neresi olduğunu bilmediğim bir odadaydım.Ve bu adamda baya inandırıcı ve gerçeği söyler gibiydi.Ama inkar ettim."Neden bahsediyorsun sen!"Sertçe çıkışmıştım. Ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu bunun.Gene sertçe yutkundum göğsüm daralmaya başlamıştı.Nefesim gene kesik kesik olmuştu.Halimi farketmiş olmalı ki."Garip gelecek biliyorum.Ama söylediklerimin ve söyleyeceklerimin hepsi doğru bana inan.Zaten anlattıkça geçmişinle ne kadar uyuştuğunu anlayacaksın.Lütfen bağırıp çağırıp kulaklarımın zarını patlatma lanet olası varlık.Zaten cadıları da hiç sevmem.Allah tan yarın cadı da o kadar kahpe değilsin ve söyle ki sen de ben de sıradan insanlar değiliz. Kahrolası masallarda anlatılan olağanüstü kahrolası varlıklarız.Bunu kabullen ilk önce sonra anlatmaya başlıycam."

Baya sert konuşmuştu.Ama bu konuşmada benim dikkatimi çeken tek yer masallardaki kahrolası varlıklar yeriydi.Masal da mıydık yani biz .Rüya mı görüyordum acaba.Gerçekten ne anlatıyordu bana yarı cadı olduğumu mu söylemişti bana .Ne diyordu tam olarak ne ne."Ne demek istiyorsun sen masallardaki varlıklar derken dalga mı geçiyorsun benimle .Ne anlatıyorsun bana çocuk masalı mı?"diye bağırdım tekrardan ne anlatmaya çalışıyo bu saloz kafa.Sonra bir kaç kere daha derin nefes aldığını duydum. Biraz öfkeli gibiydi.Ve öfkesi sesine de yansıdı.

"Sana bağırma demedim mi!Aptal cadı ucubesi.Saçma gazlar seni öldürememiş olabilir ama gazlar gerek kalmaz kılıcımı kınından çıkarır o kelleni alırım.Inkar etmeyi bırak sürtük.Dediklerimi dinlersen anlıycan zaten. Bağırıp çağırmayı bırak.O sesini kes.Ve artık anla dediğimi sen bir yarı cadı yarı şeytansın.Aptal!"

Sakin olmaya çalıştım.Öfkemi içime attım ve dizlerimin üstüne oturdum. Dediklerini tekrar gözden geçirdim.Bir yarı cadı yarı şeytan demişti bana .Masallarda olanlardan mı?Böyle bir şey mümkün olamazdı değil mi?Geçmişinle uyuşuyo demişti.Geçmişimi gözden geçirdim.Normal bir genç kızın sahip olacağı bir geçmışe sahip değildim yanına bile yaklaşamazdım ama bu beni bir yarı cadı yarı şeytan yapmazdı demi.Hem onlar gerçek değildi demi sadece kitaplarda olan masallarda olan lanet varlıklar değiller miydi?Kandırılmış mıydık?Derin bir nefes aldım ve bu sefer sakin bir sesle"Dediğin yarı cadı yarı şeytan şeyi nedir?"dedim.Sakince söylemeye çalışmıştım.Ve işe yaradı da.

"Tekrar bağırıp çağırmıycağına kulak zarımı patlatıp seni öldürme isteğimin geri gelmemesi için söz ver"dedi.Tekrar sesimi yükselçektim ki o lanet olası kahpe herif in o iğrenç kahrolası sert çıkan sesini duymamak için sakin kalmaya çalışarak "Devam et."dedim. Sinir uçlarım alarma geçmisti ve beni tekrar kızdırarak"Söz ver ."dedi.Tam bağıracaktım ki sakin kalmayı başararak tane tane konuşarak"Anlatmaya başlar mısın artık. Zaten sinir uçlarım tavan da bana insan değil bir masal varlığı olduğumu söylüyorsun ve çok kahpesin. O etrafta erkeğini etkilemek için dolaşan varoş kızlara benziyorsun. Ve tam bir aptalsın. Ve-"

"Sus lanet olası cadımsı varlık sus!Konuşma dedikçe konuşuyorsun.Bir kaç dakika sussaydın şimdiye ne olduğunu anlamıştın ama lanet olası cadı tarafın seni hemen insanlara bağırmaya itiyor ve çirkef bir yaratığa dönüşüyorsun.Ve şöyle açıklıyım beynim alırsa cadıların özellikleri her bulunduğu yerde insanları suçlama,haksız bile olsa kendini haklı çıkarma,insanları aşağılama ve garip eğer beyinleri yeterse iksirler yapma,büyülü güçlere sahip olup en gereksiz yerde hiç tanımadığı sıradan birini milletin içinde yerden yere vurup aşağılamadır. Yani senin yarın bu özelliklere sahip .Allahtan tam bir cadı değilsin yoksa sinirlerimi daha çok bozardın ve ben kendimi tutamayıp seni öldürürdüm!"

Baya baya sert gelmışti bu.Ve dedikleri...Geŕçek gibiydi.Söyledikleri özellikler bana uyuyordu.Iksir ve güç kısmı hariç o ne be.Yani gerçekten bir yari cadı yarı şeytan mı oluyordum.Ve kesinlikle cadılara bi garezi vardı.Ama şeytan tarafım niye ondan hiç bahsetmiyordu?Bide seni öldürürüm diyo du ama niye öldürmüyo du?Lanet masallardaki lanet varlıklar...Hepiniz kahrolursunuz inşallah.

"Yani ben bir yarı cadı yarı şeytanım .Ve haberin olsun yarı cadı olmaktan çok da memnunum ıstediğin kadar kudarabilirsin yani ve yarı şeytan tarafım nası oluyo."Aşırı bi özgüven patlaması gelmişti şu an.Buradan kurulabileceğine dair bir umut doğmuştu içimde ya da boş bir heveslenmede olabilirdi bu.Sonuçta şuan kendimi asırı güçlü hissediyordum. Lanet bir masal varlığı olduğum için...Ve bu şamar tekrar konuşunca o özgüven yok oldu.

"Dediğin şeyleri görmezden geliyorum ve soruna cevap veriyorum. Ben şeytanları severim karakterleri tamamen kötücül planlara çalışır.Cinayet işlemeye meyillidirler.Her yedikleri halttan sıyrılabilerler.Ama bu söylediklerim sadece şeytanlar için geçerli yanında cadı olanlara değil!"Bu adam niye cadılara bu kadar sinir oluyordu.Kesin bi cadı bunu kahrolası varlıkların önünde rezil etti.Sonra intikam alamadı ve şimdi acısını benden çıkarmaya çalışıyo.Öte yandan şeytan tarafımı baya bi sevmiştim.Beni andırıyodu.Geçmişimi, karakterimi lanet olası duygularımı...Ne olduğumu biliyodum.Peki o neydi, benim burda ne işim vardı, benden ne istiyordu,?O yüzden sordum.

"Peki geri kalanı bir yarı cadı yarı şeytan sam bir yerim olmalı,peki siz benden ne istediniz ve önemlisi sen kimsin?"

Ben sustum.

O derin bir nefes aldı.

Ve konuşmaya başladı.