@beren.1234
|
O konuşunca bağırma isteğim geri geldi ama kendimi tuttum .Ne anlatacağını öğrenmem gerekiyordu."Olağanüstü bir evrende olduğumuzu anlamışsındır. Bu evren şu an ikiye bölünmüş durumda yani başka güçlerde var ama neyse evren ikiye bölünmüş demiştim.Bu taraflar kendini iyilik ve kötülük olarak adlandırıyor.Nedenini sorma bilmiyorum.Tahmin etmissindirki cadılar,şeytanlar,iblisler,cinler,vampirler falan hepsi kötülükten ."Sözünü keserek"Iyilikte de melekler,feyler falan mı var?"Mantıklı gelen buydu.Ama o böyle söylemedi."Sözümü bir daha kesersen o kelleni alırım bir ve hayır.İyilik öyle tamamen masum varlıklardan oluşmuyo kendilerine latince kötülüğü engelleyen,savaşan,savaşçı kişi anlamına gelen" bellator" derler.Kendilerine has güçleri vardır.Kendileri 10 yaşından beri sıkı eğitimden geçerler.Herkesin rütbesi ,gücü ve kabiliyeti farklıdır.Amaçları tüm kötülüğü yok etmektir.Tıpkı kötülüğün iyiliği tamamen yok etmek ıstediği gibi.Rütbe onlar için çok önemlidir yüksek mevkilerde olmak en yüksek mevkilerle ulaşmakla sadece koruyucuklukla mümķündür." Gene aynı kelimeyi kullanmıştı koruyucu.Koruyucun çok güçlü demişti.Demek bu koruyucular iyilikten diler.Üst mevkilere ulaşmak için di demek .Peki nerede,nasıl ve en önemlisi kimden koruyorlardı?Peki neden beni korumuştu?Neden,neden,neden...Aniden gelen yutkunma isteğini umursamayarak "Bu koruyucu dediğin şey tam olarak nedir?"diye sordum.Cevap vermesini beklerken nerden geldiğini bilmediğim derin nefes alışverişlerini duyabiliyordum.Anlatacağı şeylere hazırlanıp gibiydi.Ama telaşlıydı.Neden telaşlıydı.Ben zaten bir odanın içinde kapana kıstırılmıştım.Yapabileceğim bir şey yoktu.Ona zarar veremezdim.Yoksa verebilir miydim?Eğer bir yarı cadı yarı şeytansam bazı güçlere sahip olmam gerekmez miydi?Bunları nasıl kullanıcaktım?Onun vereceği cevaba odaklanmalıydım sanırım. Ama neden konuşmuyordu?Bu kadar beklemesi normal miydi yoksa ben mi kafayı yiyordum?Nefes alışverişlerim gene sıklaştı .Göğsüm bulunduğu durum yüzünden gene daralırken sakin kalmaya çalıştım.Niye telaşlandığımda zot nefes alıyordum.Acaba bir panik atak falan mı geçiriyordum.Ya da beni öldürmek için kullandıkları gazlar yüzünden miydi?Bu durumum hiç hoşuma gitmiyordu.Ben zor nefes alıyordum ama o niye bu kadar zorlanıyordu koruyumla ilgili miydi?Bir kaç cümle onu niye bu kadar telaşlandırıyordu.Başka bir nedeni olmalıydı ve o konuşmuyordu.Bu benim sinirimi bozuyordu.Sanırım konuşan ben olacaktım. "Çok telaşlısın."dedim."Hızlı ve sık nefes alıyorsun.Seni telaşlandıran dara sokan bir şey var."diye sözlerime devam ettim.Sustu.Bir kaç saniye sonra ''Sen de öylesin."dedi.Düşündüm.Onu gerçekten telaşlandıran bir şey vardı ve bu beni de telaşlandırıyordu.Lanet olsun niye böyle bir cevap vermişti ki şimdi?Derin bir nefes aldım."Koruyucunun ne olduğunu sorduğumdan sonra telaşlandın onla ilgili mi?"Bugün ilk defa bu kadar sakin olabilmiştim.Ama sakinliğim genelde baya az sürüyordu. "Koruyucun konusu beni endişenlendirmiyor. Sende beni endişenlendirmiyorsun.Bu konuyu kapat ve söyleyeceklerimi iyi dinle .Bizim evrenimzden bazı aileler çocuklarının küçükken zarar görmemesi öldürülmemesi için dünya ya bırakırlar.Dünya 'daki güçlerden çocuk büyüyene kadar artık güçlerini keşfedene normal bir insan olmadığını anlayana kadar korumaya çalışırlar.Bu baya zorlu bir iştir bunu başaran bellatorlar yani iyilikten olanlar hem en üst mertebelere ulaşır hemde kendilerini geliştirerek oldukça yetenekli bellatorlara dönüşürler." Durdum ve dediklerini gözden geçirdim.Ben de mi dünya ya bırakılmıştım mı?Koruyucular tam olarak neylerden koruyorlardı peki?Ve benden endişelmediğini söylemişti neyden endişelenmişti o zaman?Çok fazla soru vardı.Büyülü bir evren .Bir yarı cadı yarı şeytan,koruyucu,iyilik ve kötülük, bellatorlar...Akla hayale gelmeyecek bir sürü şey daha...Vay kahpe dünya demek sana ait değilmişim.Koruyucumda kim olduğunu merak ettim açıkçası tanışmak isterdim.Beni neyden korumuştu?Bunu da sormalıydım."Bu koruyucular dünyadaki güçlerden koruyolar demiştin bu güçler neler?"İyilik ve kötülük kendi evrenlerindeyse dünya da neler vardı?Derin nefes aldığını işittim.Sonra sesi geldi. "İyilik ve kötülük haricinde güçler olduğunu söylemiştim .Bunlardan en önemlisi büyücüler."Tam soru sormak için ağzımı açmıştım ki direkmen konuşmaya devam etti."Sakın tek kelime etme ve beni dinle!"dedi.Sustum."Güzel"diyip devam etti."Büyücüler iyilikten de kötülükten de değildir.Kendilerin bin türlü büyü gücü ve savaş yeteneği vardır.Bu yüzden kendilerini herkesten üstün görürler.Tabi bu yüzyıl önce yaşanmış bir şey o zamanlar büyücüler tüm evreni yok edip tek kendilerinin evreni olmasını istediği için büyük bir savaş açtılar.İyilik de kötülükte kendi başlarına başa çıkamayacaklarını anladığında tarihte ilk defa birleşerek büyücülere karşı saf aldılar.Savaşın çok çetin geçtiği söylenir.Ama en sonunda savaşı iyilik ve kötülük kazanır.Büyücüler dağılır ve çok kişi kaybederler.Yaşayanlar ise dünya ya kaçarak orada yaşamaya çalışırlar .Bu yüzden eski tarih kitaplarında hep büyücülerden bahsedilir.İyilik ve kötülük tekrar ayrılırlar ve yıllar geçtikçe gene birbirlerine karşı saf alırlar.Bu sürede büyücüler güçlenir.Ve bir çoğu evrene geri dönmeye başlar.Tabi dünya da kalanlarda çoktur.Koruyucular da dünyada büyücülerden korurlar .Tabi bu aralar evrende büyücüler yüzünden çalkalanıyo.Boy göstermeye başladılar.Kimileri tekrar savaş çıkacağını iyilik ve kötülüğün tekrar birleşmesi gerektiğini düşünüyor.Kimileri yapabileceklerini yani son durum böyle" Anlattıklarından sonra dudaklarımı öne doğru büzerek uzun bir ıslık öttürdüm.Ne hikaye ama .Büyücüler tekrar boy gösteriyormuş.İyilik ve kötülük tekrar mı birleşecek yoksa .Ama ne olursa olsun benim burdan kurtulmam gerek .Sanırım bunun çözümüze şu dangalakta.Onun aklını karıştirmam gerek."Eee... Sen hangisinden sin iyilik mı kötülük mü?"Bunu rasgele sormuştum ama verdiği cevap beni oldukça şaşırtmıstı. "Ikisinden de değilim." Ne demekti bu yani büyücü müydü?Koruyucuların savaştığı beni öldürmesi gereken .Büyücü gibi değil di ama ."Ne yani sen büyücü müsün?"Eğer iyilikten de kötülükten de değilse neydi o zaman?Verdiği cevap beni daha da şaşırttı. "Hayır." Sesi net ve keskindi.Kendinden emindi.Ama ben emin değildim.Bu lanet varlık neydi?Yine sormalıyım. "Nesin peki iyilikten değilsin ,kötülükten değilsin büyücü de değilsen nesin sen?" Derin nefes alışlarını gene duydum.Yine telaşlanır gibiydi.Şükür ki bu sefer ki uzun sürmedi."Biz kendimizi araftakiler olarak adlandırırız.Biz yarı iyilikten yarı kötülükteniz. " Hıı?O nasıl mümküm oluyordu .Yarı iyilik yarı kötülükten olmak.İyi bir şey miydi kötü mü?"O nasıl oluyor?"diye sordum.Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra "Biz araftakilerin annemiz veya babamız biri iyilikten yarı kötülükten oluyo mesela benim annem iyilikten di.Babam ise bir iblis ti.Bu yüzden bende yarı iblisim yarı da bellator um.Benim gibi bir grup ondan daha var.İyilik te kötülükte bizi kabul etmedi.Bu yüzden dünya ya geldik. "Sesi sonlara doğru titremiş ve zayıflamıştı.Ama bu benden ne istediklerini açıklamıyordu."Eee...Benden ne istediniz?"dedim.Sesinden belli olan bir şaşkınlıkla "Hıı?"gibi garip bir ses çıkarttı.Anlamamıştı.Ahmak varlık."Hani beni yok etmeye çalıştınız ya niye?"Bunu da anlardı heralde.Bir kaç saniye konuşmayıp sustuktan sonra konuştu. " Bizim dünyaya geldiğimiz yerin yakınlarında sen oturuyordun.Ve bir yarı cadı yarı şeytandın. Yüzyıllardır rastlamayan bir varlıktın. Ve güçlüydün yaydığın güç dalgasını hissedebiliyorduk.Senden korkanlarımız vardı.Seni öldürmeyi çok denedik.Ama koruyucun...Kim olduğunu bilmiyorum ama çok güçlüydü seni korumayı başardı.En son seni ele geçirdik ama bu sefer de sen dayandın.Ve yapacak bir şeyimiz kalmadı."Sesi hüzünlü hatta kırgındı.Onlar güçsüsse biz napalım. Başımı sağ sola çevirdim.Artık buradan çıkmam gerekliydi.Kapısı da yok ki kahrolası odanın.Çıkış kapım oydu sanırım."Şimdi ne olacak?Beni öldüremediniz."Direkmen kellemi mi alacaklardı?Bunun yeni akıllarına gelmedi komik olabilirdi.Ama gidecek kelle benimki olduğu için hayır,hiç komik değildi.Neyse ki o kellemi almayı düşünmüyordu. "Seni sonsuza dek elimizde tutamayız.Seni evrenine geri götürmem gerek."İşte bu içimi rahatmıştı kellem gitmeyecekti.Ama yine de ufak bir sorun vardı."Buranın kapısı yok"dedim.Ama o "Var "dedi.Hııı?Aptal mıydı bu?Ben kapı göremiyordum. "Farkındaysan burada bir kapı yok. " "Hayır, var." "Ben göremiyorum." "Görememen bazı şeylerin var olmadığı anlamına gelmez." Kahrolası varlık.Aklımı karıştırmaya çalışıyor. "Yok kapı falan ."dedim. "Var"dedi. "Nerde o zaman bu görünmez kapın? " Sinirlerim gene yükseliyordu. "Göstereyim." "Göster!"diye bağırdım. "İzle"dedi. Sustum.Bekledim.Sessizlik oluştu.Hiç bir şey olmadı .Ağzımı açıp " Hani lan kapı?"dedim.Sertçe " Sus bi "dedi.Ne kadar bir şeyler söylemek istesem de sustum.Gene sessizlik oluştu.Ben yine itiraz edecektim ki Keskin bir klik sesi duyuldu.
|
0% |