Yeni Üyelik
14.
Bölüm

Adromeda

@beren_simay39

 

 

Adromeda

------------------------------------------------------------------------

* Giden gelir mi bilmem ama seven bekler*

 

Ayağa kalkıp Ln ile birlikte aşağıda bulunan bekleme odasına doğru yürüdük. Merdivenleri indiğimiz sırada görevlilerden biri yanıma yaklaştı.

“ Winter Ln Ars’ın babası dışarıda görüşmek istiyor. Tutuklandığı krallık askerleri tarafından güvenli bir şekilde sizi bekliyor.”

Görevlinin dediklerine onay verip olan her şeyi Ln ile paylaştım. Dışarı krallığın önüne çıktığımızda orada bizi bekliyordu.

Ln Ars’ı görünce biraz afalladı. Fakat tek kanadından tanımış olsa ki biraz şok geçirdi. Her hallerinden aradan yıllar geçtiği belli oluyordu.

Biz yaklaşınca muhafız yani bir yandan da askerler koruma halkası adı verilen bu pozisyonu daha korunaklı hale getirdiler.

“ Oğlum…”

Evet bu ses bir babanın özlem dolu sesiydi. Ln Ars’ın yüzüne doğru baktığımda bir değişim göremedim. Fakat gözlerinin dolduğunu fark ettim. Ağlamamak için kafasını gök yüzüne doğru kaldırıp derin bir nefes aldı. Ardından da sıkıca gözlerini kapatıp açtı. Göz yaşının yanaklarını ıslatmasını istemiyordu.

Sonra bir kez dönüp bana baktı. Ona destek olduğumu kanıtlayan bir gülümsemem, bakış ile kafamı salladım..

Adımlarını hızlandırdı ve babası ile konuşmaya başladı.

“ Ne oldu baba?”

Bunu demesi karşısında karşı taraf ve ben şok oldum. Bu kadar soğuk olmuş olamazdı…

“ Oğlum aradan yıllar geçti. Biliyorum değişmişsin fakat sözlerin yine aynı. Aynı şekilde hislerinde. Benim belki bu hafta ya da bu gün gezegene dönüş için izin alacağım gün. Benimle gelmek ve tekrar orada seninle yaşamak için bir şans var elimde sana bir izin alabilirim. İnan bana her şey düzelecek. Anne…. Evet o yok ama yeni bir hayata adım atabiliriz! Benimle gelmen ve hazırlanman için geldim buraya. Yeni hayatımız diyorum… Sonsuza kadar beraber kendi evrenimizde kendi gezegenimizde yaşayacağız.”

Bunların ardından Ln Ars’ın yüzünde bir yumuşama oldu. Sonrada bu hayatı için yeni bir düşünce olayına kapıldı.

Karşımdaki bu yaşlı varis ince uzun ve zayıf biriydi. Koyu kahverengi saçları ve farklı gözleri vardı. Ln Ars’ın tersine mavi ve ela tonunda bir göz rengine sahipti. Ayrıca çene bölgesinde beyaz sakalları ve buğday tenine sahip çelimsiz bir suratı vardı. Her saniye gülümseyerek Ln Ars’tan gelecek cevabı bekliyordu.

Uzun bir müddet sonra Ln Ars Tekrar bana baktı. Ardından söze girdi:

“ Baba biliyorum beni seviyorsun… Bende seni seviyorum fakat ben burada sevdiğim varis için durmak istiyorum. Özür dilerim…”

Bunlar şok edici kelimelerdi. BABASINDAN SEVDİĞİ VARİS İÇİN VAZGEÇİYORDU.

Neredeyse ömrünün yarısı babası tarafından yönetilmişti. Ve bunu sevdiği varis için yapıyordu. Bu çok saçmaydı. Ağzım açık kalmış ve tek kaşım havaya kalkmış bir şekilde onun güneşte parlayan yüzüne bakıyordum. Babasına doğru yavaşça döndüğümde varisin yüzü sadece gülüyor iken Aynı anda da ağlayacakmış gibi bir şekle bürünüyordu.

“ Yeni hayattan sadece sevdiğin varis için mi vazgeçiyorsun? Benim senin üzerinde bir çok emeği var Ln ne demek bu!”

Babası yüzünün şekline göre konuşmuyordu. Sinirliydi. Fakat ağlayacakmış gibi görünüyordu. Ln Ars ise emin bir ifade le babasına bakıyordu.

“ Seni bir daha göremem Ln iyi düşün vaktimiz az lütfen!”

Bu varis delirmiş olsa ki Ln Ars’a bakan gözleri alev alacakmış gibiydi. Fakat Ln gayet rahattı Bu teklifi reddediyordu. Bu sevdiği varis epey şanslı olmalıydı. Çünkü Ln Ars’ı babasından vazgeçtirecek bir derecede güzel ve iyiydi. Ln nasıl seviyorsa bunu babasının yerine koyamıyordu.

Askerler artık bu konuşmanın uzamasından rahatsız olsalar ki yerlerinde kıpırdamaya başladılar.

“ Süreniz bitti.” Arkadan bunu söyleyen asker dönüş vaktinin geldiğinin habercisiydi. Yaşlı varis Ln Ars’a son kez üzgünlük ve pişmanlık dolu baktı.

“ Görüşürüz”

“ Görüşürüz baba!”

Kısa bir vedanın ardından geldikleri arabalara dönüş için yöneldiler. Ln Ars’ın babası kafasını yer eğmiş bir pozisyonda ağlıyordu. Fakat Ln Ars’ın urunda bile değildi. Delirmiş olmalıydı ki bunu yapmıştı. Ardından bende onlara arkamı dönerek krallığa doğu aklımı boş tutmaya çalışarak ilerledim.

Arkamdan gelen adım sesleri onunda benimle krallığa girdiğinin kanıtıydı. Gün batımına yakın bir zaman olduğunu belli eden güneş odamın her yerini parlatıyordu. İçeriye girip kapı kilitledim. Bugün yorucu ve sıkıcı bir gündü. Ayrıca kafamın da çok yorulduğu, düşüncelerin beni bunalttığı zamanlardan biriydi.

Yatağa kendimi bıraktığım zamandan beri en çok aklımı kurcalayan ve bu soru neden olay yerinde aklıma gelmedi? Dediğim bir türdendi.

Orada Ln Ve babasının konuşmalarını dinlemiş ve görmüştüm. Babası iki seçenek sunmuştu. Kendisiyle beraber Ln Ars’ı iyi bir gelecek beklediğini belirtmişti. Fakat Ln burada sevdiği varis için kalacağını söylemişti.

Fakat sevdiği varis kimdi? Bir erkek miydi yoksa bir kız mı?

Kafamı yiyen bu sorular uyumamı da engelliyorlardı.

Saatlerce tavana bakıp düşündüm. Fakat tek bulduğum cevap Acaba bu soruyu gidip ona sormalı mıyım?...

Başka bir cevabı bulunmuyordu. En mantıklı olan da sadece bu olarak kalıyordu. Ama Ln bu cevabı burada rastgele kalmak için vermişse? Tekrar bir çıkmazdaydım.

Bu böyle sürmemeliydi. Yatağımdan kalkıp odamın ortasına geldim.

Aklımda düşünerek bulamadığım cevabı şimdi burada nesnelerden veya cisimlerden çıkararak bulacaktım. Gözlerimi kapatıp rastgele bir yeri seçtim.

Çıkan yer kitaplığım….

Kitaplığın yanına yaklaşarak rastgele elimi bir kitaba koydum. Oradan bir sayfayı bulup elimle bir yeri işaretledim…

“ Giden gelir mi bilmem ama seven bekler, Güneş ufuk çizgisinin neredeyse tam üstünden biraz uzakta. Oda tek fakat halen parlıyor… “

Çıkan paragraf oldukça etkileyici gelmişti. Güzel bir cevaptı. Aklıma ilk gelen şey ise oldukça beliydi. Ln eğer bu krallıktan birini sevmeseydi giderdi fakat birini seviyor olsa ki bekliyor. Hem de tam orta kısımda. Onu görmeme ihtimalinizi yok ediyor. Dün sevdiği varisi babasıyla kıyaslamıştı benim önümde… Benim hayatımın tam ortasında bekliyordu beni…

Paragrafta geçen bir diğer cümle ise benim o ölmeden başka yakın arkadaşım yoktu. Şimdi o öldü… Ve ben tek bir şekilde burada bu psikoloji ile koca bir krallık yöneticisiyim. Krallıkta bulunan gök yüzünün tek elementi gibi… Yıldız Tanrıçası.

Bana tek olduğumu ve parladığımı anlatıyordu….

Bu paragraf, satır, cümleler ve kitabın dediği doğru muydu bunu bende bilmiyordum. Daha geç olmamıştı. Ln Ars’ın geçmişi halen ortada duruyordu. Sadece bu uzun ve kasvetli geçmişten babasının bulunduğu bölümdeki düğümü çözmüştüm..

Daha merkeze giden ve tam ortada bulunan düğüm topluluğu vardı. Severdim aslında düğüm toplamayı, çözmeyi yeniden o ip karışımı ile daha iyi bir ip elde etmeyi. Bunları yaşar ve severdim.

Sadece muhafızlar onu diğer tarafa doğru çekiştirirken:

“ Yürü Adromeda yürü”

Diye onu arabaya bindirmeye çalıştıklarını görmüş ve duymuştum.

Sadece şu ana kadar bu Adromeda isimli Ln Ars’ın babası olan bu adamın yüzünü çok iyi bir yerden tanıyordum.

Runha’nın babasının birde erkek kardeşi vardı. Oda Adromeda gibi yaşlı ve oğluna düşkündü. Fakat krallıktan bir neden yüzünden ayrıldı. Kimse nerede olduğunu Dr. Ungol Golineyt gibi bilmiyor. Ama nerede iseler yeni bir çalış için hazırlandıklarından çok iyi emindim. Ayrıca bu çalışma belki iyi belki kötü olabilirdi.

Bu düşünce benim içimi kemirmeye devam ederken odamın kapısını biri tıklattı. Hemen üstüme bir çeki düze vererek kapıya doğru ilerledim.

Ayağımda bulunan topuklu ayakkabılar beni rahatsız etmeye başlamıştı. Artık zor yürümeye başlamıştım. Birde uzu çiçekli elbise vardı.

Bunlar beni bunaltmışken birde biri odamın kapısını tıklatmaya devam ediyordu. Biraz daha hızlanıp sonunda kapıya ulaştım Gelen Ln Ars’dı. Bana gülümseyerek baktığında hemen konuşmaya başladı:

“ Yürüyüşe çıkalım mı? İçerisi odamdan da sıkıcı”

Bu halimle yürüyüşe asla çıkamazdım. Birde işlerim ardı. Ama teklifin de de haklıydı. Ne yapacağımı bilmeyerek biraz düşündüm.

Bence onla gitmeliyiz.

Bence gitmemeliyiz iç ses. Her halimle yorgundum. O ise benden daha dayanıklı olduğu için kolay yorulmuyordu.

Ama onun kırılmaması için yürüyüşe gitmeyi kabul ettim. Sonra zaten yoruldum ben diyerek krallığın önündeki sandalyelerden birine oturabilirdik.

“ Tamam, olur”

Diyerek onayladım. Odamdan çıkıp merdivenlere yöneldik. Ardından da krallıktan çıktık. Halk huzurlu bir şekilde biraz da korkak bir biçimde halen çalışmalara deva ediyordu.

Artık buranın bir yöneticisi olmak istemiyordum. Çünkü oluşan herhangi bir kazada bana şikâyette bulunmaya geliyorlar ve bunu büyütüyorlardı. Ama kendime olan inancımı ne olursa olsun yitirmeyecektim.

“ Bugün sevdiğin varis için babandan neden vazgeçtin?”

“ Aslında babamla aram iyi değildi. Aramızdaki gergin hava beni yoruyor ve rahatsız ediyordu. Ama bir yandan da onu seviyordum Fakat böyle olmasında istemiyordum. Babam Adremoda çalışkan biriydi. O gezegende de birçok krallık yönetmiş ve başarılarıyla yükselmeye devam etti. Fakat bir problem yüzünden buraya gelmek zorunda kaldık. Oradan da yakalanarak cezalandırıldık. Ben sevdiğim birinin yanında durmaya daha özen gösteriyorum Winter.

Giden gelir mi bilem ama seven bekler…”

Kafamı sallayarak ona onay verdiğimde söylediği son cümlenin kelimelerine odaklanmıştım. Gidenin geri gelmeyeceği belliydi. Ama seven kişi de onu beklerdi. Ve sevdiğinden de asla vazgeçmezdi. Bunu bir kitapta da duymuştum. Ama şimdi Ln söyleyince içim nedense biraz garip hissetti.

Bunları konuşurken benim aklıma bir soru daha geldi. Onu sormaya kalkıştığım esnada konuşmaya çoktan başlamış ve bana yine geçmişinden bahsetmişti.

“ Dr. Ungol Golineyt’i tanıyor musun?”

Sonunda saatlerce cevabını merak ettiğim bir soruyu oluşan bir sessizlikte söylemiştim. Önce biraz etrafa bakındı. Sonrada soruyu düşünmeye başladı. Tabii cevap beklediğim gibi değildi…

“ Evet, o benim babamın arkadaşı biz bu gezegene daha gelmemişken o bizim bulunduğumuz gezegende bir çalışmaya başladı. Babam onu çok sever.”

İşte bu olmaması gerekiyordu. O sevilecek tipten doktor değildi. Aklı onu iyi bir şeye yönlendirse de o kötüyü daha makul görürdü.

Her zaman iyi çalışma yapmazdı. İntikam almayı sever ve varislere kan dondurucu deneyler yaptı.

Ayrıca onu anlatırken dediğim gibi Runha’nın babasıydı. Birde Ln Ars’ın babasının en yakın dostu.

İşler iyice karışmış ve yine bir düğüm olmuştu. Ama şimdi ki düğümü bir bir tek ben değil hep beraber çözecektik….

 

------------------------------------------------------------------------------

İyi Okumalar!!

Loading...
0%