Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Çiçek Dürbünü

@beren_simay39

------------------------------------------------------------------

Kalbimiz resim gibi, çok sanatçısı var. Kimisi siyaha boyar kimisi beyaza boyar. Ama benim kalbimin bir rengi yok*

Winter son cümlelerinin ardından uykuya daldı. Onun belli bir süre yüzünü izledikten sonra kapıdan gelen ses ile toparlandım. Kıpkırmızı gözler ile bana bakan Wolf pişman bir haliyle:

“ İçeri gelebilir miyim?”

Diye sorunca onaylar bir biçimde kafamı salladım.

“ Bak Ln ben şunu söyleyeyim ki bir suçum var biliyorum. Özür dilerim. Onu öyle ayakta görünce ne-“

Sözünü bitirmeden çatılı kaşlar ile:

“ Ne ayaktaydı neyden bahsediyorsun?”

Sesim biraz yüksek çıkmıştı. Tam o sırada yatakta uyuyan Winter’a bir göz attım. Uyanmasını istemiyordum. Yeterince yorulmuştu zaten.

İntikam zincirine kapılmıştı. Bir savaştan çıkıyor diğerine giriyordu. Bedeni hatta ruhu bile yorulmuştu, denizdeki dalgalar ile boğuşmaktan…

“ Açıklamam izin ver”

Dediğinde sesindeki üzüntü git gide ağlamaklı bir hal alıyordu.

“ Dinliyorum”

Dediğimde tekrar koltuğa oturdum.

“ Ben bahçedeydim. Winter’a bir göz atmak istiyordum. Bunun içinde camdan içeriye bir göz atayım dedim. Odaya baktığımda Winter ağlayarak gülmeye başlamıştı. Şaşırdım. Sonra beni görünce daha fazla ağlamaya başladı. Nedenini sormak istedim. İçeri geçtim. Kapıyı açmam ile onu ayakta görünce şaşırdım. Ani bir şekilde girdiğim için korktu. Ardından da yere düştü. Sonrada…”

Dediğinde çatık kaşlar ile onu dinliyordum. Dinlenmek yerine ayağa kalkması, ağlayarak gülmesi nedendi ki bunlar? Ağlayarak gülmesi şu anki psikolojisini temsil ettiğini umuyordum. Belki duygu zincirini bir kere daha açmıştı.

Uzun zamandır uykudaydı Yeni yeni uyanmış tekrar o denizine geri dönmüştü. Daha kumların üstünde sahildeyken neden şimdi denize girmek istemişti.

Yemek bile yememişken güçsüz bir savaşın içindeyken kendini merminin önüne atmaya hazır tutuyordu.

Kolay toparlanması iyi bir şeyken bir yandan da kendini zorluyordu. Aslında yavaş yavaş kendine gelmeyi de tercih edebilirdi.

“ Wolf sen burada otur. Winter’ın yanında dur ben geliyorum”

Dediğimde ayaklanarak odadan dışarı çıktım. Aklımda güzel bir fikir vardı.

İhtiyarın kaldığı yerden çıktım. Ardından da bir eski eşya satan dükkânlardan birine girdim. Alacağım eşya tam karşımdaki reyonda duruyordu.

Bir kaleydoskop alacaktım. Yani çiçek dürbünü. Normal dürbünlerden tek bir farkı vardı.

İçine baktığımızda aynalar ve renklerin farklı şekiller oluşturduğunu görürüz. Dışında bir mukavva ve ya bazen de boru bulunan bu dürbünü Winter için alıyordum.

Süslü bu dürbünün bilimsel olarak kaleydoskop denilse de ben küçükken buna çiçek dürbünü diyordum. Umduğum kadarıyla Winter bu hediyeyi sevecekti.

Ona aldığım ilk hediye bu iken bende mutlu olmuştum. Mavi renkli, üstünde de simli yıldızları olan dürbünü tercih ettim.

Kasaya gidip ödemeyi de tamamladıktan sonra kısa bir sür sonra kapısından âşık olduğum kadın ile çıkacağım bu eve doğru ilerlemeye başladım.

En azından burada o iyileşmeden gitmeyecektim

İçeri yavaş adımlar ile ilerlediğimde Winter’ın kaldığı odasından gelen sesleri duyarak olduğum yerde durdum. Anlaşılan uyanmıştı. Konuşanları dinlemeye başladım.

İlk söze Winter başlamıştı.

“ Senin sorunun değil Wolf benim cesaretim ve sabırsızlığımdı sorun. “

Ardında da konuşmasını devam ettirmedi. İçeri girmeden önce derin bir nefes aldım.

Nedense kendimi kötü hissediyordum. Tekrar o olayın üstünden geçmeleri sıkmıştı beni.

Adımlarımı normale göre daha yavaşlatarak içeri girdim. Wolf beni görür görmez ayaklanırken Winter uzanmış bir şekilde tavanı izliyordu.

“ Ben odama geçeceğim. “

Kafamı bu cümleye salladıktan sonra Wolf’un çıkmasını bekledim. Yaklaşık beş saniye sonra odanın kapısı kapandı.

Winter’a döndüğümde bana baktığını fark ettim.

“ Elindeki ne?”

“ Hediye”

“Kime?”

“ Sana”

Dediğimde elimdeki paketi kucağına bıraktım. Ardından oturmak için koltuğa ilerledim.

Burada o kadar sabırsız olduğunu anlıyordum ki neredeyse çiçek dürbününü bile kıracaktı.

Sonunda açtığında kucağındaki dürbüne bakarken bana soru sormaktan da kendini alıkoyamadı.

“ Bu nedir?”

“ O bir kaleydoskop”

“Ne?”

“ Kaleydoskop bilimsel adı. Ama ben ona çiçek dürbünü diyorum”

“ Çok odunsun”

Dediğinde kaşlarımı çattım. Ne demek istiyordu.

“ Ne?”

“ Evet odunsun”

“ Anlamadım? Neden ve niye?”

Sorumun ardından bana baktı. Tam gözlerimin içine Winter beni sözleriyle etkilemese bazen de bakışlarıyla etkiliyordu. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı,

” Ln sen bu zamana kadar bana hep etkileyici cümleler kurdun beni hep mutlu ettin. Şimdi sadece bir dürbün almışsın. Ne diyeyim biraz romantik cümle kurar bir erkek bir kadını etkilemek için. Ama sen sanki köpeğin önüne et atıyorsun”

Dediğinde büyük bir kahkaha patlattım.

“ Winter hanım bu vazifemizi yerine getirmediğim için üzgünüm. Ama telafi edeceğim.”

Bana kısa bir sırıtış ile yanıt verdikten sonra çiçek dürbünü tekrar aklına geldi.

Koyu kahverengi olan gözlerinden tek birini kapattı. Diğer açık olanı dürbünün açık olan uç kısmına getirdi. Ardından da içinde gördüklerini incelemeye başladı.

“ Üçgenler, daireler ve daha adını bilemediğim çeşitli şekil, renk var burada. Çok güzeller.”

Yüzündeki gülümseme beni de mutlu ederken biraz kestirmeye karar verdim. Oturduğum koltuğun başına kafamı yaslayarak gözlerimi kapattım.

Aslında ben uyumadım. Winter’ı sabaha kadar dinledim.

Bazen orada gördüklerini anlatıyordu bazen de Runha ve Ungol hakkında bildiklerini anlatıyordu.

Uyku ile uyanıklık arasında kalmışken tek bir cümlesi ile etkilendim.

“Kalbimiz resim gibi, çok sanatçısı var. Kimisi siyaha boyar kimisi beyaza boyar. Ama benim kalbimin bir rengi yok Ln”

Dediğinde gerçekten de benim de kalbimin bir renginin olmadığını fark ettim.

Bazıları kendini karanlığa hapseder o karanlıkta duyguları, düşünceleri ve yaptıkları belli olmaz.

Bazıları ise aydınlığın ta kendisidir. O aydınlıkta siyaha bulaşan lekeler belli olur.

Ama siyah da beyaz lekele belli olmaz. Çünkü o lekeler karanlık dipsiz bucaksız yerde kaybolur, beyaz da ise yüzeye çıkar.

Hayatta yaptıklarımız bazen bedenimizde belli bir iz bırakır bazıları ise ruhumuzda bırakır. Winter kalbini kirletmeden temiz bir ruha sahip olmuştu.

Bu onun evrendeki şanslarından biriydi.

Ruhumuzu bazen de bedenimiz temsil eder.

Sözleri, cümleleri ve ya kelimeleri ile bazense davranışları ile…

Kalbinizi ister camdan yapın ister taştan ama unutmayın ki en iyi yapabileceğiniz denizdir…

Yüzmeyi bilen kurtulurken bilemeyen içinde boğulsun…

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%