Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Ln Ars Geçmiş

@beren_simay39

 

Ln Ars Geçmiş

-----------------------------------------------------------------------

 

*Çiçek kuruduktan sonra yağmur yağsa ne olur?*

Kapımın çalma sesi ile uyandım. Toparlandığım anda içeriye burada çalışan hizmetlilerden biri girdi.

“ Merhaba Winter yemek saati”

“ Tamam geliyorum”

Diyerek yatağımın başına seçtim. Banyodan yüzümü yıkadıktan sonra üstüme dolapta olan kırmızı e turunu renkli elbiselerden giyindim.

Turuncu, kırmızı, sarı bunlar gibi sıcak renler ve mavi, lacivert, koyu mavi gibi soğu renkleri de severim. Genelde kıyafet giyerken renk paletine uygun koyu veya açık renkler kullanarak giyerdim

Bu şekilde daha iyi göründüğümü düşünerek saçımı da masada bulunan saç fırçası ile taradım. Aşağıya bir yönetici gibi gitmem önemliydi.

Burası daha keşfedilmemiş bir krallık olarak halen duruyordu. Yemek alanı aşağı kattın terası ile birleşmiş bir halde yapılmıştı.

Yukarıdan aşağıya uzanan uzun e geniş merdivenleri yavaş yavaş indim. Krallıkta toplam altmış dört oda bulunuyordu. Her birinde ayrı bir işçi ya da görevli bulunuyordu.

Krallıkta hizmetli olanlar, işçiler, görevliler ve ayrıca da sağlıkçılar gibi mesleklere sahip varisler burada bulunuyordu.

Krallığım hazırdı. He şey tamı tamına iken sadece bir şey vardı. Onun erinliklerine inip araştırmam gereken.

Ln’in geçmişi…

Bunu da öğrendim mi her şey daha iyi ve tam olacak. Belki de acı çektiren, gözlerindeki acının kaynağı o geçmiştir. Umuduyla ona yardım edecektim

Şu zamana kadar benimle arkadaş olanların bir sorunu ya da gözlerinde ir acı yoktu… Fakat Ln’nın diğerlerinden ayıran birçok özelliği vardı.

Merdivenleri inip teras ve yemek salonun bir olduğu noktaya doğru yürümeye başladım.

Her zamankinden hafif hissediyordum kendimi. Buraya gelene kadar sanki bedenimde bir ağırlık varmış. Ben buraya geldiğimde o ağırlıkta uçup gitmiş gibi bir hissiyat vardı üzerimde.

Daha krallığa bir kitap hazırlamam gerekecekti.

“ Eflien krallığı kanun ve kuralları”

Bunu da tek tek belirlemek ve yazmam gerekiyordu. Aşağıya yemek salonuna ait bu bölüme geldiğimde herkes daha derli topluydu. Sanki özel bir baloya davetli gibi sadece Bellick süslenmişti.

Masanın tam kaşı tarafın sağında bulunan bölüme geçip oturdum

“ Hoş geldin!”

Kafamı sallayarak bende Lyra’ya selam verdim. Yemek servisini başlatmışlardı.

Bir tek kıyafetinin arkasında yırtık olan Ln vardı. Kanadı da dışarı çıksın diye onu burada bulunan bir terziye ayarlatmış olmalı.

Önümü yemeğe çevirdim. Menü gayet sade ve iyiydi. Yemek sırasında bizimkiler bir oyun sohbetine başladılar. Bizde kızlar arasında gündelik hayattan bahsediyorduk. Bu sefer ben onları kendi odama davet ettim. Benim odamı ilk defa göreceklerdi.

İlerleyen günlerde de herkes kendi odasına birbirini davet etmeye başladı.

“ Gerçekten neredeyse iki ay meyve yemekten içim ve dışım meyve olmuştu”

Tom bunu söylerken haklıydı da. Sadece o izdihamdan sonra krallıkta meyve kalmıştı. Aklıma ihtiyar varis geldi…

Onun için güvenli ve sağlam bir yer oluşturup gelmiştik.

 

Bu yüzden aklım oda kalmıyordu. Bir yıl sonra ailemin bulunduğu krallığa dönmek zorundaydım. Aslında belge süresi sadece bir yıl ama sonradan ailemin bulunduğu krallıkta bir yıl kaldığımızda bir yılda burada kalma izinim vardı. Krallıkta kaçak olarak bildirilirsem maalesef kendi kurduğum krallığı elimden alacaklardı. Bu yüzden hep oradanmışım gibi davranacaktım.

 

Bir yıl on iki aydan oluşuyor. Ben burada iki ay geçirdim. Hatta bu üçün ayı. Yani iki aydan hesaplarsak on ayım kaldı. Ben gidince kısa süreli yöneticiyi gönüllü bir arkadaşıma vereceğim.

Umarım krallığı batırmazlar. Yemek boyunca herkes bir birine bir şeyler anlatırken ben bu düşüncelere alışmıştım.

Runha’nın bana seslenmesi ile koyu ve daha derinlere inen meraklı düşüncelerimden kısa bir süreliğine sıyrıldım.

Herkes yemek sonu arkadaşlarıyla ilgilenip bir şeyler yapmaya başladı.

Diğerlerini odama davet ettim. Bu süre içerisinde masamın başına geçip şiir kitaplarından birini alıp incelemeye başlamıştım.

Aklımda olan tek bir şey vardı. Acaba Ln Ars bir gün gelip bize geçmişini anlatacak mı? Tek kanatlı olmasının geçmişle bir bağlantısı var mı?

Bunları düşünürken odama diğerleri geldi. Beraber sohbet edip meyve yiyecektik. Bundan nerdeyse bir ya da iki gün öne her gün meyve yitiyorduk.

 

Yazarın Anlatımıyla Lin Ars ve Merak edilen o geçmiş…

 

Bir evde ya da bir şatoda bile olsanız herkes farklı odalarda farklı hissedebilir. Yâda farklı bir iş ile ilgileniyor da olabilir.

Sokaktan geçen insanlarda aynı şekilde. Bazıları elinde ki bulunan malları satmaya çalışırken bazıları bir yerlere gitmek için toplu taşıma ya da yürüyerek gitmek için o sokaktan geçiyordur.

Yaptıkları şey farklı olduğu gibi içinde hissettikleri de farklıdır. Aynı ortamda ya da farklı ortamlarda bulunduğunuz kişilerle farklı hissedersiniz.

O mutluyken siz bugün yaşadığınız olaya üzgünsünüzdür beklide…

Ben Ln Ars okulumda geçmişim yüzünden yediğim zorbalıklara tahammül edemedim.

KURAL 1: Kimse başka varise zarar veremez!

Ama maalesef ben buna dayanamadım. Okulda bana zorbalık yapan çocukla kılıç kılıcaydım. O zaman tek kanadım yoktu.

İki kanadımda arkamdaydı. Ben bir varis değildim.

Annem ve babam buraya baka ir gezegenden gelmiş bir tür varlıklardı.

Benim soyumda aileme bağlı olmaksızın bir varis değildim.

Bu yaşadığımız gezegende tek kanatlı bir varis dâhil yoktu.

O okulda yediğim zorbalık artık boğazıma kadar dayanmıştı. Ve ben buna tahammül edemiyordum.

Terasta ettiğim kılıç kavgasında:

“Ln seni burada görmek mümkün olur muydu?”

“ Ne var!”

Bu cümlemin ardından elindeki kılıcının namlusu ile ani bir şekilde kanadımı kesti. Ama ben acı çekmiyordum.

Acı bende duygu olarak vardı. Acı bende hissiyat olarak yoktu. Her şeye dayanıklı bir hale gelmiştim. Hissiyat bakımından hiçbir şeyi umursamıyordum. Sonunda duygularımı da…

 

Annemi şikâyet eden zorba çocuk gezegenler arası bir tür devlet çeşidinde annemi kaybettim. Babam buraya gelme konusunda ise kısıtlandı.

Gezegende türünün son örneği olarak kalmıştım. Bana bir şey yapamazlardı. Onların krallığına katkıda bulunmuştum.

Şimdi atarlarsa krallık haksız yere beni attığı içi kapatılırdı. Kral o gün her krallıktan on adet öğrenci geleceğini bildirdi.

 

Buna karşı çıkan halk bir izdihama sürüklendi. Sonrada olanlar oldu. O gün onu gördüğümde gözleri bitmemiş bir belanın peşinde olduğunu işaret ediyordu

Annem geldi onu görüne aklıma. Terastan gelen kılıç sesleriyle kurtardım onu. Bugün bu yaşadığım korunaklı krallık onun.

Winter’ın

Bir yıl gidip tekrar bir yıl burada kalacak. Buranın yükünü ben almak istemiyordum. Diğer erkek varisler beni yapabileceğime inansalar bile…

 

Geçmiş de birçok krallık savaşına, geri dönüşü olmayan hastalıklara ve nicelerine tanık oldum. En unutulması imkânsız olanı annemin gitmeden önce bana gözlerindeki bütün şefkat ile bakması oldu.

 

Kimse nasıl bir şekilde bu gezegenden ayrılacağını bilemez. Ben küçükken annemi ölümsüz sanan aptallardan biriydim. Her şey bir gün ölümün benim anneme gelmesi ile gerçekleşti.

Winter benim geçmişimi merak ediyordu. Ama söylesem ben varis olmadığım için belki benden nefret edecek ve sevmeyecekti. Şimdi geçmişin üstü tozlanıncaya kadar beyaz bir çarşaf ile saklayacaktım.

Aynı ortamda kimse aynı hissetmezdi. Çiçek kuruduktan sonra yağmur yağsa ne olurdu ki?

 

-----------------------------------------------------------------------------

İyi Okumalar!!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%