Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@berenkayabasoglu

Leyla’nın Anlatımı

Sabah uyanmış üstüme provada giymek için lila tayt ve beyaz bir sporcu bluzu çıkarıyordum. Ben üstümü giyinirken annem alt kattan adımı sesleniyordu.

 

- Leylaaaa, kızım geç kalacaksın saat çoktan 4 buçuk oldu bile. Yarım saatt antrenmanın var ve sen hala giyiniyorsun!

 

Annem söylenirken onun göremeyeceğini bilsem de gözlerimi devirdim. Her ne kadar sabah beni strese soksada ona kızamıyordum. Beni sabah 5deki antrenmana yetiştirmek için benim gibi 4:30 te kalkıp bana hazırlanmakta yardım ediyordu. Tüm gününü benim spor programıma göre ayarlıyordu. Spor için kaldırıyor, diyet programıma uymama yardım ediyordu. Gerçekten çabalıyordu. Bana destek olmaya çalışıyor ama aynı zamanda bana çok yükleniyor ve gerilmeme sebep oluyordu. Hem iyi ders notlarına hemde iyi bir dans kariyerine sahip olmak için çok çabalıyordum ama çok zorlanıyordum. Ben bunları düşünürken annem kapıyı sertçe tıklattı.

 

- Leyla, odandan çıkmak için 10 saniyen var. Hadi geç kalacaksın, 30 dakika sonra antrenmanın başlayacak.

 

Hızlıca giyinip saçımı salık bıraktım ve yatağımın yanındaki spor çantamı elime aldım. Kapıyı açtığımda annem bana onaylamazca baktı. Onun yanağını öperek onun bakışlarına cevap verdim.

 

- Hemen çıkıyorum canım annemmm.

 

Yüzüme tatlı olduğunu umduğum bir gülümseme yerleştirdim ve merdivenlerden koşarcasına inip mutfağa girdim. Kendime bir elma aldım ve anneme seslendim.

- Anne ben çıkıyorum.

 

Arabama bindim ve yolun üzerindeki kahveciye gittim. Tezgahın önündeki kısa sırayı bekledikten sonra kasadaki adama döndüm. Adam uzun boylu ve kızıl kıvırcık saçlıydı.

 

- 2 büyük boy sade kahve lütfen. Ne kadar sürer?

 

Hem Melih, hem de kendim için aldığım kahveleri büyük almak uzun bir antremandan beni sağ çıkaracak o şeydi.

 

- 5 dakikaya hazır olur efendim.

 

Tezgaha yakın masalardan birine oturup telefonuma bakmaya başladım. Birkaç dakika sonra kahveleri alıp arabama geçtim ve dans stüdyosuna vardığımda provaların başlamasına 15 dakikam vardı. Dans partnerim ve çocukluk arkadaşım Melih'i gördüm. Melih'le aynı anda dansa başlamıştık. Birgün televizyonda izlediğimiz filmdeki dansçılardan etkilenmiş ve ben 10 o 12 yaşındayken dans a başlamıştık. Zamanla dans ettiğimiz türü değiştirerek en sonunda şu anki türde kalmıştık. Ona aldığım kahveyi ona uzattığımda bana gülümsedi ve konuştu.

- Sağol güzellik.

- Bişey değil Melih.

Biz kahvelerimizi yudumlarken antrenörümüz Diana yanımıza geldi ve hızlıca konuşmaya başladı.

- Isınmaya başlayın, bu provada çok şey yapacağız.

 

Diana bizim ve bir grubun daha ortak antrenörüydü. İspanyol'du ve eğitimini Avrupa'nın çeşitli yerlerinde almıştı. Çok azimli biriydi ve azimli olduğu kadarda hırslıydı. Hızlı bir ısınmadan sonra Diana diğer çifte ve bize seslendi.

- Oğuz, Melih, Leyla , Melike!!! Toplanın konuşmamız lazım.

 

Oğuz ve Melike diğer dans çiftçiydi. Melih ve ben onlarla iyi anlaşamazdık. Melike hırslı ve yetenekliydi belki ama şımarık ve fazla rekabetçi olması onun iyi özelliklerinin önünü kesiyordu. Oğuz ise bambaşka bir hikayeydi. Oğuz'la eskiden çok yakın arakadaştık fakat bazı sebeplerden dolayı aramız bozulmuştu ve şimdi pek konuşmayan eski arkadaşlar, rakipler olmuştuk. Şuan geriye baktığımda onunla en başta neden aramızın bozulduğunu hatırlamıyordum . Ama zaman içinde büyüyen kavgalarımız bu sebebi hatırlamamamın birşey değiştirmeyeceğini açıkça belli ediyordu.

 

Diana biz yanına gelip onun gibi yere oturunca konuşmaya başladı. “Dünya elemelerine 7 aydan az kaldı. Biliyorsunuz ki ilk önce yerel elemeleri geçip, bölge elemeleri çok iyi bir puanla kazanıp uluslar arası yarışmaya katılacaksınız. Yerel elemeleri kazanacağınızdan emininim ama bölge elemeleri için hazırlanmalı ve daha önemlisi uluslar arası yarışma için forma girmelisiniz. Bugün hızlı bir tekrarla herşeyin üstünden geçeceksiniz. O zaman başlayabiliriz. Hadi Hadi HADİ!!!”

 

Antrenmanda dönüşlerin ve zıplamalara önem vererek bitiş hareketlerini gözden geçirdik. Bitiş haraketleri, uzun ve etkileyici bir danstan sonra son ve etkileyici bir hareketle jüriden puan toplamak için kullanılırdı. Bitiş hareketlerinden sonra birkaç kareografimizin üstünden geçtik ve bölge elemelerinde yapacağımız dans için kareografi fikirlerini denedik. Birkaç haraketi düzgün yaptıktan sonra Diana'nın bizi izlediğini fark ettim. Diana bizim performansımızdan etkilenmiş gibiydi ve biz yanına çağırdı. Bize bir hareket gösterdi.

“Birazdan size göstereceğim hareket çok zor ama potansiyeliniz sayesinde olabilir.”

Diana bize telefonundan bir hareket gösterdi. Bu haraket çok güzel bir bitiş hareketiydi. Harekette kadın ve adam ilk başta dans ediyordu. Sonra sıra bitiş haraketine geldiğinde adam kadını belinden tutarak fırlatıyor, kadın havada sert ama zarif dönüşler yapıyor ve sonra adamın onu tekrar belinden tutabilmesi için ellerini zarif bir şekilde iki yanına açıyordu . Adam onu tekrar havaya fırlatıyor ve adın tekrar ilk seferdeki gibi dönüyor ve adamın onu tutması için tekrar ellerini açıyordu. 1.2.3.4.5.6. Bir atışta altı tam dönüş. Adam onu tekrar yakalayıp yere indirdikten sonra kızı belinden tutarak hafifçe eğerek onu öpüyordu. Haraket gerçekten çok zordu ve partnerine güven istiyordu. Eğer erkek kadını doğru hızda ve güçte fırlatamazsa kadın haraketi tamamlayamadan düşer ve bacaklarının kırılması kaçınılmaz olurdu. Belki kalıcı hasar bırakabilecek bu durum partnerinin seni fırlatmasına bağlıydı. Melihde bende bu haraketin zorluğu nedeniyle hayrete düşmüştük. Daha önce birkaç kez havada dönüşler yapmıştım fakat bu harakette istenilen dönüşler şimdiye kadar yaptıklarımın içindeki en zor dönüşlerdi. Ayaklarımın tamamen düz olması ve hızlı bir şekilde dönmem gerekiyordu. Sert ama zarif dönüşlerin hemen ardından aynı haraketi tekrar yapmam gerekiyordu. Eğer Melih beni doğru bir dengeyle atamazsa yeri boylardım. Bu bende fena yaralanmalara sebep olabilirdi. Ama Melih'e güveniyordum. Diana bu haraketi sonra deneyebileceğimizi ve şimdi antremanın bittiğini söyledi. Ben soyunma odasına giderken Melike'nin de arkamdan geldiğini duydum. Hızlıca giyinip hazırlandım. Ben tam kapıdan çıkacakken Melike bana seslendi.

 

- Kendini havalı sanma, birkaç hareket bilmek seni ilerletmez. Benden daha iyi değilsin.

 

Ona cevap vermek yerine gözlerimi devirdim. Eşyalarımı alıp soyunma odasından çıktım ve Melih'i beklemeye başladım. Ben Melih'i beklerken Oğuz erkekler soyunma odasından çıktı. Önüme geldiğinde durdu ve konuştu:

 

- Okula mı kamelya?


 

Kamelya Oğuz'un bana yıllardır seslenme biçimiydi. Anlamını hiç söylememişti ama hep böyle seslenirdi.

 

- Evet Oğuz, birşey mi lazım?

 

- Hayır, seni bırakabilirim kamelya.

 

- Unuttun sanırım ama bir arabam var. Zaten ben Melihle gideceğim.

 

- Öyle olsun kamelya.

 

Arkasını dönüp gitti. O gittikten hemen sonra Melih geldi.

 

- Oğuz sana ne dedi?

- Beni okula götürebileceğini söyledi, bende onu reddettim.

- Neden? Onunla gidebilirdin.

- Yanımda arabam var ve en büyük düşmanımla arabaya binmeyeceğim. Zaten seni okula ben bırakmak istiyorum.

- Arabam bozulmuş olabilir ama yürüyerek okula gidebilirim.

- Düşmanımın arabasına binmeyeceğim! Artık gidelim mi?

 

İki elini sanki tutuklanıyormuş gibi ikna yanında havaya kaldırdı.

- Tamam kızma, hadi gidelim.

 

Loading...
0%