Bir dakika ne?! Oğuz demin ne demişti? Partner olmamızı mı önermişti? Hani benim düşmanım olan ve benden nefret eden Oğuz mu söylemişti bunu? Eski arkadaşım olan? Halisinasyon mu görüyordum? Delirdim mi ben? Ama delirmiş olamam çünkü Diana da şaşkın bakıyor. Ne oluyor ya! Bir dakika Oğuz bizim partner olmamızı gerçekten önerdi mi? Oğuz konuşmaya devam edene kadar aklımdan geçen sorular bunlardı. '' Yarışmaya katılmak için bir şansımız olması için tanıdığımız biriyle olmak en mantıklısı. Leyla'yla uzun süredir tanışıyoruz. İyi anlaşamıyor olabiliriz ama ikimizde dans konusunda profesyonel davranan insanlarız.'' Oğuz konuşmaya devam ederken Oğuz'a döndüm. Delirmiş miydi ? Biz ve partner kelimeleri aynı cümle içinde bile olmamalıydı. Oğuz sustukta sonra birkaç saniyelik bir sessizlik oldu. Diana biraz düşündükten sonra kafasıyla dans alanını gösterdi ve '' Kar dansını deneyin'' dedi. Kar dansı bir kod adıydı. Diana oluşturulan her kareografiye bir takma ad koyardı. Kar tanesi , Pamuk, Siyah...Kendi kareografilerimize kendi ismimizi kendimiz koyardık. Melodi, Melih ve benim oluşturduğumuz favori kareografiydi. Kar aralarındaki en kolaylarından biriydi. Kolay olduğu için uyumun anlaşılması daha kolaydı. Diana'nın adımı söylemesiyle dans pistine, Oğuz'un yanına gittim. Hoparlörden çok kez duyduğum ve Melih'le çok kez dans ettiğim a thousand years şarkısı yükselmeye başladığında derin bir nefes alarak kendimi hazırladım. Koreografinin en başında ikimiz karşı karşıya geçip bir yuvarlak etrafında dönüyormuş gibi yürüyor ve bir tam tur sonrasında ortaya geçip hareketlere başlıyorduk. Ortaya geçme zamanım geldiğinde hala çok gergin hissettiğimi yalanlayamıyordum. Oğuz tam zamanında ortaya geçmiş ve kareografideki gibi elini, elini tutmam için havaya, benim omuz hizamın biraz altına kaldırmıştı. Elinin üstüne elimi koyup pozisyon aldığımda gerginlikten ölecek gibi hissediyordum. Tam daha gerilemem dediğimde Oğuz beni kendine yaklaştırıp elini belime koydu. Her ne kadar bu kareografinin parçası olsa da kendimi çok farklı hissediyordum. Tüylerim diken diken olmuştu ve sanki sadece Oğuz'un ellediği kısım yanıyor gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum. Neden sanki elleri bana elektrik çarptırıyor gibi hissediyordum ? Büyük ve güçlü eli belimde duruyor beni bambaşka ve daha önce hissetmediğim duygulara sokuyordu. Dansın ortalarına doğru benim etrafımda dönme kısmım geldiğine Oğuz tuttuğu elimi yukarı kaldırıp, diğer elini belimden çekti. Ben, elim hala onun elindeyken döndükten sonra bu sefer eli tekrar belimi buldu. Eli bana tekrar dokunduğu an sanki elinin değdiği yere havayi fişekler patlıyormuş gibi hissetmeme artı olarak bu sefer karnımda garip bir his oluşmuştu.Sanki içimde bireyler hareket ediyor, karnımda da aynı belimde olduğu gibi havai fişekler patlıyordu. Dansın son kısmına kadar bedenim ezberlediği hareketleri yaparken beynimin içinde sadece Oğuz'un bana hissettirdikleri vardı. En sonunda müzik yavaşlayıp dans sona erdiğinde Oğuz belimden elini yavaşça çekti. Biz ayrıldığımızda Diana bizi alkışlamaya başladı. Heyecanlı ve şaşkın gözüküyordu. '' İnanamıyorum'' dedi heyecanlı bir şekilde. ''. Sizi en başında partner yapmalıymışım! Uyumunuz, verdiğiniz hisler, hepsi mükemmel'' dedi mutlu bir ses tonuyla. O sırada gözüm Oğuz'a kaydı ve daha önce hiç görmediğim birşey gördüm. Oğuz'un yüzü kızarmıştı. Bir dakika, bir dakika Oğuz utanmış mıydı?

Oğuz'un Anlatımı

Demin ne olmuştu öyle? Dans ederken ne olmuştu? Diana'ya yeni biri bulmanın zor olacağını söyledikten sonra Leyla'yla beraber partner olmamızı söylemiştim. Bir deneme dansı nasıl böyle hissettirmişti. Leyla ile dansa başlamak için onun beline elimi koyduğumda sanki vücuduma bir sıcaklık yayılmıştı. Kalbimin sesini duyduğuma yemin edebilecek durumdaydım. Kalbim ritimsiz atıyor, daha önce hiçbir kıza karşı hissetmediğim bir çekim etrafımı sarıyordu. O an aklıma Leyla'dan neden uzak durmam gerektiği geldi. Onunla takılırken ona aşık olmaktan kendimi engelleyemiyordum. Yanında olmak ve beni sevmediğini bilmek benim için işkence gibiydi. Onun büyüsüne ve güzelliğine kapılmamalıydım. Dans bittiğinde her ne kadar bırakmak istemesemde elimi onun belinden çekip elini bıraktım. Diana'nın yanına gittiğimizde kendimi dansın büyüsünden çıkaramamıştım. Melike'yle yaptığım danslarda aklım tamamen kareografi ve adımlardayken bu sefer sanki bir masalda gibi hissetmiştim. Hareketler sanki vücudum tarafından ezberlenmişti. Melike ile hiç hissetmediğim hisler bana sanki dansı yaşıyormuşum gibi hisettirmişti. Danstan en son ne zaman bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyordum. Diana yeni bir partner ile olmanın zorluklarından bahsettikten sonra sonunda iyi haberi verdi.

'' O zaman tebrikler, ikiniz de kendinize yeni bir partner buldunuz. Beraber dans edeceksiniz.''

O an içimin mutlulukla dolduğu inkar edilemez birşeydi. Diana bizden kar oranla dansına göre daha çok temas içeren ve daha ortalama bir zorluktaki olan güneş dansını istediğinde , tekrar Leyla' nın elini tutup posizyon aldım ve dans başladı. Kareografi iyi ilerliyordu fakat Leyla'nın hareketlerinde bir gariplik vardı. Hareketleri sert ve nefret dolu gibiydi. Güneş dansının yumuşak haraketleri yerine nefret saçıyordu.

Dans Bitişi

Dans bittiğinde Diana'nın yanına döndük. Diana memnun olmadığını gayet belli ediyordu. Leyla ile yanına gittiğimizde derin bir nefes alıp bıraktı ve şefkatli sayılabilecek bir sesle konuşmaya başladı. '' Partner olabileceğinize çok emindim ama sanırım yanıldım. Hareketleriniz yumuşak olmalı ama siz sanki dansta kavga ediyorsunuz. Haraketleriniz uyumsuz hisler taşıyor. '' Bunu söyledikten sonra Leyla'ya döndü. '' Leyla dans ederken gözlerinle Oğuz'a ateş ediyor gibi gözüküyorsun. Normal hayatta aranızda ne var bilmiyorum ama dans pistinde partner gibi davranmalısınız. '' Diana bu sefer daha net bir sesle konuştu. '' Üzgünüm ama ikiniz anlaşamazsanız partner olamazsınız. Ya sorunlarınızı halledin, yada partnerlikten vazgeçin.''. Tam itiraz edecektim ki Leyla konuştu. '' Sorunlarımızı giderebiliriz.'' dedi hızlıca. Sonra yalvarırcasına devam etti. '' Diana lütfen, ne istersen yaparız ama bizi partner yapmalısın. Kendin söyledin, hareketlerimiz uyumlu sayılır. Lütfen aramızdaki sorunu hallederiz, yeter ki izin ver partner olalım.''. Diana ona şok olmuşçasına baktı. Aynı benim gibi o da şaşırmıştı çünkü bu ikimizinde Leyla'yı birşey için bu kadar yalvarırken ki ilk görüşümüzdü. Bir anlığına karnımda yine o hissi hissettim. O hissin adı umuttu. Acaba o da benimle aynı şeyleri hissetti mi merakıydı. Tam Leyla gibi düşündüğümü söyleyecektim ki Diana konuştu. '' Sizi partner yaparım ama şartlarım var''. Diana Leyla'ya doğru döndü. '' İlk olarak aranızı düzeltmek için devamlı olarak görüşeceksiniz. Her hafta beraber en az 2 kez zaman geçireceksiniz.'' Leyla tam araya girecekti ki Diana onun konuşmasına izin vermedi ve devam etti. '' İkinci olarak, büyük bir disiplinle çalışacak, hiç aksatma yapmayacaksınız.'' '' Ve son olarak, aranızda ne olursa olsun, dans ederken birbirinize o duyguları aktarmayacaksınız. Sevgi gerektiği yerde nefret etmeyeceksiniz! Anlaşıldı mı?'' Son sözlerini daha yüksek sesle söylediğinden fikrini değiştiremeyeceğimiz barizdi. İlk olarak ben konuştum. '' Anlaşıldı Diana''. Benden sonra Leyla duraklasa da kabul etti. '' Anlaşıldı''. Diana'nın yüz bu sözlerimizle gevşedi. Sakince konuştu. '' O zaman bugünlük antremanınız bitti. Çıkabilirsiniz.''dedikten sonra Leyla da ben de bir süre hareket edemedik. Sonrasında Leyla üstünü değiştirmek için soyunma odasına gitti. Ben de ondan sonra giyinmeye gittim.

Soyunma odasından çıktığımda Leyla beni soyunma odasının kapısında bekliyordu. Ben çıkınca bana telefonunu uzattı ve bana telefonumu kaydetmemi istedi. Telefonuna numaramı girip ona geri verdim. Telefonundan birkaç tuşa basarak beni rehberine ekledikten sonra telefonumu çaldırdı. Hızlıca telefonuma onu adıyla kaydettikten sonra tekrar ona doğru döndüm. '' Anlaşılan her hafta buluşmamız gerekiyor. Sana buluşabileceğimiz zamanları mesaj atarım.'' dediğinde ona hızlıca cevap verdim . ''Benim de müsait oladığım zamanlar var. Belki fark etmedin ama benimde dolu bir programım var. Beraber müsait bir zaman buluruz.''. Leyla'nın patron olmayı ne kadar sevdiğini zaten biliyordum o yüzden tek amacım onu sinir emekti ve işe yaramış gibiydi. Leyla gözlerini devirip yanımdan uzaklaştıktan sonra arabama ilerledim ve içimdeki heyecanlı duyguyu bastırmaya çalıştım.