@berivandilankocama
|
Uykumdan ansızın gelen bir telefon sesiyle uyanmış alık alık etrafa bakıyordum hemen silkelendim ve kendime gelerek uykudan yeni uyanmış olduğumdan sert ve boğuk bir sesle - Alo - merhaba hanımefendi -buyrun kimsiniz acaba - ben Hamza Gök eğer yarın için müsaitseniz özel Gök hastanesine gelirseniz memnun oluruz -pardon ama neden -çünkü aldığımız bir telefonla çocukların karışmış olabileceğinden şüpheleniyoruz. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama telefondan sadecee nefes seslerimiz geliyordu ve biliyordum ki duyduklarımi sindirmem için kisacikta olsa zaman verdikleri ve cevabımı beklediklerini gösteriyordu hemen kendime geldim ve telefon konuşmasına odaklanmaya başladım DNA testini yapacaktım ama hayatımda değişen pek birşey olmayacağı için kabul edip kapattım ve yarın olacakları düşünmeden yarım kalan uykuma devam ettim. GÖK AİLESİNDEN Hamza bey açılan telefon ile heyecanını bir kenara bırakip Olca ile konuşurken diğer aile üyeleri ise haparlörden konuşulanları dinlemiş bu kızın ses tonunun ne kadar sert ve soğuk çıktığı ile ilgili konuşup yataklarına dagilarak odalarına çekilip uyumuslardi OLCADAN DEVAM Sabah mesleki alışkanlıklardan dolayı yine erken uyanmış sabah sporumu yapmış şimdi ise hastaneye doğru yol almıştım zaten görev gereği mardin de olduğum için direk hastaneye ilerlemeye başladım ( arkadaşlar mardinde böyle bir hastane olup olmadığını bilmiyorum tamamen hayal ürünüdür) Zaten bildiğim hastaneye yaklaşırken hızlı bir drift çekerek motoru parkkettikten sonra sert ve kendimden emin adımlarla hastaneden içeriye girerek gideceğim odayı öğrendikten sonra hızlıca merdivenlerden çıkarak odaya ulaşmış tiklatmadan direk dalmışım odaya aynen bildiğiniz gibi direk daldım böylece odadaki bütün gözler bana dönmüş ve ürkütücü bakışlarım dan ise nasiplerini almışlardı Doktor olduğunu varsaydigim beyfendi hemen kalkıp olanlarla ilgili birseyler zirvalarken ben ise onu dinlemeden karşıdaki aile ile ilgilydim ve hepsini en ince ayrıntısına kadarda arastimistim gercekten de anneleri ile ne kadar benzedigimiz gerçeğini değiştirmiyor olsada Hemen kemdime gelerek kendimi tanıtıp boş bulduğum bir koltuğa oturdum - Olca korkmaz - Hamza Gök telefonda zaten konuşmuştuk seninle Hatırladım diye mirildandiktan sonra kanlar alınmış bende hemen kendimi odadan dışarı atmış yürüyordum tabiki ince bir el kolumdan tutana kadar ve reflekslerim sayesinde kolundan tutup büktügum kadının öz annem olabilecek kadın olduğunu gördüm hemen kendime gelerek kadını bırakıp ne var derecesinde kafamı salladım -mmm şey kızım merhaba ben Amine Gök annen olabilirim seninle biraz konuşabilirmiyiz diye konuşan kadına sadece boş ve umursamaz bakışlarımı yolluyorum ve bu işin daha ne kadar uzayacagini düşünüyordum Konuşmadığımi anlayarak Amine hanıma bakarak sert ve soğuk sesimle - hayır konuşmak istemiyorum sizinle ve ilgilenmiyorum zaten 24 yıllık bir kızınız var yani bana ihtiyacınız falan oldugunuda düşünmüyorum Dedim ve bir yandanda karşımdaki kadını inceliyordum Minyon tipli ve her konuşmasında utançtan kızaran bir kadın duruyordu ben ise onunla simalarimiz benzer olsada ondan daha uzun, yeşil gözlere sahip, sert mizacım ve sert yüz hatlarimla birazda Hamza beye benziyordum düşüncelerime Amine hanımın sesiyle son vererek kendime geldim -lütfen kızım sacede yarim saat -offffffffffff peki tamam ama şimdi işim var bir hafta sonra DNA testi sonuçları açıklandıktan sonra konuşuruz dedim ve oradan ayrıldım BİR HAFTA SONRA test sonuçları açıklanmış ve onların kızı olduğum belirlenmişti onlarla şimdiye kadar büyümüş olan Leyla ise bir ailesi olmamasindanmi bilinmez mutlu bir şekilde birdaha onlarla görüşmek istemediğini kendi yolunda ilerleyecegini söylemiş ve ardına bile bakmadan terketmisti odayı ben ise umursamazca etrafıma bakıyordum sanki başka birşey yapabilecektimde neyse onlar leylanin ardında birbirlerine bakıp Amine hanımı sakinleştirmeye çalışırken telefonumun çalması ile kendime geldim ve arayana baktım direk dışarı çıktım çünkü arayan albaydı - Üsteğmen Olca Korkmaz emret komutanım -rahat kızım söyleyeceklerimi iyi dinle hemen karargaha gelmen gerek görev emri geldi acil Dedikten sonra yüzüme kapattı Direk odaya daldım ve çok acil bir işimin çıktığını ve dönünce onlara ulasacagimi söyledikten sonra ardıma bakmadan odadan çıktım ve direk motoruma atlayıp karargaha sürmeye başladım Karargaha geldikten sonra timle beraber kosusturmaya devam ederken arkadan efeninde söylemlerini duyuyordum ama ses etmiyordum çünkü timimin yeri bende çok ayrıydı alinin abiligi, levent ve efenin kardeşliği, hafız, mert ve muratın ise arkadaşlığı bende çok ayrıydı onlara pek belli edemesemde onları çok seviyordum Toplantı odasına geldikten sonra hepimiz oturmuş ve albayın gelmesini bekliyorduk o sırada efenin sorduğu soruya odaklandım - komutanım acaba görev mi var acaba bende zaten ne zamandır ceylanımı kullanmiyordum özledim be (bu arada ceylanida silahı 😒) -bilmiyorum koçum bilmiyorum şimdi komutan gelirse öğrenirsin az sabret lan - peki komutanım Dedikten hemen sonrada zaten albay geldi hepimiz hazirola geçtik ama albay direk gelip gözlerimin içine bakarak rütbe belli eden yıldızlarımı sökmeye başladı timde şok olduklarına dair itirazlar başlamışken bende tek bir mimik oynamadan buz gibi bir ifade ile albaya bakmaya devam ediyordum Albay gözlerimin içine bakarak... Devamını merak ed iyorsanız hikayemi okumaya ne dersiniz yeni bölümde görüşmek üzere 🙂🙂 |
0% |