@bernaa
|
Bir kış günü yine okulda dersleri biten Elvan aylak aylak eve dönüyordu, bir yandan da kafası matematik öğretmenin verdiği ödevlerle meşguldü, nasıl yapacaktı ödevlerini?..ayrıca ödevlerden daha önemli bir konu vardı ki o da bu kış soğuğuydu. Sabah giderken donuyordu, akşam gelirken daha çok donuyordu...bitsindi artık kış, ama daha yeni başlıyordu, yılın ilk karının bu akşam düşeceğini arkadaşlarından duymuştu. Evlerinin önüne geldiğinde apartmana girecekken karşı komşulari Elvan'a bağırmaya başladı. -kız Elvan anan pazardan döndü mü? -biliyorum ki Hediye Teyze okuldan geliyorum ben. -he eve bir bak da anan varsa haber ver beni arasın. Ya annem evde yoksa diye düşündü, ya evde o adam varsa, ablasini beklemeli miydi ama hava karaririyordu sokaklar da tehlikeli olabilirdi. Soğuğa en fazla 15 dakika dayanabildi yavaş ve tedirgin bir şekilde merdivenleri çıktı. Evin önüne geldiğinde çiçek saksısının içinden anahtarı alıp kapıyı açtı. Menteselerden korkutucu bir ses geldi, sanki korku filmi gibi düşündü, salona baktı, mutfağa baktı, kimse görünmüyordu hemen odalarına gidip kapıyı kilitleyecekti. Odasına doğru küçük bir adım atmıştı ki montunun şapkasindan çeken üvey babası Elvan'i yere düşürdü. Ne olduğunu anlamadan ayağından sürüklemeye başladı, kafasını yemek masasının sandalyesine çarpan Elvan artık kurtulusunun olmadığını düşünmeye başlamıştı, midesi bulanıyor, gözü kararıyordu. Üvey baba artık küçük kızın yerde hareketsiz yattığını görünce ayağını bıraktı. Elvan gözünü zar zor açıp avuç içini yere bastırarak doğruldu. Elini kafasına attığında bulanık gözleriyle elindeki kanı farketti. Ayağa kalkıp sağına soluna bakındı masanın üzerindeki bardağı gördü arkası dönük adama doğru savurdu ama ona ulaşmamıştı bile. Adam ona doğru döndü, şuh bir kahkaha attı. -Sen şu kadar boyunla bir de bana karşı mı geliyon küçük sıçan Tam o anda Elvan için ışıklar yanmıştı kapıdan ablasının seslerini duyuyordu. -Elvan ablacım iyi misin ses ver lütfen, bırak onu adi herif Allah belanı versin! Abla demek istedi, dudaklarından dökülemedi... saçlari, yerler kıpkırmızı olmuştu, kafası yere düştü son gördüğü ise ablasının koşarak ona gelmesi üvey babasını iterek düşürmesi olmuştu. ... Yine görsün istedi Elvan, koşarak ona gelen bir abla görmek istedi ama artık gelemezdi ki, o sonsuzluğa gitmişti bilinci kapanmak üzereydi siyah giyinimli bir adam kapıdan çıkıp gitti arkasından baktı baktı... tek düşündüğü şey ise böyle ölmemekti, yalnız, çaresiz, tek başına ... Gözlerini büyük bir yorgunlukla açtı Elvan ne olmuştu pek hatırlamıyordu ama zihni git gide açılmaya başlamıştı. Sağına döndüğünde Hazan'i gördü. Susuzluktan boğazı kurumuştu. -H-Hazan sen -ay uyandın sonunda Elvan çok korktum Allahtan tetkiklerin de bir şey çıkmadı, serum bitsin gidicez. -sen beni nasıl buldun -gece telefonlara dönmeyince evden kaçtım.. Valla hiç öyle bakma ne derlerse desinler sen daha önemlisin, taksiyle geldim hemen ordan hastaneye getirdik seni. Elvan derin bir iç çekti başı çok ağrıyordu bir de dersi vardı bugün. -polisler senin uyanmanı bekledi ifade için, iyimisin çağırayım mı? -tamam çağır. Polislere siyahli adama kadar herşeyi anlattıktan sonra güvenlik kameralarını inceleyip beni arayacaklarini söylediler,suphelendigim bir kaç ismi verdim, dava dosyalariyla ilgili olabilir diye düşündüm. Hazan beni eve bıraktıktan sonra mecbur derse gitmek için gitti. Bir ılık duş alıp aşşağa yemek hazırlamak için indim, yemek yapmayı ablamın yanında öğrenmiştim,acı ama güzel günlerdi. Tencereye malzemeleri koyduktan sonra tezgahın üzerindeki broşür açık pencereden gelen ılık rüzgarla ayaklarımın önüne düştü. Eğilip yerden aldım. YAKIN DÖVÜŞ TEKNİKLERİ ÖĞRENİM MERKEZİ Dövüş Eğitmeni :Cihan Aktaş İçimden bir ses buraya mutlaka gitmelisin diyordu ama kafamda buraya dair bir sürü soru işareti de vardı. Hemen ocağın altını kapatıp brosurle beraber yukarı çıktım. Hızlıca üzerimi giyinip çokmuş gözlerimin altına biraz kapatıcı sürdüm, kabanımı ve botlarımı giyip broşür deki adrese doğru yola koyuldum. 15 20 dakika sonra pencereleri film ile kaplanmış büyük bir binanın önünde durdum. Arabadan inip inmeme konusunda çok kararsız kaldım ama sonunda kendimi ikna edip binadan içeri girdim. İçeriden kadın erkek sesleri geliyordu. Ve tok bir ses daha Hafifçe kapıyı araladım bir kadın adamın ayağından tutup ters çevirdi ve adamı 1 saniyede yere serdi. Ellerini göğsünde birleştiren adam gülümsedi. -Aferim İlayda Kadın da adama gülümsediğin an da bütün gözler bana döndü. Adam bana doğru bir adım attı ben de kapıyı araladım. -b-ben burayla ilgili bilgi almak için gelmiştim. ... Hüma Tokmak'dan Akademiye geleli 1 gün olmuştu. Şartlar ağır ve zordu ki boyle olacağını zaten bilerek istedim bu mesleği. Kadınlar yatakhanesine yerleşip bu kaç kızla tanıştım Nida, Gizem Hatice hepsi çok iyi insanlardı , ilk gün biraz zor geçmişti, sabah yoklamasina zor uyanmıştım. Akademiye hâla yeni gelen insanlar vardı. Hemen sıraya dizildigimizde teker teker isimlerimiz söyleyip hazır olda bekledik. Öylece karşıma bakıyordum ki söylenen isim ile kala kaldım. Hakan Kaya Ankara Eğilmek istedim yüzüne bakmak gerçekten o mu diye bakmak istedim. Ama bedenim izin vermedi ki şu anda şu durumda egilemezdim. O da benim adımı duymuşmudur, bunca zaman sonra ilk defa duyuyordum sesi tabiki çocuklukdaki gibi değildi, daha erkeksi ve kalındı. Yoklama bitsin hemen kaçıcaktim. Bunca zaman sonra aaa çocukluk aşkım, ya hatırlıyor musun ben sana plotoniktim, arkadaşım hainlik yapıp benim yerime sana sevdiğimi söylemişti diyemezdim. "evet arkadaşlar" diye başlayan komisere döndüm,dikkatimi oraya vermeliydim. -gelecegin parlak amirleri, polisleri, komiserleri hepiniz pırıl pırıl gençlersiniz. Burda 6 aylik eğitim süreci boyunca disiplin cezası almamaya bunca çabanızı boşa çıkarmamaya çalışın. Sizlere burada hafiften agıra gidecek şekilde eğitim verilecektir. Şimdi silah atış talimleri ile başlayalım mı Elif komiserim? Kadın komiser bir adım attı, siyah saçlı ince yüzlü bir kadındı. -Tabiki Sinan komiserim. -evet arkadaşlar ben komiser Elif Taklacı saha derslerinde ben ve Sinan komiserim sizlere eğitim vericez, şimdi silah atış talimi sahasına geçin 15 dakika sonra ders başlayacaktır. Nida yanıma gelinceye dek öyle kaldım Hakan arkasını döndü ve arkadaşlarıyla sahaya gitti. -Hüma hadi gidelim. -Nida o burda b- -kim burda ne oluyor betin benzin atmış. -ç-çocukluk arkadaşım. -e ne güzel işte... -plotoniktim ben bu çocuğa ve bunu biliyordu. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. -e tamam kızım kucukmussunuz işte bir şey olmaz Gizemler bizi bekliyor hadii. Kolumdan cekistirerek beni sahaya götürdü hala kendimde değildim. Evet aradan yıllar geçmişti konuşmaya utanıyordum. Ben bile açılmamıştım salak arkadaşım yüzünden çocukla konuşup aciklamamistim kendimi bile, evet çok sevdim hem de herşeyden çok yıllarca, aşkı da kalbimde benimle beraber büyümüştü. Yabancı olsak da, konuşmasak da son görüşümdeki bakışları her şeyi anlatıyordu zaten. -Hüma çocukluk arkadaşın buraya geliyor -nee Onun o gün yanıma gelişi bir döngüydu, başlangıç ya da sonsuza kadar son... Evet gerçekten geliyordu bakışları sanki nasıl davranacağını ne diyeceğini bilmiyor gibiydi, ellerim buz kesti oturduğum yerden salladığım ayaklarım kaskatı kaldı. -konuşacak çok şeyiniz olmali biz gidelim. Kızlar yanımdan ayrıldı. Yaklaştı...yaklasti Sadece gözlerime bakıyordu karmakarışık duygular içerisindeydim. Gülümsedi ve yıllarca içimde sakladığım tozlu duyguların üzerine üfledi. Her şey aynıydı... Her şey 14 yaşındaki Hüma'nin duygularıyla aynı zamanda gibiydi sadece biraz paslanmış, yıpranmışti. -Hüma.. Yıllar oldu Kafa salladım ne denirdi ki böyle bir durumda. .... #solanrenkler Merhaba arkadaşlar uzun zaman sonra bölüm atabildim. Umarım beğenirsiniz... Peki ya Hüma 'nin yerinde siz olsaydiniz ne yapardınız?? |
0% |