Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25.Bölüm: Kalbin Fısıltıları

@berrasarfaklarli

Ethan, odasına adımını attığında kalbi hâlâ hızla atıyordu. Rowena’ya karşı hissettiği bu yeni duygular, onu hem heyecanlandırmış hem de korkutmuştu. Onunla yıllardır arkadaşlardı, ama şimdi işler farklıydı. Arkadaşlıktan fazlasını hissediyor olabilir miydi? Bu düşünce, zihninde sürekli dolanıyordu.

Kendini toparlamaya çalışarak masasına oturdu. Akşam yemeğinden önce abisine yazmaya karar verdi.

Emris’e yazacağı mektubu düşünmeye başladı. Mektuplar, kardeşiyle kuracağı yeni bağın bir sembolü olacaktı. "La Edri," diye mırıldandı Ethan, Emris’in ona bu şekilde hitap etmesini istemesini düşündü. Belirsizlik ve gizemle dolu bir isim… Bu isim, Emris’in içinde yaşadığı karmaşayı ve dünyaya karşı olan temkinli duruşunu yansıtıyordu.

Ethan, mektup kağıdını önüne koydu ve yazmaya başladı:

Sevgili La Edri,

Ravenna'daki hayat hakkında sana anlatacak çok şey var. Arkadaşlarım Harry, Pamela, Lydia ve ben, senin suçsuz olduğunu öğrendiğimizden beri her şey değişti. Onlar da sana yardım etmek istiyorlar, bunu bilmelisin. Bu sabah Ravenna'ya döndüm ve eskiden tanıdığım herkesle tekrar buluştum. Rowena, Willy ve John beni sarayın önünde karşıladılar. Ama Rowena… Rowena çok değişmiş. Artık sadece bir arkadaş değilmiş gibi hissediyorum. Ona baktığımda kalbim daha hızlı atıyor. Bu ne anlama geliyor, bilmiyorum. Biraz kafam karışık.

Umarım yakında bir araya gelebiliriz. Derek'in oyununu bozmak ve gerçekleri ortaya çıkarmak için birlikte çalışacağız. Bu krallık senin ve ben yanında olacağım.

Ravenna'da pek çok şey değişmemiş. Saray hâlâ aynı; soylular hâlâ kendi çıkarlarının peşinde. Ama burada hissedilen bir şey var: Bir şeylerin değişeceğine dair bir umut. Bu umudu hissede biliyorum, ve bu umudun kaynağı sensin.

Kendine iyi bak, La Edri. Yakında sana daha fazlasını yazacağım.

Sevgiler, Ethan

Mektubu bitirdiğinde, Ethan derin bir nefes aldı. Kafasındaki karışıklığı biraz olsun kağıda dökebilmişti. Mektubu katlayıp zarfın içine yerleştirdi ve zarfa "La Edri" yazıp mektubun gideceği adresi ekledi. Emris'e bu mektubu ulaştırması için güvenilir bir haberciden yardım alacaktı.

Akşam yemeği için sarayın büyük salonuna indiğinde, Rowena, Willy ve John onu bekliyorlardı. Rowena'nın gülümsemesi içini ısıttı, ama aynı zamanda daha da gerginleştirdi. Ne yapacağını bilemiyordu; bu yeni hisler onu adeta felç etmiş gibiydi. Yemek boyunca sohbetler edildi, şakalar yapıldı ama Ethan’ın zihni sürekli Rowena'ya kayıyordu. Her gülümseyişi, her bakışı onu daha da derinlere çekiyordu.

Gece sona erdiğinde, Ethan odasına geri döndü. Ama bu kez huzursuzdu. Bir yandan Emris’e olan bağlılığı ve onu kurtarma isteği, diğer yandan Rowena’ya karşı hissettiği yeni duygular... Her şey bir araya geldiğinde, zihni karmaşık bir düğüm halini almıştı.

Ethan, yatağına uzandı ama uyuyamıyordu. Kafasında sürekli Rowena ve Emris arasında gidip gelen düşünceler vardı. "Ne yapmalıyım?" diye kendi kendine sordu. "Bu duygularımı nasıl anlamlandırmalıyım?"

 

Ethan, ertesi gün erkenden kalktı ve yazdığı mektubu güvenilir bir haberciye teslim etti. Emris'e ulaşacak bu mektup, kardeşiyle arasındaki bağı güçlendirecekti. İçinde hafif bir heyecan ve umut vardı.

Rowena, o gün Ethan'a Mikmak Köyü'nü ziyaret etmeyi önerdi. Ethan bu fikre memnuniyetle katıldı ve birlikte yola koyuldular. Yol boyunca doğanın güzelliklerini seyrederek eski günleri yad ettiler.

Köye vardıklarında, Wenona onları sıcak bir gülümsemeyle karşıladı. "Hoş geldiniz!" dedi sevinçle. "Sizi görmek ne güzel!"

Ethan ve Rowena, Wenona'nın evine girdiler. İçeride, Wenona'nın yeni doğan kız kardeşi Mitena, beşiğinde huzurla uyuyordu. Minik yüzü, bebeksi masumiyetiyle onları büyüledi. Wenona, kardeşini kucaklayarak onlara gösterdi.

"Bu da Mitena," dedi gururla. "Adının anlamı 'yeni ay' demek."

Ethan ve Rowena, Mitena'yı sevecenlikle sevdiler. Bebek, uyanık olduğu kısa anlarda gözlerini açıp onlara baktığında, yüzünde bir gülümseme beliriyordu. Sanki onları tanıyormuş gibi bir his vardı.

"Ne kadar tatlı bir bebek," dedi Rowena. "Onu çok sevdim!"

Ethan da başını sallayarak, "Gerçekten çok sevimli," diye ekledi. "Ailenize yeni bir neşe getirmiş."

Bir süre daha köyde vakit geçirip Mikmak halkıyla sohbet ettiler. Köyün huzurlu atmosferi, Ethan'ın içindeki karmaşayı biraz olsun hafifletmişti.

Daha sonra, Raidne'yi ziyaret etmek üzere Shadowbrook Kasabası'na doğru yola çıktılar. Kasaba, her zamanki gibi canlı ve hareketliydi. Raidne'nin evine geldiklerinde, kapıyı Raidne'nin kendisi açtı.

"Ethan! Rowena! Hoş geldiniz!" diye seslendi. Arkadaşlarını görmek onu çok mutlu etmişti. "Gelin içeri, sizi biriyle tanıştırmak istiyorum."

Evin içine girdiklerinde, oturma odasında orta yaşlı ama genç görünümlü bir kadın oturuyordu. Uzun, dalgalı kestane rengi saçları omuzlarına dökülüyor, ela gözleri sıcak ve neşeli bir ifade taşıyordu. Yüzünde birkaç çil, ona sevimli bir görünüm katıyordu. Giydiği sade ama şık elbise, onun zarif bir tarzı olduğunu gösteriyordu.

"Diana, sana bahsettiğim arkadaşlarım Ethan ve Rowena," dedi Raidne. "Arkadaşlar, bu da en yakın arkadaşım Diana."

Diana gülümseyerek "Sizinle tanıştığıma çok sevindim," dedi samimi bir sesle.

Ethan ve Rowena da kendilerini tanıttılar. Birlikte oturup sohbet etmeye başladılar. Diana, kasabada son zamanlarda yaşanan komik ve ilginç olayları anlatıyordu. Örneğin, kasabanın tüccarı Bay Thompson'ın keçisinin pazarda sebzeleri nasıl yediğini ve herkesin peşinden koştuğunu anlattığında, herkes kahkahalarla gülmeye başladı.

"Ve en komiği," diye devam etti Diana, "geçen gün kasabanın meydanında tuhaf bir kuşun, bir köpek ve bir kedinin peşinden koştuğunu gördük. Sanki rolleri değişmiş gibiydiler!"

Raidne gülerek, "Shadowbrook her zaman sürprizlerle doludur," dedi. "Burada asla sıkılmazsınız."

Ethan, bu keyifli sohbetin içinde kendini rahatlamış hissediyordu. Arkadaşlarıyla vakit geçirmek, ona huzur veriyordu. Aynı zamanda, Diana'nın ne kadar neşeli ve canlı biri olduğunu fark etti.

Gün boyunca birlikte vakit geçirdiler, kasabayı dolaştılar ve eski anıları tazelediler. Akşam olduğunda, Ethan ve Rowena saraya dönmek üzere vedalaştılar.

"Bugün için teşekkürler," dedi Ethan, Raidne ve Diana'ya. "Gerçekten harika bir gündü."

Rowena da onlara sarılarak, "En kısa zamanda tekrar görüşelim," dedi.

Yolda saraya doğru yürürlerken, Ethan ve Rowena günün anılarını paylaşıyor, geleceğe dair planlar yapıyorlardı. Ethan, içindeki karmaşanın yerini yavaş yavaş bir huzurun aldığını hissediyordu. Hayatı, dostları ve ailesiyle birlikte anlam kazanıyordu.

 

 

 

Loading...
0%