Ethan, babasının onayını aldıktan sonra, Rowena’ya bu mutlu haberi vermek için acele etti. Kalbi heyecandan çarpıyordu. Kraliyet bahçesinde, güneşin altında yumuşak bir ışık oyunuyla parlayan çiçeklerin arasında, Rowena’yı buldu. Ethan, Rowena’nın karşısına geçerek, gülümseyerek derin bir nefes aldı.

“Rowena, sana harika bir haberim var,” dedi Ethan, sesindeki mutluluğu saklamaya çalışarak. “Babama seninle ilgili duygularımı söyledim, ve o, ilişkimize onay verdi!”

Rowena, Ethan’ın sözlerini duyduğunda önce şaşkınlık, ardından büyük bir sevinç ifadesiyle parladı. Gözleri yaşla doldu, ama hemen ardından geniş bir gülümseme yüzüne yayıldı. “Gerçekten mi? Ethan, bu harika bir haber!” dedi Rowena, Ethan’ın kollarına sarılarak mutluluğunu paylaştı.

Ethan, Rowena’nın mutluluğuna ortak olarak ona sıkıca sarıldı. “Evet, gerçekten de bu bir başlangıç. Ama henüz her şey tamamlanmış değil. Bu haberi sadece birkaç kişiye söyledik. Başta Raidne, Willy, John, Wenona, senin baban, Kraliçe ve Kral’dan başka, sadece birkaç güvenilir kişi biliyor.”

Rowena, başını sallayarak anladı. “Evet, bu oldukça mantıklı. Bu haberi geniş kitlelere yaymak için daha zaman var. Ama şu anda, sadece seninle ve güvenilir arkadaşlarımızla bu mutluluğu paylaşmak harika.”

Tatilin bitmesine az kalmış ve Ethan’ın okul zamanı yaklaşıyordu. Rowena ve Ethan, kalan birkaç gün boyunca birlikte vakit geçirdiler

Ethan’ın tatili sona erdiğinde ve okula dönme vakti geldiğinde, vedalaşma zamanı da geldi. Rowena ve Ethan, Kraliyet Sarayı’nın kapısında son bir kez birbirlerine sarıldılar. Rowena’nın gözleri, ayrılık anının zorluğunu yansıtırken, Ethan da onun yanında olamayacak olmanın üzüntüsünü yaşadı. Birbirlerine mektup yazmak konusunda söz verdiler.

Ethan ve Rowena sarılmayı bıraktıktan sonra, okul yolunda düşünceleri ve heyecanı içinde yol aldı. Kraliyet okuluna dönerken, kendini hem heyecanlı hem de kararlı hissediyordu. Varisler Okulu’na geri dönmek, ona sadece eğitimini sürdürme değil, aynı zamanda Rowena ile olan ilişkisini sürdürme fırsatı da verecekti.

Varisler Okulu’na vardığında, arkadaşları Ethan’ı karşılamaktan mutluluk duydu. Pamela, Lidya, Harry ve Ethan bol bol konuşup birbirlerine tatillerini anlattılar. Ethan, onlara tatilde yaşadıklarını kısaca anlattı ve Rowena ile olan ilişkisinden bahsetti. Her biri, Ethan’a en iyi dileklerini iletti ve desteklerini sundular.

Pamela ve Lidya “En kısa zamanda Rowenayla tanışmak istiyoruz!” dedi coşkuyla.

Rowena’yı çok merak ediyorlardı. Tanıştıkları zaman en iyi arkadaşlar olacaklarını söylediler.

Bu konuşmalara kulak misafiri olan Kaida “Ne o, korsan? Şu şifacı kızla ileride evlenecek misin? Yoksa onun kalbini mi kıracaksın? Bence kalbini kıracaksın! Çünkü senin gibi birine bu yakışır(!)” dedi ve söylediklerinden dolayı sinirle kasılan Ethan’a baktı.

Ethan, bir anda Kaida’ya doğru bir hamle yaptı. Fakat Harry tam zamanında arkadaşını engelledi. Ethan bir taraftan Harry’nin onu bırakması için çabalıyor diğer taraftan da “O Kaida’nın saçlarından tutup taş duvarlara vuracağım!” gibi tehditler savuruyordu.

Ethan’ın Sesi koridorlarda yankılanınca herkes; Ethan, Harry, Pamela, Lidya ve Kaida’nın etrafına toplandı.

Kaida içinde bulunduğu durumu zevkle izledi ve arkasında sinirli bir Ethan bırakarak yürüyüp gitti. Kaida iyice uzaklaşınca Harry, Ethan’ı bıraktı ve “Ethan, şu üçüzlerin eline fırsat verme. Seni kötü göstermeye çalışıyor!” dedi etrafındaki dağılmaya başlayan kalabalığa öfkeyle bakarak.

Sonraki bir buçuk saatte, Ethan’ın arkadaşları onu zor sakinleştirdi.

Ethan’ın öfkesi yatıştıktan sonra, arkadaşlarıyla birlikte sakinleşmesi için zaman geçirdi. Pamela, Lidya ve Harry, Ethan’a destek olmak için yanındaydılar. Ethan, Kaida’nın sözlerinin kendisini bu kadar etkilemiş olmasını garip bulsa da, öfkesinin büyük kısmını arkadaşlarıyla konuşarak dağıttı.

Pamela ve Lidya, Ethan’ın ruh halini düzeltmeye çalışarak, “Kaida’nın söylediklerine bakma. O sadece dikkat çekmek istiyor. Gerçekten önemli olan, senin ve Rowena’nın ilişkisi ve bu okuldaki dostlukların,” dediler.

Harry ise, Ethan’ı daha fazla sinirlenmeden sakinleştirmek için ona, “Kaida’nın seni provoke etmeye çalıştığını biliyoruz. Dikkatini dağıtmak istiyorlar. O yüzden bu tür kışkırtmalara gelmemelisin,” diye nasihat etti.

Ethan, arkadaşlarının desteğiyle biraz daha sakinleşti ve derin bir nefes alarak, “Evet, haklısınız. Rowena’yla olan ilişkim ve arkadaşlarımın desteği benim için önemli. Kaida’nın sözlerini dikkate alarak kendimi gereksiz yere yıpratmak istemiyorum,” dedi.

Ardından, Ethan’ın aklına gelen bir soru vardı: Draconis varislerinin her adımından nasıl haberdar oldukları. İçinde bulunduğu durumu ve Kaida’nın tavırlarını değerlendirerek, “Ravenna’daki Derek dışında başka hainler olmalı. Bunları bulup, hesap vermelerini sağlamak lazım,” diye düşündü.

Ethan’ın arkadaşları, ona olan desteklerini sürdürerek, bu düşüncelerini bir kenara bırakmasına ve konsantre olmasına yardımcı oldular. “Şu anda bu konuyu çözmeye çalışmak yerine, okul hayatına odaklanmalısın. Burada dostların seni bekliyor ve eğitimin devam ediyor. Şimdi önemli olan, burada yapacakların,” diye ekledi Harry.

Günler geçtikçe, Ethan’ın arkadaşlarıyla olan ilişkileri ve okul yaşamı daha iyi hale geldi. Pamela, Lidya ve Harry ile geçirdiği zaman, onun kendini toparlamasına ve yeni okul dönemine alışmasına yardımcı oldu. Kaida ve onun kardeşlerinin kışkırtıcı tavırlarına karşı dikkatli ve sakin kalmayı başardı.

Bir gün, Ethan, okulun bahçesinde düşünceler içinde yürürken, Rowena’nın yazdığı mektubu okuma fırsatını buldu. Mektupta, Rowena’nın Ethan’a olan sevgisi, desteği ve onun başarısına olan inancı ifade ediliyordu. Ethan, Rowena’nın yazdığı bu samimi ve içten sözleri okuyarak kendine geldi. Mektup, ona hem motivasyon hem de huzur verdi.