Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm: Kral ve Kraliçe

@berrasarfaklarli


Ethan, kayığın zemininde derin bir uykudayken, deniz ufkunda belirginleşen büyük ve görkemli bir gemi sessizce ilerliyordu. Ravenna Krallığı'na ait olan bu gemi, gövdesindeki mavi ve gümüş süslemeleriyle görkemli bir görüntü sergiliyordu. Güvertedeki denizcilerden biri, gözlerini kısmış bir şekilde dalgalar arasında sürüklenen küçük bir kayığı fark etti.

"Kayıkta biri var!" diye seslendi denizci, şaşkınlıkla. Bu ani farkındalık, geminin rotasını kayığa doğru yönlendirmelerine neden oldu. Güvertede duran Kral Marlon, Kraliçe Nyla ve birkaç şövalye de durumu fark ederek dikkat kesildiler.

Kraliçe Nyla, kayıkta birinin olduğunu fark eder etmez endişeyle kocasına döndü. "Marlon, o çocuk yalnız ve yardıma muhtaç görünüyor. Ona yardım etmeliyiz," dedi, yüzünde derin bir endişe ifadesiyle. İçindeki merhamet ve yardım etme isteği, sesine yansıyordu.

Kral Marlon, bir an duraklayarak denize baktı. Denizlerin tehlikeleri hakkında bilgisi vardı, ancak kraliçenin ısrarı ve kendi insani duyguları, hızlı bir karar vermesine yol açtı. "Kayığı indirip o çocuğu gemiye getirin. Onu bu durumda bırakamayız," dedi, sesinde kararlı bir tonla.

Bir grup denizci, hızla bir kayığı indirdi ve Ethan'ın bulunduğu kayığa doğru kürek çekmeye başladı. Yanına vardıklarında, Ethan'ın derin uykuda olduğunu gördüler. Denizcilerden biri, nazikçe omzuna dokunarak onu uyandırmaya çalıştı.

"Uyan evlat," dedi denizci, yumuşak bir sesle. "Seni gemiye getireceğiz, güvendesin."

Ethan gözlerini açtığında, yabancı yüzler ve devasa bir gemiyle karşılaştı. Şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışırken, denizciler ona yardımcı oldu ve eşyalarını toplayarak büyük gemiye geçirdiler. Geminin güvertesine çıktığında, onu karşılayan Kraliçe Nyla ve Kral Marlon ile göz göze geldi.

Kraliçe Nyla, Ethan'a şefkatle yaklaştı. "Merhaba, genç adam," dedi, sıcak bir gülümsemeyle. "Ben Kraliçe Nyla, bu da Kral Marlon. Senin için endişelendik. Neler oldu, anlatabilir misin?" Sesinde annelik şefkati vardı, genç çocuğun güvenini kazanmak için yumuşak ve anlayışlı bir tavır sergiliyordu.

Önce ne olduğunu anlamaya çalıştı; ardından, derin uykunun ve şaşkınlığın etkisiyle kafası karışmış bir şekilde oturdu.

Kraliçe Nyla’nın dikkatle gözlerinin içine baktığını gören Ethan, derin bir nefes aldı. "Teşekkür ederim," dedi, sesi titrek ve biraz da tedirgin. "Burada bana yardım ettiğiniz için minnettarım."

Ethan, gözlerini geminin parlak güvertesinde gezdirirken, köşedeki lamba ışıklarının dansını izledi. Bu, kendini çok yabancı bir yerde bulmanın verdiği hisle birleşmişti. "Ben... Ben bir gemideydim." diye başladı, sesini biraz toparlayarak. "Gemimiz büyük bir fırtınaya yakalandı ve kayıkla kaçmak zorunda kaldım."

Gözlerini kaçırarak devam etti, "Küçük kayığım, denizin ortasında sürüklenmeye başladı. Açlık ve uykusuzluktan yoruldum ve uyuyakaldım. Hiçbir kara parçası ya da başka bir gemi göremedim. Sonra burada... Burada uyandım."

Kraliçe Nyla’nın yüzü yumuşadı ve kocasına kısa bir bakış attı. Kral Marlon, Ethan’ın anlattıklarını dikkatle dinlerken başını salladı. "Seni buraya getirdiğimiz iyi oldu," dedi Marlon, gülümseyerek. "Burada güvendesin. Şimdi sana nasıl yardım edebileceğimizi düşünelim."

Ethan, derin bir rahatlama hissiyle başını salladı. "Teşekkür ederim," diye tekrarladı, bu kez daha samimi bir şekilde. "Gerçekten... yardıma ihtiyacım vardı."

Kraliçe Nyla, Ethan’a dostane bir şekilde yaklaşarak, "Seninle biraz daha konuşmak isteriz. Gemimizin içinde seni rahat ettirebiliriz ve neler yaşadığını daha iyi anlamak isteriz. Bizimle gel lütfen," dedi, elini Ethan’ın omuzuna nazikçe dokundurarak.

Ethan, Kraliçe’nin nazik yönlendirmesiyle yavaşça ayağa kalktı ve onu izleyen denizcilerle birlikte, güverteden geminin içine yöneldi. Güvenli bir yer bulacak ve yaşadığı tehlikeleri geride bırakabilecek bir alan sunulacağı umut dolu bir düşünceyle içeriye adım attı.

Ethan, geminin iç kısımlarına doğru ilerledi. Kendini adeta başka bir dünyada bulmuş gibi hissetti. İlerledikçe, sıcak bir ortam ve lamba ışıklarıyla aydınlatılmış geniş bir koridorla karşılaştı. Geminin içi, lüks ve ihtişam içinde döşenmişti; duvarlar ağır perdelerle kaplanmış, zemin ise parlayan ahşaptan yapılmıştı.
Kraliçe Nyla, Ethan’a öncülük ederken arada sırada arkasına dönüp ona güven verici bir gülümseme gönderiyordu. "Gemimiz biraz büyük ve karmaşık olabilir, ama seni rahat ettireceğimiz bir yer bulacağız," dedi, sesindeki sıcaklık, Ethan’a kendini biraz daha huzurlu hissettirdi.

Kral Marlon ve birkaç şövalye, onları koruyucu bir şekilde takip ediyordu. Ethan, bir odanın kapısına yönlendirilmeden önce, geminin iç düzenini ve şaşırtıcı derecede güzel detayları kısa bir süre gözlemleyebildi. İçerideki eşyalar, deniz yolculuğu için özenle seçilmiş ve geminin şatafatlı yapısına uyacak şekilde tasarlanmıştı. Oda, yumuşak ve rahat döşemelerle döşenmişti; köşelerde kitap rafları, büyük bir çalışma masası ve pencerelerden deniz manzarası görünüyordu.

Kraliçe Nyla, odanın kapısını açtı ve Ethan’ı içeriye davet etti. "Lütfen, içeri geç ve rahatla. Şu anda bir şeyler yiyip içmeye ne dersin?" dedi, Ethan’ın yanında bir sandalyeye oturması için nazikçe yönlendirerek. Odanın bir köşesinde, bir masa ve etrafında birkaç rahat sandalye bulunuyordu.
Ethan, odanın içindeki konforu görünce hafifçe rahatladı. İçeri girdiğinde, bir yardımcı hemen yanına gelerek ona bir fincan sıcak içecek ve biraz yiyecek sundu. Ethan, yavaşça sandalyeye oturdu ve fincandan bir yudum alarak kendine gelmeye çalıştı. İçecek sıcak ve rahatlatıcıydı, açlığını ve yorgunluğunu biraz olsun hafifletti.

Kraliçe Nyla, yavaşça ilerleyerek, Ethan’ın yanına oturdu. Kral Marlon ise odanın köşesine yakın bir sandalyeye oturdu ve Ethan’a dikkatle bakmaya devam etti. Kraliçe, Ethan’ın gözlerine bakarak, "Seninle konuşmak ve yaşadıklarını daha iyi anlamak istiyoruz. Gemimizde güvendesin, ama bilmemiz gereken bazı şeyler var. Seninle bu konuda sohbet edebilir miyiz?" dedi, sesinde gerçek bir merak ve ilgi vardı.

Ethan, biraz tereddütlü bir şekilde başını salladı. "Tabii," dedi, derin bir nefes alarak. "Sormak istediğiniz bir şey var mı?"

Kraliçe Nyla, hafifçe gülümsedi ve "Evet, öncelikle, seni bu durumda bulmamızın nedeni nedir? Fırtınadan başka bir şey var mı? Ayrıca, bu kayıktaki eşyaların sana ait oldup olmadığını ve ne tür bir tehlikede olduğunu daha iyi anlamak istiyoruz," diye devam etti. Sesindeki merhamet ve anlayış, Ethan’ı biraz daha açılmaya teşvik etti.

Ethan, iç çekerek "Gemimizin adı ‘Kara Dalga’ idi," diye başladı. "Ekip, uzun zamandır denizlere açılmıştı ve son dönemde birçok fırtına yaşadık. Ancak, bu seferki çok daha şiddetliydi. Gemimiz su alıyordu ve yol almak zorlaştı. Diğer mürettebatın çoğu, fırtınanın ortasında gemiyi terk etti. Ben, kayıkla kaçma şansını denemeye karar verdim, ama ne yazık ki, küçük kayığım nereye gideceğini bilemedi. Sadece hayatta kalmaya çalıştım."

Kraliçe Nyla, Ethan’ın anlattıklarını dikkatle dinlerken, gözlerinde bir üzüntü ifadesi belirdi. "Çok zorlu bir durumdan geçmişsin. Bu tür fırtınalar gerçekten ölümcül olabilir," dedi, Ethan’ın omzuna nazikçe dokunarak. "Ama artık güvendesin. Sana yardım edebilmemiz için her şeyin açık olması önemli. Şimdi seni burada en iyi şekilde ağırlayacağız ve ihtiyaçlarını karşılayacağız."

Kral Marlon, Ethan’a destekleyici bir şekilde başını salladı. "Güvenliğin bizim için çok önemli. Ayrıca, gemimizdeki doktorlarımız seni kontrol edecek ve ihtiyaç duyduğun her şey sağlanacak. Şimdi biraz dinlen, sonra sana daha fazla yardımcı olacağız," dedi.

Ethan, bu cömert davranışlar karşısında derin bir minnettarlık hissetti. "Gerçekten teşekkür ederim," dedi, daha da rahatlamış bir şekilde. "Bu kadar yardımsever olmanız benim için çok büyük bir şey."

Kraliçe Nyla ve Kral Marlon, Ethan’a gülümseyerek başlarını salladılar. Kraliçe, "Her zaman yardım etmeye hazırız. Şimdi dinlen ve kendini toparla. Biz seninle ilgileneceğiz," dedi.

Ethan, derin bir nefes aldı ve rahatlamış bir şekilde arkasına yaslandı. Kraliçe ve kralın nazik tavırları, yaşadığı tüm zorlukların biraz olsun hafiflemesine yardımcı olmuştu. Oda, Ethan’ın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmişti ve kendisini burada güvende hissetmesi, morallerini yükseltmişti.

Kraliçe Nyla, Ethan’ın rahatlaması için odanın kapısını kapatmadan önce, "Birazdan doktorlar seni ziyaret edecek. Onlarla konuşarak sağlık durumunu daha iyi anlayacağız," dedi ve nazikçe odadan ayrıldı.

Ethan, içeri giren yeni düzenin rahatlatıcı atmosferinde biraz dinlenmeye başladı. Güvende olduğunu bilmek, ona huzur verdi ve yaşadığı tehlikeleri geride bırakmanın verdiği hafiflikle yavaşça uykuya daldı.

Loading...
0%