Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@berrasarfaklarli

Lilith o gün okula gidecekmiş gibi hazırlandı ve evden çıktı. Annesi Diana kızına görüşürüz diyip kapıyı kapattıktan sonra içinde bir yerlerde, bir şeylerin ters gittiğini hissediyor ama elinden bir şey gelmiyordu. Kızı gözlerinin önünde karanlığa gömülüyor ve o bunu fark etmiyordu.

 

Lilith ise sert, kararlı ve karanlık bakışlarla New York sokaklarında yürüyordu. Okulun ters istikametinde ilerliyordu.

 

Tenha ve tekinsiz bir mahalleye gelince durdu ve etrafına bakmaya başladı. Cliff'den aldığı bilgiyle gelmişti bu mahalleye.

 

Burada Alice adlı gece yaratıklarını çağırıp kontrol edebilen karanlık meclis üyesi bir kız yaşıyordu. Cliff'e göre Alice, Lilith'in işine yarayabilirdi.

 

Lilith mahallede biraz dolaştı. Karşısına kimse çıkmıyordu. 'Bu mahalle sıradan bir mahalle değil' diye düşündü, kız. Eh haklıydı da.

 

Çok geçmeden arkasından gelen bir ses duydu ve anında o tarafa döndü. Karşısında uzun siyah saçları ve soğuk bakışlarıyla oldukça karanlık bir aura yayan kız, muhtemelen Alice idi.

 

İki tarafta birbirini tartarcasına süzdü. En sonunda "Sen Lilith olamalısın? Cliff senden bahsetmişti." Dedi, Alice.

 

Lilith onayladı "Evet. Sanırım sende Alicesin. Senden yardım istemeye geldim."

 

Alice 'tamam' anlamında başını salladı ve onu takip etmesi için Lilith'e bir işaret yaptı.

 

İkili, normal bir insanın baktığı zaman harabe gibi göreceği fakat aslında oldukça sıcak ve küçük gözüken bir eve girdi. Burası aydınlık tarafın toplantı binasında kullandığı sihirle kaplanmış gibiydi. Aralarındaki fark ise şu an bulunduğu evin oturma odasının karanlık bir aura yaymasıydı.

 

Lilith görevini anlattıkça Alice'nin karanlık gözleri ışıldıyordu.

 

Lilith anlatmayı bitirince Alice heyecanla konuştu "Gece yaratıkları kaos oluşturmak için mükemmeldir. Onları yönlendirerek Seraphina'nın dikkatini dağıtabilir ve planlarını bozabiliriz" dedi.

 

Lilith, elini kıza doğru uzattı " birlikte çok iyi bir ekip olacağız, Alice."

 

Alice sinsice gülerek "hiç şüphen olmasın, Lilith." Deyip kızın elini sıktı.

 

Birkaç dakika geçti yada geçmedi.

 

"Şimdi ilk olarak şu acınası Pegasus birliğinin kanatlarını kıralım!" Dedi Alice. Kızın gözlerinin içi parlıyordu ve sanki hayatı boyunca bu anı beklemiş gibi bakıyordu.

 

Lilith "Pegasus Birliği de ne?"

 

Alice" Bilmiyor musun? Kendine aydınlık taraf diyen o yalancılar işte!" Dedi tükürürcesine. Belli ki Pegasus Birliğinden nefret ediyordu "Onlar benim yaşama sevincimi aldı ve işte şimdi sıra bende! Anlıyor musun Lilith!" Sonra delice bir kahkaha attı.

 

Lilith, Alice'in her ne yaşadıysa aydınlık taraf'tan intikam almak için tüm hayatını kullandığını hissediyordu. Fakat ne olmuştu da bu kadar düşman olmuştu? 'Neyse ne, bu beni ilgilendirmez' diye düşündü Lilith.

 

Sanırım Alice'in bir planı vardı. Zaten planın ne olduğunu sormasına gerek kalmadan Alice anlatmaya başladı "Bendeki ayna sayesinde Swift krallığındaki Karanlık Ormana geçiş yapmış olacağız. Karanlık ormanı biliyorsun değil mi? Bizim kalemizin olduğu orman. Neyse oradan ormanın sınırlarına ilerleyeceğiz ve Seraphina ile sınırda bekleyen o yalancıları etkisiz hale getireceğiz. Merak etme, ikimiz onların 10 adamına bedeliz!"

 

Kızın yüzündeki vahşi ifade Lilith'i bir saniyenin yarısı kadar korkutmuş olsa da sonrasında Alice'in zekasına hayran kaldı.

 

"Keşke senin gibi bir kardeşim olsa!" Dedi Lilith. Aslında böyle demeyi o'da planlamamıştı ama sözcükler dudaklarından dökülüvermişti işte.

 

Alice "Bütün karanlık meclis kardeştir, Lilith. Biz zaten kardeşiz" deyip samimice gülümsedi.

 

***

 

İki kız Alice'in evinin bodrumundaki aynadan geçtiler ve karanlık ormana ayak bastılar. Ormanın içindeki sis yürümelerini zorlaştırması gerekirdi. Fakat ikili sanki hava günlük güneşlikmiş gibi yürüyordu çünkü onlar yürürken sis kenara çekiliyordu. Yapraksız ve kurumuş ağaçlar ise onlara selam verircesine sallanıyordu.

 

Karanlık iki kızın içindeki aydınlığın kırıntılarını sömürdüğü için, orman onları kendi parçası gibi davranıyordu. Lilith'in içindeki giderek silikleşen ses, ona şu an yanlış yerde olduğunu söylüyor olsa da Lilith artık o sese aldırış etmiyordu.

 

Karanlık ormanın sınırlarına geldikleri zaman Alice" Şimdi üç çeşit yaratık çağıracağım. Hazır mısın?"

 

Lilith ciddiyetle başını 'evet' anlamında salladı.

 

Sonra Alice kolyesine dokunarak bir şeyler mırıldanmaya başladı. Karanlık bir geçit açıldı ve içinden simsiyah üç boyutlu bir gölge gibi bir şey çıktı. Bunlar gölge avcılardı. 5 tanelerdi.

 

Ardından, devasa kara köpek benzeri yaratıklar olan 3 tane kabus tazısı çıktı. Boyları yaklaşık 2 metre olan bu yaratıklar gerçekten de hakkını veriyordu.

 

Son olarak küçük, çevik ve sinsi 10 gece goblininin çıkmasıyla geçit kapandı. Goblinlerin zehir yeşili tırnakları ve tehlikeli parlayan altın dişleri vardı.

 

Canavarlar, iki kızın önünde saygıyla eğildi ve "Ne emretmiştiniz?" diye sordu, kabus tazılarından biri.

 

Alice "Sizler gölgelerimize saklanarak bizimle gelin ve gerekirse karşı tarafa saldırın!"

 

Lilith, kızın ne demek istediğini anlamadı. Fakat bir kaç saniye sonra yaratıklar gölgeye dönüşüp kızların gölgelerinin yerine girince anlamıştı.

 

İki kız gizlenmiş karanlık orduyla beraber yürüyerek sınırı geçtikleri an etraflarını bir ışık kapladı.

 

Lilith" unutma sadece bayıltıp hafızalarını ihanet etmeleri için değiştireceğiz."

 

Alice "Sen yine de zarar vermekten çekinme" dedi karanlık bir edayla.

 

Lilith kızı onayladığı sırada ışık figürleri netleşerek Seraphina ve beraberindeki 12 pegasus birliği üyesine dönüştü.

 

Lilith "Gelin bakalım!" Diye bağırdı ve küçük çaplı bir savaş başladı.

 

 

 

Loading...
0%