Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@berrasarfaklarli

Alice ve onun yaratıkları, aydınlık tarafa karşı verilen mücadelede ağır hasarlar almaya başlamıştı. Gece goblinlerinden biri, Seraphina'nın kılıç darbesiyle yere serildiğinde, Alice'in yüzündeki karanlık ifade daha da yoğunlaştı. Kabus tazılarından ikisi, Pegasus Birliği'nin üyeleri tarafından etkisiz hale getirilmiş, gölge avcıları ise ışığın içinde güçsüzleşmişti.

Lilith, elindeki sihir enerjisiyle saldırılarına devam ederken, Seraphina'nın zarif ama güçlü duruşuna odaklandı. Seraphina, ışık kılıcıyla çevresindeki karanlık yaratıkları geri püskürtüyor, bir yandan da Lilith'in üzerine doğru ilerliyordu. Lilith'in içinde bir yerlerde, yaptığı şeyin yanlış olduğunu söyleyen o küçük ses giderek daha da yükseliyordu.

Bir anlık bir panikle, Lilith'in ellerinden güçlü bir enerji dalgası fırladı ve Seraphina'nın bacaklarına çarptı. Yanıkların oluşturduğu keskin koku havayı doldururken, Seraphina acı dolu bir çığlık attı ve yere yığıldı. Lilith, ne yaptığını fark ettiğinde, gözleri dehşetle büyüdü ve elleri titremeye başladı. Kendi gücünden korkmuş, ne yapacağını bilemez halde geri çekildi.

O sırada Alice, Pegasus Birliği'nin dikkatinin dağıldığını fark etti. Bu fırsatı kaçırmamaya kararlıydı. Hızla Lilith'in yanına geldi ve onu kolundan tutup sürüklemeye başladı. Lilith, sersemlemiş bir halde Alice'e karşı koymaya çalışsa da, Alice'in kararlılığı ve gücü karşısında zayıf düşüyordu.

"Ne yapıyorsun? Bırak beni!" diye bağırdı Lilith, ama sesi zayıf ve titrek çıkıyordu.

"Şimdi zamanı değil, Lilith. Buradan çıkmalıyız!" dedi Alice, kararlı bir ses tonuyla. Lilith'i sürükleyerek, karanlık ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başladı. Etraflarındaki yaratıklar da ağır yaralı ve bitkin halde peşlerinden geliyordu.

Ebedi Gölge Kalesi'ne giden yolda, ormanın içindeki sis onları sararken, Lilith'in içinde bir şeyler kopuyordu. Kendini daha önce hiç bu kadar kaybolmuş hissetmemişti. Bir yandan kendi içindeki karanlıkla savaşırken, diğer yandan Alice'in yanında yürümeye devam etti.

Kalenin büyük ve karanlık kapıları önlerine geldiğinde, Alice durdu ve Lilith'e döndü. "Güçlü olmalısın, Lilith. Karanlık meclis seni bekliyor," dedi, gözlerinde karanlık bir parıltıyla.

Lilith, içindeki karanlıkla barışmak zorunda olduğunu fark etti. Başka bir seçeneği yoktu. Alice'in yanında, Ebedi Gölge Kalesi'nin karanlık kapılarından içeri girdi ve kaderine doğru adım attı.

Kalede onları bekleyen şifacı, yaşlı ama bilge bakışlı bir kadındı. Lilith'in durumunu hemen fark etti ve hızla bir karışım hazırlamaya koyuldu. Şifacı, koyu mor renkli bir iksiri küçük bir kadehe döktü ve Lilith'e uzattı.

"İç, bu seni sakinleştirecek," dedi şifacı yumuşak bir sesle.

Lilith, titreyen elleriyle kadehi aldı ve bir dikişte içti. İçerken boğazını yakan acı tat, zihnindeki bulanıklığı dağıtmaya başladı. Gözleri daha net görmeye, nefesi daha düzenli almaya başladı.

Şifacı, Alice'e başını sallayarak bir onay verdi. "Artık Karanlık Lord'un huzuruna çıkabilirsiniz."

Lilith ve Alice, büyük salonun geniş kapılarından içeri girdiler. Mortifer, taştan bir tahtta oturmuş, soğuk ve karanlık bakışlarını üzerlerine dikmişti. Lilith'in kalbi hızla atmaya başladı; yaptıklarını anlatmak için cesaretini toplaması gerekiyordu. Alice ona destekleyici bir bakış attı ve hafifçe sırtını okşadı.

Lilith derin bir nefes alarak öne çıktı. "Lordum, bugün görevimizi yerine getirdik," dedi titreyen bir sesle. "Seraphina ve Pegasus Birliği ile karşılaştık. Alice ve yaratıkları ağır hasar aldılar. Ben... Ben Seraphina'nın bacaklarında ağır yanıklar oluşturdum."

Lilith'in sesi, yaptıklarının ağırlığıyla çatallaştı. Gözlerini Mortifer'den kaçırarak devam etti, "Ne yaptığımı fark edince şoka girdim. Alice, bu fırsatı değerlendirerek beni buraya geri getirdi."

Mortifer, Lilith'i dikkatle dinlerken yüzünde belirgin bir gurur ifadesi belirdi. Yavaşça ayağa kalkarak Lilith'e doğru ilerledi ve elini Lilith'in omzuna koydu. "Lilith," dedi gurur dolu bir sesle, "gösterdiğin cesaret ve kararlılık için seni tebrik ediyorum. Senin gibi birine sahip olmak Karanlık Meclis için büyük bir onurdur."

Lilith, Mortifer'in sözleri karşısında biraz rahatladı. Yaptıklarının onaylandığını bilmek, içindeki huzursuzluğu bir nebze olsun dindirmişti. Mortifer, Alice'e dönerek devam etti, "Alice, Lilith'i evine geri götür. İkiniz de dinlenmeye ihtiyacınız var."

Alice başını sallayarak onayladı. Lilith'e dönüp koluna girerek onu kalenin ayna şeklindeki geçit kapısına götürdü. İki kız tekrar Alice'in evindeydiler. Okulun çıkış saatine daha çok zaman olduğu için Alice, Lilith'i biraz daha sakinleştirmek adına evine hemen gitmemesini ve biraz çay içmeyi önerdi.

Lilith o an içinin üşüdüğünü hissedince bir bardak çaya hayır demeyeceğini fark etti. beraber küçük mutfağa gittiler. Lilith iki sandalyesi olan masaya oturdu. Alice ise çayları koydu. Sonra hala biraz tedirgin olan Lilith'in karşısındaki sandalyeye oturdu.

Lilith "doğru tarafta mıyım, doğru tarafta mıyız?" dedi çatlayan sesiyle.

Alice arkadaşına anlayışla gülümsedi" Bende ilk kez birini ağır yaraladığımda senin gibi olmuştum, Lilith. Fakat sonra Pegasus birliğinin yaptıklarını hatırlayınca doğru tarafta olduğumu anladım."

Lilith, Alice'e neden karanlık tarafta olduğunu hiç sormamıştı. Merakla "Pegasuslar sana ne yaptı?"

Alice acı bir tebessümle anlatmaya başladı "Ben senin yaşındayken Swift krallığının karanlık ormanında değil, sıradan bir köyünde yaşardım. Annem ve babam Sihirle hastalıkları tedavi ederek geçimlerini sağlardı. Sonra bir gün BAM! Kraliçe'nin sihirle dünyanın sihirsiz kısmına kaçtığı haberi kulağımıza geldi. Sonra sihir yapan herkesi yakalama kararı çıktı.

Diğer köylüler hemen bizi krala söylediler. Annem ve babam ben kaçayım diye kendilerini feda ettiler! Sonra ne mi oldu? Kara Lord beni buldu ve bana yeteneğimi öğretip bu kolyeyi verdi. Sonra ben sihrin 'aydınlık yüzünün' de var olduğunu öğrendim. Ama artık çok geç olmuştu." Alice bir an durdu ve devam etti "Fakat sen... sen farklısın Lilith. Sen ışıksın, Aydınlıksın. Sakın uyandıktan sonra aydınlıktan ayrılma"

Lilith daha ne olduğunu anlamadan Alice elinde büyük bir ışık topu oluşturup kızın gözlerine tuttu. Işığın aksine Lilith'in gözleri kararmaya başladı.

Loading...
0%