Lilith evde tıkırtılar duyana kadar yatağından kalkmadı.

Nihayet beklediği sesler gelince doğruca mutfağa gitti. Lilith'in kopyası gibi gözüken annesi Diana, kahvaltı hazırlıyordu. 17 yıl boyunca baba dediği adam -James- ise Diana'ya yardım ediyor ve aralarında gülüşüp şakalaşıyorlardı.

Bu mutlulukları Lilith'in sert adımlarla mutfağa gelişine kadar sürdü. Kız, öfkesini içinde tutmak için büyük bir çaba sarf ediyordu.

İkisi ne kadar da mutluydu! Sanki Lilith'in annesi, Kayıp Diyar adlı tuhaf bir boyutun kraliçesi olmaktan vaz geçip bu boyuta hiç gelmemiş gibiydi! Acaba James bu hikayenin ne kadarını biliyordu?

Lilith sakin tutmaya çalıştığı sesiyle "Anne, biraz konuşabilir miyiz?"

Annesi "Bir sorun mu var, kızım? Kabus mu gördün?"

Lilith sinirle kahkaha attı "Bunu nasıl yapıyorsun?" Dedi. Artık öfkesini içinde tutamıyordu "Kayıp diyarın kraliçesi iken ben doğduktan birkaç ay sonra bu boyuta geliyorsun" James'i gösterek "Bu adamla tıpkı bir şey olmamış gibi, sanki sıradan bir insanmış gibi yaşıyorsun!"

Diana "Lilith, kızım iyi misin?" Dedi gergin ve endişeli bir şekilde.

Lilith cebinden Beth'in verdiği kağıdı çıkartıp annesine uzattı "Bu kağıdı kim sana gönderdi biliyor musun? Senin buraya kaçmana yardım eden arkadaşın Elizabeth Evans!"

Diana, kızının uzattığı kağıdı alıp okudu. Herhalde çok bir şey yazmıyordu. Çünkü annesinin kağıdı okuması 30 saniyesini aldı. Sonra kağıdı görmeye çalışan James'in okumasına fırsat vermeyerek yanan ocakta yaktı kağıdı.

James ise şokla "Bunları nereden öğrendin?" Diye Lilith'e sordu.

Diana yüzü bembeyaz bir şekilde "Bir Ayna bulmuş olmalı, James" dedi ve ekledi "Lilith şimdi beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum. Depodan kendine yeteri kadar kutu al ve eşyalarını toplamaya başla. Buradan taşınıyoruz. Söz veriyorum her şeyi yolda anlatacağım."

Lilith itiraz edecek oldu fakat annesi "HEMEN DEDİĞİMİ YAP!" Diye bağırdı.

Lilith denileni yaptı ve kendisi için önemli olan eşyalarını depodan aldığı kutulara doldurmaya başladı. O sırada James ve Diana da toplanıyorlardı.

İşleri bittiğinde james, eşyaları taşıması için evden eve nakliyat şirketinden acilen bir araç göndermelerini söyledi. İki - Üç gün sonra araç geldi ve koliler kamyona yüklendi. Komşuların meraklı fısıltılarıyla birlikte arabalarına bindiler ve yola çıktılar.

Arabada kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.

Saatler sonra gibi gelen bir süreden sonra Diana" New York' a gidiyoruz. 11. Sınıfı orada okuyacaksın." Dedi.

Bu açıklamadan sonra ne arabayı süren James ses çıkarttı ne de arka koltukta kitap okuyan Lilith açıklamayı duyduğuna dair ses çıkarttı.

Lilith anlamıyordu. O notta ne yazıyordu ki? Birden apar topar taşınıyorlardı?

Bir açıklama istiyordu. Sebebini anlamadığı bir sebepten dolayı her şeyini bırakmak zorunda kalmıştı.

O notta ne yazdığını asla öğrenemeyecekti. Çünkü annesi sözünü tutup açıklama yapmamıştı... Ama eğer zihnini okuma sihri yapmazsa!

Sihirli sözcükleri söyleyip isteğine odaklanması rağmen bir sonuç elde edemedi. Annesi zihnini iyi koruyordu.

Yolculuğun geri kalanında telefonuyla ilgileniyordu. Sosyal medyadan Alastor'a taşındıklarını anlatan kısa bir mesaj yazdığı sırada sarı bir apartmanın önünde durdular.

3 katlı ve oldukça geniş gözüküyordu.

Sinirli bir şekilde arabadan indi. Nakliyat kamyonu gelmişti. James işçilere rehberlik ediyordu.

Diana ise Lilith ile beraber eve girdi. Yeni evleri gerçekten büyüktü. Ayrıca güzeldi. Fakat Lilith'in içinde kötü bir his vardı.

O sırada telefonu titredi. Arka arkaya mesajlar geliyordu ve hepsi de Alastor'dandı.

Neden bir günde taşınmaya karar verdiniz?

Şato yüzünden mi?

İyi misin?

Lilith?

Lilith gülümsedi. Arkadaşının onu düşünmesi hoşuna gitmişti. İyi olduğunu ve bu taşınma kararının birkaç aydır var olduğunu yazdı.

Telefonunu kapattıktan sonra yüzü düştü. 'Benim yüzümden taşındık' diye düşünüyordu. O gece, o şatoya tekrar gitmeseydi ve o aynadan geçmeseydi belki de bunların hiç biri yaşanmayacaktı.

Annesinin seslenmesi üzerine eşyaları yerleştirmeye yardım etti.

Bu konuda da annesi ile anlaşamıyordu. Çünkü Lilith eşyaları yerleştirirken sihir kullanmaları gerektiğini düşünüyor, annesi ise bunun tamamen saçma olduğunu söylüyordu.

***

Yemek yedikten sonra Lilith odasına gitti. Sinirliydi, neden bir anda taşındıklarını merak ediyor ve bir açıklama istiyordu.

Ama annesi açıklamak şöyle dursun Kayıp Diyar konusunu açtırmıyordu bile!

Lilith ise buna tepki olarak odasından çıkmıyordu.

Bu şekilde 4 gün geçti. Diana kızının böyle davranmasına dayanamıyordu. Lilith adeta grev yapıyordu!

En sonunda onunla konuşmaya karar verdi...

Lilith çalışma masasında oturup kitap okuduğu sırada kapısı çaldı. Lilith "Girin." Dedi bıkkınlıkla.

Annesi yavaşça içeri girdi. Yüzünde anlayışlı bir ifade vardı. Yatağa oturdu ve " Sanırım sana bir açıklama yapmamın vakti geldi?" Dedi.

Bunun üzerine Lilith'in yüz ifadesi yumuşadı "Dinliyorum."