Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@berrasarfaklarli

Lilith okulda daha az eğlenmeye başlamıştı. Artık arkadaşlarının olmaması canını sıkıyordu. Ne zaman birileriyle arkadaş olmaya çalışsa onu görmezden geliyor, aşağılıyor veya ezmeye çalışıyorlardı.

 

Bir gün öğle arasında yemek yedikten sonra tuvalete gitti. Tuvalette şu Edna denen kız dışında kimse yoktu.

 

O an Lilith, Edna'dan intikam almak hakkında kuvvetli bir isteğe kapıldı. Ne yapması gerektiği hakkında bir fikri yoktu. Sadece intikam almak istiyordu.

 

Birden, içinde ona ait olmayan bir ses duydu. " ona elektrik çarpması sihri yap" diyordu içindeki ses.

 

Lilith bu cılız sesi bastırdı. Fakat o sırada - Lilith düşüncelere dalmış bir şekilde ellerini yıkarken - Bir anda saçına asılan ellerle irkildi.

 

Çığlık atmadı. Çünkü Edna'nın istediği de buydu. Acı dayanılmaz hale gelince içindeki ses daha yüksek bir sesle " saçlarını kaybetmek istemiyorsan yap şunu!" Diye buyurdu.

 

Lilith daha fazla dayanamadı. Elleriyle, saçını kavrayan Edna'nın ellerini tuttu. "Electrica inpulsa" dedi can havliyle.

 

Saçını kavrayan ellerin sahibi bir anda yere yığıldı ve elektrik çarpmışçasına titremeye başladı. Acıdan sesi bile çıkmıyordu.

 

Tuvalete doğru gelen ayak sesleri duyan Lilith, hızla sihrini geri çekip görünmez oldu. Tuvalete gelipte yerde yatan Edna'yı gören ve çığlık atan kız sürüsüne deymemeye çalışarak tuvaletten sıvıştı.

 

Kimsenin görmediği bir anda görünür olup nefes almak için bahçeye çıktı.

5 - 10 dakika sonra bahçeye ambulans girdi. Alex adında siyahi bir 12. Sınıf öğrencisinin kucağında baygın bir şekilde duran Edna, Ambulansa bindirildi.

 

Ambulans okuldan çıkarken Lilith, Alex'in yanına gitti. Lilith'i gören çocuk "Selam Lilith! Bir şey mi oldu?" Dedi, neşeyle. Sanki az önce kucağında baygın bir kız taşımamıştı.

 

Lilith şaşkınlıkla "Adımı nerden biliyorsun?"

 

Alex "Micheal'ın doğum gününde yaptıklarından sonra bütün okul seni konuşuyor!" Dedi gülerek.

 

Belli ki Lilith'in bu davranışı, Alex'i çok eğlendirmişti.

 

Lilith inanamayarak " Gerçekten mi?"

 

Demesi üzerine çocuk ciddiyetle yemin edip "Ben ve Gus ile dolaşmak ister misin? Yalnız gözüküyorsun?"

 

Lilith "Gus kim?" Diye sorunca

 

Alex hayretle "Augustus Roth! Bu okulun en iyi sihir gösterisi yapan öğrencisidir!" Dedi ve sanki bir sır veriyormuş gibi "Ben sihirlerinin gerçek olduğuna inanıyorum" dedi.

 

Augustus'un sihir yaptığını duyunca bu Lilith'in ilgisini çekmişti "Tamam, yarın ilk teneffüs bahçede buluşalım."

 

***

Öğle arasından sonra zaman çok hızlı geçmişti. Eve geldiğinde hemen annesinin verdiği kitapları okumaya başladı.

 

Lilith'de sihir yapmak istiyordu. Fakat annesiyle konuştuklarından sonra bunun uygun bir şey olmayacağının farkındaydı. Karanlık Meclisin eline geçmek istemiyordu.

 

Fakat sonra aklına öğle arasında Edna'ya yaptığı sihir geldi. Okulda kendini kurtarmak için yapmıştı. Zevkine değil!

 

Ama o bir gençti ve yaşıtları gibi yeteneklerini sergileyerek öne çıkmak istiyordu. Her ne kadar dünyayı değiştirebilecek bir gücü olsa da!

 

Ertesi gün uyandığında içinde müthiş bir enerji vardı. Adeta koşarak yeni okuluna gitti.

 

Koridorlarda dolaşırken dün Edna'ya olanlar hakkında dolaşan fısıltıları dinledi. Kimse buna akıl erdiremiyordu.

 

Kıza nasıl elektrik çarpmış olabilirdi ki?!

 

Lilith bu endişeli fısıltılardan zevk aldığını fark edince kendini azarladı ve hızlı adımlarla sınıfının yolunu tuttu.

 

Sınıfa girince eski arkadaşlarının oturduğu tarafa hiç bakmadan yerine geçti. Açıkçası gece düşünmekten hiç uyuyamamıştı.

 

Augustus'da Lilith gibi miydi?

 

Augustus gücünü veya güçlerini gösterince Lilith ne yapacaktı?

 

Kendi güçlerini ve sihrini mi gösterecekti?

 

Bir kere, sihrini zevkine kullanmaması gerekiyordu. O yüzden güçlerinden birini göstermeye karar verdi.

 

Hangisini göstermesi gerekiyordu?

 

Klasik bir şey olmalıydı. Mesela küçük bir şeyleri dokunmadan hareket ettirebilirdi. Evet, bunu yapacaktı.

 

Kafasını yavaşça sıraya koydu ve uyuya kaldı. Teneffüs zili çalınca sıçrayarak uyandı. Alex'e verdiği sözü hatırlayarak bahçeye gitti. Gözleriyle bahçeyi taradı ve Alex ile Augustus olarak tahmin ettiği çocuk kendi aralarında konuşuyordu.

 

Augustus'un açık kahverengi saçları ve ela gözleri vardı.

 

Lilith onların yanına gidip "Merhaba Alex." Ela gözlü çocuğa dönerek "Sende Augustus olmalısın?"

 

Augustus "Arkadaşlarım bana 'Gus' der. Sende bana Gus diyebilirsin." Dedi gülümseyerek.

 

Lilith "Peki, Gus... gerçekten sihir yapabiliyor musun?"

 

Bu soruyu bir anda sorunca Gus hafif bir kahkaha atıp "Tabi ki. İstersen sana bir numara gösterebilirim?"

 

Lilith içinden 'bu çocuk fazla mı neşeli, yoksa ben de mi sorun var?' Diye düşündü.

 

Sonra soruya cevap vermesi gerektiğini fark ederek 'evet' anlamında başını salladı.

 

Gus dudaklarını hafif oynatarak bir şeyler mırıldandığı an avuç içinden bir uğur böceği çıktı.

 

Lilith uğur böceğini beğenmiş gibi yaptı. Açıkçası Gus'ın yaptığı uğur böceğinin basit bir illüzyon sihri olduğunu biliyordu.

 

Lilith "Aslında bende bir şeyler yapabiliyorum." Diyip dokunmadan ve eğilmeden çözülmüş bağcıklarını elinin tek bir hareketiyle bağladı.

 

Gus'ın gözleri parladı" Bunu nasıl yaptın" diye sordu, hevesle.

 

Lilith "Çok çalıştım" dedi.

 

Gus "Peki benimle bir gösteri yapmak ister misin?" Diye sordu.

 

Lilith tereddüt ile Gus'a baktı. Evet derse gerçekten sihir yapması gerekebilirdi. Hayır derse de Gus ve Alex'in şüphesini çekmiş olacaktı.

 

En sonunda dudaklarından dökülen "Evet" sesi kulaklarına ulaşınca Lilith kendine şaşırdı. Yapacak bir şey yoktu.

 

Şimdi katılması gereken bir gösteri vardı.

 

Loading...
0%