@berrasarfaklarli
|
(Yazardan)
Hakan, Emre ve Fatih kendilerine geldiğinde her yerleri ağrıyordu. Karmen gitmişti.
Fatih:
-Kız gitmiş! Geri getirelim mi efendim?
Emir'in gözü yerdeki zincirlerdeydi. 'demek Karmen beni sevmiyor' diye düşündü. O zaman yaşamanın anlamı yoktu Emir için.
Hakan panikle ceplerini yoklayarak:
-Efendim taş yok!
Emir buna da cevap vermedi.
Fatih yeniden:
-Efendim kız gitmiş getirelim mi?
Emir:
-Hayır getirmeyin! Karmen beni sevmiyor. Bunu anladım. Diriltme taşını getir Hakan. Karmen'in karakterini azıcık tanıdıysam taşı Asya Arıkan'ın annesine vermiştir. Evi biliyorsun.
Hakan aldığı buyruk üzerine hemen kalkıp Ceyda hanımın evine gitti. Yanında getirdiği eşyalarla kapının kilidini sessizce açtı. Havayı koklayarak Ceyda hanımın evde olmadığını anladı. Bütün odalara girdi. En sonunda yatak odasında yatağın başucunda buldu taşı. Hemen onu aldı. Vakit kaybetmeden evden çıktı ve gecenin karanlığına karıştı...
Emir'in bulunduğu kulübeye gidip taşı verdi.
Fatih:
-Taş ile ne yapacaksınız efendim?
Emir kararlı bir sesle:
-Onu yok edeceğim.
Fatih:
-Ama efendim, taş yok olursa sizde yok olursunuz.
Emir:
-Bende onu istiyorum zaten! Şimdi bana bir kap su getir.
Fatih efendisinin dediğini yaptı.
Emir:
-Diriltme taşının özelliği suya değince sıradan bir taş olmasıdır.
Hakan:
-Lütfen yapmayın efendimiz.
Emir taşı suya atar atmaz nefessiz kaldı ve gözleri cam gibi olup yere yığıldı. Sonra vücudu siyahın en koyu tonunda bir ışığa dönüştü. Hakan ve Fatih'in şaşkın bakışları karşısında ışık topu yok oldu...
Karmen huzurla uyurken kapısı çalındı. Kız irkilerek uyandı ve kapıyı açtı. Selma içeri daldı ve kapıyı kapattı. Karmen 'ne oluyor?' Der gibi baktı.
Selma:
-Sürü lideri yok. Sadece 'bensiz idare edin' diye bir not bırakmış! Ne yapacağız?
O sırada karmen'in telefonu çaldı. Arayan Ceyda hanımdı
Karmen:
- Bir dakika Selma.
Telefonu açtı.
Ceyda hanımın panik dolu sesi kulaklarını doldurdu:
-karmen! Diriltme taşı yok. Çalmışlar! Dışarı çıkmıştım. Biliyorsun vampirler geceleri uyumaz!
Karmen'nin o an başından aşağı kaynar sular döküldü sanki.
Karmen:
-Kim çaldı?
Ceyda hanım:
-Bilmiyorum! Benim hatam yüzünden kızımı bir daha göremeyeceğim!
Deyip ağlamaya başladı.
Karmen ise:
-Bu sizin suçunuz değildi. Üzmeyin kendinizi. Benim şimdi kapatmam gerekiyor.
Telefonu kapatınca
Selma:
-Ne oldu? Hayalet görmüş gibisin.
Karmen:
-Bir şey yok. Hem senin soruna gelince ben ne yapabilirim ki?
Selma:
-Sen alfasın Karmen. Bu sürüyü yönetmen gerekir.
Karmen:
-Üzgünüm Selma ama benim hayallerim var.
Selma şaşırarak:
-Peki sürü ne olacak?
Karmen biraz düşündü:
-Madem benim yönetmem gerekiyor. Tüm yetkilerimi sana devrediyorum.
Selma:
-Nasıl? Ben yapamam Karmen!
Karmen:
-O zaman başkasına devret. Ben artık yokum.
Selma'nın gözleri doldu:
-Neden, ne oldu sana Karmen?
Karmen sinirle güldü:
-Şüphelerimi size anlattığımda bana inanmadınız. Ben bana inanmayanlarla yaşayamam. En yakın zamanda sürü bölgesinden hatta bu şehirden taşınacağım.
Selma:
-Ama sen bir kurt kızsın! Tek başına nerede ve nasıl dönüşüm geçireceksin? Senin ne olduğunu anlarlarsa öldürürler!
Karmen:
-Bak ben çok fazla kayıp yaşadım Selma. Burada kaldığım her an bana eskiden yaşadığım şeyleri hatırlatıyor. Ayrıca benim için endişelenme. Ben başımın çaresine bakarım. Şimdi gitmelisin.
Karmen kapıyı açtı ve Selma dışarı çıktı. Selma'nın hıçkırıklarla dolu ağlamasına karşılık Karmen kapıyı sertçe kapattı.
(Karmen'den)
Ertesi gün öğlene kadar yataktan çıkmadım çünkü sevdiğim insanları diriltmek için elimde olan tek fırsat da uçup gitmişti. Dün Selma'ya söylediğim gibi bu şehirde kalamazdım. Burada kaldığım sürece içimdeki sıkıntı gitmeyecekti. En önemli soru: Nereye ve nasıl gidecektim? Birden aklıma Ceyda hanım geldi. Hemen onu aradım ve durumumu anlattım.
Ceyda hanım:
-Bir vampirle yaşayabilir misin?
Ben hiç düşünmeden:
-Yaşarım.
Ceyda hanım:
-Öyle ise birlikte taşınıyoruz. Balıkesir'e gidelim mi?
Ben:
-Ne zaman?
Ceyda hanım:
-Bir hafta sonra benim evime gelirsin. Bu bir haftada seni Balıkesir üniversitesine kaydettireyim. Ev bulayım ve diğer resmi işleri halledeyim.
Ben:
-Tamam, görüşürüz.
***
Sadi yani Emir bu bir haftada hiç okula gelmedi. Yine bir şeyler mi karıştırıyor? Her ne yapıyorsa umarım kimseye zarar gelmez. Bu gün cuma okulun son günü yarın bu şehirden gidiyorum. Okula gitmek yerine son kez benim için önemli olan eşyaları alıp almadığımı kontrol ettim.
(Yazardan)
Cumartesi günü Ceyda hanım ve Karmen'in gitme vaktinin gelip çattığı gündü. Karmen Sabah erkenden uyandı. Valizleriyle beraber sürü bölgesinden çıkarken, sürü ona kızgın ve üzgün bakıyordu. Bazıları Karmen'in sorumluluktan kaçtığını söylemekten çekinmiyordu. Kızın bunların hiçbirine aldırdığı yoktu. Ormandan çıktı. Biraz yürüdükten sonra bir taksiye binip Ceyda hanımın evine gitti.
Kadın eşyalarını arabaya yüklemişti bile. Karmen'i görünce gülümsedi. Karmen'in eşyalarını da arabaya yükleyip yola çıktılar. Ceyda hanım araba sürerken Karmen telefonuna bakıyordu. Birden gizli numaradan bir mesaj geldi.
Gizli numara: Senin yüzünden Emir kendini öldürdü!
Kız tebessüm etti ve mesajı yüksek sesle okudu.
Ceyda hanım:
-Ne yapacaksın?
Karmen kararlılıkla:
- Engelleyeceğim.
Karmen numarayı engelledi. Ceyda hanımla normal bir anne kız gibi yaşamak için gittikleri yolda huzurlu bir şekilde uykuya daldı. Uyandığında yepyeni bir hayatın başlayacağını hissediyordu...
Son. |
0% |