@berrasarfaklarli
|
Atilla’nın sözleri İda’nın içine biraz olsun güven verdi. Onun yanında olmak, bu karmaşık ve tehlikeli dünyada yalnız olmadığını bilmek önemliydi. Ancak aklındaki sorular hâlâ cevapsızdı ve Batuhan’ın kim olduğu, nasıl bu kadar karanlık bir yola sapmış olduğu ona rahatsızlık veriyordu.
“Peki ya Batuhan’ın bu kadar güç kazanmasına nasıl izin verdiniz?” diye sordu İda. Sesi merakla karışık bir tonda çıkmıştı. Atilla, bu sorunun beklenmedik olduğunu yüz ifadesinden belli etse de cevap vermekte tereddüt etmedi.
“Batuhan her zaman güçlü biriydi. Ama o gücü hak ederek kazanmamıştı, İda. Biz ona inandık, güvendik. Kendi güçlerinin olmadığını gizlemeyi başardı. Ancak zamanla fark ettik ki, Batuhan yalnızca kendi için yaşıyor ve başkalarının yeteneklerini çalarak güçlenmeye çalışıyordu. O zaman işler değişti.”
Eymen araya girerek, “Batuhan’ın güçleri çalma yeteneği çok tehlikeli. Onunla yüzleştiğimizde neredeyse hepimiz kendi güçlerimizi kaybediyorduk. Son anda kurtulduk. O yüzden, onunla başa çıkmanın en iyi yolu, birlikte hareket etmek. Tek başına ona karşı durmak imkânsız gibi.”
İda, bu yeni bilgilere rağmen kendini korkmuş hissetti. Güçlerinin farkında değildi, onları kontrol edebilecek kapasitede olup olmadığını bile bilmiyordu. Ama Atilla, Eymen ve Aras’ın desteği, ona bir tür güven veriyordu. “Tamam, o zaman ne yapmam gerekiyor? Güçlerimi nasıl kontrol edebilirim?”
Atilla bir an duraksadı ve ardından kararlı bir şekilde konuştu. “Öncelikle, yeteneklerinin ne olduğunu tam anlamamız gerek. Dün gece yaşadıkların bir işaretti. İçinde bir karanlık var ve bu karanlığı anlamalıyız. Kontrolsüz güç tehlikeli olabilir. İlk adım, sakin kalmak ve kendini tanımak.”
Eymen devreye girerek, “Sana rehberlik edeceğiz. Her birimizin farklı yetenekleri var ve zamanla kendi yeteneklerini keşfetmen için sana yardımcı olacağız. Ancak bu süreç sabır gerektiriyor. Hem kendine hem de bize güvenmelisin.”
İda, kararlı bir şekilde başını salladı. Onların desteğiyle güçlerini öğrenmeye ve Batuhan’ı durdurmak için savaşmaya hazırdı. Ama bir yandan da bu yolun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu. İçindeki karanlık ve öfke, onu başka bir yöne sürükleyebilirdi.
Atilla derin bir nefes aldı ve etrafına bakındı. “Bu işin okulda yapılacak bir şey olmadığını biliyorsun, değil mi? Daha güvenli bir yere gitmeliyiz.”
Eymen, sessizce Atilla’yı onayladı. “Evet, burası uygun değil. Batuhan’ın gözetimi altındayız, her an her yerden çıkabilir.”
Aras, hafif bir gülümsemeyle, “Endişelenme. Burası onun yeteneklerinin tamamen işleyeceği bir yer değil. Ancak yine de, daha uygun bir yere gitmemiz gerekiyor.”
İda bir an için duraksadı. “O zaman nereye gideceğiz?”
Atilla gözlerini ona dikti ve ciddiyetle, “Güvenli bir yere. Bizim kontrolümüzde olan bir yere.”
Eymen, başıyla onayladı ve İda’ya güven dolu bir bakış attı. “Orada sana her şeyi göstereceğiz. Güçlerini nasıl kontrol edeceğini öğreneceksin. Ve Batuhan’la nasıl başa çıkacağını…”
İda, derin bir nefes alarak, bu karanlık ve bilinmeyen yolculuğa adım atmaya hazırdı. Ama bir yandan da içindeki korkuyu bastırmak zorundaydı. Batuhan’ı durdurmak için önünde uzun bir yol vardı ve bu yolda yalnızca kendi gücüne değil, Atilla ve arkadaşlarının desteğine de güvenmek zorundaydı.
“Tamam,” dedi İda, gözlerindeki kararlılıkla. “Sizinle geleceğim. Hazırım.”
Atilla hafif bir gülümsemeyle başını salladı. “O zaman hemen başlayalım.”
İda, Atilla'nın gözlerindeki kararlılığı görünce derin bir nefes aldı. Bu durumun ciddiyeti, içine korku salarken aynı zamanda bir mücadele arzusu doğuruyordu. Atilla, Eymen ve Aras ona yardım edeceklerdi, ama bu yolun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu.
“Atilla,” dedi İda, sesi hafifçe titreyerek. “Nasıl başlayacağız? Güçlerimi nasıl kontrol edeceğim?”
Atilla, İda’ya bakarak sabırlı bir şekilde cevap verdi. “İlk önce sakin kalmayı öğrenmelisin. Gücün, duygularınla bağlantılı. Duyguların ne kadar yoğunsa, kontrol etmek o kadar zor olur. Biz de bunu dengelemeyi öğreneceğiz.”
Eymen, hafifçe gülümseyerek araya girdi. “Kulağa basit geliyor, ama aslında zor. Bunu öğrenmemiz uzun zaman aldı.”
Aras ise sessizce başını salladı. “Ama bunu yapabilirsin, İda. Yeter ki sabırlı ol.”
İda, bu yeni dünyanın içine adım attığını hissetti. Daha birkaç gün önce sıradan bir hayat yaşıyordu, ama şimdi kendini özel yeteneklerle donanmış insanların arasında bulmuştu. Yine de içindeki korku ve belirsizlik geçmemişti.
“Atilla,” dedi İda, bir an tereddüt ederek. “Batuhan gerçekten bu kadar tehlikeli mi? Yani... onu durdurabilir miyiz?”
Atilla, İda’nın gözlerine kararlılıkla baktı. “Evet, tehlikeli. Ama onu durdurabiliriz. Ancak yalnız başımıza yapamayız. Birlikte olmamız gerekiyor. Bu yüzden senin de güçlerini kontrol edebilmen önemli.”
İda, başını sallayarak Atilla’nın sözlerini sindirmeye çalıştı. O sırada Eymen ve Aras, göz ucuyla birbirlerine baktılar. Aras, İda’ya doğru yaklaşıp sakin bir sesle konuşmaya başladı.
“Bir şey daha var, İda. Güçlerini kontrol etmeyi öğrenmek için sadece duygularını değil, aynı zamanda odaklanmayı da başarman gerekiyor. Zihnini boşaltmalı ve enerjini nasıl yönlendireceğini bilmelisin.”
İda, Aras’ın sözlerini dikkatle dinledi. Bu yeni bilgi, içindeki karışıklığı biraz hafifletse de, sorularını tam olarak cevaplamıyordu. Yine de kararlıydı. Batuhan’ı durdurmak ve bu karanlık yolda ona karşı koymak için elinden geleni yapacaktı.
“Peki,” dedi İda, gözlerinde bir parça cesaretle. “Ne yapmam gerekiyor? Nereden başlayacağız?”
Atilla, hafif bir gülümsemeyle İda’ya bakarak başını salladı. “Öncelikle, senin gücünün ne olduğunu tam olarak anlamamız lazım. Dün gece yaşadığın o kontrolsüz anı tekrar hatırlıyor musun?”
İda, derin bir nefes alarak başını salladı. “Evet. Bir an sanki... her şeyin kontrolünü kaybetmiş gibi hissettim. İçimde bir güç vardı, ama ne olduğunu bilmiyordum. Sonra... birden ağaçlara zarar verdim.”
Atilla, düşünceli bir şekilde başını salladı. “Demek ki, senin gücün içindeki öfkeyle tetikleniyor. Ama bunu kontrol etmeyi öğrenmelisin. Biraz zaman alacak, ama biz sana yardımcı olacağız.”
Atilla, İda’nın güçlerini kontrol etmek için sabırsızlandığını fark etti, ama ona sakin olmasını işaret etti. “Okulda bunu yapamayız,” dedi ciddi bir ses tonuyla. “Güçlerimizi burada kullanmak fazla dikkat çeker ve bizi tehlikeye atar. Beklemek zorundayız.”
İda’nın hayal kırıklığı yüzüne yansımıştı. O anda kontrol edilemez gibi hissettiği güçlerini öğrenmek için sabırsızlanıyordu. “Peki ne zaman?” diye sordu. “Bunu daha ne kadar bekleteceğiz?”
Eymen, sakinleştirici bir tonda araya girdi. “Sabırlı olman gerekiyor. Okuldan sonra güvenli bir yerde, gözlerden uzak bir alanda alıştırma yapacağız. Bu sadece senin güvenliğin için değil, hepimizin güvenliği için önemli.”
Aras, İda’ya hafifçe gülümseyerek konuştu. “Sadece birkaç saat. Dersler bittikten sonra seni gizli bir yere götüreceğiz. Orada çalışabiliriz.”
İda, başını sallayarak kabul etti. İçindeki karışıklığa ve aciliyete rağmen, onları dinlemeye karar verdi. Güçlerini kontrol etmek için aceleci davranmak, onları tehlikeye atabilirdi.
Geri kalan okul günü, İda için zor geçti. Düşünceleri sürekli olarak güçlerine ve yapılacak olan alıştırmalara kayıyordu. Derste odaklanmakta zorlanıyordu; gözleri sık sık saati kontrol ediyordu. Zamanın geçmesini istiyordu, çünkü bir an önce kendini anlamak ve kontrolü eline almak istiyordu.
Nihayet dersler bittiğinde, Atilla, Eymen ve Aras onu okul çıkışında bekliyordu. Sessizce şehir merkezinden uzaklaşarak, şehirden biraz uzakta bulunan ormanlık bir alana yöneldiler. Kimsenin göremeyeceği, izole bir yer bulmaları gerekiyordu. Oraya vardıklarında, ormanın içinde sessiz ve huzurlu bir açıklık buldular.
“Tamam,” dedi Atilla, derin bir nefes alarak. “Burası güvenli. Şimdi odaklanma zamanı, İda.”
Eymen ve Aras da sessizce kenara çekildiler. İda ise derin bir nefes alarak ortada durdu, içindeki gücü hissetmeye çalıştı. Kendini kontrol etmeyi öğrenmek zorundaydı. Atilla’nın rehberliğinde, içindeki gücü serbest bırakmadan onu nasıl yönlendireceğini öğrenmesi gerekiyordu.
“Öncelikle sakin ol,” dedi Atilla, dikkatlice İda’ya bakarak. “Duygularını kontrol altına al. Ne hissettiğini ve ne düşündüğünü anla. Gücün duygularınla bağlı, bu yüzden dengeli olmalısın.”
İda, derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. İçinde yoğun bir enerji dalgası hissetti, ama bu sefer paniklemek yerine o enerjiyi anlamaya çalıştı.
|
0% |