@berrasarfaklarli
|
İki hafta sonra, İda’nın hayatı biraz daha karmaşık bir hal almıştı. Batuhan’ın tehditlerinden sonra ona güvenmemeye karar vermişti, ama zihninin bir köşesinde hâlâ onun söyledikleri yankılanıyordu. Gücüyle ilgili söylediği şeyler, özellikle bu gücün bir bedeli olduğuna dair uyarısı, İda’yı huzursuz ediyordu. Ancak Batuhan’ın karanlık arzuları ve planları göz önünde bulundurulduğunda, ona güvenmek imkânsızdı. Bu süreçte, Atilla ile daha fazla vakit geçirmeye başlamıştı. Atilla, onunla her zaman dürüst ve açık olmuş, İda’yı korumaya çalışmıştı. Aralarındaki bu güven bağı, gün geçtikçe güçleniyordu. Batuhan’dan uzaklaştıkça, Atilla’ya daha da yakınlaşıyordu. İkisi de birbirlerine karşı duydukları hisleri tam anlamıyla dile getirmemişlerdi, ama her geçen gün aralarındaki bağın değiştiğini hissediyorlardı. Bir akşam, İda ve Atilla, gökyüzünde parlayan yıldızların altında sessizce oturuyorlardı. Şehirden uzak, sessiz bir alanda vakit geçirmişlerdi. İda, Atilla’nın yanında huzur buluyor, her şeyin biraz daha basit göründüğü anlar yaşıyordu. "İda," dedi Atilla, yan gözle ona bakarak. "Son zamanlarda seninle vakit geçirmek bana iyi geliyor." İda gülümsedi. "Bana da," dedi yavaşça. "Sanırım bu iki hafta içinde her şey daha netleşti. Batuhan… ondan uzak durmam gerektiğini biliyorum. Ama o her zaman bir şekilde geri dönüyor gibi hissediyorum." Atilla başını salladı. "O tehlikeli biri. Onun ne kadar ileri gidebileceğini biliyorsun. Ama sana zarar vermesine izin vermeyeceğim." İda, Atilla’nın bu kararlılığı karşısında bir an duraksadı. Onun yanında güvende olduğunu hissediyordu, ama bu güven, duygularını daha da karmaşık hale getiriyordu. Bir süre sessizce oturdular, aralarındaki hava ağır ama aynı zamanda dingindi. "Atilla," dedi İda bir an sonra, gözlerini yere dikerek. "Son zamanlarda bana çok iyi geldin. Yanında olduğumda… sanki her şey daha kolay." Atilla, İda’nın yüzüne baktı ve nazikçe elini onun elinin üzerine koydu. "Ben de senin yanında olmak istiyorum, İda. Seni önemsiyorum. Her şeyin ötesinde, sadece senin güvende olmanı istiyorum." İda, bu sözler karşısında kalbinin hızlandığını hissetti. Atilla’nın ona dokunuşu, içinde bir sıcaklık uyandırmıştı. Kısa bir an göz göze geldiler ve aralarındaki bağ daha da derinleşti. Sonra İda, bir adım atmaya karar verdi. Yavaşça Atilla’nın elini sıkıca tuttu ve gözlerini onun gözlerine dikti. "Ben de seni önemsiyorum, Atilla," dedi yavaşça. "Belki de düşündüğümden daha fazla." Sonra başını Atilla’nın omzuna koydu. O kadar huzurluydu ki! İda bu huzuru tarif edecek olsa gökyüzünde süzülmek derdi. Atilla, İda’nın başını omzunda hissettiğinde, içinde bir sıcaklık belirdi. Onun bu kadar savunmasız ve huzurlu bir şekilde yanında olması, aralarındaki bağı daha da güçlendirmişti. İda’nın kalbinin ritmini neredeyse kendi kalbinde hissedebiliyordu; bu sessiz, derin an, aralarındaki ilişkinin artık farklı bir noktaya geldiğinin göstergesiydi. İda, Atilla’nın yanında öyle huzurlu hissediyordu ki. Sanki tüm karmaşalar, tehlikeler ve Batuhan’la olan gerilim, bu anda yok olmuştu. Kendi içindeki fırtınalar bile, Atilla’nın sakin ve güven verici varlığı sayesinde durulmuş gibiydi. Gözlerini gökyüzüne kaldırdı, yıldızlar o kadar parlak ve yakın görünüyordu ki, elini uzatsa onlara dokunacakmış gibi hissetti. "Bu anın hiç bitmemesini istiyorum," dedi İda sessizce. Atilla, onun bu sözlerine karşı sadece derin bir nefes aldı ve başını hafifçe ona doğru eğdi. Sanki kelimeler, aralarındaki bağı anlatmak için yetersiz kalıyordu. "Ne olursa olsun," dedi Atilla, yumuşak ama kararlı bir sesle, "her zaman yanında olacağım. Seni bu karanlıkta yalnız bırakmayacağım." İda, bu sözler karşısında gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Atilla’nın varlığı, ona sadece güvende hissettirmiyor, aynı zamanda karanlıkta yolunu bulmasını sağlıyordu. Onunla birlikte olduğu her an, içindeki karanlığın ağırlığı biraz daha hafifliyordu. Atilla, adeta İda’nın fırtınalı ruhunu sakinleştiren bir rüzgâr gibiydi. Başını omzundan hafifçe kaldırarak ona baktı. "Seninle olduğumda her şey daha kolay," dedi İda, gülümseyerek. "Bana sadece bir yol arkadaşından fazlası oldun, Atilla. Ne olursa olsun, bunu asla unutmayacağım." Atilla, İda’nın bu sözlerine karşılık hafifçe gülümsedi. "Sen de benim için çok önemlisin, İda. Bu karanlık güçlerle uğraşmak zorunda olmasak bile, ben yine de senin yanında olurdum." Gökyüzüne baktılar, sanki yıldızlar onların bu anına tanıklık ediyordu. Ve İda, Atilla’nın yanında geçirdiği bu anın, hayatındaki en değerli anlardan biri olduğunu biliyordu. Atilla, sadece onun için savaşan biri değil, aynı zamanda ruhunu dinlendiren bir limandı. |
0% |