Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7. Bölüm Tartışma

@berrasarfaklarli

İda, sınıfına dönerken kalbinde bir ağırlık hissediyordu. Atilla’nın sözleri kafasını karıştırmakla kalmıyor, aynı zamanda Batuhan’la olan dostluğuna dair içindeki güveni sarsıyordu. Sınıfa girdiğinde, diğer öğrencilerin gülüp eğlendiği sahneye karşı kayıtsız kalmayı başaramadı. Zihninde tek bir düşünce vardı: Batuhan’la konuşmak.

 

Ders boyunca dikkatini vermekte zorlandı. Öğretmenin sesini bir melodi gibi duyuyor ama kelimeleri anlamıyordu. Zaman geçmek bilmedi. Çan çaldığında, gözleri hemen kapıya yöneldi. Herkes sınıfı terk ederken, o sırada kafasında dönüp duran düşüncelerle mücadele ediyordu.

 

Parkta Batuhan’ı görmek için acele etti. İçinde bir umutsuzluk ve kaygı vardı; Atilla’nın neden böyle bir şey söylediğini öğrenmek istiyordu. Parka vardığında, yeşil çimlerin arasında oturan Batuhan’ı gördü. Gözleri, yüzündeki o sıcak gülümseme ile karşılaştığında hafif bir rahatlama hissetti.

 

Batuhan, İda’yı görünce ayağa kalktı ve ona doğru adım attı. “İda, geldin!” dedi, sesi doğal ve sıcak bir tonda yankılandı.

 

“Batuhan, Atilla bana bir şey söyledi,” dedi İda, hemen konuyu açarak. “Senden uzak durmamı söyledi. Ne oluyor? Neden böyle bir şey dedi?”

 

Batuhan’ın yüzü aniden ciddileşti. “Atilla mı? Ne dedi?” sorusunu yöneltti, ama gözlerindeki kaygı, onun bu durumu hafife almadığını gösteriyordu.

 

“Bilmiyorum, sadece uzak durmamı söyledi. Seninle ilgili bir şeyler biliyor gibi görünüyor. Neden benden saklıyorsun?” İda, içindeki öfkeyi ve hayal kırıklığını bastırmakta zorlandı. “Her zaman seninle her şeyi paylaşmak istedim, ama şimdi sanki benden bir şeyler gizliyorsun.”

 

Batuhan, derin bir nefes aldı ve göğsünü sıkıştıran bu gergin havayı dağıtmak için elini beline koydu. “İda, biliyorsun ki benim için çok değerlisin. Ama bazı şeyler var, sana söylemek istemediğim. Senin iyiliğin için. Atilla ve onun gibi diğerleri… onlara güvenemezsin.”

 

İda, Batuhan’ın sözlerine şaşırmıştı. “Neden? Neden bana bu kadar uzaksın?” diye haykırdı, gözleri dolmuştu. “Benim için hiçbir şey ifade etmiyor musun? İnan bana, artık bu sırlarla yaşamak istemiyorum.”

 

Batuhan, İda’nın gözlerine derin bir bakış attı. “İda, seni korumak için yapıyorum. Bazen insanlar seninle ilgili bir şeyler bilirler ve bu tehlikeli olabilir. Atilla’nın uyarısı boşuna değil. O, her zaman karanlık tarafla bağlantılı biri. Beni tanımasından dolayı seninle bir şeyler olduğunu düşünebilir.”

 

İda, Batuhan’ın bu sözleriyle sarsıldı. “Karanlık taraf? Ne demek istiyorsun? Seninle birlikteyken ben her zaman güvendeydim!” dedi.

 

Batuhan, “Biliyorum, ama bu durum değişiyor. Kendi düşüncelerim ile ilgili hâlâ mücadele ediyorum. Zaman zaman karanlığın beni çektiğini hissediyorum,” dedi. “Atilla’nın bu söylemleri, senin bu dünyadan uzak kalmanı sağlamak içindi. Senin için tehlikeli olabileceğimi düşünüyor.”

 

İda, Batuhan’ın kelimelerini sindirmeye çalışırken, içinde bir karmaşa daha belirdi. “Beni korumak için benden uzaklaşmak zorunda mısın? Ben de bu savaşa katılmak istiyorum, yalnız kalmak istemiyorum!” dedi.

 

Batuhan, gözleriyle ona olan sevgisini hissettirmeye çalıştı. “Bazen yalnız kalmak, doğru seçimdir. Ama senin yanımda olmanı istemiyorum. Beni yeterince tanıdın. Sadece kendini koruman gerek.”

 

O an, İda kendisini kaybolmuş hissetti. Arkadaşının endişeleri, kendisi için kaygı doğuruyordu. İçinde bir çatışma yaşıyordu. Batuhan, onu korumak için çabalıyor ama aslında onu daha da tehlikeye atıyordu.

 

“Benimle konuşmaktan vazgeçemezsin, Batuhan!” dedi İda, sesi kararlılık doluydu. “Eğer bana her şeyi anlatmazsan, bende Atilla'ya sorarım!"

 

Batuhan Birden " Sana vurmaya çalışan birine mi soracaksın?! Bol şans(!)" Dedi alayla. Ayağa kalktı ve arkasında kafası karışık bir kız bıraktı.

 

Loading...
0%