Alarm sesi olmadan uyandığım bir gün. Telefonu elime alıp saate baktığımda alarmın çalmasına daha bir saat olduğunu görüp gülümsedim. Güzel bir uyku çekmiş olmalıyım. Bu kadar erken uyanmama rağmen dinç olmamın tek sebebi bu bence.

Dün Pd ve şirketin diğer önde gelenleri ile zevkli bir yemek yedik. Ve benim için alınan o çok önemli kararı açıklamıştı Pd. BTS'in yeni üyesi olarak çıkışım onaylandı.

Bugün BTS grubu ile tanışma günüm ve bir de onların yurduna taşınma günüm. Onların yurduna taşınma konusunda hâlâ tedirginliklerim var. Umarım bu tedirginliğimi bir çözüme kavuşturabilirim.

Fazla zaman kaybetmeden spor yapmaya indim. Daha sonra da duş alıp şirkete gitmek için hazırlandım. Chaeyoung'un odasına gidip kapıyı çalmaya başladım. Ama on dakika geçmesine rağmen açmıyordu. Endişelenip hızlıca telefona yöneldiğim sırada Chae'nin solmuş yüzüyle karşı karşıya geldim.

" Chae... Bu ne hal böyle? İyi misin sen? "

Cy" Ah... Choa-ahh üzgünüm. Ben sanırım epey bir hasta oldum. "

Chaeyoung'un hemen koluna girip yatağına yatırdım. Yüzü solmuş göz altları morarmıştı. Ne kadar hasta olduğunu anlamak çok zor değildi.

" Bugün şirkete gitmemiz gerekiyordu. "

Cy" Evet. Üzgünüm Choa. Oraya bensiz gitmen gerekiyor. "

" İyi olmaya çalış. Görevli birilerini seninle ilgilenmesi için yönlendireceğim. Tamam mı? "

Cy" Beni merak etme. Bts ile tanışmada bol şans. "

Chaeyoung'a el sallayıp odadan çıktım. O sırada da oteldeki bir görevliye Chae ile ilgilenebilirler mi diye sordum. Neyseki ona göz kulak olabileceklerini söylediler. Biraz olsun kafam rahatlamış olacak.

Otel kapısından çıkmam ile taksinin önümde durması bir oldu. Sanırım Chaeyoun hasta yatağından bile beni düşünüyor. Ahh bu kız...

Bighit şirketine gelmemle görevlinin yardımı ile toplantı salonuna gittim. Kapının önünde durduğumuzda nefesim neredeyse kesilecekti. Bts ile tanışacağım için o kadar heyecanlıyım ki nefes almayı unutmuş olabilirim.

" Derin nefes alın Bayan Kim. "

Yanımdaki kızın samimi gülüşüne karşılık ben de gülümsedim. Ve kapıyı açması için işaret verdim. Ve işte büyük an.

Bts ve Pd içeride oturmuş ve hepsinin gözü benim üzerimde....

Bts ile karşı karşıyayız....

Şuan her biri ile göz göze gelmiş olabilirim. Heyecandan ne yerimden kıpırdayabiliyorum ne de bir şey söyleyebiliyorum. Yapma Afra... Yapma kızım! Kendini böyle rezil edemezsin. Kendine gelmelisin.

V" Merhaba. "

Kendi düşüncelerime dalıp gitmişken Taehyung'un dinime kadar geldiğini fark etmemişim bile.

TAEHYUNG'UN YANIMA GELDİĞİNİ FARK ETMEMİŞİM!!!

Ne kadar daldığımı siz düşünün yani. Zar zor gülümsemeye çalıştım Taehyung'a karşı.

" M... Merh... "

KONUŞSAN MI ARTIK AFRA!!??

" Üzgünüm.... Şey... Merhaba. "

Taehyung elini uzatıp o müthiş kare gülümsemesini bana sunduğunda heyecanım en üst katlarına varmış hatta onu aşmaya başlamıştı. Elini tutmamla bütün vücudum sıcacık oldu. Ahh... Sanırım kalbimin heyecanlı sesi dışarıdan duyulabiliyor. Taehyung'un bana doğru yaklaşıp kulagima doğru eğildiğinde kalbimi duyabildiğine emin oldum.

V" Sakin olmaya çalış. Kalbinin sesini duyabiliyorum. "

Teşekkür ederim Kim Taehyung... Bu yaptığın şey kalbimi oldukça yavaşlatacaktır. Yandan bir gülüş atarak benden uzaklaştığında nefesimi tuttuğumu fark ettim ve derin bir nefes alıp verdim. Evet işte karşımda o 7 mükemmel insan duruyor. İçeriye tamamen girip eğilerek selamladım onları.

" Merhaba... Ben Kim Choa. Tanıştığıma memnun oldum. "

Pd'nin gösterdiği yere tam da Taehyung'un yanına oturdum. O sırada hepsinin gözü tekrardan bana çevrilmişti.

Rm" Öncelikle hoş geldin Choa. Bize biraz kendinden bahsedebilir misin? "

" T... Tabi ki. Ben Kim Choa. Kore yaşım 19. Türkiye'den geliyorum. Modellik yapıyorum ama dansla da olabildiğince ilgilenmeye çalışıyorum. "

Jin" Ahh... Sen Türk müsün? "

Jhope" İlk defa Türk bir Army ile tanışıyoruz sanırım. Ahh... Gerçekten güzelsin. "

Jhope'un dediği şey ile kan yüzüme dolmaya başladı tekrardan. Böyle utandırmaya devam mı edecekler gerçekten.

" Teşekkür ederim Jhope-sshi. "

Rm" Choa... Gerçek ismin değil sanırım. "

" Evet. Choa benim burada kullandığım ismimdi. Edindiğim Koreli arkadaşlarım kendi ismimi söylemekte zorlanınca bana Korece bir isim bulmaya karar verdiler. Bu yüzden ben de Kore'de bu ismi kullanmak istedim. Gerçek ismim Afra... Afra Bağkan. "

Jhope" Ohh... Bu gerçekten çok zor. Apra... Ba... Ba... Bakan. Söylemek neredeyse imkansız. Korece ismi iyi düşünmüşsünüz gerçekten. "

Bir anda Jungkook yerinden kalkıp bize kocaman gözleri ile baktı. Bir anda ne olmuş olabilir ki?

Jk" Bir dakika!! Bu grubun golden maknaesi benim. Ama... Choa hem iyi dans ediyor hem de iyi şarkı söylüyor. Yahh!! Choa-ah rap de yapabildiğini söyleme lütfen. "

Bir anda bana bu kadar samimi konuşmasına şaşırdım. Koreliler için saygı çok önemlidir ama... Bu saygısız tavşan henüz samimi olmadığımız halde bana samimi bir şekilde hitap etme cüretinde bulunabiliyor. Seni saygısız küçük.

" Yahh!! Seninle samimi bile değiliz. Neden ismimle hitap ediyorsun? "

Dediklerim karşısında Jungkook şaşkınca duraksadı. Sanırım bunu dememi beklemiyordu. Haklı olduğumu fark ettiğinde yavaşça yerine oturdu. Onun bu suçlu duruşuna karşı gülmeden edemedim. Çünkü Jhope ve Taehyung da benim gibi gülmemek için üstün bir çaba harcıyordu. En son üçümüz de kendimizi tutamayıp kahkaha atmaya başladık. Jungkook da dalga geçtiğimizi anladığında sinirli bir şekilde geri ayağa kalktı.

Jk" Yahh!! Onu bunu bırak da cevap ver hadi. Rap de yapıyor musun? "

Düşünür gibi elimi çeneme götürüp sıvazladım.

" Bir düşünmem lazım. Golden maknaeliğin elden gidiyor mu acaba? "

Jk" Pd'nim... Benimle dalga geçiyor. "

Pd" Sizlerin böyle iyi anlaştığını görmek çok güzel çocuklar. Choa artık Bts'in yeni bir üyesi. Henüz resmi bir çıkış yapamayacak ancak sizinle birlikte olacak her zaman. Ve düşündük ki sizinle aynı yurtta kalsın. Hatta bugün içinde taşınmış ol Choa. Daha sonra tekrar toplanalım çocuklar. Böyle iyi anlaşmaya devam edin. "

Pd'nin toplantı salonundan çıkması ile Jungkook'un mırıldanmasını duyduk.

Jk" İyi anlaşmak mı? Dalga mı geçiyorsunuz Pd'nim. "

Omuz silkip önüme döndüm.

Rm" Choa'nın taşınması için eşyalarının alınması gerek. Bunun için kimler gider. "

Taehyung hiç vakit kaybetmeden elini kaldırdı. Geldiğimden bu yana bana en samimi davranan o oldu. Diğerleri ne kadar istemeseler de benimle konuşmaktan çekiniyorlar. Ama o hep samimi davranıyordu.

Suga" Ben de gelirim. "

Jin" Ben de... Ben de gelmek istiyorum. "

Rm" Tamam o zaman. Tae, Suga hyung ve Jin hyung gitsinler. "

Kararlaştırdıktan sonra dördümüz şirketten çıkıp arabaya bindik. Suga şoför koltuğuna geçti biz de arkaya geçip oturduk. Otelin adresini de gösterip arkama yaslandım. Yol boyu hiç konuşmadık. Taehyung sürekli konuşmaya yeltense de nedenini bilmediğim şekilde konuşamadı.

Bakalım daha neler olacak? İlk günüm bu şekilde geçmişken... Çok kötü olacağını sanmıyorum ama ne olacağını da merakla bekliyorum.