" Neee " Dedim.

Ekrana baktığımda Enesle denizdeki fotorafım vardı. Ne yapıcaktım ben ya.

Açıklamada ise
ÜNLÜ FUTBOLCU ENES ULUBANIN SEVGİLİSİ ASEL AKPINAR LA DENİZDE GÖRÜNTÜLENDİ.
3 saat önce paylaşıldı

Çüş ama çüş . O sırada içeriye Enes girdi ve yanıma geldi.

" Ne oldu güzelim. " Dedi. Telefonu ona doğrultuğumda bana gülürek bakıyordu.

Ona döndüm .

" Bu rahatlık nerden. " Dedim.

" E güzelim açıklamaya gerek kalmadı işte. " Dedi.

Ona döndüm ve " Sence aileme ne diyeyim ben dedim ki Zeyneple tatile gidiyoruz. " Dediğimde yüzü ciddileşti.

" Ben bu tarafından bakmamıştım " Dedi o sırada içeriye Zeynep ve Semih girdi.

" Lan ne oldu ikinizde bem beyazsınız. " Dediğinde telefonu Semih lere gösterdim.

" Ananı.... Pardon yenge ağzımdan kaçtı. " Dedi. Zeyno bana döndü ve

" Sen ailene benimle gidicen demiştin dı mi? " Dediğimde kafa salladım. O sırada Babam aramaya başladı.

Hepsi bi anda bana bakıyordu. Bende açmayacaktım. Ondan sonra abim aramaya başladı.

Onu açacaktım açtım ve kulağıma getirdim.

" Asel konum at. " Dedi direkt kızgın sesiyle.

" Abi bir dinle " Dedim.

" Asel konum at. " Diye bağırdı geçmiş olsun.

Telefonu kapattım ve konum attım.
" Abim geliyor konum istedi. " Dediğimde direk hepsinin yüzü düştü.

" Ben bavulumu ayarlamaya gidiyorum. " Dedim ve yüzümü düşürüp yukarı çıktım .

Bavuluma 2 -3 tane dışarıdaki şeyi koyup aşağı indim ki kapı hızlıca çalınıyordu.

Enes kapıyı açtığında abim onu itip yanıma geldi.

Elimden tutuğu gibi beni dışarı çıkardı ve arabaya bindirdi. Sonra ise bana dönüp " Burada bekle Asel sadece bekle. " Dedi ve hızla geri döndü.

ENES İN AĞZINDAN

Abisi Asel ı alıp direk çıkmıştı. Çok mu bişey istedim ya Aselimle bir tatil zaten 2 gün yapıp çıkacaktık.

Kapı tekrar hızla çalındı. Kapıyı açtığım gibi abisi girdi ve kapıyı örttü. Ve benim yakamı tuttu.

" Enes ben sana ne dedim. " Diye bağırıyordu. Abi aşığım diyorum ayrıl diyosun o kadar kolay değil be.

" Böyle olmuyor Enes sen söz dinlemiyorsun. " Dedi. Bişey demiyorum öylece yüzüne bakıyordum.

" Aselle son buluşman iyi geçmiştir umarım . Asel artık Ankara'ya olucak. " Dediği gibi yakamı bıraktı ve evden çıktı.

Aselim benim Aselim Ankara'ya mı gidicekti. Ben daha bakmaya kıyamıyorken göremiyicek miydim .

Kafamdaki sorularla yere oturdum. Semih ve Zeynep ın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Herkes beni bırakmak mı zorunda. O sırada aklıma annemin gidişi geldi.

ENES 7 YAŞINDAYKEN

" Annecim bu bavul ne için " Dedi. Meraklı sesiyle

Annesi bişey demedi. Öylece evin önüne bakan camdan dışarıya baktı.

Oraya bir taksi geldiğini görünce oğluna döndü.

" Gel bakalım ben sana sarılayım " Dedi ve sıkı sıkı son kez oğluna sarıldı.

" Anne gelicek misin? " Annesi yine bişey demedi.
" Anne ne olur gitme " Dedi çocuk yalavarır gibi.

Annesi ise o an sert davranıyordu arkasından çok ağlamasın diye
" Kapa çeneni ve odaya geç Enes " Dedi içi gide gide

" Anne ne olur gitme. "

Sonra ise çıkıp gitti. Bir daha gelmemek üzere annesinin tek bırkatığı şey küçük bir mektuptu.

'Sevgili oğlum ve kocam. Bunu yazmak benim için çok zor. Çok üzülerek yazıyorum. Ben gidiyorum. Daha doğrusu gitmek zorundayım. Ben kansermişim ilik kanseri o yüzden gidiyorum. Siz benim acımı görmeyin diye. Herşeye rağmen sen hep sevicem eşim ve oğlum kendinize iyi bakın."

Kolumun sarsılmasıyla Semih ın yüzüne baktım.

" Kardeşim kalk hadi şurdan. " Dedi ve benim kalkmama yardım etti.

Gidecek di Asel de gidicekti. Benim sevdiklerim hep gider miydi.

Semih e döndüm ve
" Benim eşyalarıda alırsın size iyi eğlenceler " Dedim . O sırada beni durdurdu.

" Bekle beraber dönücez Enes " Dedi ve yukarıya çıkmaya başladı.

ASEL' İN AĞZINDAN

Arabada öylece oturmuş camdan aşağıya bakıyordum . Abim ise hiç konuşmuyordu.

Evde büyük bir kavga çıkacağı kesindi.

Yol bitmiş ve eve gelmiştik. Eve girdiğim sokana geçtiğimde annemle babam masadaydı.

" Asel buraya gel çabuk " Dedi babam çok sinirliydi sesinden belliydi.

Ben geçince abimde geldi 4 üçüz oturuyorduk ve gergin bir ortam vardı.

Babam bu ortamı bozdu.

" Asel biz sana ne zaman kızdık da sen bize yalan söylemeye başladın " Dedi bişey diyemedim ne diyecektim ki

" Bu fotoraf ne Asel " Diye bağıran abim oldu.

" Sen ne yaptığının farkında mısın " Diye bağırdı tekrar.

" Ne yaptım ben ne yaptım. Sadece 2 günlük bir tatil olacaktı. " Dedim abime doğru.

" Senin ağzından çıkanları kulağın duyuyor mu? " Bu sözün sahibi babamdı.

Babama döndüm ve " Ben sevmekten başka hiç bir şey yapmadım. Elini bile tutmadım doğru düzgün. " Dedim bu sefer sesim fazla yüksek çıkmıştı.

" Asel bu şaçmalık bitiyor ve sen bugün akşam Ankara'ya gidiyorsun artık orada okuyacaksın " Duyduklarımla gözlerimi büyüttüm.Ve ayağa kalkatım.

" Baba ben kaç yaşındayım farkında mısın? Kendi kararlarımı verebilecek yaştayım. Ankara ya gitmiycem. " Dedim bağırarak.

Amaçları neydi. Benden ne bekliyorlardı.

Babam bana doğru baktı ve

" Ya gider Ankarada okursun yada hiç okumassın . " Dedi ve sinirle salondan çıktı arkasından abimde.

Beni en çok olmak istediğim şeyden vuruyordu mesleğimden. Ne yapacaktım Ankara'da akrabalarımın yanınamı gidicektim .

Evet arkadaşlarımı Enes'i bırakıp Ankara'ya gitmek zorundaydım şimdi. Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı. Benim üzülmemi istemeden üzüyorlardı.

Hızla ayağa kalktım. Odama gittim ve bavula bulduğum şeyleri atıyordum. Kombine alan umrumda değildi. Hıncımı kıyafetlerden alıyor gibiydim.

3 bavul çıkmıştı. Birde hukuk şeylerin falan . O sırada okulların açılmadığı için tain işini halletmem gerekiyordu ki kapı açıldı hızlıca

Babamın sesini duydum. " Tain işini ben yapıcam yapınca atarım. " Dedi ve odadan çıktı.

Gidiyordum ciddi ciddi. Peki istiyor muydun hayır.

Sonrasında sırayla bavullarımı kapının önüne girmeye başladım.

Babam ve abim gözüktü. Beni İstanbul'dan ankraya bir yolculuk bekliyordu.

Kapıdan bavullarımı alıp çıktılar. Yüzlerine bile bakmıyordum. Bana iyilik yaptıklarını sanıyorlardı hala.

Arkada oturmuş camı seyrediyordum. Göz yaşlarım kendiliğinden akıyordu.

Araba durduğunda hemen indim. Abim ve babam bavullarımı almıştı. Bu sırada otobüs nerdeyse kalkıcaktı.

Hızlıca bavulları görevliye verdiler. Babam bana döndü ve kollarını açtı.

Gerçekten sarılıcağımı falan mı zannediyordu.

Ona döndüm ve " Ben sana sarılmayı bugün o masada bıraktım baba " Dedim ve arbaay bindim. Bilet cam kenarı olmasına rağmen bir kere kafamı çevirip onlara bakmamıştım.

Yaptıkları bencillikti . Sadece bencillik . Gözyaşlarım kendiliğinden akmaya devam ediyordu. Otobüs kalktı biraz gittikten sonra omzuma dokunan elle oraya döndüm.

Yanaklı bir yaşlı teyzeydi.
" Güzel kızım ne oldu anlatmak ister misin ? " Dedi. Anlatsam belki biraz rahatlardım.

" Teyze ben ne yapacağımı bilmiyorum. " Dedim beni sesizce dinlemeye başladı.

" Teyze ben sevdiğim çocuğu bırakıp gidiyorum Ankara'ya sevdiklerimi. Ailem iyliğimi düşündüğü için beni akrabalarımın yanına. " Dediğimde çok sorgulamadı ama

" Güzel kızım tam bilmiyorum ama sen kendini üzme bak gözlerin çok güzel o yeşilleri kırmızı yapma. " Dedi gülümsedim ve

" Sarılabilir miyim " Dedim o an doğru gözüyle onayladığında sarıldım. İyi gelmişti.

Yol boyunca boş boş camdan bakmıştım. Sonunda geldiğimde otogardan inince amcamı gördüm.

Yanıma doğru geldi ve beraber bavularımı aldık ve arabaya bindik.Buraya daha önceden gelmiştik. Amcama döndüm ve

" Ben sizde mi kalıcam " Dememle gülümsedi ve kafasıyla onayladı. Ne yapacaktım hiç bilmiyordum eve geldiğimizde yengem karşıladı beni.

" Hoşgeldin Asel gel sen yorulmuşsundur " Dedi ve bana yaptığı odayı gösterdi. Gittiğim gibi kendimi uykuya bıraktım.