Nasılsınızz

Kitap nasıl gidiyor

Sıkılmıyorsunudur inşallah

O zaman size bölümü bırakıyorum iyi okumalar

Bir dakika bu
Allah belanı versin.

Silahımı hızla ona doğrulttum. " Melikeyi bırak. " Dedim.

" Ama siz benim arkdaşlarımı aldınız yeni arkadaşım Melike olucak. " Dedi. Piç

" Lan sinirlendirme beni onlar senin arkadaşların falan değil bırak Melikeyi. " Dedim.

Bir adım yaklaştığımda geriye gitti ve " Sakın tek mermime bakar Melikeyi seviyorsan uzak dur. " Dedi.

" Ne istiyorsun bırak Melikeyi. " Dedim.

Bir anda güldü ve
" O benim kim olduğumu öğrendi yapacak bişey yok. " Dedi.

" Lan biz zaten senin kim olduğunu bulucaz. Eğer Melikenin kılına zarar verirsen buradan çıkamassın . " Dedim.

Bir anda yüzüne taktığı kar maskesini çıkardı. Bir dakika bu yüzden bana çok tanıdık geliyor.

" Tanıdın mı Asel. " Dedi bana. Bir dakika ya çok tanıdık geliyor.

" Tanıyamadım demekki önemli birisi değilmisiniz. " Dedim ona.

Yüzü düştü ama toparladı. " Tanımadın ki hiçbir zaman. " Dedi. O sırada Melike bana göz kırptı ve kaşlarıyla dirseğini gösterdi.

Melikenin dirseğini geçirmesiyle arkaya sendelendiği silahla Melikenin kolunu vurdu. Hemen onun eline nişan aldım ve vurmamla beraber silahını düşürdü.

Hızla elini kendine çekince Melike ondan biraz uzaklaştı.

Yanına yaklaşıp " Ellerini havaya kaldır yoksa vururum seni. " Dedim. Bakışlarım kararlıydı.

Melike savcı yerdeki silahı alıp ona çevirdi. Hızlıca kuklakığa dokunup "Yaralı var gelin alın bunu. " Dedim. Sonra ise

Elleri havadayken bana döndü ve " Asel ne kadar da değişmissin. " Dedi sanane.

" Lan sanane kapa çeneni. " Dedim.

" Asel beni dinle kötü bir niyetim yoktu. " Dedi. Ananı dinliyicem şimdi.

Silahımı ayağına doğru dorulttum ve ayağından vurdum.

" Kapa çeneni yoksa buradan çıkamayacaksın. " Dedim. O sırada polisler geldi.

" Alın şunu. " Dedim . O sırada Melike yanıma geldi.
" Lan kolun ful kan olmuş . " Dedim.

" Bişey olmaz . Ben alışığım. " Dedi.

" Nasıl alışığım gel hastaneye gidiyoruz.çok kan kaybediyor ambulans ı beklemeyelim. " Dedim.

" Ben o piçin götürdüğünü görene kadar gitmem . " Dedi.

Ne kadar söylesem boş olacağı için . Polislere döndğm ve " Ambulans ı çağırmayın arabayla götürün biraz acı çeksin . "Dedim.

Polis kafasıyla onayladı ve gitmeden önce " Hastaneye de ekip gönderin. Kaçırmayın bu pisliği. Sinem ve Emrahda bişeyleri varmı diye baltırın. "Dedim.

O sırada sırtımda sızı hissettim. Kanamıyordur. Sızı daha da fazlalaştı. Melikeye döndüm ve " Hadi kolun çok kan kaybediyor. " Dedim.

Başım ağrımaya başlamıştı. " Asel sırtın kanıyor . Dikişini mi patlattın. " Dedi.

" Kolun daha kötü hadi gidelim. " Dedim ve arabaya doğrı yürüdüm. Başımın ağrısı çoğlaıyordu.

Melike arabaya bindiğinde sürmeye başladım. Gelmeye az kalmıştı . Ama gözüm kapanmaya yakındı. Başım fena ağrıyotdu. Otopark a girince ilk bulduğum yere çektim.

Arabadan indiğimda acil e doğru giriyorduk. Bir hemşire bizi görünce hemen yanımıza geldi.
"Biriniz kayıt yaptırıken birinizi alalım. " Dedi. Cüzdanımdan savcı ruhsatımı gösterip.

Ben kafa salladım ve Melikenin kimliğini alıp kayıt kısmına doğru gidiyordum. Adımlaeım yavaşlamış sırtımın acısı fazlaca hissetmeye başlamıştım.
Kayıt yerine geldiğimde kimlikleri verdiğinde tam konuşacakken kendimi tutmadım ve yere düştüm .

Yavaş yavaş gözümü açıyordum . En son bayılmışmıydım ben.
Melikenin sesini duydum.

" Uyuyan güzel uyandı. Kızım çok korkutuk. Bıda iyileşene kadar evden çıkmak yok. " Dedi. Etrafa baktığımda lan Enes. Mustafa ne alaka.

Enes konuştu. " Melike bizi çağırdı geldik." Dedi. Kafamla onayaladım sonra Melike bana tekrar döndü.

" Zeynep ı bilerek çağırmadım. " Dedi kafamla onayladım.

" Kolun nasıl? " Dedim . Kolumu sarmışlardı.

" 1-2 haftaya çıkar dedi iyi. " Dedi.

" Bana ne oldu. " Dediğimde bana kötü bir bakış attı.

" Kan kaybından bayıldın kızım sen o halde nasıl araba sürdün doktor bile şaşırdı. " Dedi.

Gülümsedim Mustafa'ya baktığımda hayran hayran Melikeye bakıyordu.

Biraz yalandan öksürdüm ve Melikeye döndüm. " Bana bir su alır mısınız ? " Dedim.

Melike kafasıyla onayladı ve ayağa kalktı sonra ise Mustafa'ya ayağı kalkıncs
" Sana ne oluyor. " Dedi.

Mustafa da " Yanlız kalmak için yapıyotlar kızım anlasana. " Dedi. Melike kafa salladı ve odadan çıktı.

Enes e döndüğümde bana bakıyor olacakki göz göze geldik.
" Güzelim dikkat et. Evden çıkmak yok iyileşene kadar. " Dedi.

" Evde canım sıkılıyor ama. " Dedim. Gülümsedi ve

" Hallederiz. " Dedi. Biraz öyle konuştuktan sonra içeri sinirli bir Melike girdi ve Ardından ıslak bir Mustafa.

Mustafayı görünce kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Enes te gülüyordu. Mustafa bana bakış atıp.
" Öyle olsun yenge " Dedi.

Enes gülmesini zar zor sonlandırıp. " Ellerine sağlık Melike. " Dedi.

Melike ise yüzüne değişik bir sırıtış ekleyip " Sagol Enişte kaşındı. Sonucunu aldı. " Dedi.

Buda beni güldürmüştü. Melikeye dönüp
" Ne oldu anlatsanıza " Dedim.

Melike ise anlatmaya başladı.
" Kantine indim 3 şişe su aldım. Birini açtım içtim biraz sonra Mustafa yanıma geldi . İçtiğimi gösterip
" Bende içebilir miyim? " Dedi. Ona açılmayını verince benimkini gösterdi ve

" Ben seninkini içmek istiyorum. " Dedi. " Neden " Deyincede bana " Çünkü onu sen içtin. " Dedi.
Bende yukarıdan içirdim ona. " Dedi.

Enes daha fazla gülmeye başladı. Bende biraz güldüm . Mustafa'ya döndüğümde oturuyordu ama üşüyor gibiydi. Titiriyordu bildiğin .

Melike demira bunu fark etmiş olacakki. Musatafa kaçamak bakışlar atıyordu.

Enes gülmeyi sonlandırdı . Bir anda Melike ayağa kalktı. Ve üzerindeki ona verdiğim siyah hırkayı çıkardı. Sonra ise Mustiye doğru fırlatıp .

" Giy veya istediğini yap. " Dedi. Ve geri yerine oturdu. Mustafa başta giymesede sonra giyme kararı almıştı.

Aldığım siyah hırkayı ben daha giymeden Melikeye vermiş şimdi ise Mustafa giyiyordu.

" Siz gidin yoruldunuz zaten, " Dedim. Hepsini kastediyorum aslında.

Melike diğerlire dönüp. " Ben bakarım Asel e. " Dedi.

" Melike sende yaralısın. " Dedi Mustafa.
Mslike ise Mustafayı tersliyerek

" Sanane bana bişey olmaz. " Dedi. O sırada Enes araya girdi.

" Siz gidin o zaman ben Asel'in yanınada durayım. " Dedi. Tam Melike girecekken kapı açıldı.

"Herkesde buradaymış. " Diyen Semihti. Ardından da Zeynep geldi.
" İyi misin Asel. " Dediğinde kafa salladım. Sonra ise içeri doktor geldi. Diğerlerini dışarı çıkardıktam sonra sırtıma baktı ve biraz pansıman yapınca

" İsterseniz taburcu olabilirsiniz ama dikişlerinizi zorlamayın. " Dedi ve oradan çıktı. Bir gün daha hastanede kalmayacaktım.

Hemşire girip serumu çıkardıktan sonra diğerleri ile hastaneden çıktım. İyice başıma anne kesileceklerdi şimdi.

Konuşan Melike oldu. " Asel bir daha iyileşene kadar görev yok. " Dedi.

" Tamam anne. " Dediğimde hepsi gülmeye başladı. Melike dahil. Melikeyi biz bile nadir gülerken görmüştük.

" Sende gitme o zaman elin iyileşene kadar " Dedim . Şimdi namlular ona dönmüştü.

" Aynı şey değil. " Dedi. Kafamı hayır anlmaında salladım.

" Yapacak bişey yok sende yaralısın. " Dediğimde bişey demeden önde yürümeye başladı.

Onun için daha zor olacaktı kolunu zar zor kullanıyordu sonuçta.

Elimizde sadece 2 araba vardı. Ben tam açıp Melikenin aracına binecekken Enes'in sesiyle durdum ve ona döndüm.

" Asel. " Dedi. O an dönüp sarıldıktan sonra biraz eğildikten sonra başörtümün kenarını yanağıma doğru çekip başörtümün üzerinden yanağımı öptü.