Yeni Üyelik
34.
Bölüm

33.Bölüm

@beyaz._

Nasılsınızzz

Kitabı beğeniyor musunuz?
Sizce
Melike ve Mustafa nasıl?
Çok durmadan kitaba geçiriyorum

İyi okumalar

" Asel. " Dedi. O an dönüp sarıldıktan sonra biraz eğildikten sonra başörtümün kenarını yanağıma doğru çekip başörtümün üzerinden yanağımı öptü.

Bir dakika benim yanığımdan öpmüştü. Ne kadar başörtüm üzerindede olsa bir süre affalladım. Sonra hızlıca kendime gelip arabaya bindim.

_____________________________________
2 GÜN SONRA

MELİKENİN AĞZINDAN

Evde oturmuş televizyon izliyordum. Baş baş savcı ikimizede 2 hafta izin vermişti . O sırada kapı çalmaya başladı.

Kapıya yöneldiğimde kapıda gördüğüm kişiyle ufak bir şok yaşadım.
Lan mustafa .

" Selam Melike, geçmiş olsun baktım iznin var sana geldim. " Dedi. Bana mı gelmişti.

Sonra ise ellerinde tuttuğu telefonunu arabanın anahtarını ve poşeti bir anda elime uzattı.

Mal çocuk sanki 2 elimi kullanabiliyorum.
Ona bir bakış atıp
" Oğlum iyi misin hani elim? " Dediğimde hızla yere koyup ayakkabısını çıkardı.

" Girmene kim izin verdi? " Dediğimde bana masum bir bakış attı ve

" Bu masum çocuğu sokakta soğukta dışarıda mı tutucaksın? " Dedi.

Bir anda beni gülme tuttu. Havada güneş vardı. Ve soğuk değildi.
" Bir dahakine daha iyi bir bahane bul. " Dedim.

" Bir dahakine bakıcaz artık.Sıkılıyordum bak sende sıkılıyorsundur misafir kabul etmiyor musun? " Dedi.

Sıkılıyordum bu doğruydu.
" Gel bu seferlik. " Dedim. Seferlik i bastırarak hızla içeri girdi ve elindeki poşeti alıp mutfağı aramaya başladı.

"Sağdaki oda." Dediğimde kafa salladı. Ve mutfağa girdi.
Lan bu niye mutfağa girdi ki.

Arkasından mutfağa girdiğimde sandalyenin üzerinde asılı olan üzerinde benim fotorafım olan önlüğe bakıyordu. Bir anda bana döndü ve gülmeye başladı.

Yalan söyleyemecektim. Gayet komikti. Bu mutfakta ne işe yarıyor diyorsanız da. Lisede bir arkadaşım anı olsun diye çıkartıp vermişti.

Mustafa sonunda gülmeyi durdurup. " Bu çok güzelmiş bunu takıcam. " Dedi ve önlüğü takmaya başladı.
Rezil olduk iyi mi?

Bana doğru yaklaştı ve yanıma girdi. Aramızda az bir mesafe vardı.
" Arkasını bağlar mısın? " Dedi. Kokusunu dibimde hissediyordum.
' Fermuar sıkışmış yardım eder misin? Sahnesi oldu yine iyisin Melike ' içimdeki sese göz devirdim ve önlüğün arkasını bağladım.

" Mustafa şef bize ne yapıcaksın? " Dedim. Zehirlenmesek iyi.

Bişey demeden hızla dolabı açtı ve konuşmaya başladı.
" Melike sen aç mı yatıyorsun bu dolap ne? " Dedi. Sonra ise arkadan elinde bir kavanoz çıkardı.

Yüzünde sanki başarmışlık gibi bir ifade koyup " Kemik suyu çorbası . " Dedi.

" Daha önceden yaptın mı? " Dedim. Kesin yapmadı ama

" Ne sandın beni yumurta kırabiliyorsam bunuda yaparım. Sen içeriye geç ve beni bekle. " Dedi.

Kafamla onayladım . Yapsın bakalım. İçeri geçtim ve oturdum.15 dakika sonra falan kapıda ilk Zeytin gözüktü benim kedim. Sonrasında ise mustafa elinde kase ve kaşık üzerinde ben olan önlük ile komikti ama aniden zeytini görmesiyle çorbayı üzerine döktü.

Bir anda bağırdı " Yandım yandım. " Dedi.

Ne yapacağımı bilemeden sehpanın üzerindeki suyu ona doğru döktüm. Ona pek gelmemişti hızla yanına gittim.

" Soyun. Daha çok yanacaksın. " Dedim.

Bir anda ciddileşti ve " Nee? " Dedi. Sonra devam etti. " Altımıda çıkarıyım mı? " Dedi.

" Lan ne diyosun mal mısın? " Dedim ani bir şekilde sonra ise

" Yani pardonda üstünü çıkar. " Dedim.

İlk önce dikkatli bir şekilde önlüğü çıkardı sonra ise hızlıca tişörtünü.

Bir an karşımda baklavalarını gördüm.
'Fizik olay Melike kaçırma derim' iç sesim ne diyosun sen ya.

Hızlıca kafamı diğer tarafa çevirip " Krem falan getireyim ben " Dedim.

Mustafa ise " Çabuk acıyor. " Dedi. Hızlıxa odadan çıktım ve yanık kremini buldum.

Odaya getirdiğimde yerini değiştirmemişti.
Hızlıca yanına gittim ve kremi açtım . Ben mi süremeliydim . Yok rahatsıs falan olur .

" Hadi sür artık. " Dedi. Kremi açtım ve elime azıcık sürdüm.

Ona yakındım . Sonrasında ise elimi baklavalarının azıcık üstüne değdirdiğimde " Ahh " Diye bir ses geldi.

Yarasına bir yandan yavaş yavaş üflüyordum. Çocuğuda yaktık iyi mi?

Sürmeyi bitirdikten sonra geriye çekildim. Kasları sanki bana göz kırpıyordu.

"Melike hanım beğendiyseniz gelin yakından bakın. " Dedi mustafa.

"Bakmıyordum bir kere. " Dedim hemen savunmaya geçerek.

" Tamam öyle olsun da ayağıma değen şey neydi. ? " Dedi.

Ayağımın yanındaki Zeytini kucağıma aldım ve ona doğru yaklaştırdım.

" Zeytin. Benim kedim olur. " Dedim. Biraz uzaklaştı ve

" Al şunu şuradan. " Dedi.

Yere indirdim ve odama doğru gittim. Ve hızlıca dolapları açmaya başladım. Mustafa olucak bir tişört arıyordum .

Mavi bol bir tişört buldum ve elime aldım. Salon a gittiğimde Mustafa yoktu. Mutfaktan sesler gelince oraya yöneldim.

Kaseye çorba koyuyordu. Hızlıca yanına gittim ve

" Giy şunu bsn koyarım. " Dedim. Gözüm son defa kaslarına gitti. Hızlıca çektim yani çalıştım diyelim.

Direk arkasını döndü ve giydi. Biraz dar gelsede olmuştu.

Masaya oturdum ve çorbayı aldım. "Bismillahirrahmanirrahim" Dedim ve içemeye başlamamla yüzümü buluşturdum.

Çorba tatlıydı . Tezgaha baktığımda ise tuz yerine şeker vardı.

Mustafa tepkime yüzünü düşürmüştü.
"Tadına baksana. " Dedim ve tabağı ona uzattım.

Hızla aldı ve ağzına getirmesiyle çorbayı yüzüme püskürttü.

Ben ona kötü bakış atarken bir anda etrafa bakındı.
" Mustafa aaa" Dedim ve sesimi yükselttim.

" Melike özür dilerim şekerli olmuş bu " Derken de peçete almış yanıma geliyordu.

Peçeteyi hızla elinden çekip yüzümü sildim. Ve sonra ise lavaboya gidip yıkadıktan sonra geldiğimde kedi mutfaktaki masanın orda Mustafa ise sandalyede ayaklarını yukarı kaldırmıştı. Ve kediye kötü bakışlae atıyordu.

Kendiliğinden gülümsedim. İnsanladın yanınada pek gülmezdim ama Mustafanın yanında sürekli gülesim geliyordu.

" Al şunu Melike." Dedi. Zeytin e dönüp " Kovala Zeytin. " Dedim.

Zeytin bir anda Mustafanın sandalyesi nin odaya geldi ve yukarı doğru zıpladı.

Mustafa sandalyeden kalkmış koşar adımlarla içeri giderken zeytin de arkasındaydı.

İçeri girdiğimde Zeytin'i biraz sevdim ve kendi odasına koydum.

İçeri geri gittim. " Misafirin kısası makbuldür hadi Mustafa. " Dediğimde kafasıyla onayladı ve ayağı kaltı sonra ise tişört ünü alıcakken
" Ben yıkayıp geri veririm. " Dedim. Kafasıyla onayladı ve salondan çıktık. Kapıda ayakkabısını giyiyordu.

" Teşekkürler " Dedim.

Kafasını kaldırdı ve "neden " Dedi.

" Ne biliyim uzun zaman sonra eğlendim. " Dedim. Kafasıyla onayldı ve
" Görüşürüz. " Dedi ve koridordan uzaklaştı

Loading...
0%