@beyazmelek
|
Bugün akşam sınır köylerinden birinde oturan Berdan ağanın daveti vardı. Bu yüzden Özgür bu etkinlik için bir komando timini gorevlendirmişti. Bu timin içinde Zülküf ve Osman 'da bulunuyordu. Kendisi pek böyle etkinliklere katılmazdı çünkü daha önemli işleri vardı tıpkı şuanda olduğu gibi ... Uzun bir zamandır sahalarda yoktu dağlara çıkmıyordu. Ama bugün Arjin kod adlı terör ele başının bir silah sevkiyatı yapacağı bilgisi gelmişti. Artık sahalara dönmesi ve bu vatanın kime ait olduğunu göstermesi gerekiyordu . Özgür bir bordo bereydi ve Turan timinin komutanıydı.Tim onunla beraber altı kişiydi. Kimsenin bu timden haberi yoktu zira gizli çalışıyorlardı. Onlar gölgelerin aslanlarıydı.Görünmez savaşçılar efsanesinin baş kahramanlarıydı. Onların mesleğinde gizlilik esastı yapılacak bir hata binlerce cana mal olabilirdi. Timin komutanı Özgür 'dü. Ateş yılmaz , Devrim Borani , Mesut çevik, Hamza Eroğlu ve timin tek kadın üyesi olan çiğdem yüzbaşı Çiğdem batak. Aylardır devrim ve ateşten başka tim arkadaşlarını görmüyordu. Bugünki görevle onlarıda görmüş olacaktı. 1 saat sonra tim göreve hazırdı. Askeri helikoptere binip havalandılar silah sevkiyatının yapılacağın yerin karşı tepesine indiler . Çünkü pusu olabilirdi , roket atarla saldırı olabilirdi. Kalan yolu yürümeleri gerekiyordu. Dönüştede helikopterin inmesi tehlikeli olacağı için yürüyerek dönmeleri gerekiyordu. Özgür kulaklığına doğru konuştu:
Silahları toparlayıp imha ettikten sonra karargaha gitmek için yola çıktılar.
✏️✏️✏️
Rüya ile birlikte 3 öğretmen , Sevgiyle birlikte 2 doktor ve bir komando timi sınır köyüne gelmişlerdi. Berdan ağanın davetine burda herkes çok sıcak kanlıydı. Her gören selam veriyor onlara ne kadar teşekkür ettiklerinden bahsediyorlardı. Bu arada Zülküf de ablasını Osman' la tanıştırıyordu. Osman ilk ablasini gördüğünde çok şaşırmış şaka mı yapıyorsun diye sormuştu. Ablasının çok genç göründüğünü söylemiş onları yan yana görse sevgili olduklarını sanacağını söylemişti. Burda çalışmak kolay değildi . Haliyle kimse gelmek istemiyordu. Buraların öğretmene ve doktora o kadar ihtiyacı vardı ki . Aslın ülkenin geleceği buralardı. Berdan ağa onlar için kuzu kesmiş mükellef bir sofra kurdurtmuştu. Yemek hazır olana kadar ise Sevgi ve Rüya köyü gezmek istemişlerdi. Az ilerde bir agacın dibinde yatan köpeği fark etti Sevgi . Hayvanları okadar çok seviyordu ki onuda sevmek istedi. Yanına yaklaştı ama Rüya henüz köpeği fark etmemişti. Zaten fark etse çoktan çığlığı basardı. Köpeklerden çok korkuyordu travması vardı. Küçükken parkta oynadığı sırada bir köpek tutmuştu onu bacağına tam yedi dikiş atılmıştı. O gün bugündür köpeklerden korkardı. Bırak bir köpeğin olduğu yoldan yürümeyi adını duyunca bile yolunu değiştiriyordu. Tam köpeğin yanına yaklaşmışlardı ki köpek ani bir hareketle başını kaldırmış ve kulaklarını dikmişti. Sonrasında ayağa kalkıp Rüya' nın üstüne havlayarak koşması bir olmuştu. Rüya köpeği görünce beti benzi atmıştı ve tabiri yerindeyse ayaklarını götüne vura vura kaçıyordu. Öyke bir hızla koşuyordu ki Hüseyin Bolt görse sporu bırakırdı buyur reis diye. Rüya bir yandan koşuyor bir yandanda salya sümük ağlayarak bağırıyordu. Sonunda o kadar koştu ki arkasından kimse yetişememişti. Zülkuf ve Osman bir yandan Sevgi bir yandan ,Berdan ağa bir yandan Rüyaya yetişmeye çalışıyorlardı. Rüya okadar ağlamıştı ki gözleri kızarmıştı artık gittiği yeri görmüyordu. Kaçmaya da devam ediyordu. Köpekte takmıştı ona kafayı bir türlü peşini bırakmıyordu. Rüyanın kafasını kaldırmasıyla birinin göğüsüne çarpması bir olmuştu. O anki can havliyle adamın kucağına çıktı. Şuan yaptığı rezilliği düşünecek durumda değildi bu yaptığı rezilliği sonra düşünüp utanırdı. Şuan için hayat memat meselesiydi canı ortadaydı yahu. Onu kovalayan bir köpek değil sanki ejderyaydı. Adamın kucağına atlayıp kollarını adamın boynuna okadar sıkı dolamıştı ki uzaktan gören biri onu koala sanabilirdi. Şuanda adamın nefes bile aldığından şüpheliydi. Köpek etrafında dönüp havlamaya devam ediyordu. O korkuyla adamın boynuna daha çok sarıldı. Boğ kızım adamı dedi içindeki ses. Sende sus be hep olmadık yerlerde ortaya çıkıyorsun. Ani bir hareketle adamın kucağına atlayınca adamda düşmesin diye belimden tutup desteklemişti. Biri köpeği uzaklaştırılmıştı çünkü sesi gittikçe uzaklaşıyordu. Rüya adamın boynuna gömüldüğü için kim olduğunu görmemişti. Tüm gözyaşı ve sümüğü ağladığı için adamın elbisesine bulaşmıştı. O kader güzel bir amber kokusu geliyordu ki adamdan Rüya bunu daha yeni fark etmişti. Amber ve barut karışımı bir kokuydu .Koku mest ediciydi acaba parfümü neydi sorsa ayıp olur muydu ki? Tabi tek ayıbın bu ya Rüya dedi içindeki ses. Sende sus be zaten korku geçmiş yerini utanca bırakmıştı. Utançtan yüzünü adamın boynundan kaldıramıyordu. Kahretsindi böyle işi köpek gitmesine rağmen hala adamın kucağındaydı. Arsız Rüya dedi iç sesi kızım insene adamın kucağından kelpetenle mi söksünler seni yoksa keskiyle mi kazısınlar oda yetmez diyorsan ameliyatla ayırsınlar. Allah'ım çok utanıyorum nasıl bakicam şimdi insanların yüzüne derken ağlaması iç çekişlere dönüşmüştü adamın sırtını okşadığını yeni yeni fark ediyordu. Artık korkunun ecele faydası yok diyip başını kaldirdı ve Özgür 'ün kucağında olduğunu görünce kal geldi.
❤️❤️❤️
Görevi bitirip sınır köylerinden birine yeni girmişlerdi. Feryat figan ağlayan bir kadın sesi duydular. Teröristier acaba buraya mi sığındı diye düşündü Özgür. Burda böyle şeyler normaldi. Hemen sesin geldiği tarafa yöneldiler. Sesin kaynağını bulmuştu bir kadın koşuyordu ağlayarak peşindeki köpek miydi onun ? ne yani köpekten mi kaçıyordu. Kadın biraz daha yaklaşınca tanıdı onu Rüya demesiyle rüyanın onun göğsüne çarpması sonra boynuna sarılıp kucağına çıkması bir oldu. Özgür hemen düşmesin diye tek eliyle belinden desteklemişti ama hala oda şoktaydı. Çok garip bir durumun ortasında kalmıştı . Üstünde üniforma elinde silah kucağında rüya etrafinda dönerek onlara havlayan bir adet köpekle köy meydanında duruyorlardı. Rüya aglarken yüzünü Özgür 'ün boynuna gömmüştü. Normalde herşeyden tiksinen temizlik titizlik hastası adam bu kadının sumuklerinin boynuna dökülmesinden rahatsız olmamıştı. Çok garipti. Hafif esen rüzgar rüyanın saclarini havalandırmıştı. Bu koku onun saçlarından mı geliyordu. Ne kokusuydu bir insanın saçı nasıl bahar gibi kokardı ki çeşit çeşit çiçek kokuları geliyordu burnuna.Sonunda ateş köpeği uzaklaştırılmıştı ama hala ağlıyordu. Köpekten koktuğu için mi bu kadar ağlıyordu çok mu korkmuştu. Neden hala kafasını kaldırmıyordu. Ağlamsı iç çekişlere dönene kadar sırtını okşadı. Özgür neden şuanda köpeği öldürmek istiyordu . Halbuki hayvandi yavruları vardı yanında belki. Rüya kaçarken fark etmemişti ama köpeğin yavruları vardı . Bir anneydi sadece yavrularını korumak istemişti. Neden bu kadının ağlaması Özgür 'ün sol tarafina ağırlık yapmıştı. Sonunda Rüya kafasını kaldırmıştı . Ama özgür'ü görmesiyle kal gelmesi bir oldu. Bir 5 dakika sonra merhaba dedi. Aferin saçmala kızım az saçmaladın ya!! Sıçtın şimdi de sıva kızım aferin böyle devam... Allah'ım ben ne diyordum böyle. O arada Zülküf yanıma gelip:
Rüya ağlamaya devam ederken Özgür oradan uzaklaşmaya başlamıştı çünkü bu görüntü hiç hoşuna gitmemişti. Bu kadınla bu zirzopu yan yana görünce neden rahatsız oluyordu ki ona neydi yani sonuçta adamın karısıydı. Tabii ki onun boynuna sarılıp ağlaması kadar doğal bir şey yoktu. Asıl soru bu görüntünün özgür'ü neden rahatsız ettiydi.
Şimdi hepsi birlikte berdan Ağa'nın yemeğine gidiyorlardı berdan Ağa özgür ve timini de davet etmişti. Normalde olsa Özgür böyle bir teklifi asla kabul etmezdi ama bugün timi çok yorulduğu için ve timi de istekli olduğu için kabul etmeye karar verdi. Hepsine bir masa kurulmuştu ve o masanın etrafına hepsi oturmuştu. Zülküf rüya'nın yanına oturmuştu rüyanın karşısında ise Özgür oturuyordu ama Özgür bu görüntüden hiç hoşlanmadığı için kalkmak istiyordu bir an önce. Özgür'ü asıl rahatsız eden şey bu görüntü değil de bu görüntünün onu neden rahatsız ettiydi özellikle de evli bir kadınsa. Rüya yemeğini yerken biraz ağzına bulaştırmıştı. Zülküf elindeki peçete ile rüya'nın ağzını temizlemeye çalışıyordu. O sırada suya uzanan Osman zülküf'ün bir anda elini çekmesi ile suyu dökmesi bir oldu. Su olduğu gibi zülküfün üzerine dökülmüştü bu görüntü Özgür'ün çok hoşuna gitmişti .
Yemek bittikten sonra kasabaya dönmek için toplandılar. Özgür yemek boyunca zülküfe laf sokup durmuştu. Hatta bir ara Zülküf tuvalete gitmek için ayağa kalktığında ona çelme takıp yere düşmesine bile sebep olmuştu. Her şeyi bırakın artık özgür kendi yaptıklarına şaşırıyordu bu nasıl bir şeydi bunu neden yapıyordu. Bu kadın onun ayarlarıyla oynamıştı başka bir açıklaması yoktu yoksa evli bir kadın için bunları neden düşünsündü ki. Sonunda kasabaya varmışlardı. Askeri araç ilk önce rüya ve sevgiyi eve bırakmıştı . O arada rüyada özgür'e teşekkür etmişti. Ama bu adamın ona olan bakışları neden böyleydi bir türlü anlam veremiyordu bir an çok sıcak gibi bakıyordu sonraki bir an sanki Kuzey kutbuna gitmişsin gibi donduruyordu bu adam dengesiz miydi hiçbir ortası yok muydu. Sonunda karargaha dönmüşlerdi. Günün geri kalanında da Zülküf özgür'den çekmeye devam etti bu adam sürekli zülküfle uğraşıyordu Zülküf ne suç işlediğini bile bilmiyordu bu adamın ona olan kini nedendi acaba.
|
0% |