@beyazmelek
|
Sonunda evine gelmişti. Evi çok büyük değildi 2+1 evdi ama çok şirindi zaten büyük olması Rüya için önemli değildi.o mesleğini severek yapıyordu. O yüzden nasıl yaşadığının yada nasıl bir yerde kaldığının hiç önemi yoktu. Ev arkadaşı da kendisi gibi memleket sevdalısı bir doktordu. Buraya gönüllü olarak gelmişti. Bir ay önce buraya ev bakmaya geldiklerinde tanışmışlardı. Oda ev arıyordu. Çok tatlı bir kızdı. Çok iyi anlaşmışlardı. Birlikte ev tutmaya karar vermişlerdi. Sevgi Rüya'dan bir hafta önce gelip yerlesmişti ve tüm evi toplayıp temizlemişti Rüya tayin işleriyle uğraştığı için anca gelebilmişti. Henüz kapıdan yeni girmişti ki Sevgi'de onunla birlikte eve gelmişti. Sanırım dün gece blok nöbeti vardı. Çünkü sabaha karşı eve gelmişti. Sevgi gerçek bir sarışındı uzun sarı saçlarının uçları luleluleydi. Yorgunluktan birbirine girmişti ama bu tatlı bir goruntuda katmıştı.Işıl ışıl olan yeşil gözleri buğulu bakıyordu. Gözlerinin altında yer yer mor halkalar vardı. Anlaşılan çok yorucu bir gece geçirmişti. Rüya 'yı görünce yeşil gözleri ışıldadı.
Çünkü civcivi çok çalışıyordu eve yorgun argın geliyordu. Bide bunlarla mı uğraşsındı. Rüya bunu ilk söylediğinde cicivi kabul etmemişti ama Rüya çok ısrar edince kabul etmek zorunda kaldı. Onunda bir şartı vardı. Madem rüya temizliği ve yemeği yapacaktı ozaman Sevgi'de kirayı ve giderleri karşılayacaktı.Zaten zengin bir aileden geliyordu pek para sıkıntısı da yoktu. Uzun bir tartışmanın sonunda oda kabul etmişti. Yemek , bulaşık, yerleşmek derken akşam olmuştu. Rüya uyumak için yatağına uzandı. Sabah yeni bir gündü . Yeni işine gidecek ve oradaki kuzularına umut dağıtacaktı. Zaten gittiği okulda onunla birlikte üç öğretmen vardı. Sabahın ilk ışıklarıyla uyandı . Üzerine beyaz bol paça kumaş bir pantolon ve onun takımı olan kırop bir ceket giydi. İçinde aşağıya şeritler halinde inen siyah desenler vardı. Altına siyah spor ayakkabılarınıda giyince artık çıkmaya hazırdı. Kahvaltı yapmadı zaten Ankara'dayken de pek kahvaltı yapmazdı. Bu yüzden sık sık düşüp bayılmışlığı vardı. Napsındı ki işe dalınca yemek yemeyi unutuyordu. Fazla ses çıkarmamaya özen gösteriyordu. Çünkü diğer odada civcivi uyuyordu. Dün nöbete kaldığı için bigün izinliydi. Sessizce evden cıktı ve yarım saat mesafedeki okula yürüyerek gitti. Burası çok değişik bir yerdi. Çoktan tüm kasaba onun buraya öğretmen olarak geldiğini duymuştu. Herkes ona selam verip günaydın diyordu. Ne samimi bir ortam diye düşündü. Ankara'nın kasvetli havasından eser yoktu. Sonunda kuzucuklarıyla buluşacağı yere gelmişti. Okulun tabelasının yanında durdu tabelada büyük harflerle GAZİ PAŞA İLKOKULU yazıyordu. İşte sonunda dedi Rüya evimmmmm...
✏️. ✏️. ✏️. ✏️
Sabahın köründe uyanmışlardı. Sabahın körü diyorum çünkü gerçekten etraf zifiri karanlıktı. Sabahın beşinde başçavuş gelip hepsini uyandırmıştı. Hepsi demir ranzaya vurulacak çıkan yüksek sesten irkilip "KOĞUŞ KALK" eşliğinde uyanmışlardı. Şimdi bir yandan küfür edip bir yandan giyinmeye çalışıyorlardı. Çünkü on dakika sonra içtima vardı ve geç kalırlarsa Ayıboğan komutan canlarını okurdu. Zaten hep Osman yüzünden geç kalmışlardı. Yüksek sesten korkan Osman yatağından sıçramış ve kafasını ranzaya çarpıp bayılmıştı. Zülfikar önce anıra anıra gülmüş sonrada arkadaşına yardım etmişti. Bu çocuk nasıl imamın oğluydu. O saatte sabah namazina kalkmış olması gerekirdi. Gerçekten bı insan babasının izinden hiç mi gitmezdi. Demekki deliden veli veliden deli doğar sözü doğruymuş. Sonunda hazırlanıp çıktıklarında herkes sıraya girmişti ve önlerindede Özgür yüzbaşı duruyordu. Evet işte şimdi sıçmışlardı. Çünkü Özgür yüzbaşı direk onlara bakıyordu. Yüzünde hin bir gülüş vardı şimdi siktim belanızı der gibi. Herkes Osman ve Zülküf 'e acıyan gözlerle bakıyordu. Keyfi yerinde yerinde olan tek kişi Özgür' dü. Çünkü sonunda sinirini çıkaracak birşeyler bulmuştu.
OSMAN:" Afedersiniz komutanım." İmamın kafir oğlunun eli ağırdı. Acaba iman gücü müydü? O kafirde iman gücü ne arardı daha subhanekeyi bile bilmiyordu. Osmanla birlikte koşmaya başladılar.
🗡️. ✏️. 🗡️
Bugün çarşı izni vardı. Zülküf 'de heyecanlıydı çünkü haftalar sonra ablasını görücekti. Onu çok özlemişti. Kahvaltıya ona gidecekti. Ablasının yemeklerini çok özlemişti. Şimdi ablası döktürmüştü kesin. Onları çarşıya bırakmak için gelen askeri araca bindiler. Bugün haftasonuydu ama Rüya erkenden kalkmıştı. Bugün kardeşinin izin günüydü ve ona kahvaltı hazırlayacaktı. Sonrada çarşıya çıkıp alış veriş yapacaklardı. Rüya türlü türlü şeyler hazırladı. Kıymalı börek yaptı. Kardeşi en çok kıymalı böreği severdi. Böreği fırından çıkarırken kapı çaldı. Kardeşi gelmişti.
Sevgi kapıyı açtı.
Ablasının yanağına yandan bir öpücük kondurdu. Sonra diğer yanağına.
Sonunda sessizliği bozan Zülfikar oldu.
|
0% |