@beyazmelek
|
Yerde sürünürken aklımda bir tek kişi vardı. Dün konuşurken bir anda uykuya daldığında işim olmadığından bütün gece yanında kalmış ve onu izlemiştim. Sabaha karşı doktorla konuşmuş ve o uyanmadan yanından ayrılmıştım.
Geldiğimden beri Özgür komutan canımızı çıkarmıştı. "Yetmez mi be komutanım?" Dediğimde onun ters bakışlarına maruz kalmıştım." Komutanım hadi bu salaklar hak etti biz niye ceremesini çekiyoruz ya." diyince bu sefer de Özgür'ün ters bakışları mesut'u bulmuştu. "SİZ BİRSİNİZ ASKER! O BU ŞU YOK! SİZ VARSINIZ. SENİN BİR HATAN BÜTÜN TİMİNİN CEZA ALMASINA YETER." Bağırarak söylediklerimden sonra herkes suspus olmuştu ancak benim susmaya ya da durmaya niyetim yoktu. Bizim görevimiz kaybetmemekti. Bu ne olursa olursun biz kaybedersek vatan kaybederdi... " BUGÜN ÇANTAYI KAYBEDEN ORDU YARIN KENDİNİ DE SAVAŞI DA KAYBEDER! BEN ŞEHİDİMİN ANASINA DAHA İKİ DANGALAK KENDİNE SAHİP ÇIKAMIYOR O YÜZDEN SİZİN İNTİKAMINIZI ALAMADIM DEMEM... ANLADIN MI ASKER!!!" Koskoca askeriyede gerçekten çanta kaybolmuştu ve bir türlü bulamamıştık. Sanki yer yarılmış yerin dibine girmişti. "Kalk asker" ömrümle hepsi yerinden kalkmış ve masada duran ipi osman'a fırlatmıştım."al büyükleri ikişerli sıra olun". Hepsi ikişerli sıra olduğunda Osman benden emir bekliyordu. " Davut bunları arkadaşlarınıza el ve ayak bileklerinizi bağlayın, sonra da yerinizde koşmaya başlayın." Hepsi sessiz sessiz küfür etmeye başladığında ben sırıtıyor ve keyif kahvemi içiyordum. BİR SAAT SONRA "Ee Osman yok mu türkü mürkü keyfimiz yerine gelsin." Evet dağlara gittiğimiz operasyonda bir şey fark etmiştik ki o da imamın kafir oğlunun sesinin gayet güzel olduğuydu. Biraz sonra Özgen komutan da üstündekileri çıkartmış önümüzde bizle beraber koşmaya başlamıştı o sırada Osman ise çoktan Türküye başlamıştı. "Asker ettiler beni kıdemli çavuş". Onun söylediğini geri kalanlar tekrar ediyordu. " Beyler bu Türkiye neye gider biliyor musunuz?" Dediğimde hepsi itiraz etmeye başlamıştı ama hiçbir umurumda değildi. Bu arada Osman türküyü söylemeye devam ediyordu. "Gurbet çöllerinde oldum bir baykuş." " Anadan babadan yardan Bir haber yokmuş." Hızlıca araya girdim ve" asker! İleri marş marş!!" "Uçun kuşlar uçun İzmir'e doğru." "He vallahi kardeş şimdi İzmir'de Antalya'da olmak vardı. Hiç olmazsa Ankara'da olmak vardı ya la." Herkes zülküfü duymazdan geldiğinde Türküye devam ettik. "Güverteye çıktım uzandım yattım."
" Ah ben yere düştüm la!" Zülküf'ün sesini duyduğumda ben hala önde koşuyordum. "Ahh lan hayvan herif beni neden üzerine çekiyorsun." Diyen Osman'ın sesini duyduğumda tamponu düşürdüm. "Ulan imamın kafir oğlu sen mal mısın sen sadece kafir değil aynı zamanda beyinden de noksansın ulan ayaklarımız birbirine bağlı ben düştüğümde Sen de düşeceksin tabii deyyus." Ateş gülerek olaya müdahil oldu. "Koçum Bizim oralarda bir laf vardır. Ön teker nereye arka teker oraya." Bu lafın üzerine herkes gülmeye başlamıştı.. bu arada Özgür yanlarına gelmiş ve sert bir dille uyarıda bulunmuştu. "BİR SORUN MU VAR ASKER? YOKSA YATAĞINIZI MI ÖZLEDİNİZ O YÜZDEN Mİ ŞU ANDA YERDE 2.80 YATIYORSUNUZ." Osmanlı Zülküf hızlıca yerden kalkmış ve koşmaya başlamışlardı. Osman Türküye devam ediyordu. "Komutan gelince selama kalktım. Anayı babayı yarın sıla'ya attım. Uçun kuşlar uçun İzmir'e doğru." "ASKER! Yat yere 25 tane bitirme sınavı." Hepsi peltek kıvamında yere çöktüğünde onları hiç acımıyordum. Çünkü bunu hak etmişlerdi daha bir çantayı bile koruyamamışlardı vatanı nasıl koruyacaklardı. " UNUTMA ASKER EĞİTİMDE MERHAMET , VATANA İHANETTİR..." " Komutanım vallahi ben eğitimi bitireli 10 sene oldu dedi Çiğdem." Çiğdem'in bu söylediğine büyük altından gülmüştüm. Yavaşça çiğdem'in yanına yaklaştım tek elimi omuzuna attım ve kulağına bağırarak konuşmaya başladım. " ASKERİN EĞİTİME BİTMEZ ASKER. ŞEHADET ŞERBETİ İÇTİĞİMİZDE BİLE YATTIĞIMIZ YERDEN ASKERLERİMİZE VATAN SEVGİSİ EĞİTİMİ VERİRİZ." ANLAŞILDI MI ASKER!!!!" Hep bir ağızdan:" EMREDERSİNİZ KOMUTANIM!!" Dediler. "Ayağa kalkın. Bugünlük serbestsiniz gidip dinlenin yarın göreve gideceğiz." Asker selamı verip hepsini rahat bıraktığımda hepsi olduğu yere çökmüştü.
🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺
Elimdeki papatyalara bakarken hastane koridorunda yürümeye devam ediyordum. Önce doktorla konuşup kız hakkında bilgi alıp Özgür komutanı arayacak oradan da kızın yanına gidecektim. Hızlı adımlarla doktorun kapısının önüne gelmiş ve kapıyı çalıp içeriye girmiştim. Sevgi abla beni gördüğünde sıcak bir gülümseme ile beni karşılamış ve tek bir koltuğa oturmam için yer vermişti. " Şey Sevgi abla ben şeyle alakalı bilgi alacaktım." Sonra kızın adını bilmediğim aklıma gelmişti vahiyle mi indireilecekti bu isim bana sonra bir aydınlanma yaşamış ve oda numarasını söylemek aklıma gelmişti. "Yani 412 numaralı odadaki hasta hakkında bilgi alacaktım durumu nasıl acaba ne zaman taburcu olabilir." "Durumu iyi tedavisi taburcu olduktan sonra da devam edebilir eğer bir yakınını falan bulduysanız hemen imza verip çıkartabiliriz." Muhtemelen hafıza kaybı olduğu için uzun ve yorucu bir dönem onu bekliyordu. Kafamı Sevgi ablayı dinledim belli etmek için sallamış ve konuşmaya devam etmesini beklemiştim. "Eğer eski hayatına döner ailesi ve arkadaşları ile iç içe olursa hafızasını daha çabuk kazanabilir. Eğer bu mümkün değil diyorsanız eski hafızasını kazanması belki aylar belki de yıllar sürebilir." "Yani kim olduğunu hiç hatırlamayabilir öyle mi demek istiyorsun Sevgi abla" bunun üzerine Sevgi abla maalesef demiş ve benimle el sıkışmıştı. "Tamam o zaman Sevgi abla sen taburcu işlemlerini başlat ben imzayı atacağım". demiş ve oradan ayrılmıştım. Geçen geldiğimde de aynı yerinde duran ikili yerinde Durmuş ve gelen gideni kesiyorlardı. Dedikodu kazanları ne olacaktı. Kapının önüne gelmiş ve içeriye girmek için kapının önünde durmuştum. Elimi kapının kulpunu attım tam açıp içeriye girecektim ki içeriden gelen seslerle bir an duraksadım. Çiçeği kolumun altına sıkıştırmış belimdeki silahı çıkartmış ve aniden içeriye girmiştim. Silahı doğrultarak içeriye girdiğimde şaşkın bir şekilde bana bakan gözlerle karşılaştım. İçeriye girdiğimde ben de çok şaşırmıştım çünkü Özgür komutan da dahil bütün tim buradaydı. Üstüne üstelik ablam Rüya da gelmişti. Hala hepsi şaşkınca bana bakıyordu ne yani sanki ilk defa mı elimde silah görüyorlardı. Silahın emniyetini kapatmış tekrar belime takmıştım. Şimdi şaşırma sırası bendeydi çünkü gözüm Özgür komutan ve Ateş komutanın arkasındaki çelenge takılmıştı ne yani kıza çelenk mi yaptırmışlardı." Hayırdır komutanım kız öldü de haberimiz mi yok demiş bulundum." Bu lafım üzerine hepsi gülmüş Özgür ise burnunun kemerini sıkmıştı. Kime öyle bir bakışı vardı ki ben bu mallarla ne yapacağım der gibisinden di. Özgür" lan anda vallahi hangi akılla kıza çelenk yaptırdınız demiş." Ve sabır çekerek boş sandalyeye oturmuştu bu arada hepsi hunharca gülüyordu. Bu arada Osman bana yan gözlerle bakmış" hayırdır kardo o kolunun altındaki papatya mı yoksa ben çok eğitimden hayal mi görüyorum." Osman söyleyince kolumun altındaki papatyayı fark etmiş. Boncuk boncuk bakan kızın yanına yanaşmıştım. Papatyayı kızın avucuna bırakmış ve geri çekilmiştim. " Ne tip tip bakıyorsun ulan sanki bomba var elinimde anasını satayım.!" Devrim gülerek:" biz bombaya alışkınız koçum biz papatyayı şaşırdık." Bu lafı herkes gülümseyince ben de gülümsemiştim. Bu arada ablam yanıma gelmiş ve bana sarılmıştı ben de ona sarıldım çok özlemiştim onu. Biraz sonra ablamla sarılırken o narin sesi duymuştum. Önce boğazını temizlemiş sonra da:" çok teşekkür ederim arkadaşlarım beni ziyarete gelmişler" dedi. Bütün tüm konuşmaya dalmış Şen şam'ata bir ortam olmuştu. Ben sandalyemi kızın yanına çekmiş ve orada oturuyordum. Bayağı bir zaman geçmişti ki kız sahilini bana uzatmış ve :" merhaba ben Asena. Tanıştığımıza memnun oldum Zülfikar Akalın. O gün tanışmamız yarım kalmıştı." Demiş beni ve tüm timi şaşkınlığa uğratmıştı. Ne yani adını hatırlamış mıydı acaba başka ne hatırlıyordu. Onun yüzündeki gülümseme bana da bulaşmış olmalı ki ben de kocaman sırıtıyordum ve heyecanla sordum:" adını mı hatırladın başka ne hatırlıyorsun?" Benim bu heyecanın karşısında bizim hayvanlar hunharca gülmüş ve kızı da utandırmışlardı. Kız utanarak bakışlarını çekmek zorunda kalmıştı. Osman heyecanla konuşmuş: " yok kardo ismini biz seçtik beğendin mi?" Ağzımın içinde bir küfür savurmuş:" çantayı kaybetmeseydiniz buna gerek kalmazdı kardeşim." Demiştim. Bu lafım üzerine Asena -bu ismi alışabilirdim- üzgün gözlerle bana bakmıştı. "Hoşuna gitmedi mi oysaki ben beğenmiştim ama istersen başka bir isim seçebiliriz". dedi. Üzgün haline dayanamadığım için hızla konuşmaya başladım." Hayır çok güzel bir isim çok beğendim sana da çok yakışmış." Yine utançtan yanakları kızarmış ve gözlerimi kaçırmıştı. Bugün onu taburcu edebileceğimizi söylemiş ve artık buradan çıkabileceğini anlatmıştım. Bunun üzerine masum masum bana bakmış:" ama ben buradan çıkarsam nereye gidebilirim ki?" demişti. Bunun üzerine Özgür komutan:" biz lojman hakkımızı kullanmadık istersen sen lojmanda kalabilirsin böylece bizim hakkımız sana geçmiş olur dedi." Bunun üzerine asena'nın kafası karışmıştı sanırım lojmanın ne olduğunu bilmiyordu. "Lojman askerlerin ve asker ailelerinin kaldığı yere denir." Diye açıkladı. Bunun üzerine Asena gülümsemiş ve çok şükür ki kelimeler ve anlamları hala duruyor biliyorum demişti. Bir sorun var ki ben koskoca evde nasıl yalnız kalacağım. Bu hepimizi düşünmeye itti biraz düşündükten sonra tam Özgür komutan:" istersen yanına iki bayan komando verebiliriz?" Demişti ki ablam geldiğinden beri ilk defa konuşmuş" istersen bizimle kalabilirsin ben ve bir doktor arkadaşımla birlikte kalıyoruz senin doktorun sevgi hem Sevgi seninle ilgilenir hem de bizim yanımızda güvende olursun demişti". Bu teklif üzerine asena'nın gözleri parlamıştı bu hepimizin aklına da yatmıştı hem orada Sevgi abla onun tedavisi ile ilgilenebilir ablamın yanında olduğu için de benim gözüm arkada kalmazdı. Canım ablam her şeyi de düşünürdü. Sonunda asena'yı taburcu etmiş ve ablamın evine götürüp oraya yerleştirmiştik. İnşallah hepsi birlikte anlaşırlardı. Biz oradan çıkmış ve askeri araca binmiştik şimdi ablam ve özgür komutan kapının önünde konuşuyorlardı. Bu adamın bakışları ablama döndüğünde neden tuhaflaşıyordu hiç sevmemiştim. Ama tabii söylemeye de paçam yemezdi. Çünkü onu sinirlendirecek bir şey yapmayı henüz göze alamıyordum. Adam sinirlenince içinden Hulk çıkıyordu. Boşuna bu adamı Ayıboğan demiyordum. "Şey sen nasılsın Özgür." demişti rüya. Özgür'ü yaklaşık 2 haftadır görmüyordu ve gerçekten onu özlediğini hissediyordu. "Ben iyiyim peki sen nasılsın. Bugün yaptığın çok iyi bir şeydi çok teşekkür ederim." Rüya bozuntuya vermese de Özgür'ün bu kızla ilgilenmesi birazcık onu sinirlerine dokunuyordu. Herkes bu kızın etrafında pervaneydi bu kız çok önemli biri miydi? Hem Özgür hem de kardeşi kızın etrafında dört dönüyorlardı. Tamam belki kardeşini anlayabilirdi ama özgür'ü anlamıyordu anlamayacaktı da. O bunları düşünürken Özgür ona tekrar teşekkür etmiş de iş yoksa bunu bir akşam yemeğine çıkarmak istediğini söylemişti. Rüya ilk başta Özgür'ün ne söylediğini anlamamış daha sonra anlayınca utançta yüzü kızarmıştı. Tabii ki bunu kabul etmiş ve akşam özgür'e yemeğe gitmek için hazırlanmak üzere yukarıya çıkmıştı. Tanrım gerçekten bu olmuştu Özgür onu yemeğe davet etmişti. Evet ama şimdi ne giyecekti. Yeni aldığı kırmızı bir elbisesi vardı aslında onu giymek istiyordu ama elbisede bir sırt dekoltesi ve göğsünde bir pencere şeklinde bir dekolte bulunuyordu acaba bu kıyafet fazla olur muydu ki. Olursa olsundu yine de bu kıyafeti giyecekti. Çünkü bugün çok güzel olmak istiyordu. Belki de olası rakiplerine Gözdağı verecekti. İlk önce hazırlanmış saçını yaparken Asena yanına gelmişti. "Şey çok güzel olmuşsun tıpkı bir peri kızına benziyorsun." demişti. Bunun üzerine Rüya ona teşekkür etmişti. Asena'nın saçını yapmayı teklif etmiş ve rüyada bunu kabul etmişti. Bu arada rüya ile biraz konuşmuşlardı ve sanırım rüya iyi biriydi belki de rüyayı sevebilirdi. Kim bilirdi belki de ileride arkadaş olurlardı.
Evet bugün kızımızaa bir isim bulduk sizce kızımızın gerçek ismi ne olabilir Bir fikriniz var mı?
Peki timde en sevdiğiniz karakter hangisi? Şu anda kurgu nasıl ilerliyor ya da ne yönde ilerlemesini istiyorsunuz? Fikirlerinizi ve yorumlarınızı yorumlarda yazınız. Sizi çok seviyorum fikirleriniz benim için değerli beğenmeyi ve bu yorum yapmayı unutmayınız hoşça kalın......
|
0% |